Türkiye'de 6 partiden "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" önerisi

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni”nde dikkati çeken detaylar

TÜRKİYE'de "Cumhurbaşkanlığı Sistemi"ne karşı 6 muhalefet partisi CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır üzerinde çalıştıkları “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışması açıklandı.

48 sayfalık Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni, 6 muhalefet lideri tarafından imzalandı.

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni”nde dikkati çeken detaylar şöyle:

  • “Seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek.
  • Milletvekili seçimlerinde yüzde 1 oy olan partiler Hazine yardımı alacak.
  • Temel hak ve özgürlüklerde kararname düzenlemesine izin verilmeyecek.
  • Cumhurbaşkanı'nın veto yetkisine son verilecek.
  • Meclis soruşturmalarında yeter sayısı düşürülecek.
  • Cumhurbaşkanı görev süresi 7 yıl olacak.
  • Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu'nun tek başına OHAL ilan etme yetkisi olmayacak.
  • Sulh Ceza hakimliklerinin görev, yetki ve işleyişleri yeniden düzenlenecek.
  • Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının derhal uygulanması sağlanacak.
  • Hakimler ve Savcılar Kurulu kaldırılacak. İki ayrı kurul oluşturulacak.
  • Çoklu baro uygulamasına son verilecek.
  • Anayasa Mahkemesi üyelerinin en az 4'te 3'ünün hukukçu olması zorunlu tutulacak.
  • Sayıştay Anayasa'da yüksek mahkeme olarak düzenlenecek.
  • TRT ve Anadolu Ajansı bağımsızlık ve tarafsızlık esaslarına göre yeniden yapılandırılacak.
  • Medyada kartelleşmeyi önlemek için yasal tedbirler alınacak.
  • İfade özgürlüğü; Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları gereğince şiddete teşvik, nefret söylemi ya da kişilik haklarına saldırı durumları dışında sınırlandırılmayacak.
  • RTÜK'e yasal düzenlemeler yapılacak. Üyeler Meclis tarafından seçilecek.
  • Kamu İhale Kanunu yeniden düzenlenecek.
  • Yerel yönetimlere genel bütçeden verilen vergi gelirlerinin payı artırılacak.
  • Seçimle gelenin seçimle gitmesi güvence altına alınacak. Kayyum uygulamalarına son verilecek.
  • YÖK kaldırılacak.
  • Öğretim üyeleri rektörlerini kendi seçecek.
  • Siyasi Etik Kanunu hazırlanacak.
  • Yurt dışındaki 6 milyondan fazla vatandaşın Meclis'te temsilinin sağlanması için seçim çevresi oluşturulacak.
  • Siyasi partilere ve adaylara yapılan bağışlar zorunlu olarak açıklanacak.
  • Meclis'in denetim yetkisi güçlendirilecek.
  • Din ve Vicdan Özgürlüğü güvence altına alınacak. Herkesin inancına, kanaatine ve yaşam tarzına saygı duyulacak; kişiler din, inanç ve yaşam tarzı fark etmeksizin özgürce yaşayacak.
  • Kadına karşı işlenen suçlarla ilgili Türk Ceza Kanunu’nda gerekli düzenlemeler derhal yapılacak.

“Yarının Türkiye’si” sloganıyla gerçekleştirilen açıklamanın olduğu salonun ana ekranında altı siyasi partinin logolarının yanı sıra, Türkiye bayrağı, Atatürk fotoğrafı ve “Yarının Türkiye’si İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” yazılı afişler yer aldı. Toplantı için ortak açıklamaya altı siyasi partinin yanı sıra yaklaşık 700 sivil toplum örgütü temsilcisi ve akademisyen katıldı.

"Türkiye siyasi tarihinin en önemli anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında gerçekleşmiştir" denen açıklamada, bu dönemde demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkelerinin yok sayıldığı anlatıldı.

Toplantıda yapılan konuşmada,  "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Neden yanlıştır?" sorusuna ise şu yanıt verildi:

"Bu sistem, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış; Cumhurbaşkanı’na yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına almasını sağlayan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır.

Bizler, anayasal devlet anlayışına aykırı, demokratik hukuk devletini temelinden zedeleyen ve egemenliği şahsileştiren bu sisteme karşı çıkıyoruz. Çünkü bu sistemde, Anayasa’daki tarafsızlık yeminine rağmen, parti genel başkanlığı ile devlet ve hükümet başkanlığı tek kişinin şahsında birleşmiş; partili Cumhurbaşkanı, ülkenin sorunlarını daha da derinleştirmiştir.

Meclis’in yasama yetkisi yürütme ile paylaşılırken, denetim yetkisi ise işlevsiz hale getirilmiştir. Yüce Meclis’in millet adına kullandığı devredilemez bütçe hakkı dahi ortadan kaldırılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu, Cumhurbaşkanı’na tanınan doğrudan ve dolaylı atama yetkileriyle, yürütmenin vesayeti altına girmiş, partili Cumhurbaşkanı bağımsız ve tarafsız yargıyı yok etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin iktidarın baskı ve tehdidi altında olması ve üyelerinin neredeyse tamamının Cumhurbaşkanı tarafından atanması, Yüksek Mahkeme’nin bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedelemiştir."

(Ajanslar, Gazete Duvar, t24, Diken, Yenidüzen)

Haberler Haberleri