“Daha ucuz kit, daha çok insan”

Coronavirüs tespiti için tek seferlik kullanılan kitlerin çok pahalı olduğunu vurgulayan uzmanlar, Sağlık Bakanlığı ekibinin belirleyeceği daha ucuz ama güvenli kitlere ulaşılması gerektiğini ifade etti.

Dila ŞİMŞEK

Coronavirüs tespiti için tek seferlik kullanılan kitlerin çok pahalı olduğunu vurgulayan uzmanlar, Sağlık Bakanlığı ekibinin belirleyeceği kriterlere göre daha ucuz ama güvenli kitlere ulaşılması gerektiği görüşünü belirtti, daha çok insana, daha hızlı test yapılabileceğini söyledi.

YENİDÜZEN’e konuşan Tıp Laboratuvar Uzmanları Derneği Başkanı Metin Erduran, Coronavirüs tespiti için kullanılan tek kişide, tek seferlik kitin 750 TL olduğunu ifade etti. Erduran, bu testin oldukça güvenilir olduğunu, ancak maliyetinden dolayı hızlıca birçok kişiye uygulanamayacağını belirterek, boğazdan alınacak salya örneği ile hızlı test yapılabileceğini, ancak bunun da güvenilirliğinin düşük olduğunu açıkladı.

Erduran, Sağlık Bakanlığı ekibinin dünyadaki örneklere de bakarak daha ucuz bir tahlil yöntemine, doğru altyapıyla gitmesi gerektiğini dile getirdi.

Öte yandan Biyolog Salih Tavukçu ise, ‘tarama testi’ olarak bilinen testin hızlı ve ucuz olduğunu, %86,7 değerinde güvenilirliği olduğuna değindi.

Bunların yanı sıra, Biyokimya Uzmanı Oyper Cam, Coronavirüs teşhisinden uygulanacak kite kesinlikle Sağlık Bakanlığı’nın karar vermesi gerektiğine vurgu yaparak, ucuz testlerin güvenilirliğinin az olduğuna işaret etti. Tarama testi olarak bilinen ucuz testlerin, ilk aşamada yapılıp, sonrasında ‘negatif’ sonucu çıkan kişilere daha pahalı olan PCR testi yapılarak bir ‘eleme’ yapılabileceğini önerdi.

Kuzeyde 11 günde (10-21 Mart) 127 test yapıldığına değinen Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten, “Bu son derece yetersiz, güneyde günde 800 civarı test yapıldığını biliyoruz” dedi.


Tıp Laboratuvar Uzmanları Derneği Başkanı Metin Erduran:

“Tarama testi daha ucuz, ancak güvenilirliği az…”

Tıp Laboratuvar Uzmanları Derneği Başkanı Metin Erduran Coronavirüs tespiti için kullanılan tek kişide, tek seferlik kitin 750 TL olduğunu ifade ederek, daha masrafsız bir testle daha hızlı, daha fazla insana ulaşılacağını kaydetti. Güney Kore’nin yaptığı hızlı testlerle daha iyi önlem alabildiğine işaret eden Erduran, testi yapacak sağlık personelinin donanımlı kıyafet ve maske ile çalışması gerektiğine de dikkat çekti. Erduran şu şekilde konuştu: “Hastaları hızlı bir şekilde tespit edip izole etmek çok önemli. Ancak testlerimiz çok pahalı. Türkiye’de de tarama testi, daha ucuz olduğu için kullanılmaya başlandı. Bunun yanında salya örneği de alınıyor. Güvenilirliği, bizim kullandığımız PCR testine göre daha düşük. Ancak dünyadaki testleri bilmiyoruz. Sağlık Bakanlığı bu konuda bir çalışma başlatıp piyasadaki en uygun teste ulaşabilir. Ayrıca Salgın Hastalıklar Yasasına göre, salgına yönelik tek çalışmayı bakanlık yapabiliyor, testler de dahil. Ancak Sağlık Bakanlığı özeldeki uzmanları da dahil etmek isteyeceği bir çalışma yaparsa o zaman biz de destek oluruz.”


Biyolog Salih Tavukçu:

“Bakanlığın kullandığı test, maliyeti nedeniyle sürdürülebilir değil”

Biyolog Salih Tavukçu, farklı yöntemlerle coronavirüsün tespit edilebileceğine değindi. Sağlık Bakanlığı’nın kullandığı testlerin oldukça güvenilir olduğunu, ancak maliyetinden dolayı sürdürülebilir olmadığını anlatan Tavukçu, 750 TL değerindeki tek seferlik testin, bir kişinin tedavisi sonrası yine aynı maliyetle kullanılması gerektiğine, bunun da masrafı arttırdığına değindi. Tavukçu, kendisinin yıllardır tıbbi laboratuvarda bu ve buna benzer testleri çalıştığını, farklı kişilerin farklı deneyimleri olabileceğini, konunun uzmanı olmadığını ancak ülkede mikrobiyoloji uzmanlarının daha iyi bilgilendirme yapabileceğini de ekledi. Daha düşük fiyatla daha çok insana test yapılabileceğini belirten Tavukçu şöyle konuştu: “Sağlık Bakanlığı bu maliyetle bu işin altından kalkamaz, yardım kampanyaları başlatıldı ancak daha uygun, akılcı bir şekilde bu gelir harcanabilir düşüncesindeyim. Bilim Kurulu’nun onayından geçecek bir test yapılabilir. Bakanlığın kullandığı kit çok güvenilir ancak ilk aşamada daha ucuz bir test uygulanabilir ve tarama testlerinde kliniğe uymayan sonuçların konfirmasyonu şu anda kullanılan PCR yöntemiyle tekrarlanabilinir. Çünkü her öksürük ve yüksek ateş, solunum sıkıntısı corona değil… Uzmanlardan alınacak görüşle daha düşük maliyetli bir test bulunabilir. Tarama testi denilen hızlı test, 4 ile 10 dolar arasında değişiyor. Parmaktan veya damardan alınacak kan örneğiyle çalışılabileceği gibi Ağız veya burun içinden alınacak sürüntü örneği ile de hızlı test yapılabilir.

Son olarak belirtmek isterim ki çok ileri bilimsel çalışmaların yapıldığı ülkelerde bile konunun nasıl yönetileceği hakkında tek görüş oluşmamıştır. Bu konuda başlangıçtaki soru işaretleri giderek netleşmiştir. Bizim ülkemizde de konuyla ilgili testlerin tedarik edilmesi ve yaygın test yapılması konusunda yetkililerin çalıştığının bilgilerini almaktayız.”


Biyokimya Uzmanı Oyper Cam:

“Tarama testi, PCR’dan önce kullanılarak bir eleme oluşturabilir”

Biyokimya Uzmanı Oyper Cam, Coronavirüs teşhisinden uygulanacak kite kesinlikle Sağlık Bakanlığı’nın karar vermesi gerektiğine vurgu yaparak, ucuz testlerin güvenilirliğinin az olduğuna işaret etti. Tarama testi olarak bilinen ucuz testlerin, ilk aşamada yapılıp, sonrasında ‘negatif’ sonucu çıkan kişilere daha pahalı olan PCR testi yapılarak bir ‘eleme’ yapılabileceğini önerdi. Cam, yanlış negatif teşhisi koyan tarama testinin, önden yapıldığında, PCR testini daha az kişiye yapılabileceğini söyledi. Yine de bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın bir çalışma yürütmesi gerektiğini söyleyen Cam, hastalık ülkede büyük bir salgına dönüşürse böyle bir yönteme gidilebileceğini söyledi.


Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten:

“Kuzeyde şimdiye kadar 127 test yapıldı, güneyde günde 800 test yapılıyor”

Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten, Dünya Sağlık Örgütü’nün virüs salgının önlenmesi için ülkelere yaptığı çağrıda özellikle test yapmanın önemini vurguladığını söyledi. Ne kadar çok test yapılırsa virüsle bulaşan insan sayısı o kadar çok tespit edilebileceğini belirten Sarpten,  böylece izolasyon artırılarak kitlelere bulaşmasının önüne geçilebileceğine değindi. Sarpten şöyle konuştu: “Böyle bir ortamda testin devlet tarafından ama daha yoğun bir şekilde yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Farklı ülkelerde patentli bir sürü test kiti var. Diğer tüm ürünlerde olduğu gibi bunlarda da üreticilere göre güveniminler elbette ki değişiyor. Bildiğim kadarıyla şu an Türkiye’de 8 farklı firmaya bu konuda üretim yapması için lisans verildi. Bu noktada, şu an ülkemizde uygulanan testlerin güvenli olduğunu düşünüyorum ancak miktarının artırılması kesinlikle önemli. Gerek karantina uygulamalarını kontrol eden gerekse sonrasındaki tedavi ortamını düzenleyen devletin tek elden koordineli bir şekilde bunu yürütmesi önemli diye düşünüyorum. Ancak, açıklandığı üzere ülkemizde 11 günde (10-21 Mart) 127 test yapıldı. Bu son derece yetersizdir. Güney Kıbrıs'ta günde 800 civarı test yapıldığını biliyoruz. İçinde bulunduğumuz 15 günlük süreçte çok şeyler yaşadık. Tüm bu süreci aşabilmek için doğru zamanda doğru testleri çalışarak tanıda hızlı davranarak zararı en aza indirebiliriz. Dünya Sağlık örgütü ve birçok ülkenin hastalık kontrol merkezlerinin önerileri temaslı ve asemtomatik kişilerde mutlaka altın standart olarak kabul edilen real-time PCR çalışılmasıdır. Primer dizaynına bağlı hassas bir test olmasının yanı sıra eğitimli bir kadro ve standartlara uygun laboratuvar gerektirmektedir. Fakat şu anda halkımız panik durumda hızlı kart testin de dataylı ve doğru anlatılıp yansıtılmamasından dolayı hatalı yönlendirmelere maruz kaldığını görüyoruz. Hızlı kart testler düşük maliyetli, uzun raf ömürlü, hızlı sonuç veren Kromatografik immun ölçüm yapan testlerdir. Yani test edilen numunede Covid-19 antijenine sahip IgG ve IgM antikorları varsa tespit edilebilmektedir.  Kliniklere başvuran COVID-19 semptomları taşıyan kişilerde doğrulama yani tanının adını koymada ancak covıd-19 hızlı kaset test kullanılabileceğini desteklemektedir.”

Özel Haber Haberleri