Şehit Mehmet Eray İlkokulu Nitovikla Otel’deydi

Şehit Mehmet Eray İlkokulu Nitovikla Otel’deydi

 

Zekai Altan

Slow-food İtalya'da gelişen bir akım ve harekettir. 1970’li yıllarda fast-food'a karşı ve özellikle sağlıklı beslenme konusunda çok önemli politikalar geliştirildi. Dünyada örgütlenme yolunda önemli ve çok olumlu, başarılı adımlar attı. Ülkelerin doğalarını, kültürlerini ve geleneklerini korumaları için bu akım veya hareket ile tanışmaları kaçınılmazdır. Bu hareketin en somut örneklerinden biri de Nitovikla'da gerçekleştiriliyor. Öğrencilerimize yönelik yürütülmekte olan Kıbrıs kültürü ve eko turizm ile sürdürülebilir çevrenin algılanması ve farkındalığının uygulandığı etkinliklerde ilkokullu öğrencilerimiz Kıbrıs mutfağı ile kültürünü öğrenmenin gururunu yaşıyorlar. Bu hafta Minareliköy Şehit Mehmet Eray İlkokulu Nitovikla’daydı.

NELER YAPILDI

Kültürün doya doya yaşanacağı güne Çayırova köyünde Diner Zeytinyağı fabrikasında başlandı. İlk iş Kıbrıslı olmanın farkındalığını yaşamak. Yani erkek çocukların başına önce mandilya bağlanır. Kız çocukları da mandilyayı öğretmenleri ile birlikte erkek çocukların başına bağlarlar. Mandilyanın da kullanıldığı dönemlerde neden kullanıldığı anlatılıyor. Ve günün ikinci adımı çocuklarımıza zeytin ağacının mucizeleri anlatılıp yerinde gösterilir. Çocuklarımızdaki heyecanı görmek gerekiyor. Tümü de geleceğin kültür elçileri gibi. Zeytin ağacının mucizeleri anlatılarak başlayan kültür turunda önce zeytinin nasıl toplandığı. Sevgi ile ve dalının fazla zarar görmeyeceği bir biçimde avuç içi ile sıyrılan zeytinlerin haşaya düşmesinin öyküsünün zaman içerisinde zeytinleri taraklar ve daha sonra da titreşimli aletlerle toplanması anlatılır ve uygulanır. Zeytinyağı çıkarmak için eşek ile çalışan değirmenden mekanik sistem ile çalışan ve sonradan da son teknoloji. İnsan eli değmeden ve insan emeğinin hiç kullanılmadığı teknoloji fabrikalarının kullanılması çalıştırılarak anlatılır. Zeytin ağacının mucizelerini de dilerseniz sıralayalım. Kuru odunundan yakacak, zeytinin yağından beyaz  (çiğ) ve kara  yağ çıkartma, kara zeytin, çakızdez, eski yağından zeytinyağlı sabun, posasından yakacak (prima), göz tutmaması için yaprağının yakılarak tütsü olarak kullanılmasının yanısıra zeytin dallarının da Barış'ın simgesi olduğu hatırlatılır ve zamanında da hayvan yemi olarak kullanıldığı söylenir. Zeytin ağacının ve değirmenin anlatılmasından sonra da beyaz (çiğ) yağ ve kara yağ yanında betmezli tahın ve betmez tadımı gerçekleşiyor.

SIRADA EKMEK-EL MAKARNASI

Sırada Nitovikla Eko-Bio Otele hareket. Ve ilk iş eller yıkandıktan sonra Kıbrıs köy ekmek-çöreği yapımı... 3000 yıllık mağarada başlayan eğitimde her çocuk ekmek malzemesi eğitimini aldıktan sonra ekmek teknesi içerisinde hamuru yoğururlar. Ve her öğrenci kendi ekmeğini yapar. Ve fırının nasıl yakıldığı gösterildikten sonra fırın yakılır ve ekmekler fırına salınır. Ekmekler fırında pişene kadar çöp ile el makarnası yapımı eğitimi başlar. Yine tüm öğrenciler çöp ile el makarnasını yaptıktan sonra makarnalar öğle yemeği için haşlanması için mutfağa gönderilir.

DRİBİDEZ VE DİBEK KAHVESİ 

Ve Baf bölgesine özgü Kıbrıslı Türklerin delikli bidda, Kıbrıslı Rumların da Dribidez dediği taş üzerinde (şu anda kullanılan taş Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun annesinin önceden kullandığı taştır) mayalı hamur ile yapılan biddanın anlatılması ve pişirilmesi… Öğretmen-öğrenci birlikte pişirilen bidda, betmez veya bal ile tattırılır. Tüm eğitimler eğlenceli ve uygulamalı olarak devam eder. Öğretmen öğrenci ilişkisi ve eğlencesi görülmeye değerdir. Dribidez biddasından sonra sırada dibek kahvesi. İslimin yakılmasından ve fonksiyonunun anlatılması ile başlayan eğitim, kahve çekirdeğinin gösterilerek anlatılması ve dolap ve gara saçta gavrulması (pişirilmesi) ile kahve eğitimi başlıyor. Her öğrenci dolapta gavrulan gavenin yanmaması için sallama ve karıştırma işlemini yapar. Gavenin dibekte demir ile dövülmesinden ince elek ile elenmesine kadar tüm işlemleri kendileri yapar. Ve eski gavecilerin yaptığı gibi su içerisinde kaşık görevini gören oduncukların kullanımı ile kumda gave pişirilmesini öğrenmiş oldular.

ÖĞLE YEMEĞİ FORMADA KEYK VE SERTİFİKA

Dibek kahvesi sonrası artık tahammül ve derman kalmaz. Ama o heyecan herşeyi unutturmuş da olur. Doğrudan 3000 yıllık mağaraya dönüş. Ve öğle yemeği. Kola yasak. Onlara meyve suyu ikramı yapılır. Yemek sonrası da içerisinde madeni para bulunan Kıbrıs keyiği kesilir ve her çocuk bu tadı alır ve bu tat ile tanışır. Parayı bulan da günün ve yılın şanslısı olur. Keyk sonrası her öğrenciye de sertifikaları takdim edilir. Özel olarak ve ingilizce dilinde. Gelecekleri için önemli bir referans. Nitovikla Eko-Bio Otel’de başlatılan bu proje ile birçok çocuğumuza Kıbrıs Mutfağı, el sanatları ve kültürü konusunda farkındalığı yaratılmış oldu. Kıbrıs kültürünü yaşatmak için yaşamak gerekir.

Dergiler Haberleri