‘156 bin TL ödememiz gerekiyor’

YDÜ Hastanesi'ndeki önemli kalp operasyonunun ardından Keskin ailesi YENİDÜZEN'e konuştu

Ayşe GÜLER

 

YDÜ Hastanesi’nde,  beyin kan dolaşımı durdurulup 17 dereceye kadar soğutulan, ardı ardına üç kalp ameliyatı geçiren 53 yaşındaki Soner Keskin’in ailesi, söz konusu ameliyatın Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde yapılabileceği ifade edilerek, hastayla ilgili 'Sağlık Kurulu sevki' alamadıklarını savundu, tedavi masraflarının devlet tarafından karşılanmasını istedi. Sağlık Bakanı Sucuoğlu ise Sağlık Kurulu’na girmeyen hiçbir hastaya ödeme yapılamayacağını açıkladı.

 

 'SAĞLIK BAKANI BEN DE OLSAM AYNISI YAPARDIM DEDİ'… Soner Keskin’in eşi Kadriye Keskin: “Eşim YDÜ’de çok ciddi ameliyat geçirdi, çok başarılı da bir operasyon oldu. Eşimin tedavi sürecinde YDÜ’de Sağlık Bakanı’nı gördüm, annesi ameliyat olmuştu. Durumu kendisine aktardım. ‘Haklısın, ben olsam ben de aynısını yapardım’ dedi, dilekçe yazmamı istedi. Ben de 4 sayfalık dilekçe yazdım”



 “Art arda başarılı 3 kalp operasyonu yapıldı, hastanede yaklaşık 12 gün kaldık. Tedavi ücreti olarak 156 bin TL’ye paraya ihtiyacımız var.”
 

 SUCUOĞLU: “SAĞLIK KURULU’NA GİRMEYEN HİÇBİR HASTAYA ÖDEME YAPILAMAZ”… Konunun bilgisinde olduğunu, aileyle de görüştüğünü söyleyen Sağlık Bakanı Dr Faiz Sucuoğlu ise Sağlık Kurulu’na girmeyen hiçbir hastayla ilgili ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, aksi halde yapılacak her işlemin yasal olmayacağını dile getirdi.

 

 'HAZIRLIK YAPILDI ANCAK AİLE KENDİ İSTEĞİYLE GİTTİ'… Sucuoğlu, “Görevli doktorlar bana söz  konusu ameliyatı kendilerinin yapabileceğini, hatta ameliyatla ilgili hazırlık yaptıklarını ifade etti. Bu süre içerisinde hastanın ailesinin kendi isteğiyle YDÜ Hastanesi’ne gitti” dedi.

 


Beyin kan dolaşımı durdurulup, 17 dereceye kadar soğutulan, ardı ardına YDÜ Hastanesi’nde üç kalp ameliyatı geçiren 53 yaşındaki Soner Keskin’in ailesi, söz konusu ameliyatın Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde yapılabileceği ifade edilerek, hastayla ilgili Sağlık Kurulu sevki alamadıklarını savundu.

‘Kalp krizi’ şüphesi ile eşini ilk önce Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne götürdüğünü, sonrasında da ‘cihaz eksikliği’ nedeniyle YDÜ Hastanesi’nde tedavi olmasını tercih ettiğini dile getiren Keskin’in eşi Kadriye Keskin, yaşadıkları süreci YENİDÜZEN’e anlattı.

 Kadriye Keskin, “Ben eşimin ilk etapta hastanede ameliyat olması için imza verdim. Ama cihaza girmesi için YDÜ’den hastaneye gidip gelmesine yönelik riski göze almadım… 2 çocuğumuz var. Ben çocuklarıma ‘parayı düşündüm, babanız yolda gidip gelirken öldü’ diye nasıl söyleyebilirdim?” dedi.

Zorlu ameliyat süreci yaşayan, sonrasında da ciddi tedavi masrafları ile karşılayan Soner Keskin ise

“Ameliyatımın hastanede yapılabileceği gerekçesiyle Sağlık Kurulu’ndan sevk kağıdı alamıyorum” dedi.

Konunun bilgisinde olduğunu, aileyle de görüştüğünü söyleyen Sağlık Bakanı Dr Faiz Sucuoğlu ise Sağlık Kurulu’na girmeyen hiçbir hastayla ilgili ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, aksi halde yapılacak her işlemin yasal olmayacağını dile getirdi.

 

20 kişilik ekip katıldı


Söz konusu operasyonda Soner Keskin’in beyin kan dolaşımı durdurulmuş,17 dereceye kadar soğutulmuş, üç kalp ameliyatı aynı anda yapılmıştı.  Ameliyatta, aort kapağı tamir edilmiş, bypass yapılmış, aort yapay damarla değiştirilmişti. 3 Kalp Damar Cerrahı, 2 Anestezi Doktoru ile birlikte 20 kişiden oluşan ekibin gerçekleştirdiği ameliyat 12 saat sürmüştü.

 

12 saat ameliyat geçiren Soner Keskin: “Sağlığıma kavuşmak için çabalıyorum”

12 günlük hastane sürecinin ardından evinde dinlenen Soner Keskin, ağır bir ameliyat geçirdiğini ancak şu anda sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.

Keskin, bu süreçte sağlığıma kavuşmak için çaba sarf ederken, bir yandan da tedavi masraflarını nasıl karşılayacağını düşündüğünü ifade etti.

Keskin, “Devletten, Sağlık Bakanlığı’ndan yardım bekliyorum” diyen Keskin, 2100 TL maaş alıyorum. Nasıl adım atacağımı bilmiyorum” dedi.

 

Soner Keskin’in eşi Kadriye Keskin: “Eşimin rahatsızlığını anlamadılar”

Soner Keskin’in eşi Kadriye Keskin, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde başlayan, sonrasında da YDÜ Hastanesi’nde devam eden süreci şöyle özetledi:

“12 Ağustos’ta evden yeni ayrılmıştım, eşim aradı… Kalp krizi geçirdiğini söyledi, geri dönmemi istedi. Eve geldiğimde eşim yere yığılmış haldeydi. Ambulansı aramadım, eşimi kendim hastaneye götürdüm. Hastaneye gittiğimizde saat 12.30-13.00’di…Oradaki vatandaşlardan yardım istedim, arabamı çekmesini için birine verdim. İçeri gittiğimde eşimi sıra bekler vaziyette buldum. Eşimin neden sıra beklediğini sordum. Oradaki doktor, herkesin hasta olduğunu, sırasını bekleyeceğini söyledi. Eşimin kalp krizi geçirdiğini ifade ettim, öncelik olması gerektiğini söyledim. Bu sırada eşimi içeriye aldılar. Biraz zaman sonra güvenlik görevlisi yanıma gelip eşimin kalp krizi geçirmediğini, telaşlanmamı istedi. Daha sonra öğrendim ki elektro çektikleri halde, eşimin rahatsızlığını anlamamışlar. Eşimin yanına gittim, nefes alamaz haldeydi. Eşim, daha da kötüleştiğini ifade etti. Görevli doktorlara durumu aktardım, onlar da bana eşime tahlil yaptıklarını, sonuçların iki saat sonra çıkacağını, müdahalenin sonuçlar ışığında yapılacağını dile getirdi. Sonuçların çıkmasını beklerken eşim soğuk ter dökmeye, belden aşağısını hissetmemeye başladı. Bu durumu yeniden aktardım, sonra güvenlik görevlileri tarafından dışarıya çıkarılmak istendim.”

 

“Eşimin aort damarının yırtıldığı anlaşıldı”

“Bu sırada bağırmaya başladım, bir doktor geldi ne olduğunu sordu. Eşimin yanına gittiler. Yaptığı muayene sonrasında eşimin kalp krizi geçirmediğini, aort damarının yırtıldığını, eşimin her an hayatını kaybedebileceğini söyledi.

Acil Servis’ten 2. kata çıktık. Oradaki bir doktor geldi, eşimin sağlık durumunun ciddi olduğunu, hayatını kaybedebileceğini aktardı.

Ben ve eşim ameliyat olması için imza verdim. Doktor daha sonra yanımıza geldi, ailede kalp rahatsızlığı bulunduğunu, damarın aşağıya kadar yırtılabileceğini, By-Pass olması gerekebileceğini ancak bunu ölçecek cihazın da hastanede bulunmadığını söyledi.

Eşimin cihaza girebilmesi için ambulans ile YDÜ Hastanesi’ne gönderileceğini, kendisinin de bu sürede ameliyathaneyi hazırlayacağını kaydetti.”

 

“Çocuklarıma, babanız yolda gidip gelirken öldü’ diye nasıl söyleyebilirdim”

“Eşimin her an ölebileceğinden bahsediyorlar, bu riski neden göze alayım? Yolda eşimi mi kaybedeyim? Doktor ameliyatı yapabileceğini ancak cebimize güvenirsek YDÜ Hastanesi’ne göndermemizi, kendisinin çocuğuyla oynamayı tercih ederken hastaneye geldiğini ifade etti. Ben de eşimi yaşatmayı tercih ettiğimi söyledim. Yaşananların ardından aynı doktor ameliyatı yapabileceğini söyledi, sevkini vermedi. 2 çocuğum var, riski göze almadım. Ben çocuklarıma ‘parayı düşündüm, babanız yolda gidip gelirken öldü’ diye nasıl söyleyebilirdim? Bunu kim kabul eder?

YDÜ Hastanesi ile temasa geçtik, ambulans ile gelip eşimi aldılar. Eşimin aort damarının yüzde 70’nin yırtıldığı, yarı yarıya ölü vaziyette gittiği tespit edildi, acil ameliyata alındı. Hastaneye 12.00-13.00’de hastaneye gittim, eşimin sevkini 17.30’da aldım. Ciddi ihmalkarlık var, bu sürede damar daha da yırtılmış olabilir. Eşim YDÜ’de çok ciddi ameliyat geçirdi, çok başarılı da bir operasyon oldu. Eşimin tedavi sürecinde YDÜ’de Sağlık Bakanı’nı gördüm, annesi ameliyat olmuştu. Durumu kendisine aktardım. ‘Haklısın, ben olsam ben de aynısını yapardım’ dedi, dilekçe yazmamı istedi. Ben de 4 sayfalık dilekçe yazdım. Konuyu Başhekim Bülent Dizdarlı’ya da aktardım.”

 

“İtiraz kuruluna başvurdum, konuyu görüşmeyi reddetti”

“Hastaneden sevk alamadığımız için bu parayı bizim ödememiz gerekecek. Ne yapacağım, borçlanarak ödeyeceğim… İtiraz kuruluna başvurdum, konuyu görüşmeyi reddetti. Sadaka istemiyoruz… Ben eşimin ilk etapta hastanede ameliyat olması için imza verdim. Ama cihaza girmesi için YDÜ’den hastaneye gidip gelmesine yönelik riski göze almadım… Yoksa hem benim hem de eşimin imzaları var… Art arda 3 kalp operasyonu yapıldı, hastanede yaklaşık 12 gün kaldık. Tedavi ücreti olarak 156 bin TL’ye paraya ihtiyacımız var.”


Sağlık Bakanı Dr Faiz Sucuoğlu:

“Sağlık Kurulu’na girmeyen hiçbir hastaya ödeme yapılamaz”

Sağlık Bakanı Dr Faiz Sucuoğlu, Sağlık Kurulu’na girmeyen hiçbir hastayla ilgili ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, aksi halde yapılacak her işlemin yasal olmayacağını dile getirdi.

Olay sonrasında ilgili doktorlarla görüştüklerini söyleyen Sucuoğlu, “Görevli doktorlar bana söz konusu ameliyatı kendilerinin yapabileceğini, hatta ameliyatla ilgili hazırlık yaptıklarını ifade etti. Bu süre içerisinde hastanın ailesinin kendi isteğiyle YDÜ Hastanesi’ne gitti” dedi.

Özel Haber Haberleri