Şimdi de emekçinin birikimine göz diktiler

Hür-İş Federasyonu ve Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Hükümetin ihtiyat sandığındaki parayı Maliye Bakanlığı’nda ‘biriktirmeyi’ hedeflediğini söyledi, “Şimdi de ihtiyat sandığındaki paraya göz diktiler” dedi.

Recep DAL

Hür-İş Federasyonu ve Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, YENİDÜZEN’e konuştu; UBP-DP-YDP Hükümeti’nin Hür-İş’in İhtiyat Sandığı Dairesi Yönetim Kurulu’ndaki temsilcilerini değiştirme girişimini sert sözlerle eleştirdi. Serdaroğlu, bunun antidemokratik bir tutum olduğunu vurgularken, “Baskıcı bir yönetim tarzıyla karşı karşıyayız.” dedi.

İlk kırılma noktasının, Arif Sarı adına onaylanan 8 bin Euro danışman maaşı olduğunu hatırlatan Serdaroğlu, kamuoyuna açıkladıkları bu gelişmede dönemin Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun her şeyi bilmesine rağmen haberi yokmuş gibi davrandığına dikkat çekti.

Serdaroğlu, İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu toplantısında danışmanlık ücretinin konuşulduğu ses kayıtlarının kaybolduğunu hatırlatarak, o günden sonra hiçbir toplantı kaydının kendilerine gönderilmediğini ifade etti.

“İhtiyat Sandığı’nın varlık sebebi biz iştirakçileriz.” ifadelerini kullanan Serdaroğlu, maaşlardan kesilen paraların İhtiyat Sandığı Dairesi’nde biriktiğini hatırlattı; hükümetin ise bu paraya göz diktiğini vurguladı. Serdaroğlu, “Emekçilerin maaşlarından kesilen paranın ilk etapta Maliye Bakanlığı’nda toplanması, ardından da İhtiyat Sandığı Dairesi’ne aktarılması öngörüldü. Hal böyle olunca da borçlanmaya meyilli hükümetin bu parayı kullanabilme tehlikesi oluştu.” diye konuştu.

Serdaroğlu, UBP-DP-YDP hükümetine yabancı işçilerin maaşlarından kesinti öngören kararname konusunda da bazı eleştirilerde bulunarak, “Topluma değil, belli başlı sermayedarlara hizmet ediyorlar.” ifadelerini kullandı. Serdaroğlu, küçük esnafın düşünülmediğini ve toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini kaydetti.

Söz konusu kararnamenin iş barışını zedeleyeceğine dikkat çeken Serdaroğlu, “Yerli istihdam sekteye uğrayacak, büyük işletmeler daha ucuz işçi çalıştırma peşinde koşarken bizim çocuklarımız işsiz kalacak.” diye konuştu.

Serdaroğlu, seçim yasakları öncesinde yapılan istihdamlara da değindi; hangi dairelere işçi alındığının sorgulanması gerektiğini söyledi. Serdaroğlu, “Bu istihdamların ihtiyaç olan noktalara yapılmadı.” açıklamasında bulundu.

Söz konusu istihdamların liyakatsiz ve sistemsiz bir şekilde gerçekleştiğine vurgu yapan Serdaroğlu, “Bunlar toplumun faydasına olamaz, istihdamlardan önce teşkilat şemalarının düzenlenmesi gerekiyor.” dedi.


Hür-İş ve Kamu-İş Başkanı Serdaroğlu:

“Hükümet baskıcı bir yönetim tarzı sergiliyor”

Hür İşçi Sendikaları (Hür-İş) Federasyonu ve Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu, YENİDÜZEN’e çok özel açıklamalarda bulundu. Serdaroğlu, UBP – DP – YDP Hükümeti’nin sendikalara ve işçilere karşı sergilediği tutumun baskıcı olduğunu vurguladı.

“Antidemokratik bir tutumla karşı karşıyayız”

Hükümetin, Hür-İş Federasyonu’nun İhtiyat Sandığı Dairesi Yönetim Kurulu’ndaki temsilcileri Ahmet Serdaroğlu ve Baytun Tuna’yı değiştirme girişimini eleştiren Serdaroğlu, bunun antidemokratik bir adım olduğunu belirtti. Serdaroğlu, hükümetin baskıcı bir yönetim tarzı sergilediğini söyledi.

“8 bin Euro danışman maaşı kırılma noktası oldu”

Serdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun göreve gelmesinden sonra ilk kırılma noktasının, İhtiyat Sandığı Dairesi Yönetim Kurulu’na Arif Sarı adına onaylanan 8 bin Euro tutarındaki danışman maaşı olduğunu aktardı; “O zaman bu yapılanın yanlış olduğunu söyledik. Biz bunları kamuoyunun bilgisine getirince, Gardiyanoğlu yaşananlardan haberi yokmuş gibi davrandı. Fakat her şeyi biliyordu, toplantıda bizzat kendi de vardı. Ne hikmetse, o toplantının ses kayıtları hala kayıp.” dedi.

“Ses kayıtlarının hesabı sorulmadı”

İhtiyat Sandığı Dairesi Yönetim Kurulu toplantı kayıtlarının kaybolduğunu dile getiren Serdaroğlu, bundan sorumlu olan Daire Müdürü Ertunç Doğu’ya hiçbir hesap sorulmadığını ifade etti. Serdaroğlu, ormal şartlarda her toplantının ses kayıtlarının kendilerine gönderildiğini, fakat Arif Sarı’nın danışman ücretinin konuşulduğu toplantıdan sonra bu uygulamanın durdurulduğunu anlattı.

“Yazılım üzerinden gizli girişler yapıldı”

Serdaroğlu, mevcut yazılımın dışında İhtiyat Sandığı Dairesi için ayrı bir yazılım geliştirildiğini hatırlattı; bu yazılım üzerinden birilerinin sisteme girmesinin ardından yaşanan krizi de değerlendirdi. Daire Müdürü Ertunç Doğu’nun bu durumu Yönetim Kurulu’na bildirmediğini söyleyen Serdaroğlu, konuyu öğrendiklerinde sessiz kalındığını ve sisteme giren kişinin bizzat teşvik edildiğini vurguladı. Polis başvurusu yaptıklarını hatırlatan Serdaroğlu, bugüne kadar polisten herhangi bir yanıt gelmediğini de ekledi.

“Hükümet İhtiyat Sandığı’ndaki paraya göz dikti”

Savcılık görüşüyle kendilerinin İhtiyat Sandığı’ndan yararlandıkları yönünde bir iddianın ortaya atıldığını kaydeden Serdaroğlu, bunun ne anlama geldiğinin kimse tarafından açıklanmadığını söyledi. İştirakçi oldukları için Yönetim Kurulu’nda yer aldıklarını kaydeden Serdaroğlu, “İhtiyat Sandığı’nın varlık sebebi biz iştirakçileriz. Bizim maaşlarımızdan kesilen paralar orada birikiyor. Hükümet, İhtiyat Sandığı’nda biriken paraya göz dikti.” ifadelerini kullandı.

“İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nun aldığı haciz kararı vardı, Gardiyanoğlu onaylamadı”

Serdaroğlu, geçmiş hükümetlerin İhtiyat Sandığı Dairesi’nden aldığı paralar olduğunu belirterek, “Bu paralar hala daha yerine koyulmadı. Hatta konuyla ilgili mahkeme kararı var, buna da uyulmuyor. İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nun aldığı haciz kararı vardı, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ısrarla bu kararı onaylamadı.” açıklamasında bulundu.

“Borçlanmaya meyilli hükümetin İhtiyat Sandığı’ndaki parayı kullanabilme tehlikesi oluştu”

İhtiyat Sandığı Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Darbaz’ın diğer üyelerden yetki almadan Maliye Bakanlığı’nda bir görüşme gerçekleştirdiğine vurgu yapan Serdaroğlu, konuya ilişkin açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Maliye Bakanlığı bu görüşmelerde, İhtiyat Sandığı Dairesi’nin tahsilatlarının tümünü birden yapmak istedi. Yani emekçilerin maaşlarından kesilen paranın ilk etapta Maliye Bakanlığı’nda toplanması, ardından da İhtiyat Sandığı Dairesi’ne aktarılması öngörüldü. Hal böyle olunca da borçlanmaya meyilli hükümetin bu parayı kullanabilme tehlikesi oluştu. Daire Müdürü Ertunç Doğu’ya bunun hesabını sorduk, bizi ‘ön görüşme yapıldı’ diyerek geçiştirdi.”

“Milyarlarca lira borcu olan hükümet yönetimde olmamalı”

Serdaroğlu, İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nda borcu olanların yer alamayacağını vurgulayarak, esas borçlunun hükümetin kendisi olduğunu ifade etti. Bu durumda hükümetin Yönetim Kurulu’na üye atamaması gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, alınan kararların sorgulanması gerektiğini belirtti.

“Dev-İş’in mücadelesinin yanındayız”

Yabancı uyruklu emekçilerin maaşlarından kesinti yapılmasına imkan tanıyan yasa gücünde kararnamenin iptali için Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu’nun (Dev-İş) açtığı davaya da değinen Serdaroğlu, bu mücadelenin yanında olduklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını açıkladı.

Serdaroğlu, “Bu karar, memleket olarak telafisi mümkün olmayan zararlar yaratabilir. Yerli istihdamı sekteye uğratabilir, iş barışını da zedeleyebilir. Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü’nün eşit işe eşit ücret ilkesine aykırıdır.” diye konuştu.

“Asgari ücretten kesinti yapılamaz”

Barınma ve yemek ücretini gerekçe göstererek yabancı uyruklu işçilerin maaşlarından kesinti yapılmasını eleştiren Serdaroğlu, asgari ücretin geçinilebilecek en düşük ücret olduğunu hatırlattı. Yasalara göre barınma ve gıda maliyetlerinin asgari ücretten düşülemeyeceğini vurguladı.

“UBP-DP-YDP hükümeti sermayedarlara hizmet ediyor”

Söz konusu kararnamenin yerli halkı düşündükleri için çıkarıldığı yönündeki açıklamaları da değerlendiren Serdaroğlu, bunların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Serdaroğlu, “Eğer samimi olsalardı özel sektörde sendikalaşmayı desteklerlerdi. UBP-DP-YDP Hükümeti topluma değil, belli başlı sermayedarlara hizmet ediyor” açıklamasında bulundu.

“Gençlerimiz işsiz kalacak”

Serdaroğlu, yabancı işçilerin yüzde 40 daha ucuza çalıştırılmasının işletmeleri bu yöne kaydıracağını belirterek, bunun yerli gençlerin işsiz kalmasına yol açacağını ifade etti. Kalifiyeli eleman ihtiyacına dikkat çeken Serdaroğlu, hükümetin ara eleman yetiştirmek için herhangi bir çalışma yapmadığını söyledi.

“Seçim öncesi yapılan istihdamlar liyakatsizdir”

UBP-DP-YDP Hükümeti’nin seçim yatırımları kapsamında sene başından beri 171 kişiyi istihdam etmesiyle ilgili de konuşan Serdaroğlu, bu adımın yanlış olduğunu belirtti. Seçim yasakları öncesinde yapılan istihdamların liyakatsiz ve sistemsiz olduğunu ifade eden Serdaroğlu, “İstihdamlardan önce teşkilat şemalarının düzenlenmesi gerekiyor. Yapılacaksa da bu doğrultuda istihdamlar olmalı.” dedi.

Röportaj Haberleri