Özgül GÜRKUT
Ülkede, ağır vasıtaların karıştığı trafik kazaları birçok kez can kaybıyla sonuçlanırken, ömrünün çeyrek asırlık zamanını ağır vasıta şoförlüğüyle geçiren Ali Seven, yabancı uyruklu şoförlerin daha ucuza ve daha uzun saatler çalışarak yollarda büyük tehlike yarattığını söyledi.
Dağ yollarında ağır vasıta kullanmanın deneyim gerektirdiğini, oysa şirketlerin çoğu kez buna dikkat etmediğini belirten Seven, mesleğine başladığı yıllardan bugüne, sürücü davranışlarında olumsuz yöndeki değişime de dikkat çekti.
Seven, Türkçe bilmeyen ve ülkedeki trafik sistemine ve kurallarına yabancı olan sürücülerin, ülkelerinden hangi koşullarda aldıkları bilinmeyen ehliyetlerini kolaylıkla KKTC ehliyetine çevirebildiğini, bu kişilere esnek davranıldığını savundu. Seven, “Ancak düz yol şoförlüğüyle dağ yolu şoförlüğü farklıdır.” diye konuştu.
Yaşamını İskele’de sürdüren 53 yaşındaki Ali Seven, düz yollarda deneyim kazanmasının ardından 25 yıl boyunca dağ yollarında da ağır vasıta şoförlüğü yaptığını, rahatsızlığı nedeniyle işine ara verdiğini ancak tedavisi bittiği halde şimdi iş bulamadığını kaydetti.
Seven, “Yabancı uyruklu şoförlerin daha ucuza ve daha uzun süre çalışması bizi olumsuz etkiliyor. Biz ev geçindirmek zorundayız, ailemize bakıyoruz. Onların bazılarının böyle derdi olmadığı için daha uygun fiyatlara, daha uzun saatler çalışıyorlar. Benim gibi birçok arkadaşım da evdeyiz, çalışamıyoruz.” dedi.
Ali Seven, 25 yıl boyunca ağır vasıta ehliyetiyle ülkenin birçok bölgesinde, tır, kamyon, beton mikseri dahil her türlü araç kullandığını anlattı.
“Çok şükür kazam belam yok. Trafik cezam da yok.” diyen Seven, birçok tehlikeyle karşılaştığını ancak tecrübeleri sayesinde kaza yapmaktan kurtulduğunu ifade etti.
Ali Seven, ağır vasıta şoförüyken küçük araçlara trafikte hep yardımcı olduğunu, yol vererek, işaretler yaparak geçişlerini kolaylaştırdığını, tehlikeli durumlarda geçmelerini engelleyecek işaretler verdiğini kaydetti.
Bugün trafikteki ağır vasıta sürücülerinde bu davranışları göremediğini ve araçların birbirlerini çok yakın takip ettiğini belirten Seven, bu yüzden küçük araçların araya giremediğini, bunun da tehlikeler yarattığını söyledi.
“Kendi ülkelerinde nasıl ehliyet aldıklarını da bilmiyoruz”
Seven, Türkçe bilmeyen ve ağır vasıta tecrübesi olmayan birçok kişinin trafikte ağır vasıta kullandığını gözlemlediğini belirterek “Bu kişilerin kendi ülkelerinde nasıl ehliyet aldıklarını da bilmiyoruz.
Buraya geliyorlar ve direksiyon başına geçiyorlar. Bence Girne dağ yolunda araç kullanabilmek için en az 10 yıl deneyimin olması lazım.” diye konuştu.
Geçmişte ağır vasıta sürücüleri bir şirkette işe başlarken önceki iş yerinden referans istendiğini, polisten kazaya karışıp karışmadığının ve trafik suçlarının öğrenildiğini belirten Ali Seven, “Şimdi ehliyeti varsa şofördür deniliyor. ‘Olsun da taştan olsun’ zihniyeti… Çok ucuzlattılar bu işi. Hiçbir şart aramıyorlar.” diye konuştu.
Seven, yolların zaten yetersiz olduğunu ifade ederek, her ağır vasıta sürücünün dağ yolu tecrübesi olmadığını vurguladı.
Ali Seven, petrol tankeri, inşaat malzemesi taşıyan kamyonlar gibi ağır vasıtaların sürücülerinin küçük araçların araya girişine izin vermediğini, oysa sürücülerin birbirlerine hoşgörüyle yaklaşarak güvenli geçiş için sinyalle, el işaretleriyle yardımcı olması gerektiğini söyledi.
“Trafikte hoşgörüyü kaybediyoruz”
Geçmişte kendilerinin böyle yaptığını kaydeden Seven, “Şimdi bu hoşgörüyü kaybediyoruz. Biz selamlaşırdık, aracında bir sorun varsa -lastiğin patlak, çadırın yerinden kaçtı vb.- işaret ederdik, polisle bile selamlaşırdık. Bir araç beni geçeceği zaman olabildiğince kenara çekilirdim ki sürücüsü yolu görebilsin. Şimdiki şoförlerde bunlar yok…” dedi.
Ali Seven, geçen yıl bir şirkette ağır vasıta şoförlüğü için aylık 100 bin TL maaş talep ettiğinde “Biz o paraya iki eleman çalıştırırız” yanıtı aldığını belirterek daha sonra o şirketin aldığı şoförlerin araçlarıyla yollarda kaldığını, kazaya karıştığını basından takip ettiğini, basına yansımayan hasarları da olabileceğini kaydetti.
Ağır vasıta şoförlerinin mekanik bilgileri de olması gerektiğini, özellikle göz, burun ve kulağın önemli olduğunu vurgulayan Ali Seven, görme ve işitme yanında, araçta herhangi bir yangın çıkarsa kokunun alınması için burnun önem taşıdığını anlattı.
Seven, şimdi trafikte daha yüksek performanslı araçlar olduğu halde çok daha fazla sorun yaşandığını kaydetti.
Ağır vasıta şoförlüğü sınavlarının hep düz yollarda yapıldığını, ancak bu kişilere dağ yollarında da araç kullanma yetkisi tanındığını kaydeden Seven, bunun tecrübe gerektiren bir iş olduğunu vurguladı.
Ali Seven, yıllar önce çalıştığı bir şirkette, yeni alınacak şoförü testten geçirmesi istendiğini, hatalarını saptadığı bu kişinin yine de işe alındığını ve kendisinin işinden edildiğini de anlattı.
“O adam gerçekten tecrübesizdi. Birçok insanın canı yanabilirdi.” diyen Seven, kendisi ağır vasıta kullanırken her zaman olası kazalara karşı tetikte olduğunu, can güvenliği için tedbirler aldığını vurguladı.
Seven, “Büyük araç şoförlerini sağlam bir denetlemek lazım çünkü onlar ya can taşıyor ya da yük taşıyor ve birçok insanı etkiliyor. Bu iş çok dikkat gerektirir.” diye konuştu.
25 yıl dağ şoförlüğü de yaptığını, bu sürede patronlara her zaman eksik evrakla yola çıkmama konusunda diklendiğini, bir seferinde sorun yaşadığı aracını yol kenarındaki park yerine çekip kilitlediğini ve otostopla Mağusa’ya gittiğini anlattı.
Para kazanmak uğruna arızalı ve eksik evraklı ağır vasıtalarla iş yapmanın sakıncalarına dikkat çeken Ali Seven, “Yolda senden başka da insanlar var, kimsenin ocağını söndürme… Yani patronlara çok iş düşer. Ben sabah tüm kamyonların kontrolünü yapardım, şoför öyle binerdi arabaya. Patronlara da iş düşer, şoförlere de… Deneyimi olmayanı dağ yoluna koymayacaksın.” diye konuştu.
Kullanılan aracın iyi tanınmasının da önemli olduğunu ifade eden Ali Seven, yabancı sürücülerin aracı da tanımadan direksiyon başına geçtiğini kaydetti.
“Yollar yetersiz… Girne yolu düşük tonajlı kamyonlara açılmalı”
İskele-Ercan yonca kavşağı arasındaki güzergahın kesinlikle yetersiz kaldığını vurgulayan Seven, aynı şekilde Değirmenlik-Girne dağ yolunun da yetersiz olduğunu söyledi.
Lefkoşa-Girne yolunda Boğaz bölgesinin (St, Hilarion kavşağı sonrasının) düşük tonajlı kamyonlara açılması gerektiği görüşünü de belirten Ali Seven, “Bütün kamyonları tek bir yola, dağ yoluna yönlendirdiler. Zaten o yol yetersiz. Bence çift şeritli Girne yolunda kenar şerit açılıp kamyon yolu yapılmalıdır. Hepsini dağ yoluna yönlendirirsen sonuç işte böyle olur…” ifadelerini kullandı.