Sağlık Bakanlığı’nın üç gün süren “Sağlık Çalıştayı” tamamlandı…
• Sağlık Bakanı Ahmet Gulle, çalıştayı planlarken kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere göre konuları ayırdıklarını ancak, KKTC’de sağlık alanında birçok şeyin acil ve kısa vadeli olarak ele alınması gerektiğinin ortaya çıktığını kaydetti.
Sağlık sektöründeki hizmetlerin sunumunun iyileştirilmesi genel hedefiyle, Sağlık Bakanlığı tarafından organize edilen ve üç gün devam Sağlık Çalıştayı, sağlık sektörünün tüm paydaşlarının geniş katılımıyla 30 Kasım Cumartesi günü tamamlandı.
Sağlıkta kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yapmak üzere veri toplamak amacıyla gerçekleşen çalıştaydaki konuların 8 ayrı başlık altında, 8 ayrı komitede enine boyuna tartışıldığı ve sağlıktaki tüm paydaşların katkı koyduğu belirtildi.
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre özellikle tartışılması planlanan Kamu Sağlık Hizmetlerinin Sunumu, Özel Sağlık Hizmetlerinin Sunumu, Genel Sağlık Sigortası ve Sağlık Sunumlarının Finansmanı, Koruyucu Sağlık Hizmetleri, Acil Sağlık Hizmetleri, Hasta Hakları, İlaç Uygulamaları ve Sağlık Yönetimi konularla ilgili verimli görüşler alındığını ve bunlardan yararlanılarak sağlık reformunu gerçekleştirmek üzere hazırlıklara başlanacağı ifade edildi.
Açıklamada, yaklaşık bir hafta sonra çalıştayın sonuçlarının rapor haline getirileceği ve çalıştay katılımcıları ile paylaşılması ve son görüşlerinin alınmasının ardından basına ve kamu oyuna ayrıntılı bilgi verileceği belirtilirken, çalıştayın sağlık ile ilgili tüm unsurların bilgi ve birikimlerini bir araya getirmek ve bir hedef birlikteliği oluşturmak açısından önemli olduğu belirtildi.
Çalıştay sonunda bir kapanış konuşması yapan Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, çalıştayı planlarken kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere göre konuları ayırdıklarını ancak, KKTC’de sağlık alanında birçok şeyin acil ve kısa vadeli olarak ele alınması gerektiğinin ortaya çıktığını kaydetti. Bakan Gülle, sağlık konusunda bugünden itibaren olağanüstü durum ilan ettiğini ve Sağlık Reformu için acil durumun sözkonusu olduğunu ifade ederek herkesi birlikte çalışmaya davet etti.
Çalıştayda ortaya çıkan sonuçlardan birisinin siyasilere ve parlamentoya olan güvensizlik olduğunu belirten Ahmet Gülle, bunu yanı sıra kurumların birbirine de güvenmediğini ifade etti. Bakan Gülle, bu güvensizlik ortamını ortadan kaldırarak kendi ayakları üzerinde duran bir toplum oluşturmak istenmesi halinde birbirine güven içinde ve samimi olarak çalışmak gerektiğinin altını çizdi.
Tüm paydaşların birlikte üretmesi halinde ilgili kararların sağlıklı bir şekilde uygulanması mümkün…
Önceliğin siyasilerde olduğunu belirten Gülle, buna karşılık kararları sadece siyasilerin değil, tüm paydaşların birlikte üretmesi halinde ilgili kararların sağlıklı bir şekilde uygulanmasının mümkün olabileceğini ifade ederek, “Birlikte karar üretirsek ancak, bu kararlarımız hayata geçebilir” dedi.
Kamu ve özel ayrımı yoktur, tüm sağlık hizmetleri kamu hizmetidir…
Kamu ve Özel Sağlık Kurumları ile ilgili birtakım tartışmaların olduğunu anımsatan Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Gülle, “Aslında kamu ve özel diye bir şey yoktur. Bütün sağlık kurumları kamudur. Kamu hizmetidir” diyerek, böyle bir anlayışın geliştirilmesi gerektiğini özellikle ifade etmek istediğini söyledi ve özel sağlık hizmetlerinin ciddi şekilde denetlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Önce hasta olmamak…
Temel sağlık hizmetleri ve koruyucu sağlık hizmetlerinin üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini de ifade eden bakan Gülle, “Önce hasta olmamayı başarmalıyız. Bunun eğitimlerinin verilmesi ve uygulanması gerekmektedir” dedi.
Bakan Gülle, çalıştayda ele alınan konuların hassasiyetle ve süratle üzerine gidilmesi gerektiğini belirterek, hasta öznesinin üzerinde durmanın önemli olduğunu, hiçbir bütçe gerektirmeksizin sadece hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirmenin yükseltilmesi ile yüzde 20-30 oranında hasta memnuniyetinin artırılacağına inandığını ifade etti.
Ulusal sağlık politikasına gereksinimiz var…
Çalıştayda sıkça gündeme gelen sağlık sistemi konusuna da değinen Bakan Gülle, bilgi eksikliğini giderme adına önyargısız olarak çok hızlı bir sürede birkaç örnek sistemin incelenmesi gerektiğini ifade etti. “Türkiye, Güney Kıbrıs ve Dünya Sağlık Örgütü’nün toplantısında methedilen İsviçre’deki sistemlerini inceleyeceğiz ve bu sistemlerle ilgili bilgi sahibi uzmanlarla görüşerek, herhangi bir modeli taklit etmeden fakat Amerika’yı yeniden de keşfetmeden ülkemize özgü bir sistem oluşturacağız” diye konuşan Bakan Gülle, “Bizim bir ulusal sağlık politikasına gerçekten gereksinimiz var. Bunu herhangi bir modele asılmadan, evrensel değerleri içselleştirerek, kendimize bir özgü bir model yaratarak oluşturacağız” dedi.
Sağlık sektörünün tüm paydaşlarının üzerinde durduğu diğer bir konu olan Genel Sağlık Sigortası’na ilişkin olarak Bakan Gülle, Genel Sağlık Sigortası’nın, sağlık sisteminin daha işlevsel hale gelebilmesi için bir nevi kaynak sağlayacak bütçe ve denetim demek olduğunu da belirtti. “Siz bir birey olarak bir sağlık kuruluşuna başvurup belki de çok büyük paralar ödemek zorunda kalırsınız. Hâlbuki bir fon bu sağlık hizmetinin belirli bir oranda karşılaması ile sağlık sorunu bu şekilde çözülmüş olacak” diye konuştu. Genel Sağlık Sigortası’nın bir anlamda da bütün sağlık hizmeti veren unsurların koordine edildiği bir zemin olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Acilin çok önemli olduğunu sözlerine ekleyen Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Gülle, Acil’in öncelikli olarak ele alınması gereken konular arasında olduğunu ve kadroların artırılarak bu birim içerisinde ciddi bir reorganizasyona gidilmesinin üzerinde durduklarını ifade etti.
İlaç konusuna da değinen Bakan Gülle, bu konuda düzenlemeler gerektiğini, ayrıca zirai ilaç konusunun başlı başlına ele alınması gereken bir konu olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, bu konuları Eczacılar Birliği ile birlikte, onların birikim ve katkılarından faydalanarak ilaç konusuna bir standardizasyon getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Otomasyon konusunda belli adımların atılmakta olduğunu ifade eden Bakan Gülle, hızla belirli bir miktar personelin bu işe atanarak, kayıt ve veri depolamak adına herkesin katkı koyması ve buna dayanarak daha fazla söz söyleme adına daha çok sorumlu olması gerektiğini ifade etti.
Katılımcılara teşekkür eden Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Gülle, sağlık alanında yapılabileceklerini, hükümetlerin değil, sağlık camiasının katılımı ile başarılabileceğini ifade ederek, “Katılımınız, katkınız ve heycanınız, beni de heyecanlandırdı. Yapılacak çok işimiz var. Yalnız ve ancak birlikte başarabiliriz” diye konuştu.
Sekiz komitedeki konulara kanser başlığının dokuzuncu, sağlıktaki eğitim politikasının onuncu ve sağlık turizminin on birinci başlık olarak eklenmesi gerektiğini, burada başlayan çalışmaların burada kalmaması ve 2 veya 3 ayda bir, oluşturulan bir koordinasyon komitesinin yeniden bir araya gelinmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Bakan Gülle, “Birlikte karar verme süreci yaşanarak, büyük çaba harcayarak ve de birlikte karar vererek hızla hep birlikte başlayıp, bu işi bitirmeleiyiz” diyerek kapanış konuşmasını sonlandırdı.
Komitelerde yer alan Kurum, Kuruluş ve Sivil Toplum Örgütleri…
Çalıştay boyunca çalışan komitelerde Sağlık Bakanlığı, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanı sıra Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası, Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ), Serbest Çalışan Hekimler Birliği, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası, Kamu-Sen, Sağlık-Sen, Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, Kamu-İş, Evrensel Hasta Hakları Derneği, Özel Hastane İşletmecileri Birliği, Kıbrıs Türk Diyabet Derneği, Kanser Hastalarına Yardım Derneği, Sağlık İdarecileri Derneği, Kuzey Kıbrıs Sosyal Sigortalılar Derneği, Belediyeler Birliği, Devlet Planlama Örgütü, Çevre Koruma Dairesi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Yakın Doğu Üniversitesi yer aldı.
Birçok Kurum, Kuruluş ve Sivil Toplum Örgütü sunum yaptı…
Sağlık Çalıştayı’nın ilk gününde ise birçok kurum, kuruluş ve Sivil Toplum Örgütü sunumlarla katkı koymuştu. Sunum yapan kurum, kuruluş ve Sivil Toplum Örgütleri ise şöyle idi: Toplumcu Demokrasi Partisi, Tıp Laboratuvarları Uzmanları Derneği, Kıbrıs Türk Diyetisyenler Birliği, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi, Thalassaemia Derneği, KKTC Fizyoterapistler Derneği, Kıbrıs Türk Kalp Derneği, Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Vakfı ile Diyaliz ve Böbrek Hastaları Derneği.