Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nda örgütlü öğretmenler, “Çocuklarımız risk ve tehdit altında. Tüm sendikalarımız, kurumlarımız, çevremiz, toplumsal yapımız, sağlığımız ve eğitimimiz hedef yapılmış durumda” diyerek Cumhuriyet Meclisi önüne yürüdü.
Meclis önünde basın açıklamaları yapıldı, ardından da Eğitim Bakanlığı önüne yüründü.
Meclis önündeki eyleme; Cumhuriyetçi Türk Partisi, Toplumdu Demokrasi Partisi, KTÖS ve Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi destek verdi.
Eylemde ilk açıklamayı KTOEÖS Genel Başkanı Selma Eylem yaptı. Eylem, “Yine hep birlikte yollardayız, sokaktayız. Toplumumuza siyasi, sosyal, kültürel, eğitim ve sağlık alanlarında birçok politika dayatan üst yönetim ve işbirlikçi kuklalara bir kez daha dayatmalara karşı susmayacağımızı anlatmaya geldik” dedi.
Eylem, “Eğitimde kitaplarla, müfredat içerikleriyle, vakıf, dernek ve cemaat örgütlenmeleriyle çocuklarımıza yönelik sürdürülen dayatmaların dozu arttırılmakta. Nitelikli, bilimsel, laik ve kamusal eğitim için mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Eğitime yatırım yapmayan, eksik kadrolarla kaderiyle baş başa bırakanlara, çocuklarımızı risk ve tehdit altında bırakan dayatmalara boyun eğmeyeceği” diyen Eylem, “Saygın, özgün, örgütlü öğretmen; nitelikli, bilimsel, kamusal eğitim için mücadeleye devam edecek” ifadelerini kullandı.
Eylem’in ardından ikinci konuşmayı, TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt yaptı. Özkunt, öğretmenin saygınlığını korumak için meydanda olduklarını ifade ederek, “Bugün durum çok daha vahim… Toplumun hiçleştirilmeye, değersizleştirilmeye çalışıldığı bu günlerde, laik ve çağdaş eğitimin korunması, Kıbrıs Türk toplumunun varlığının korunması anlamına gelir. Çağdaş ve aydın öğretmen olduğu sürece bu toplumun yapısına hiçbir zaman zarar veremeyeceksiniz” dedi.
Özkunt, “İlahiyat okullarının açılması süreciyle başlayan ve tarikatlar eliyle, imamlar eliyle merdiven altı kursların verildiği günlerden geçiyoruz” diyerek, “Bunlara karşı mücadeleye devam edeceğiz. Bilinsin ki bu ülke bizimdir, biz yöneteceğiz” ifadelerini kullandı.
Özkunt’un ardından sözü CTP Milletvekili Erkut Şahali aldı.
Şahali, “Dününe, bugününe, geleceğine, kendi onuru ve haysiyetiyle kendi yurdunda sahip çıkmak isteyenler burada. Net şekilde ifade etmek gerekiyor, bugün bu ülkeyi kendinden geçerek makamlara kurulanlar yönettiğini iddia ediyor. Bizler kendimizden geçelim diye uğraşıyorlar. Buna geçit yok. Biz dün olduğu gibi bugün de yarın da kendi kimliğimiz, kültürümü, irademiz ve onurumuzla bu ülkeyi yöneteceğiz, yönettik, yönetmeye devam edeceğiz. Bizim yerimize söz söyleyecek yoktur. Bu yüzden sokaktayız” şeklinde konuştu.
Şahali, “Görev başındakiler orada kalsınlar diye despotik yaklaşımlarla hareket ediyorlar. Öğretmenler en somut örnektir. Hizmet içi eğitime katılmamış diye maaşlara müdahale. Eylem var diye maaşlara müdahale. CTP, bu gancellinin hem önünde hem arkasında Kıbrıslı Türklerin hakim ve yöneten olması için mücadelesini dayanışma içerisinde sürdürecek. Gün bizim günümüz, gelecek hepimizin” ifadelerini kullandı.
Son olarak Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi adına Melek Arabacıoğlu basına açıklamalarda bulundu.
Arabacıoğlu, “Çocuklarımız için çıktığımız bu mücadeleye en büyük desteği veren öğretmenlerimizin yanındayız” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti: “Bizler veli hareketi olarak sizlerle omuz omuza mücadele vermek için buradayız. Yapmayı planladığınız toplum mühendisliğini kabul etmeyeceğiz. Konu çocuklarımız olunca bu sefer kantarın dozunu fena kaçırdılar. Önce müfredat sonra altyapısız tam gün eğitim dayatmasıyla sabrımızı taşırttılar. Hükümet ve Çavuşoğlu bilmeli ki en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımızı o harabe okullarda siz öğretmenlere emanet ediyoruz. Çavuşoğlu keşke bir bakan olarak kıymetli zamanını öğretmen camiasına saldırmaya, baskıya, itibarsızlaştırmaya ve öğretmene dava açmaya ayıracağına, eğitimin sorunlarına ayırsaydı.”
Arabacıoğlu, Eğitim Bakanı Çavuşoğlu’na seslenerek, “Kıbrıs Türk tarihi kitapları sizi öğretmen düşmanı bir Eğitim Bakanı olarak yazacak. O işgal ettiğiniz makamlar size de kalmayacak” şeklinde konuştu.
Arabacıoğlu’nun ardından konuşan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise “O makamlardan çok kişi geldi gitti, çok kişi öğretmene düşman oldu ama o koltuktan indi. Nazım Bey için de günler sayılıdır. Bu yolu birlikte inşa edeceğiz, birlikte koltuktan indireceğiz” dedi.
Maviş, “Yarın 10 Kasım. Öğretmen düşmanları, Ankara’ya teslim olanlar, yobazlığa geçit verenler rozetlerini takacak, Atatürk’ün karşısına çıkıp bağlılık yemini edecekler, size inanmıyoruz” şeklinde konuştu.
Maviş, sözlerini bir şiirle tamamladı.
Konuşmaların ardından eylem Eğitim Bakanlığı önüne taşındı.