SİZ HANGİ TEDBİRİ ALDINIZ?

KANAL SİM'e konuşan Kıbrıs'ın ilk Generali Salih Cengaver Cem, Kuzey Kıbrıs’taki makamların olaylar karşısında ‘suskunluğu’na ve ‘kayıtsızlığına’ işaret etti

 

“Başbakan veya Cumhurbaşkanı kendilerinin dinlenip dinlenmediklerinden emin mi?”

• “Varsa böyle bir şey (bağlantı) Başbakan buna işlem yapmak zorundadır. X televizyona açıklama yapıp eve gidip oturmakla olmuyor, çünkü işlem yapma makamıdır. Yürütmenin başıdır. Şimdi ben de sorarım. Var kardeşim de kimdir bunlar? Dünden bugüne kadar ne işlem yaptınız?..”

• “Bakanlar Kurulunuzu topladınız mı? Polis Genel Müdürünüze ne emir verdiniz? İlgili askeri makamlarla bir toplantı yaptınız mı? Ben duymadım. Sadece Cumhurbaşkanı Barış Kuvvetleri Komutanı’nı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nı aramış o ona sormuş, bu buna sormuş…”

• “Mesela Başbakan veya Cumhurbaşkanı kendilerinin dinlenip dinlenmediklerinden emin miler? Bu konuda ne gibi güvenlik tedbirleri aldılar?... Genel Kurmay Başkanı’nı, TC Cumhurbaşkanı’nı dinliyorlar… Siz hangi tedbiri aldınız? İstihbarata karşı koyma teşkilatınız var mı?..”

• “Yolda sokakta bana soruyorlar, insanlar evime geliyor, ‘endişeliyiz, bize nasıl yansır, çatışma olur mu, çoluğumu çocuğumu alıp gitmeli miyim? Ne olursa bu kararı almalıyım’ diye bana soruyor insanlar… İnsanlar burada da tedirgin…”

KANAL SİM- YENİDÜZEN

Kıbrıs'ın ilk Generali Salih Cengaver Cem, Kanal SİM’de yayınlanan Radyo Gazetesi’nde Damla Dabiş Özel’in konuğu oldu, Türkiye’deki darbe girişimini, yaşananları, Kuzey Kıbrıs’a olası yansımalarını ve buradaki ‘bağlantı’ iddialarını değerlendirdi.
‘Bir kalkışmanın veya darbe girişiminin olduğu kesin’ diyen Emekli General Cem, bunun FETÖ denilen örgütle bağlantısı olduğunun da iddianın ötesinde, alınan ifadelerle de sabitleşmiş halde olduğu görüşünü belirtti, öncesinde de ‘paralel yapı’dan sürekli bahsedildiğine ve çeşitli önlemler alındığının da bilindiğine işaret etti.

“Dış aklın da karıştığı bir kalkışma…”

Bir takım senaryolarla bunun yapıldığının düşünülmesinin, ‘eksik kalacağı’ görüşünü de belirten Cem, olaya Orta Doğu’dan bakıldığında Türkiye’nin Irak’ın, Suriye’nin durumuna itilmek istendiği gibi bir dış aklın da karıştığı bir kalkışmaya uğradığı izlenimini ifade etti.

Durumun ‘vahimin de ötesinde’ olduğu görüşünü belirten Cengaver Cem, olağanüstü hal ilan edildiğine işaret eden Cengaver Cem, yaşananların zaten hiçbirinin olağan olmadığını da kaydetti.

“Darbe kalkışması da, sonrasında ortaya çıkan bazı görüntüler vahim…”

“Demokrasi ile işleyen bir ülkede asla olmaması gereken şeylerden bahsediyoruz” Cem, Meclis’in bombalanmasının, tankların sokaklara çıkıp insanları ezmesinin tasvip edilemeyeceğine vurgu yaptı.

“Zaten darbe kendi başına tasvip edilmesi mümkün olmayan bir şey” diyen Cem, darbeyi kınarken, sonrasında ortaya çıkan, hoş olmayan görüntülerin de kınanması gerekliliğine değindi.

“Çoğu hiçbir şeyden habersiz, rütbesiz askerlere yapılan muamele ve onların çeşitli şekillerde infazı da aynı derece vahim” diyen Cengaver Cem, Türkiye’nin ciddi sonuçlar doğurabilecek, bir iç isyana neden olabilecek bir durumun kıyısına geldiği düşüncesini belirtti.

Provokasyona müsait bir zaman olduğuna işaret eden ve o gece bunun denendiğine de işaret eden Cem, bundan sonra da denenebileceğini ifade etti.

Cengaver Cem,"Silahlı kuvvetler zayıflatıldı yargıda birçok isim görevden alındı. Bir takım öğretim görevlileri görevden alındı. Türkiye şu anda varlığına kasteden bir kalkışmayla karşı karşıyadır" şeklinde konuştu.

“Darbe girişimi bilgisi alınması üzerine çoğu komutanın düğünde olmasını eski bir general olarak aklım alamıyor…”

“Gelinen noktada Türkiye bir ‘Çoklu organ yetmezliği’ haline girmiş halde” diyen General Cengaver Cem, Türkiye’nin ‘bir üst aklın’ oynaması ile kodlarının değiştirilmeye çalışıldığı görüşüne vurgu yaptı. Orta Doğu’da da bu tür dizaynların yapıldığına işaret eden Cem, bölge ve coğrafya okunduğunda gözlemlerinin bu yönde olduğunu kaydetti.

Saat 16:00’da bir darbe girişimi bilgisi alınması üzerine çoğu komutanın düğünde olmasını eski bir general olarak aklının alamadığını kaydeden Cem, istihbarat zafiyeti olduğu gibi alınan istihbarat üzerine alınacak tedbirler bazında da zaafiyet olduğu görüşünü belirtti.

Emekli General Cem, sıhhatli bir değerlendirme için bilginin alındığı saat 16:00 ile darbe saatine kadar olan sürenin iyi aydınlanması gerekliliğine de vurgu yaptı.

Suikastlar, sabotajlar, isyan girişimleri…

Bundan sonra siyasilere, kanaat önderlerine suikastlar düzenlenebileceğine, bir takım kurumlara sabotajlar düzenlenebileceğine dair görüşlerini de paylayan Cem, “Daha da vahimi toplum içindeki ayrılıkları kaşıyarak bir takım isyan girişimlerine oynayabilirler” dedi.

Bu badirenin herkesi ciddi ciddi düşünme aşamasına getirmesi gerekliliğine işaret eden Cengaver Cem, olağan üstü halin de Anayasal çerçeve içerisinde kullanılmasının çok önemli olduğunu vurguladı.

“Türkiye’nin farklı noktalara gidebileceğinden de endişeliyim”

Emekli General Cem, “Bu ölçüler dışına çıkıldığı, insanların temel, hak ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlandığı bir duruma geçerse, bu vahim durumun farklı bir vahim durumla birleşeceği ve Türkiye’nin farklı noktalara gidebileceğinden de endişeliyim” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin uçurumun kenarına getirildiği ve az bir itekleme ile uçurumun dibine de sürüklenebileceği görüşünü belirten Cem, bir ülkenin başına gelenlerin coğrafyasından bağımsız okunamayacağına değindi, Orta Doğu’ya işaret etti.

Bir an önce insanların da meydanlardan evlerine, işlerine güçlerine döndürülmesi sürecine geçilmesi gerekliliğine de işaret eden Cem, kaotik ortamlarda kalabalıkların kontrol altında tutulmasının da güç olduğuna değindi.

--------------------------------------------


KUZEY KIBRIS BAĞLANTISI…

“Bağlantı var diye televizyona açıklama yapıp eve gidip oturmakla olmuyor…”

Başbakan Özgürgün’ün FETÖ’nün burada da bağlantısı olduğuna dair açıklamayı görmediğini ifade eden Emekli General Cem, “Keşke burada da açıklama yapsaydı veya en azından böyle bir tehdit varsa Bakanlar Kurulu toplansaydı, Meclis toplansa, olağanüstü toplantı yapılsa, daha iyi olurdu ama ne yazık ki biz bu tür şeyleri başkalarına ihale ettiğimiz için çıkıp işte böyle kaçamak şeyler yapıyorlar” dedi.

Cem’in ifadeleri devamla şöyle:
“Varsa böyle bir şey Başbakan buna işlem yapmak zorundadır. X televizyona açıklama yapıp eve gidip oturmakla olmuyor, çünkü işlem yapma makamıdır. Yürütmenin başıdır. Şimdi ben de sorarım. Var kardeşim de kimdir bunlar? Dünden bugüne kadar ne işlem yaptınız? Ben bir vatandaş olarak endişeliyim şimdi, merak ediyorum ne işlem yapılmıştır. Bu kitapları kim götürmüş yakmış, nerede yuvalanmış bunlar? Sizin haberiniz yok muydu? Uyuyor muydunuz? Bu kitaplar yanınca mı haberiniz oldu? Yüzlerce soru sorabilirim ama benim bu soruları sormam uygun olmaz. Siz medya olarak sorarsınız.
Türkiye’de ne yapmışlar, bu tehdit var demişler, beğenirsiniz beğenmezsiniz oturmuşlar karar vermişler.”

“O ona sormuş, bu buna sormuş... Gece de oturmuşlar orada olayı takip etmişler… Oturun toplanın vatandaşa da bir açıklama yapın. Burada da endişe hakim”

“Siz çıkıyorsunuz bir demeçle, bir iddia üzerine töhmet altında da bırakıyorsunuz insanları… Bakanlar Kurulunuzu topladınız mı? Polis Genel Müdürünüze ne emir verdiniz? İlgili askeri makamlarla bir toplantı yaptınız mı? Ben duymadım. Sadece Cumhurbaşkanı Barış Kuvvetleri Komutanı’nı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nı aramış o ona sormuş, bu buna sormuş. Gece de oturmuşlar orada olayı takip etmişler. Bu devletin Anayasal kurumları yok mudur, Meclis’i yok mudur, Bakanlar Kurulu yok mudur? Oturun toplanın vatandaşa da bir açıklama yapın. Şimdi herkes burada da, ‘Ben dinlendin mi, burada da böyle bir şey var mı’ diye konuşuyor.

Bana soruyor bazı insanlar, ‘Komutan biz memleketi terk mi edelim, napalım çoluk çocuğumuz var’ diye… Burada da endişe hakim.”


-----------------------------------


BURAYA YANSIR MI?..

“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu konuda alacağı bütün tedbirler buradaki birliklerine de yansıyacak”

“Şimdi burada var mıdır, yok mudur benim gerçekten bu konuda bir bilgim yok. Baktığımız zaman burada, bir takım kritik yerlerde görev yapan bu konudan tutuklandığını görüyoruz.

Bir kere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu konuda alacağı bütün tedbirler buradaki birliklerine de yansıyacak. Yani oradaki birlikler bu işle alakalı olarak orada ne yapıyorsa, o emirler buradaki birliklere de gelecek.

Mesela şimdi öğretim üyelerine yurt dışı yasağı kondu, benim bildiğim oradan buraya ders vermeye gelen hocalar var… En azından eğitime etkisi olacak.”

“Ben Başbakan’ın çıkıp askeri öğrencilerimiz konusunda bir açıklama yapmasını beklerdim”

“Olağanüstü hal şartlarının bizim ülkemizi kapsamına aldığını söylemek mümkün değildir.  O hükümler burası için geçerli değildir ama siz oraya adımınızı attığını zaman o hükümlerden etkileneceksiniz. Askeri öğrencilerimiz var… Bunlar 14-15 yaşında çocuklar, bunlara birileri ‘al bu silahı git bir yere’ demiş, şimdi bu çocukların bir mağduriyeti var. Ben Başbakan’ın çıkıp bu konuda bir açıklama yapmasını beklerdim. Bizim insanımızdır, desin ki ‘Evet bu çocuklar bizim adımıza okuyorlar, Türkiye Cumhuriyeti ile konuştuk, bu çocukların iadesi için girişim yaptık, bunların bir suçu yok’ dedin, kamuoyuna bir açıklama yapsın beklerdim.”

“Mesela Başbakan veya Cumhurbaşkanı kendilerinin dinlenip dinlenmediklerinden emin miler?”

“Bir gazetede çıkan ‘para aktarımı’na ilişkin bir açıklama, bir tekzip geldi mi? Ben çok merak ediyorum, kimdir bu iş adamları? Bunlar hayatımızı doğrudan etkileyen ciddi meseleler… Mesela Başbakan veya Cumhurbaşkanı kendilerinin dinlenip dinlenmediklerinden emin miler? Bu konuda ne gibi güvenlik tedbirleri aldılar?...

Genel Kurmay Başkanı’nı, TC Cumhurbaşkanı’nı dinliyorlar… Siz hangi tedbiri aldınız? İstihbarata karşı koyma teşkilatınız var mı?..

Yolda sokakta bana soruyorlar, insanlar evime geliyor, ‘endişeliyiz, bize nasıl yansır, çatışma olur mu, çoluğumu çocuğumu alıp gitmeli miyim? Ne olursa bu kararı almalıyım’ diye bana soruyor insanlar… Benim de ruhum sıkıldı anlatmaktan… Ben de artık neyi nasıl söyleyeceğimi bilemez hale geldim.

Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde kendi bünyesinde bu işin toparlanabilmesi için alabileceği tedbirler, buradaki birliklere de yansıyacak ama bizim, sizin hayatını asla etkilemeyecek.

Devlet kurumlarına sızdığı söyleniyor, bu daha vahimdir. Bir takım iş adamlarından, finans sektörüne, basına sızdığından bahsediliyor bu başka bir ayaktır. Lütfen çıkıp artık Başbakan, Meclis, gerekirse tatilden dönerek etraflıca görüşülmesi ve karar alınması gerekiyor.

‘Bizde de var’ bir tespittir, bizde de varsa bunun gereğini kim yapacak? Herhalde siz ya da ben veya izleyen insanlar değil. Siz yapacaksınız ama siz ne yapıyorsunuz, kurdele kesiyorsunuz, spor kulüplerine yemekler veriyorsunuz… Tedbir istiyoruz biz…

Polisten açıklama bekliyoruz, yok… Kitap yakıldı, faili yok… İş adamları, basın mensupları töhmet altında… Kusura bakmasınlar ama bunlar benim devlet ciddiyeti anlayışımla çok bağdaşan şeyler değildir. Bu iddialar halen yetkili makamlarca ne yalanlandı, ne de bir açıklama yapıldı.”

“Darbe başarılı olsaydı, buraya da bir şekilde büyük oranda yansıyacaktı”

“Darbe girişimi başarılı olsaydı, varsayım üzerinden düşünürsek, buradaki Silahlı Kuvvetler mensuplarının darbe girişiminin başarılı olan tarafında olacağını farz ve kabul etmek ve meseleye o açıdan bakmak zorundayız. O zaman da Türkiye’de ne olacaksa, buraya da bir şekilde büyük oranda yansıyacaktı. Sonuçta oraya bağlı bir güç…”

Röportaj Haberleri