2 aylık karne

Hükümetin öncesi de sonrası da sancılı: 2 ayı tamamlanmak üzere olan UBP-HP’nin karnesi: Kriz, polemik, anlaşmazlık

Hükümet ortakları; bu dönemde yalnızca çalışmalarıyla ilgili değil, kendi aralarında da anlaşmazlık yaşadı, uyuşmazlıklar an be an medyaya yansıdı.

Ayşe GÜLER

Siyaset hayatına ‘sancılı’ ve ‘polemiklerle’ başlayan, 1 Haziran’da da güvenoyu alan UBP-HP Koalisyon ortaklığında 2 ay tamamlanmak üzere…

Hükümet ortakları; bu dönemde yalnızca çalışmalarıyla ilgili değil, kendi aralarında da yaşadıkları anlaşmazlıklarla gündeme geldi, uyuşmazlıklar an be an medyaya yansıdı.

Koalisyon sonrasında ilk etapta kabinede yer almayan milletvekilleriyle ilgili ‘krizle’ karşılayan hükümet, bu sürede özellikle UBP’nin eski Genel Başkanı, Milletvekili Hüseyin Özgürgün ile ilgili ciddi sınav verdi.

Maraş konusunda alınan ‘açılım’ kararı ise Cumhurbaşkanlığı ile iplerin gerilmesine neden oldu, günlerce soğuk rüzgarlar esti.

Hükümet, atamalarla ilgili de ciddi sıkıntı yaşadı, bazı isimlerin görevlendirmeleri Başsavcılığa takıldı.

Öte yandan ‘Asgari ücret’ konusunda hükümetteki iki bakanın farklı açıklamalar yapması da kamuoyunda tepkiye neden oldu.

Hükümet son dönemde Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun imza koyduğu,  “KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile TC Milli Eğitim Bakanlığı Arasında Eğitim Kalitesinin Yükseltilmesine Yönelik İşbirliği Mutabakat Zaptı” ile gündemde.

İçeriği imza sonrası açıklanmayan mutabakat zaptının tümünün İlahiyat Koleji ile ilgili olması, Koleje, Koordinatör atanmasının öngörülmesi kamuoyunda ciddi tepki çekti.

 

  • Hükümet, 1 Haziran’da güvenoyu aldı.
  • Güvenoyu öncesinde ilk kriz, kabinede yer almayan milletvekilleriyle ilgiliydi. Hem UBP hem de HP kanadında vekillerin bazılarının tepkileri gündeme geldi.
  • En fazla mesai, UBP eski Genel Başkanı, Milletvekili Hüseyin Özgürgün ile ilgili yaşandı.
  • Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın kayınbiraderinin Telekomünikasyon Dairesi’ne geçici işçi statüsünde işe başlaması tepki topladı.
  • Maraş konusunda alınan envanter sayımı kararı, Cumhurbaşkanlığı ile iplerin gerilmesine neden oldu. Hükümetin kurulduğu gün de Akıncı-Tatar arasında "ayar" polemiği yaşandı.
  • Hükümet, atamalarla ilgili de ciddi sıkıntı yaşadı, bazı isimlerin görevlendirmeleri Başsavcılığa takıldı.
  • ‘Asgari ücret’ konusunda hükümetteki iki bakanın farklı açıklamalar yapması da kamuoyunda tepkiye neden oldu.
  • “KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile TC Milli Eğitim Bakanlığı Arasında Eğitim Kalitesinin Yükseltilmesine Yönelik İşbirliği Mutabakat Zaptı” tartışmaya yol açtı.

 

 

GÜN GÜN YAŞANANLAR…

Sancı, hükümet öncesi başladı, sonrasında katmerlendi…

UBP-HP Hükümeti kurum aşaması öncesinde özellikle bazı bakanlık ve kurumlarla ilgili sorun yaşadı.

Bakanlıkların dağılımı konusunda uyuşmazlık yaşayan, ardından ‘7’e 3’ prensibinde anlaşan ortaklar sonrasında Spor Dairesi başta olmak üzere birçok kurumla ilgili sancı yaşadı, hükümet bu dönemde gitti-geldi…

Söz konusu krizin aşılmasının ardından bu kez yeni hükümeti oluşturan partilerden HP’de, peş peşe istifalar yaşandı, UBP’deki ‘huzursuzluklar’ medyaya yansıdı.

Kabine krizi, ‘güvenoyu’ tepkisi…

Hükümet, güvenoyu sorunu ile de yüz yüze kaldı.

UBP’de eski genel başkan Hüseyin Özgürgün, Özersay başkanlığındaki HP ile hükümet kurulmasına ciddi tepki gösterdi, güven oylamasına katılmadı, zehir zemberek açıklamalar yaptı.

Kabinenin açıklanması, iki parti arasındaki hareketliliği bitirmedi. UBP’de kabinede yer almayan vekillerin sesleri yükseldi, HP’den de bazı isimler tepkisini dile getirdi.

eski Başbakan, UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün hükümete güvenoyu vermedi,

Yeni hükümet meclisin bilgisine getirildiği gün toplantı 26 vekille açıldı.

‘Ayar’ çıkışı!...

Başbakan Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasındaki ilk uyuşmazlık ise Bakanlar Kurulu listesinin sunulduğu gün yaşandı.

Tatar, Akıncı’nın daha çok federal temelde bir anlaşmadan yana olduğunu ifade ederek, “Dolayısıyla ona biraz ayar vermek gerektiğini düşünmekteyiz” şeklinde konuştu.

 Akıncı ise Başbakan Ersin Tatar’ın kendisiyle ilgili “ayar verilecek” şeklindeki açıklamasının amacını aşan bir söylem olduğunu belirterek, “Bu ülkede hükümetin eğilmesi gereken, ayar gerektiren işler vardır. En başta ekonomi” diye konuştu.

Özgürgün derdi…

Kurulma aşaması sırasında; olası UBP-HP ortaklığına şiddetle karşı çıkan, her fırsatta tepkisini dile getiren UBP eski Genel Başkanı, Milletvekili Hüseyin Özgürgün, güvenoyu sonrasında hükümetin ‘en büyük’ sorunu oldu.

Özellikle Başsavcılık tarafından 43 davanın bulunduğu bir dosyanın daha Meclis’e gönderilmesi, dokunulmazlığının kaldırılmasının gündeme geldi.

Koalisyon ortakları arasında Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılıp, kaldırılmayacağına ilişkin iddiaları değerlendirecek Danışma Kurulu’nun ilk toplantısında ‘uyuşmazlık’ çıktı.

İlk toplantıda 3 kez toplanmayı deneyen Danışma Kurulu’nda; UBP’nin ‘Özgürgün ile ilgili özel komite kurulmasını Meclis’in yeni dönemine, Ekim’den sonraya bırakılması’ önerisi, Halkın Partisi kanadını gerdi.

Eski Başbakan, UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması istemini incelemek üzere özel komite kurulmasına onay çıktı ancak parti içerisindeki ‘sancı’ bitmedi.

Danışma Kurulu toplantısında; hem CTP, hem de HP özel komitede yer alacak isimleri Meclis Başkanlığı’na iletti.

Ancak, Başbakan Tatar, komitede çalışma yapacak vekillerle ilgili herhangi bir öneride bulunmadı.

UBP’li vekiller Divan Başkanlığı toplantısına gelmedi…

Kurul, sonraki toplantıda isimleri belirledi, Meclis’te Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılma istemini incelemek üzere özel komite oluşturuldu.

Başkan ve vekil seçilemedi…

Özgürgün ile ilgili bu kez de kurulan komiteye ilişkin başkan ve vekilin kim olacağına yönelik sorun yaşandı.

UBP’li vekiller komite başkanlığının UBP’de olmasını talep ederken, HP’li vekiller de aynı istekte diretti.

Sorun halen çözümlenemedi.

Maraş krizi…

Hükümetin, Bakanlar Kurulu kararı ile Maraş’ta envanter çalışması yapması, kamuoyunda ciddi yankı uyandırdı.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bilgisi dışında alınan karar siyasette hareketlenmeye neden oldu.

Başbakan Tatar ilk etapta Maraş’ın açılmasıyla ilgili “Maraş, yeniden Las Vegas olacak” dedi, ardından gelen tepkiler üzerine böyle bir açıklama yapmadığını savundu.

Akıncı, Maraş ile ilgili kendisinin saf dışı bırakılmasını sert bir dille eleştirdi. Muhalafet kanadı da gerekli bilgilerin verilmemesine tepki gösterdi.

Tepkilerin ardından Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, hem siyasi partiler hem de Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüştü.

Atamalar Başsavcılığa takıldı…

Hükümet, ‘atama’ konusunda da birçok pürüzle karşılaştı.

Özellikle UBP içerisinde atanmasına kesin gözüyle bakılan birçok isimle ilgili görevlendirme yapılamadım

Birçok atama istemi Başsavcılığa takıldı, gerçekleşemedi.

 


Asgari ücret… İki farklı ses…

Yakın zamanda, asgari ücretle ilgili de hükümetten iki farklı ses yükseldi.

Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu,  bir gazeteye yaptığı "Asgari ücrete % 7 zam- Asgari Ücret brüt 3 bin 400 TL"  açıklamasına Çalışma  Bakanı Faiz Sucuoğlu'ndan düzeltme geldi.

YENİDÜZEN'e konuşan Çalışma Bakanı Sucuoğlu, “Henüz rakam konuşma noktasında değiliz. Hem işçi hem de işveren tarafı daha yeni konuşmaya başladı” dedi.

İlahiyat sancısı

Kısa sürede art arda pek çok sorunla gündeme gelen hükümet son dönemde Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun imza koyduğu,  “KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile TC Milli Eğitim Bakanlığı Arasında Eğitim Kalitesinin Yükseltilmesine Yönelik İşbirliği Mutabakat Zaptı” ile gündemde.

İçeriği imza sonrası açıklanmayan mutabakat zaptının tümünün İlahiyat Koleji ile ilgili olması, Koleje, Koordinatör atanmasının öngörülmesi kamuoyunda ciddi tepki çekti.

 

Özel Haber Haberleri