Asgari ücrette DİPTEYİZ

505 TL’lik artış ile net 3 bin 828 TL olarak belirlenen asgari ücret, günümüzdeki döviz karşılığı 451 Euro’ya denk gelirken, bu rakam Avrupa Birliği asgari ücret ortalamasının çok gerilerinde kaldı.

505 TL’lik artış ile net 3 bin 828 TL olarak belirlenen asgari ücret, günümüzdeki döviz karşılığı 451 Euro’ya denk gelirken, bu rakam Avrupa Birliği asgari ücret ortalamasının çok gerilerinde kaldı.

Asgari ücreti YENİDÜZEN’e yorumlayan uzmanlar, tartışmaları ortadan kaldırmak için yeni bir yönteme geçmenin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Asgari ücretin 700 Euro’nun altında olduğu ülkeler arasında en düşük seyreden ülke 271 Euro ile Türkiye, 332 Euro ile Bulgaristan ve 442 Euro ile Macaristan olurken, ardından 451 Euro asgari ücret ile Kıbrıs’ın kuzeyi yer aldı.

 

Fehime ALASYA | Hasan Yıkıcı

Avrupa’ya göre asgari ücrette dipteyiz. Türk Lirası kullanan ‘KKTC’ ve Türkiye, döviz üzerinden hesaplandığı zaman asgari ücrette adeta sefaleti yaşıyor.

Avrupa İstatistik Kurumu, Ocak 2021 itibariyle Avrupa genelindeki asgari ücret istatistiklerini ve oranlarını açıkladı. Kıbrıs’ın kuzeyindeki asgari ücretin en düşük kategorinin bile en altında kaldığı dikkat çekti. Türkiye ise ‘KKTC’nin de gerisinde yer aldı.
Avrupa İstatistik Kurumu’nun yaptığı çalışmada, AB genelinde asgari ücret oranları üç kategoride yayımladı. Kıbrıs’ın kuzeyi 451 Euro ile asgari ücretin 700 Euro altında kaldığı en düşük kategoride son sıralarda yer aldı. Kuzeyde net 3 bin 828 TL olarak belirlenen asgari ücret dibi gördü. Söz konusu rakam, asgari ücrete en son yapılan 505 TL’lik artış ile bu seviyelerde seyretti. Türkiye'de brüt 2 bin 943 lira, net 2 bin 324 lira 70 kuruş olan asgari ücret ise 217 Euro'da kaldı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ise yalnızca 9 meslek grubunda uygulanan asgari ücret 870 Euro olarak biliniyor. Güneyde asgari ücret yalnızca satış görevlisi, evlerde bakıcı ya da yardımcı personel olarak görev yapan kişilere uygulanıyor.

505 TL’lik artış tartışmaları da beraberinde getirmişti

2021 yılının ilk asgari ücreti 505 TL artışla, brüt 4 bin 400 TL, net 3 bin 828 TL olarak 5 Şubat tarihinde belirlenmişti.

Yeni asgari ücret, belirlenmesinden dakikalar sonra polise taşınmış, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında işçi tarafını temsilen bulunan Hür-İş, Çalışma Bakanlığı’nın oy kullanmamalarına rağmen, oylamanın kapatıldığını söylediğini aktararak, suç duyurusunda bulunma kararı aldıklarını açıklamıştı.

 


Avrupa İstatistik Kurumu çalışmasındaki veriler:

Asgari ücret en düşük listenin de sonunda…

Avrupa İstatistik Kurumu yaptığı çalışmada, AB genelinde asgari ücret oranlarını üç kategoride yayımladı. Buna göre asgari ücretin 700 Euro’nun altında olduğu ülkeler arasında en düşük seyreden ülke 332 Euro ile Bulgaristan yer aldı. Bunu 442 Euro ile Macaristan seyretti. Kıbrıs’ın kuzeyi ise 451 Euro asgari ücret ile bu sıranın oranlarında yer aldı.

 

Asgari Ücret | 700 Euro’nun altında

  • Türkiye (217),
  • Bulgaristan (332),
  • Macaristan (442),
  • Kıbrıs, kuzey (€451)
  • Romanya (458),
  • Letonya (€500),
  • Hırvatistan (€563),
  • Çek Cumhuriyeti  (€579),
  • Estanya (€584),
  • Polonya (€614),
  • Slovakya (€623),
  • Litvanya (€642).

Asgari Ücret | 700 Euro’nun üzerinde

  • Yunanistan (€758),
  • Portekiz (€776),
  • Malta (€785),
  • Kıbrıs (€870)
  • Slovenya (€1 024)
  • İspanya (€1 108).

 

Asgari Ücret | 1.500 Euro’nun üzerinde

  • Fransa (€1 555),
  • Almanyan (€1 614),
  • Belçika (€1 626),
  • Hollanda (€1 685),
  • İrlanda (€1 724),
  • Lüksenburg (€2 202).

 


 

SENDİKALARDAN ASGARİ ÜCRET DEĞERLENDİRMESİ

 

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Temsilcisi Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu:

“Amacımız süreci tıkamak değil ama yasal olmayan bir şeye de müsaade etmeyeceğiz. Başbakan’ın olaya müdahale etmeli”

İşçi tarafını temsil eden Hür-İş Temsilcisi Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, asgari ücretin belirlendiği bu toplantının kabul edilebilir bir toplantı olmadığını yineleyerek yeni asgari ücretin Bakanlar Kurulu tarafından onaylandığını ifade ederek bunun adil olmadığını belirtti.

Serdaroğlu, “Böyle keyfi veya diktatörce kararlar geçirilmemeliydi. Bizim beklentimiz bu kararın sorgulanması gerekirdi” şeklinde konuştu.

Özellikle böyle bir tartışmalı kararın Bakanlar Kurulu’ndan geçirilmemesini beklediklerini anlatan Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Ret oyu veren Müsteşar yanlış bilgi aktardı. İşçi tarafı henüz katılım tutanağını imzalamadan oylamaya geçildi bu nedenle masayı terk ettik. Bu sadece devlet tarafından belirlenen bir ücrettir. Burada ne işçinin ne de işverenin oyu yoktur. Devlet tarihte bir ilk yaptı. Eğer hukuk devleti isek asgari ücret yasasının belirlediği maddeye uymalıyız. 9. Madde diyor ki ‘Komisyon kararları Başkan ve oy hakkına sahip üyelerce imzalanır’ diyor. Kimseye zorla imza attırmam diye bir olay yoktur, yasa ibraz edilir, zorla da olsa imzalanır. Kendi koydukları yasalara uymak zorundadırlar.”

“Başbakan’ın olaya müdahale etmesini bekliyoruz”

Hükümeti ve Bakanlar Kurulu’nu bu yanlış uygulamadan dönmeye davet eden Serdaroğlu, bunun için ‘ikna girişimleri’ olduğunu kaydetti. Amaçlarının asgari ücret kararını mahkemeye götürüp süreci tıkamak olmadığına değinen Serdaroğlu, asgari ücret yasasının hiçe sayıldığını dile getirdi.

Serdaroğlu, “Maliye’nin önerdiği rakama göre bu ücreti konuşma hakkı dahi vermeden oyladı. Bu son derece tartışmalı bir ortam olur ama bunu arzulamıyoruz ama yasal olmayan bir şeye de müsaade etmeyeceğiz. Başbakan’ın olaya müdahale etmesini bekliyoruz.” yorumunda bulundu.  

 


İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun:  

“Yeniden masaya gelirse bu rakamı tartışacağız”

Asgari ücretle ilgili gerçekleştirilen toplantılarda her şeyin kayıt altına alınması gerektiğinin altını çizen İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, “Bu rakam bizim için yüksek bir rakamdır, yeniden masaya gelirse bu rakamı tartışacağız” dedi. 

Söz konusu karara Bakanlar Kurulu’ndan onay alındıktan sonraki 15 gün içerisinde de itiraz kabul edildiğini anımsatan Arhun, “İtiraz edilirse görüşülmek üzere yeniden toplantı yapılmalı. Bu doğrultuda karar da değişebilir. Daha önce de buna benzer bir durum yaşanmıştı.” ifadelerini kullandı. 

 


EKONOMİSTLERDEN YASADA REVİZE ÖNERİSİ

Ekonomist Mahmut Sezinler:

“Enflasyon sepeti ve Asgari Ücret Yası günün koşullarına uyarlanmalı”

Asgari ücretten önce ülkede açıklanan enflasyonun da incelenmesi gerektiğine değinen Ekonomist Mahmut Sezinler, %15 olarak açıklanan enflasyon ve buna paralel açıklanan asgari ücretin gerçeği yansıtmadığını savundu.

Sezinler, Asgari Ücret Yasının da günün koşullarına uyarlanması gerektiğinin altını çizdi.

Yıllardır aynı yasa üzerinden asgari ücretin belirlendiğini ve birçok tartışmaya da zemin hazırladığını kaydeden Sezinler, şu görüş ve önerileri paylaştı:

“En son enflasyon sepetinin güncellenmesi 2015 yılında yaşandı. Bu sepette ev içine döşediğimiz parke dahi yer alıyor. Sonuç olarak bu yıldan beridir enflasyon paketimiz oluşmadı ve var olan da gerçeği yansıtmıyor. Ama o yıldan bu yana çok değişiklikler oldu. Bizim önce bu konuda günün koşullarına göre hareket etmeliyiz.

Asgari ücretimiz ise yoksulluk sınırında. Bir asgari ücretlinin insan gibi yaşayabilmesi çok da mümkün değil. Böyle bir yaşam mümkün değil. Destekçisi olmayan asgari ücretli geçinip bir gelecek hayali kuramaz. Bugün bile tespit edilen asgari ücreti, işveren tarafı çalışanına çok görür pozisyondadır.

Yurt dışında Avrupa ülkelerinde çalışanlar, yaptıkları işin riski ile de alakalı asgari ücretlere tabi tutuluyor. Bir inşaat işçisi ile benzin istasyonundaki bir pompacının riski ayni değildir, çalışma koşulları d aynı değildir. Bu gibi uzman görüşler, bilimsel veriler temelinde asgari ücret görüşmeleri sürmeli. Ama bizim ülkemizde herkes için eşit olan asgari ücret belirlenmesi yıllardır revize edilmedi. Asgari ücret bu şekilde çeşitli kategori ile revize edilmeli. Asgari ücret yasının da günün koşullarına uyarlanmalı.”

 

Ekonomist Göksel Saydam:

“Biz hala asgari ücret için 40 yıldır yazılı olan ibrelerle kavga ediyoruz”

Ülke asgari ücretinin Avrupa İstatistik Kurumu’ndaki en düşük kategori esas alındığında dahi yine de düşük kaldığını ifade eden Ekonomist Göksel Saydam, sürdürülen asgari ücret tespitinin bilimsel olmadığını savundu. Saydam, “Geçmişteki gibi asgari ücret görüşmeleriyle hala devam etmek bilimsel değil. Bu dünya ülkeleri artık sınıflara ayırdı. Meslek veya iş sınıflarına ayrıldı. Örneğin markette çalışan ile apartman inşaatında çalışan bir ustanın aynı kategoride olmaması gerek. İşin tehlike sınırına da bakılmalı. Her türlü emeğe saygım sonsuz ama bu en az bedel de mesleki açıdan kategorilere ayrılmalı.” dedi.

Ülkedeki salgından dolayı öncelikle hükümetin çeşitli desteklerle işçilerin yanında olması gerektiğinin altını çizen Saydam, bu sayede komisyondaki taraflar arasında daha uzlaşmacı bir tavrın doğacağı görüşünü paylaştı.

“Biz hala asgari ücret için 40 yıldır yazılı olan ibrelerle kavga ediyoruz”

“Kıbrıs’ın güneyi veya AB ülkelerinde asgari ücret kavgası yapıldığını hiç duymadık” diyen Saydam, kategorilerle ilerlemenin önemine değindi.

Saydam şöyle devam etti:

“Bilimsel formülünü buldular ve tüm taraflar uzlaşı içinde, kavga etmeden yürütüyor. Biz hala 1977’deki ölçüler ile bugünkü mesafeleri korumaya çalışıyoruz. Eskiden ogga vardı, şimdi kilo oldu, eskiden galon vardı, şimdi litre oldu. 40 yılda ölçüler bile değişti ama biz hala asgari ücret için 40 yıldır yazılı olan ibrelerle kavga ediyoruz.

Özellikle bu zamanda devlet kaynak sağlasaydı bu tartışmayı en aza indirirdi. Sanki gizli bir güç, bu ülkede çalışan ile işvereni bilerek kavga ettirmeye çalışıyor. Bu taraflar ne kadar az kavga ederse ülkenin sosyoekonomik durumu da bir o kadar rahat olur.”  

Özel Haber Haberleri