Mağusa İnisiyatifi, 'güven artırıcı önlemler' konusunda basın açıklaması yaptı. Mağusa İnisiyatifi Aktivisti Mustafa Öngün imzasıyla yapılan açıklamada “BM Genel Sekteri ile hemfikiriz: Güven yaratıcı önlemler dışlanarak barış yapılamaz!” dendi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
"Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, BM Kıbrıs Barış Gücü’nün görev süresinin 6 ay daha uzatılması ve adadaki mevcut durumla ile ilgili olarak 9 Haziran 2016 tarihinde BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporunda Kıbrıslı Türkler ve Rumları yakınlaştıracak güven yaratıcı önlemlere dikkat çekti. Genel Sekreter raporunda iki toplum liderinin daha önce üzerinde uzlaştığı Güven Yaratıcı Önlemler adı altındaki kararların halen hayata geçirilmediğine dikkat çekti.
BM Genel Sekreteri’nin raporunda dikkat çektiği kaygılara katılıyoruz. Güven Yaratıcı Önlemler görüşmelerin bugünkü “sohbet” havasından çıkıp somut hedeflere yönelik müzakerelere dönüşmesine katkıda bulunacağı gibi, iki toplumun yakınlaşmasını artırarak yeni bir ülkenin inşasının ilk adımı olabilecek öneme sahiptir.
Güney ve kuzey bölgeleri arasında cep telefonu iletişimi, geçiş kapılarının artırılması, elektrik hatlarının birleştirilmesi, ara bölgede ortak pazar, iki bölgeyi de dolaşacak turistik otobüsler, dini ayinlerin serbestçe ve kitlesel olarak yapılmasının sağlanması, ortak çalışacak kurumların oluşturulması gibi uygulamalar iki toplumu yakınlaştıracaktır. Tüm bu konularda tarafların samimiyet sınavından geçemediğini görmekteyiz. Bir ortaklık devletinin kuruluşunu görüştüklerini söyleyen liderler karşı toplumun ayin yapmasını engellemekte, yangında yardımı reddetmekte, iki toplumun işbirliği yapabileceği konularda irade gösterememektedirler.
Kıbrıs’ta federal bir çözüme destek veren örgüt, grup ve bireylerin iki tarafın siyasi otoriteleri üzerinde baskıyı ve taraflara desteğini somut konulara yönlendirmeleri gerektiğine inanıyoruz. Kıbrıs sorununun kapsamlı çözülmesini beklediğimiz 42 yılda bu sorunun kapsamlı bir kargaşaya, derin bir soruna dönüştüğünü görmekteyiz. Kıbrıs sorunu bir günde tümden değil, her gün az az çözülebilecek bir sorundur.
Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk liderlere ve tarafların dış ilişkilerine samimiyetlerini ispat etmeye, güven yaratıcı önlemleri hayata geçirmeleri yönünde çağrıda bulunuyoruz."