Bir ‘ölümsüz’ eser: Düşte Umut, Yürekte Sızı

Hakan Çakmak’ın duayen sanatçı Yaşar Ersoy’un hayatını anlattığı “Düşte Umut, Yürekte Sızı” kitabının tanıtımı Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi.Gecede anlamlı ve duygulu anlar yaşandı.

Hakan Çakmak’ın vefat etmeden önce tamamladığı, duayen sanatçı Yaşar Ersoy’un hayatını anlatan “Düşte Umut Yürekte Sızı” isimli eserin tanıtımı dün akşam Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda (LBT) gerçekleştirildi.

Tanıtım gecesine Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Milli Eğitim, Kültür Bakanı ve TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, LTB Başkanı Mehmet Harmancı yanında ülkenin dört bir yanından sanata gönül verenler katıldı.

Lefkoşa Belediye Orkestrası’nın müzik dinletisi ile başlayan kitap tanıtımı etkinliğinde Yaşar Ersoy ile Hakan Çakmak’ın  birlikte yaptıkları sanatsal,  kültürel çalışmalar ve yayınlardan kesitler video gösterisi olarak sunuldu.

Gecede Khora Yayınları adına Münür Rahvancıoğlu, LBT Sanat Yönetmeni Aliye Ummanel, LTB Başkanı Mehmet Harmancı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ve sanatçı Yaşar Ersoy birer konuşma yaptı.

 

 

Rahvancıoğlu: Khora Yayınları olarak bu kitabı yayımlamaktan onur duyuyoruz

Khora Yayınları adına Münür Rahvancıoğlu, Hakan Çakmak’ın ve Yaşar Ersoy’un ülkemiz kültür sanatına yaptıkları katkıların çok değerli ve zenginleştirici olduğunu belirtti. Yaşar Ersoy’un sanatının yanı sıra toplumsal mühalif duruşundan da  bahseden Rahvancıoğlu, Ersoy’un aydın kimliğine vurgu yaptı. 

Ummanel: Ne mutlu ki Çakmak’ın ördüğü son koza onun eseri olarak burada

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Aliye Ummanel ise konuşmasının başında Hakan Çakmak’ı anarken, “Sanatın ölümsüzlük adına ufak bir tesellisi varsa, belli ki biz o suyu barındıran kaptan hep beraber içmişiz” nitelemesinde bulundu.

Kitapta çok güzel bir metafor olduğunu, ipek böceğinin kozasını ördüğünü ve kelebek olarak uçtuğunu dile getiren Ummanel, “Ne mutlu ki ördüğü son koza onun eseri olarak burada” dedi.

Ummanel, çok anlamlı bir akşama ev sahipliği yapmaktan dolayı mutlu olduklarını, Yaşar Ersoy’un da kitaplarında anlattığı gibi, LBT’nin ufacık bir çekirdekten büyüyen bir aile olduğunu, Hakan Çakmak’ın da bunun her zaman bir parçası olduğunu aktardı.

“Yaşar Ersoy’un kimliği ile LBT’nin kimliği ayrılmazdır. Bu ortak bir serüvendir”

Ummanel,  Çakmak ile ilgili sözlerini “Burada bulunan simaları gördüğümüzde, Hakan’ı da burada mutlaka görürdük. LBT’ye dostluk yanında kattığı çok şey var. Biz oyunlarımızın bir arşivine sahipsek bu Hakan sayesinde olmuştur. Tüm sohbetlerimizde ve yaptığı yorumlarda ürettiklerimizin derinleşmesini sağlamıştır.” diyerek tamamladı.

LBT’nin Yaşar Ersoy yanında Işın Cem, Osman Alkaş ve Erol Refikoğlu öncülüğünde kurularak belli bir noktaya geldiğini, buranın her şeyden önce bir düşünce okulu olduğunu anımsatan Ummanel, kitapta da olduğu gibi Yaşar Ersoy’un  kimliği ile LBT kimliğinin ayrılmaz olduğunu, ortak bir serüvenin varlığını dile getirdi.

“LBT’ye emek verenlerin içi rahat olsun, çekirdek buradadır, sağlamdır ve yolcuğuna devam edecektir”

Yaşar Ersoy’un insanlık, barış, demokrasi ve insan haklarından yana olan duruşuna atıfta bulunan Aliye Ummanel, Ersoy’a  LBT’ye ve ülke kültür sanatına verdiği emek ile bu alanın ideolojisin oluşmasına öncülük ettiği için teşekkür etti ve kitabın yolculuğunun güzel olması temennisinde bulundu.

Ummanel sözlerinin sonunda “LBT’ye emek verenlerin içleri rahat olsun, çekirdek buradadır, sağlamdır ve yolcuğuna devam edecektir” dedi.

Başkan Harmancı: Yüreklerde yaşayan kişi ölmemiş demektir. Bunu da bu gece görmüş olduk

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı gecede yaptığı konuşmada mutlu olduğu kadar hüzünlü bir gece yaşadıklarını ifade ederek, Hakan Çakmak’ın sanatla yoğrulmuş herkesin yanı başında bulduğu bir kişi olduğunu belirtti.

Hakan Çakmak’ın kültür ve sanat olan her yerde, mutlaka olduğunu, adeta bu alanın demirbaşı olduğunu dile getiren Başkan Harmancı, “Onu geçtiğimiz haziran ayında kara bir Çarşamba günü maalesef son yolculuğuna uğurladık. Ünlü bir yazarın dediği gibi, bu kadar seveni olan bir insanın ölümle buluşması, buradan göçtüğü anlamına gelmiyor. Yüreklerde yaşayan kişi ölmemiş demektir. Bunu da bugün görmüş olduk” dedi.

“Ersoy bu toplumun muhalif, aydın ve aykırı sesi olmayı başarmış, buna öncülük etmiştir”

“Düşte Umut Yürekte Sızı" isimli kitabın çok önemli bir eser olduğunu ifade eden Başkan Harmancı, Yaşar Ersoy’un toplum adına ne anlam ifade ettiğini herkesin çok iyi bildiğini, onun bir sanatçı ve tiyatrocu olması yanında toplumum muhalif, aydın ve aykırı sesi olmayı başardığını, buna da önderlik ettiğini belirtti.

Ersoy’un Limasol’da başlayan gençlik yıllarından Devlet Tiyatrosuna gelişi ve orada yaşadıklarına kadarki süreçte bu toplumda demokrasi ve demokrasi karşıtlarının kimler olduğunu çok net olarak gösteren serüvenine vurgu yapan Başkan Harmancı, Ersoy’un sözünü asla sakınmayan, iktidarda kim olursa olsun yanlış yapanın karşısında duran, aydın sanatçı bir kişilik olduğunu dile getirdi.

“Ersoy ve onun yol arkadaşlarını bugüne kadar getirdikleri eşsiz mücadele için kutlamak isterim”

Başkan Harmancı, konuşmasında Yaşar Ersoy’un en önemli katkısını özgüven aşılaması olarak ifadelendirdi ve şu sözlere yer verdi: “Umutsuzluğa düştüğümüz anlarda LBT oynadığı bir oyun ile bizlere umut vermiştir. Yılgınlığa düştüğümüz zamanlarda Yaşar Ersoy’un söylediği bir sözle ayağa kalkmışızdır. Bir dönem LBT’ye düşmanı bazı kesimlerin, LBT’nin kapısına kilit vurma çabası karşısında onun LBT ekibi ile birlikte toplumsal örgütlenmemizi sağlamasına tanıklık ettik. Onu ve onun yol arkadaşlarını bugüne kadar getirdikleri eşsiz mücadele için kutlamak isterim. Onlardan öğrenecek ve onlarla yürünecek çok yolumuz var. Kıbrıs Türk toplumu özgür bir toplum haline gelecekse Yaşar Ersoy ve onun gibi sanatçıların tartışmasız yolculuğu ile buna varacaktır”

Bakan Özyiğit: Ersoy sahnede değerlerimizi en iyi şekilde ortaya koyan yürekli bir insandır

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit gecede yaptığı konuşmasında Yaşar Ersoy’u yakından tanıyan ve takip eden biri olarak, onun inanç ve değerlerinin Kıbrıs Türk kültür ve sanatına, ayrıca sosyal, siyasal ve toplumsal yaşamına neler kattığını çok iyi bildiğini belirtti. Özyiğit, Ersoy’un sahnede Kıbrıs Türk toplumunun değerlerini en iyi bir biçimde ortaya koyan ve bu uğurda gözünü budaktan lafını dudaktan esirgemeden her platformda söyleyen yürekli bir insan olduğunun altını çizdi.

“Ersoy ve Çakmak gibi ülkemizde iz bırakan değerli insanlara daha fazla sahip çıkılmalı”

Cemal Özyiğit, gecede tanıtımı yapılan kitabın yazarı olan merhum Hakan Çakmak’ın da özgün kişiliği ile Kıbrıs Türk toplumuna kattığı özverili çalışmalarıyla iz bıraktığını belirtti. Yaşar Ersoy ve Hakan Çakmak gibi ülkemizde iz bırakan değerli insanlara daha fazla sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Özyiğit bu sayede gelecek nesillere bu değerleri tanıtmayı başarabileceklerine vurgu yaptı.

Yaşar Ersoy: Çakmak, ülkemiz kültür  sanatının derin belleğidir

Son sözü alan ve kitabın tanıtımını yapan Yaşar Ersoy ise konuşmasında, Hakan Çakmak’ın ülkemiz kültür  sanatının ve kimliğinin bütünü ile derin bir belleği olduğunu belirterek, Çakmak’ın bu belleği bir ipek böceği gibi oluşturduğunu, günün sonunda da beklenmedik bir anda uçup gittiğini, aramızdan ayrıldığını, söyledi.

Çakmak’ın bıraktığı mirasa sahip çıkılması, korunması ve arşivlenmesi gerektiğini kaydeden Ersoy,

 Hakan Çakmak’ın üniversiteden mezun olduktan sonra LBT’de bir dönem çalıştığını, sonrasında da uzun yıllar boyunca büyük bir fedakarlık ve özveri ile ülkemiz kültür ve sanatına hizmet ettiğini belirtti.

“Kitap 2 yıllık bir süreçte tamamlandı. Çalışırken Çakmak’ı hep yanımızda hissettik”

Konuşmasında, Yunus Emre’nin “Ölürse ten ölür canlar ölesi değildir” sözünü de paylaşan Ersoy şunları kaydetti: “ Hakan Çakmak bir candır ve o yaşıyordur. Aziz Nesin’nin dediği gibi Çakmak bizlere bıraktıkları ile ömür almıştır. Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun en büyük görevi bu arşive sahip çıkmaktır. Çünkü bu bellek bütün toplumun belleğidir.

 Hakan Çakmak ile birçok önemli çalışmaya imza attıklarını da kaydeden Ersoy, bu çalışmaların sonuncusunun ise  “Düşte Umut Yürekte Sızı” kitabı olduğunu belirtti.  

Kitabın editörlüğünü  Feriha Altınok’un yaptığını ve 2 yıllık süreçte tamamlandığını belirten  Ersoy, kitapta  kendi hayatını, kavgasını, sevdasını, tüm anti demokratik baskılara ve zorluklara rağmen yılmadan yaptığı mücadelesinin anlatıldığını söyledi. Feriha Altınok ile çalışırken Hakan Çakmak’ın hep yanlarında olduğunu hissettiklerini ifade eden Ersoy, kitabın bir sanatçı dayanışmasının ürünü olduğunu belirtti.

“Toplumsal ve sanatsal sevda ve kavgamda ihmal ettiğim çocuklarıma ve eşime anlayışlarından dolayı teşekkür ederim”

Ersoy sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Kitabın kapak tasarımını Emin Çizenel büyük bir heyecan ve coşku ile bir gecede yaptı. Tüm kitap tasarımlarımda olduğu gibi bu kitabımın tasarımını da oğlum Umut Ersoy yaptı. Kitapta emeği geçen herkese, bunun yanı sıra bu toplumsal  ve sanatsal sevdam ve kavgamda ihmal ettiğim ve hep ikinci planda tuttuğum çocuklarıma ve eşim Aydın Ersoy’a  bana gösterdikleri anlayış ve destekten dolayı teşekkür ederim. Bununla birlikte Khora Kitap Evi’ne de bu kitabın yayımlanmasında hiç tereddüt etmeden ve maddi zorlukları aşarak yanımda olduğu için teşekkür ederim. 

 Ayrıca gecede gösterilen kısa filmi hazırlayan Kadri Esemen'e ve Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Müdürlüğü'ne de teşekkürlerimi sunarım.

 

 

Kültür & Sanat Haberleri