YENİDÜZEN Özel hayatı irdelemeye devam ediyor

‘Özel hayatın ve hayatın özel alanının korunması’ hapislik cezası da gerektirecek kadar önemlidir…

Finlandiya örneğinde ‘özel Hayat’ ve ‘medya’
 

Cenk Mutluyakalı

“Finlandiya örneğine bakalım” demiştik…
Çünkü ‘Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin birinci sırasında bu ülke var.
Böylece hem ‘basın özgürlüğü’ hem de ‘özel hayat’a dair ‘en iyisi’ni örnek almış oluruz.

***

Finlandiya Anayasası’ndan örnekler paylaşmış, ‘Ceza Yasaları’na erişim için de katkı istemiştik.
Bu katkıyı Turgut Denizgil verdi, teşekkür ediyoruz.
Finlandiya Anayasası’nın 10’uncu maddesi ‘Özel Hayatı’ garanti altına alıyor ve “Yazışmalar, telefon görüşmeleri, özel iletişimin gizliliği dokunulmazdır...” diyordu...
Yine, bir başka madde, basın özgürlüğü kapsamında ‘Fikir, Anlatım ve Bilgiye Erişme’ hakkını öne çıkarıyordu.
“Yetkililerin elindeki döküm ve evrakların kamuya ait olduğuna ve herkesin erişimine açık olacağına” dikkat çekerek!..

***

Peki, Finlandiya’nın ‘Ceza Yasaları’ ‘Özel Hayatın Korunması’nı (24. madde) nasıl düzenlenmiş, bakalım!..
Öncelikle şu notu düşelim.
Finlandiya ‘Ceza Yasaları’nda da bir ‘suç’un ‘medya’ yoluyla işlenmesi  ‘mahkumiyet’ ağırlaştırılıyor!

***

5. Madde: Dinleme
(531/2000)
‘Gayri yasal yollardan, özel alanda,  başkasının özel hayatı ile ilgili bir konuşmayı gizlice dinlemek  ve konuşmaları kayıt etmek suçtur. (En çok bir yıl hapis veya para cezası)
6. Madde: Yasadışı izleme
(531/2000)
‘Yasadışı yollardan bir başkasını izlemek veya teknik bir cihaz ile gözlemek, kamuya kapalı alanda kişisel özgürlükleri ihlal etmek suçtur. (En çok bir yıl hapis veya para cezası)

***

7. Madde: Dinleme ve yasadışı izleme için hazırlık yapmak (531/2000)
5. ve 6. maddelerde yer alanlara teşebbüs etmek suçtur. (6 ay hapis veya para cezası.)

***

8. Madde: Bilgi yayarak özel hayatı ihlal etmek (531/2000)
1. Yasadışı yollardan, medya aracılığı veya başka yöntemle bir kişi hakkında bilgi yaymak, bu bilgi başka bir kişinin özel hayatı ve imajı ile ilgili bir imada bulunuyorsa dahi, bu bilgiyi dağıtmakla o kişi zarar veya hakarete uğruyorsa bu bir suçtur. (2 yıl hapis veya para cezası.)
2. ‘Siyaset, ticaret gibi kamu görevi veya benzeri sorumlu bir pozisyonda olan kişi hakkında bilgi yaymak,
o kişinin mevcut pozisyonundaki faaliyetleri toplum geneli açısından önem arz ediyorsa (kamusal yarar), özel hayatı ihlal kapsamında değerlendirilmez.

***

9. Madde: Hakaret
(531/2000)
1. Bir kişi hakkında yalan bilgi yayarak o kişiyi zarara ve/veya hakarete uğratmak suçtur. (En fazla 6 ay hapis veya para cezası)
2. Bir kişinin kamu görevi veya benzeri pozisyondaki faaliyetlerine yönelik eleştiri, uygunluk sınırlarını açık şekilde aşmıyorsa, hakaret kapsamında yorumlanmaz.
3. Ölmüş bir kişi hakkında yalan bilgi yaymak veya yanlış imada bulunmak hakaret kapsamındadır.

***

10. Madde: ağırlaştırılmış hakaret (531/2000)
9. Maddede yer alan hakaretler medya aracılıyı ile yapılıyorsa bu ağırlaştırılmış hakaret kapsamında bir suçtur. (En fazla 2 yıl hapis veya para cezası)

***

Tüm bunların ışığında, ‘özel hayatın ve hayatın özel alanının korunması’ hapislik cezası da gerektirecek kadar önemlidir…
Tek istisna, son yazımda da önermiştim, “Kamu görevi ya da kamu kaynaklarının suiistimali varsa’ basın özgürlüğü’ kapsamında değerlendirilmesi olabilir.
Burada da ‘dinleme’ ya da ‘izleme’ yapan kişi yine ‘aklanmıyor’...

‘Hapislik’ suçlarının orantısı da görülüyor ki,
6 ay - 2 yılla sınırlandırılmış.
Ve son kararı ‘yargı’nın..
Yani, bir ‘insan hakkı’ ihlali suçtur ve bu ‘medya’ aracılığı ile daha geniş kitlelere yayılıyorsa, ‘daha büyük bir suç’ oluyor.
Bu nedenle ‘gazeteciler’in çok daha fazla ‘sorumluluk’ üstlenmesi gerekiyor.

kaynak: http://www.finlex.fi/en/laki/kaannokset/1889/en18890039.pdf

Haberler Haberleri