3 ölümlü kazaya 6 yıl 8 ay

Girne- Değirmenlik dağ yolunda meydana gelen ve 2'si öğrenci 3 kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasının kararı açıklandı

Didem MENTEŞ

Girne-Değirmenlik dağ yolunda 29 Kasım 2016’da meydana gelen ve 2’si öğrenci 3 kişinin hayatını kaybettiği feci trafik kazasıyla ilgili son karar açıklandı.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti, minibüs şoförü Denktaş Mutluel, öğrenciler İlayda Yeliz Öztürk ve Sude Demirkıran’ın trafik kazası sonucu ölümüne neden olan tır sürücüsü Safa Güngör’ü suçlu bularak, 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme tarafından mahkum edilen sanık Güngör, 10 yıl süreyle trafikten de men edildi.  

Önemli bulgular yapıldı

Kararı okuyan Mahkeme Başkanı Ömer Güran, sanığın birden çok trafik kuralını ciddi şekilde ihlal ettiği gibi hiçbir kusuru ve kazada etkisi olmayan birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verdiği gibi birden fazla kişinin de ciddi şekilde yaralanmasına neden olduğunu vurguladı. Kazada sanığın minibüs ne hale soktuğunun yanı sıra sanığın trafik ile ilgili sicilinin de kötü olduğunu hesaba kattıklarının altını çizdi.

Güran, avukatının savunmasında, sanığın halisülasyon gördüğünü söylemesini dikkate aldıklarını belirterek, sanığın kullandığı aracın bir ağır vasıta yani tır olmasının, sanığı normal araç kullanan kişilere nazaran daha bir dikkatli araç kullanması gerektirdiğinin tartışmasız olup, trafik kurallarından ve ihlallerinden daha bir ağırlıklı dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptı

Azami cezanın kademeli olarak artırılması vurgulandı

Mahkeme Başkanı Ömer Güran, trafik kazası nedeniyle bir kişinin ölümüne neden olma suçunun azami cezasının 7 yıla kadar hapislik içerdiğini ancak bu tür suçların kamuoyunu ciddi anlamda rahatsız etmesi yanında, ciddi acıların çekildiği böylesi durumlarda, mevzuatın öngördüğü azami 7 yıllık sürenin kamu vicdanında tatmin görmediğine vurgu yaptı. Gerek İngiltere’de gerekse karşılaştırmalı hukuklarda bu tür suçlara ön görülen azami cezanın kademeli bir artırmaya tabi tutulması, daha uzun hapislik içeren nedenlere tabi olduğunun görüldüğünün de altını çizdi.

Aileler gözyaşlarına boğuldu…

5 Aralık 2016’dan beri Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu olarak bulunan Safa Güngör dün geniş güvenlik önlemleri altında yeniden Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve öğrenci arkadaşları mahkemeye gelerek kararı dinledi.

İlayda Öztürk’ün annesi Münevver Şahin ve Sude Demirkıran’ın annesi Yeliz Manici, karar okunurken gözyaşlarına hakim olamadı. Acılı aileler karar sonrası birbirlerine sarılarak gözyaşlarına boğuldu.

Bu arada karar açıklandıktan sonra sanık Safa Güngör, polis tarafından arka taraftan çıkarılarak, geniş güvenlik altında cezaevine gönderildi.

14 davadan yargılandı

Başkanlığı’nda Ömer Güran, yargıç Gökhan Asafoğulları ve üye yargıç Meltem Dündar’dan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti’nin baktığı davada, Başsavcılık adına İddia Makamında Kıdemli Savcı Ahmet Varol ve savunma avukatı mahkemede hazır bulundu.

Mahkeme Heyeti adına dava kararını Başkan Ömer Güran okudu. Bir saati aşkın bir sürede kararı okuyan Güran, sanık Safa Güngör aleyhine 14 dava getirildiğini belirterek, hayati önem taşıyan birçok hukuki ve sosyal noktaya vurgu yaptı.

Güran, Fasıl 154 madde 210’a atıfta bulunarak; tedbirsizlik sonucu veya ağır ihmal teşkil etmeyen aceleci veya dikkatsiz bir eylem sonucu istemeden veya kasti olmadan başka birinin ölümüne neden olunduğundan yargılandığını aktardı. Güran, sanığın olay günü cezai suç teşkil edecek şekilde tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yolun sağına geçerek,  THP 570 plaklı aracın önünü tıkayıp çarpıştığını, çarpışma sonucunda minibüs şoförü Denktaş Mutluel, yolcular İlayda Yeliz Öztürk ve Sude Demirkıran’ın ölümüne sebep olduğunu söyledi. 

Savcılığın olgularına değinildi

Sanığın aleyhine getirilen tüm davaları kabul ettiğini anımsatan Mahkeme Başkanı Güran, Savcının kazayla ve sanıkla ilgili olgu ve emarelerine dikkat çekti.

Sanığın kullandığı tır aracın İncan Alt Yapı İnşaat Şirketi’ne ait olup, sigortasız, seyrüsefer ruhsatsız ve muayenesiz olan dorse Ahmet Behlül’ün müsaadesiyle aracı sürdüğünü aktardığını belirtti.

Güran, kazanın meydana geldiği yolun aydınlatmasının olmadığı, tek gidiş tek dönüş olduğu, hız levhasının bulunmadığı ve kazadan sonra hız limitini gösteren levhanın takıldığını Savcının aktardığını kaydetti. Ayrıca sanığın yolun solunu muhafaza etmeyerek, dikkatsizce, ihtiyatsızca, tehlikeli ve halka teşkil edecek şekilde, yorgunluk içerisinde, yoldaki orta çizgiyi ihlal ederek, karşı şeride geçip minibüsün önünü tıkaması sonucu çarptığını ve oto korkulukları söktükten sonra her iki aracın doğuya bakar vaziyette durduğunu anımsattı. 

“9 kez trafik suçu işledi”

Sanığın daha önce dava tebliğinde; “solda çukur vardı, direksiyonu sağa kırdım ve çarpıştık” dediğini hatırlatan Güran, yapılan ileri soruşturmada söz konusu yerde çukur olmayıp, beton yığını olduğunun Savcılık tarafından tespit edildiğini kaydetti. Sanık Safa Güngör’ün GPRS sistemiyle kazadan bir birkaç gün önce ve kazadan bir gün önce işyerinde kaç saat çalıştığını da aktaran Ömer Güran, sanığın kazadan bir gün önce yani 28 Kasım 2016’da 16 saat 2 dakika boyunca mesai yaptığını Savcılığın aktardığını söyledi. Savcılığın sanığın kaza anında 67.49 km hızla gittiğini de belirttiğini söyleyerek, sanığın ülkemizde 9 kez trafik suçu işlediğini de anımsattı.

Savcılığın her iki araçta da mekanik bir arızanın olmadığını ortaya koyduğunu aktaran Ömer Güran, kazayla ve sanıkla ilgili sunulan toplam 38 tane emareyi okudu.

Ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenler

Mahkeme Başkanı Ömer Güran, sanığı kendi ikrarı ve İddia Makamının ileri sürdüğü olgular ve emareler ışığında aleyhine getirilen davalardan suçlu bulup mahkum ettiklerini açıkladı.

Güran, ceza takdirinin mahkemelerin karşılaştı en zor en önemli ve en hassas görevler arasında olduğunu belirterek, her davada değişken faktörlerle karşı karşıya kalındığını aktardı.

Bu davada da ceza takdir ederken meseleyle ilgili ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenleri ciddi biçimde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Sanık ile ilgili olarak ağırlaştırıcı nedenleri 6 başlık altında topladıklarını belirtirken, hafifletici nedenleri de 5 başlık altında topladıklarını açıkladı.

6 ağırlaştırıcı neden:

Kazada karşı aracın kusuru ve çevresel bir olgu söz konusu değil

Mahkeme Başkanı Ömer Güran, ağırlaştırıcı nedenleri şöyle sırladı; “1- Kazada 3 kişinin hayatının son bulması, 2- 7 kişinin ciddi şekilde bedensel travmaya tabi olup yaralanmış ve tedavi görmeye mahkum olmuşlardır, 3- Kazanın oluşunda minibüs şoförü Denktaş Mutluel’in hiçbir kusuru olmadığı gibi kazanın oluşunda çevresel bir olgu söz konusu değildir, 4- Kazanın oluşumunda kazaya konu araçların herhangi birinde mekanik arızalar söz konusu değildir, 5- Konu kaza münhasır olarak sanığın fiilinden kaynaklandı, 6- sanığın yolda aracı kullanırken gerekli önem ve ihtimamı göstermeksizin karşı şeride geçerek, ihtiyatsıca ve aceleyle tır aracı kullanarak, ortadaki çizgiye rivayet etmeyerek tehlikeli sürüş yaptıktan sonra yolun sağına geçtiğini ve kavşağa yaklaştığında süratini indirmeyerek, uykusuz olarak araç kullanma yetisini azaltacak şekilde araç kullandı.”  

“Trafik sicili kötü”

Ömer Güran, sanığın birden çok trafik kuralını ciddi şekilde ihlal ettiği gibi hiçbir kusuru ve kazada etkisi olmayan birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verdiği gibi birden fazla kişinin de ciddi şekilde yaralanmasına neden olduğunu vurguladı. Kazada sanığın minibüs ne hale soktuğunun yanı sıra sanığın trafik ile ilgili sicilinin de kötü olduğunu hesaba kattıklarının altını çizdi.

Güran, sanıkla ilgili hafifletici nedenleri de dikkate aldıklarını belirterek, şunları söyledi: “1- sanık suçunu kabul ederek, özür dilemiştir, 2- genç bir suçludur, 3- yaşlı annesi ve kardeşine bakmaktaydı, 4- 29 Kasım 2016’dan günümüze kadar tutukludur, 5- ülkesinden uzakta cezasını geçirecektir”

“Sanık aşırı yorgunluk içerisinde araç kullanma yetisi azaldığı biçimde aracı kullandı”

Bu arada sanığın ilk andan beri kazayı yapma sebebinin yolda çukur gördüğü ve direksiyonu kırmasıyla olduğunu, Savcılığın yaptığı araştırmada bu çukurun olmadığının tespit edildiğini aktaran Güran, sanık avukatının Savcılığın bu tespitine katıldığını ve sanığın halisülasyon gördüğünü söylediğini hatırlattı. Heyet olarak bu noktanın dikkatlerini çektiğini vurgulayan Güran, avukatın  halisülasyon söyleminin, sanığın aşırı yorgunluk içerisinde araç kullanma yetisi azaldığı biçimde aracı kullanmakta olduğunu anladıklarını vurguladı. Bu hususun sanığın aleyhine alınacak ciddi bir nokta olduğuna işaret eden Güran, sanığın kullandığı aracın bir ağır vasıta yani tır olmasının, sanığı normal araç kullanan kişilere nazaran daha bir dikkatli araç kullanması gerektirdiğinin tartışmasız olduğunu ve trafik kurallarından ve ihlallerinden daha bir ağırlıklı dikkate alınması gerektiğinde yarar olduğunu vurguladı.

 

“Azami 7 yıllık ceza kamu vicdanında tatmin görmüyor”

Mahkeme Başkanı Ömer Güran, trafik kazası nedeniyle bir kişinin ölümüne neden olma suçunun azami cezasının 7 yıla kadar hapislik içerdiğine değindi. Bu suçların ciddi ve daha vahim örnekleri olması veya olabilmesi nedeniyle azami hapislik süresinin rezerv etmesi gerektiği prensibini hatırda tutmak durumda olduklarını söyleyen Güran, hafifletici sebeplerin ufakça olması anlamını doğurmadığını, 7 yıllık süreye bir tenkitte bulunmak zorunda olduklarını aktardı.

“Azami ceza kademeli bir artırmaya tabi tutulmalı”

Güran, bu tür suçlardan kamuoyunun ciddi anlamda rahatsız etmesi yanında, ciddi acıların çekildiği böylesi durumlarda, mevzuatın öngördüğü azami 7 yıllık sürenin kamu vicdanında tatmin görmediğine vurgu yaptı. Gerek İngiltere’de gerekse karşılaştırmalı hukuklarda bu tür suçlara ön görülen azami cezanın kademeli bir artırmaya tabi tutulması, daha uzun hapislik içeren nedenlere tabi olduğunun görüldüğünün altını çizen Güran, Mahkeme olarak mevcut mevzuatı uygulamak zorunda olduklarını, bu konuda daha fazla bir şeyler söylemenin gereksiz olduğunu belirtti.

6 yıl 8 hapis cezası

Güran, sanığın neden olduğu suçların yaygın olan, kamuda kanayan yara haline gelen, birçok ailenin ocaklarının söndüğünü, ciddi acıların çekildiğini ceza takdirinde hesaba koyarak, hukuki prensipleri de ağırlaştırıcı olmasa da dikkate alarak, sanık aleyhine dikkate aldıklarını kaydetti.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Güran, cezai ilkeler, prensipler ve mevzuatı bir bütün olarak değerlendirerek sanık Safa Güngör’ün aleyhindeki birinci davadan 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı. Güran, ayrıca sanığın 10 yıl süreyle trafikten de men edilmesine karar verdi.

 

Fotoğraflar Didem Menteş/Ayşe Güler

İlgili Haberler

Haberler Haberleri