“Proje var, para yok”

Bu hafta Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ile ‘trafiği’, ‘yolları’, projelerini konuştuk. Atakan, samimi bir şekilde sürece ve duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.

Fayka Arseven KİŞİ

Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, projelerin dosya dosya hazır olduğunu ancak “devlette paranın olmadığını” söyledi.

TC ile protokolün imzalanmasıyla birlikte paranın olacağını ancak özellikle yol projelerinde zamanlama konusunda geç kalındığını açıkladı.

Atakan, sadece devletin 1 yıllık seyrüsefer harçlarını bakanlığa bırakılması halinde 20-30 yıllık yol sorununun giderileceğini de dile getirdi.

“Ciddi bir belirsizlik var. Bu belirsizliğin ne kadar süreceği meçhul…” diyen Atakan, “ Vatandaş haklı, dünyanın parasını ödüyor seyrüsefere veya vergilere peki karşılığını alabiliyor mu? Alamıyor. 3 kuruş para buluyoruz, 3 kuruş para ile geçici yamalar yapıyoruz ama nereye kadar? Şapkadan tavşan çıkarmaktan gerçekten artık yoruldum. Tavşan çıkmıyor da…” dedi.

Trafik seferberliği konusunda da Atakan, “Yollarımızın durumu böyle, farkındayız, biliyoruz. Bunu biliyoruz ama siz de bilin. Onun için hepimiz farkına varalım, buna göre aracımızı kullanalım. Kıbrıs küçük bir yer. Bir yerden bir yere gecikme maksimum 15 dakika olur. Bu hayatımızdan değerli değil” ifadelerinde bulundu.

Bu hafta Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ile ‘trafiği’, ‘yolları’, projelerini konuştuk. Atakan, samimi bir şekilde sürece ve duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

“Paranın olmaması hükümetten çekilmemizin nedenlerinden biriydi. Tabi bu süreç devam ederse, oturmayacağız bu koltukta... Bayındırlık Ulaştırma Bakanı ne yapar? Hiçbir şey. Bu her şeyden önce benim mizacıma ters.”

 

  • YENİDÜZEN: HP’nin hükümetten çekilişinin nedeni de tam da buydu sanırım, “para yok icraat yapamıyoruz”, şimdi yine “para yok” diyorsunuz.
  • Tolga ATAKAN: Hükümetten çekilmemizin nedenlerinden biriydi. Tabi bu süreç devam ederse, oturmayacağız bu koltukta... Bayındırlık Ulaştırma Bakanı ne yapar? Hiçbir şey. Bu her şeyden önce benim mizacıma ters. Protokolü imzaladınız, para oluk gibi akmayacak. Türkiye’nin de durumu çok parlak değil, para ne zaman gelecek göreceğiz.

 “Devlet 1 yılda 120 milyon TL seyrüseferden alıyor. Bize verilse tamirler yapılacak, 20-30 yıl yollar tık demeyecek.  Ama maaş ödeyeceğiz, hayat pahalılığı, ek mesai vereceğiz. İnanılmaz yani. Bütçe’nin yüzde 87’si maaş ve benzeri ödemelere gidiyor. Kalan yüzde 13 ile de hastane, okul, yol yapacaksınız.”

 

  • YENİDÜZEN: Proje var para mı yok?
  • Tolga ATAKAN: Proje değil projeler var. Merkezi İhale Komisyonu’na gidecek dosyalar var. Her şey hazır.
     
  • YENİDÜZEN: İhtiyaç olan para ne kadardır?
  • Tolga ATAKAN: Geçen hükümet döneminden süregelen ihtiyacımız 55 milyondur. Şimdi kur farkıyla 60 milyonu buldu. Totalde bütün karayollarının tamiri için gerekli hatta 20-30 yıl sorunsuz götürecek rakam 130 TL milyon. Devlet sadece 1 yılda 120 milyon TL seyrüseferden alır. Yani bize sadece 1 yıllık seyrüsefer, sabit radar geliri bırakılsın yollarımız 20 yıl tık demez.

“Ciddi bir belirsizlik var. Bu belirsizliğin ne kadar süreceği meçhul… Vatandaş haklı, dünyanın parasını ödüyor seyrüsefere veya vergilere, peki karşılığını alabiliyor mu? Alamıyor. 3 kuruş para buluyoruz, 3 kuruş para ile geçici yamalar yapıyoruz ama nereye kadar? Şapkadan tavşan çıkarmaktan gerçekten artık yoruldum. Tavşan çıkmıyor da…”

 

“Şapkadan tavşan çıkmıyor, yoruldum”

  • YENİDÜZEN:  Hepsi Maliye’ye mi gidiyor?
  • Tolga ATAKAN:  Evet. Maaş ödeyeceğiz, hayat pahalılığı, ek mesai vereceğiz. İnanılmaz yani. Bütçenin yüzde 87’si maaş ve benzeri ödemelere gidiyor. Kalan yüzde 13 ile de hastane, okul, yol yapacaksınız. Aradaki açığı TC kapatıyordu, o da kapatmıyor, kapatamıyor. Ciddi bir belirsizlik var. Bu belirsizliğin ne kadar süreceği meçhul… Vatandaş haklı, dünyanın parasını ödüyor seyrüsefere veya vergilere peki karşılığını alabiliyor mu? Alamıyor. 3 kuruş para buluyoruz, 3 kuruş para ile geçici yamalar yapıyoruz ama nereye kadar?
    Haspolat-Hamitköy arasını biraz yamaladık, çok kötüydü, düzeldi. Yeter mi? Yetmez. Boğaz ile Gönyeli çemberi arası başlayacaktı, kaldı. Ne zaman başlayacağı meçhul… Refüjlerin yenilenmesi lazım, yoldaki çökmelerin düzenlenmesi lazım ama bir keşif çıkardık 18 milyon. Var mı böyle bir para? Yok. Ne zaman gelecek? Meçhul… Yani şapkadan tavşan çıkarmaktan gerçekten artık yoruldum. Tavşan çıkmıyor da…
    En son 1.5 milyon TL’lik bir kaynak bulduk, onunla lokal tamirleri yapıyoruz.
     
  • YENİDÜZEN: Alsancak yolu hakkında da geçtiğimiz hafta toplantı yaptınız. Gelinen aşama nedir?
  • Tolga ATAKAN: Telefon su gibi benzeri hatların öteleme projesi çıkması lazım. Bunun da keşfi 9 milyondur. Orada da protokolü beklemek zorundayız ki ilk etapta bize verilecek paradan hemen ötelemeyi yapalım. St. Tropez bölgesine kadar alt yapı hazırdır, birkaç yerde geri çekiliş olması gerekir. Belediye başkanından rica ettim bölge halkı ile konuşsun. Çünkü ondan sonra ara emri çıkarsa bir atımlık barutumuz var, onu da bir ara emri ile yarıda kesersek, bu yol 10 yıl daha yapılmaz. İnsanlara da bunu anlattık. Sağ olsunlar anlayışla karşıladılar.
    Lefke yolunda ara emri sorunu vardı, o kalktı. Lefkoşa çevre yolunda, ara emri kalktı. Ama şimdi de para yok. Yani böyle bir sıkıntı içindeyiz.
     
  • YENİDÜZEN: Ölümlü trafik kazalarından sonra eleştiride ilk hedefsiniz. Yolların tamam olmaması şikayet konusu olur. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?
  • Tolga ATAKAN: Kazalarla ilgili tek sorun yollar mı? Bunu irdelememiz gerekiyor. Ama oluşturulan algı, maalesef budur. Yani son 10 ölümlü trafik kazasının dökümlerini aldık. Sadece Girne yolunda karşı şeride geçen araç, bariyer olmamasından dolayı karşı şeride geçti. Hız sınırı da orada 100 iken aracın 130 idi.
     

 “Bir açıklama yaptık 6 ay önce; cezaları gözden geçiriyoruz, güncelliyoruz, İngiliz zamanından kalma fasıllar var. Gelen yorumları size anlatamam. Sanki dedi ki ‘trafiğe çıkan her insandan para keseceğiz.’ Sen geçer misin kırmızı ışıkta? Geçmen, o zaman ne konuşun. Bırak kırmızı ışıkta geçene 300 lira değil de 1300 lira ceza keseyim de geçmesin bir daha…”

 

  • YENİDÜZEN: Trafikte seferberlik çağrısı yaptınız? Ne amaçladınız?
  • Tolga ATAKAN: Bizim yaptığımız açıklama ile Başbakan’ın sahiplenmesi biraz farklı. Biz şunu öne sürdük; Yollarımızın durumu böyle, farkındayız, biliyoruz. Bunu biliyoruz ama siz de bilin. Normalde evet şehirlerarası yollarda 100 km’dir hız sınırı ama bizim yollarımız 100 km hız sınırını kaldıracak durumda değil. Bunları tamamlama noktasında evet bir çalışmamız var ama bu, bugünden yarına olmayacak. Onun için hepimiz farkına varalım, buna göre aracımızı kullanalım. Kıbrıs küçük bir yer. Bir yerden bir yere gecikme maksimum 15 dakika olur. Bu hayatımızdan değerli değil.
    Özellikle son zamanlarda bunu dile getirdiğimizde GSM operatörleri kızıyor bize ama kızsınlar, cep telefonu öyle bir girdi ki hayatımıza arabanın yanında geçiyorum, sürücünün gözü telefonda. 10 ölümlü trafik kazasının 4 tanesinin sebebi bu… Zabıtlarda şerit değiştirme diye geçiyor. 2 sürücü itiraf etti ki cep telefonundaydı. Seferberlikten kastımız biraz da bu aslında. Uyanalım, kendimize gelelim. Övünmeye geldiğinde Kıbrıs Türk toplumu entelektüeldir, zekidir, okumuştur. Ama okumuş insan bunu yapmaz. Bilelim 100 ile gitmeyelim 80 ile gidelim, yolda çukur olduğunu da biliyoruz daha yavaş gidelim. Varsın 15 dakika geç gidelim. Biz buna yönelik bir çağrı yaptık. Başbakan farklı ele aldı. Yasalar filan dedi. Ama yasalarla da olmuyor. Çünkü dünyanın en güzel yoluna da sahip olsanız en sert yasalara da sahip olsanız yine de özne insandır.

 “Ehliyete ulaşma başarısı ben göreve geldiğimde yüzde 99’du. Dedim ki herhalde mükemmel durumdayız. Aldım bir liste 80 kişi sınava girmiş 79 kişi geçmiş, 1 kişi geçmemiş.  Niye alamadı diye sordum, “sınava gelmedi” dediler. Gelse o da alacaktı. Bu da yanlıştır.”

“Ehliyet bir hak mı? Bence değil”

  • YENİDÜZEN: Sizce yasalarda iyileştirme geliştirmeye ihtiyaç var mı, bu yönde bir çalışma yapıldı mı?
  • Tolga ATAKAN: Çok şanslı bir ülkeyiz. Sosyal medyada 100-150 bin civarında her konuyu bilen insanımız var. Füze düştü, füze uzmanları, trafik uzmanları, hukuk uzmanları, AB uzmanları vb… Herkes ‘İngiltere’de cezalar böyle’ diye örnek veriyor.
    Bir açıklama yaptık 6 ay önce; cezaları gözden geçiriyoruz, güncelliyoruz, İngiliz zamanından kalma fasıllar var. Gelen yorumları size anlatamam. Sanki dedi ki ‘trafiğe çıkan her insandan para keseceğiz.’ Sen geçer misin kırmızı ışıkta? Geçmen, o zaman ne konuşun. Bırak kırmızı ışıkta geçene 300 lira değil de 1300 lira ceza keseyim de geçmesin bir daha… ‘Doğru biz öyle düşünmediydik’ denilir.
    Alkollü araç kullanma, hız sınırını belli bir limitin üzerinde aşmanın cezalarını çok yükselttik. Ekim’de Meclis açıldığında yasallaşacak. Ama abuk subuk bazı cezalar vardı, onları da kaldırdık. Bunlar bir nebze korku salacak mı? Salacaktır. Ama denetlenmediği müddetçe hiçbir anlamı yoktur. Mesela kırmızı ışık, radar benzeri bir şey koyduk. İlk başlarda yüzde 30’lardaydı şimdi bayağı geriledi. Ama o nokta için düştü, devamı? Onun için biraz da vatandaşımızın bilinçlenmesi gerekiyor.
     Bu noktada basına da görev düşüyor. ‘Yollarımız kan gölüne döndü”, doğrudur döndü. Ama burada sadece yol kalitesi değil, ‘bizde de suç varı’ anlatmak lazım. Özellikle YENİDÜZEN’in 15 yaşındaki çocuğun ölümünde aile ile konuşması çok iyiydi. Ağlasa da çocuklarınız araç vermeyeceksiniz.  Biz de zamanında sürdük. Ama bizim sürdüğümüz zaman trafik böyle kalabalık değildi.

 “Ehliyet bir hak mı? Bence değil. Adı üstünde bir şeye ehil olmalısınız.  Bunu ölçümleyebiliyor muyuz? Şu an hayır. Bunun da düzenlenmesi için bir sürü değişiklik yaptık,  bu kez şoför okulları bize saldırmaya başladı. Çünkü rant kapısı oldu.”

Şimdi trafikte Kıbrıslı Türk nüfusun iki katı yabancı dolaşıyor. Öğrenciler, turistler, kiralık araç kiralayanlar… Bunlarla ilgili düzenleme yapmaya çalıştık, bu kez başka kesimler bağırdı.
Ehliyete ulaşma başarısı ben göreve geldiğimde 99’du. Dedim ki herhalde mükemmel durumdayız. Aldım bir liste 80 kişi sınava girmiş 79  kişi geçmiş 1 kişi geçmemiş.  Niye alamadı diye sordum, “sınava gelmedi” dediler. Gelse o da alacaktı. Bu da yanlıştır. Ehliyet bir hak mı? Bence değil. Adı üstünde bir şeye ehil olmalısınız.  Bunu ölçümleyebiliyor muyuz? Şuan hayır. Bunun da düzenlenmesi için bir sürü değişiklik yaptık,  bu kez şoför okulları bize saldırmaya başladı. Çünkü rant kapısı oldu. Yani Şoför okulları ehliyet garantili ders veriyor. Maalesef böyle bir ilişki düzeyi oldu. Trafik seferberliği bunu da içeriyor. Ama bu saydıklarımın hepsi bugün düğmeye bassak 3-6 ay, 1 yılda olabilecek. Ama insanı koyduğumuzda ki ben başladım, cep telefonlu sürücü gördüğümde kornaya basarım. Hepimiz bir şekilde trafikte kurallara uymayanlara, uyarı yapmalıyız.

  • YENİDÜZEN: Seyrüsefer ödemelerinde af gündeminizde mi?
  • Tolga ATAKAN: Bir af planımız yok. Ama şöyle bir şeyimiz var; geriye dönük ödenmeyenlerin ödeme noktasında bir iradeleri olması halinde bir taksitlendirme gibi bir çalışmamız var. Bununla ilgili de bilgi portalı oluşturuyoruz. Onunla ilgili de bir sürü şey okudum sosyal medyada, gerçekten çok ilginciz. ‘Ben özel bilgilerimi GSM operatörleri ile paylaşmam.’  Biz isim, soy isim, araç plakası talep ediyoruz. GSM operatörleri annenin kızlık soyadına kadar biliyor zaten, sen onun abonesisin. Dolayısıyla hangi bilgiyi kimden saklıyorsun. Biz bu bilgi portalı sayesinde size aracınızla ilgili bilgilendirme mesajları atacağız. Sigortacılar Birliğini de dahil edeceğiz. Yani bir otomasyon yaratacağız. Online ödemeyi de belli bir aşamaya getirdik. O da sonbahara hazır olacak. Artık herhangi bir saat herhangi bir yerden ödeme yapılabilecek. Ama buna da para gerekir.
     
  • YENİDÜZEN: Protokol imzalandı, para akışı zaman mı alacak? Eylül, Ekim mi?
  • Tolga ATAKAN: Acele olanlar Ekim’i bulmaz ama yol tamiri için ideali neydi? Kışta yol tamiri yapılmaz, yağışlı bir dönemde yapamayacağımız bakım onarımı bu sıralar yapıyor olmamız gerekirdi. O nedenle 55 milyon Ekim’de gelirse hiçbir anlamı yoktur.
     
  • YENİDÜZEN: 4G projesi vardı, ne oldu?
  • Tolga ATAKAN: 2020’nin son çeyreğinde 4 ve 5G ihalesi yapacağız. Ama bunun için alt yapı hamlesi yapmamız gerekir. 770 km uzunluğunda bakır tel alt yapımız var, onu fiber ile değiştireceğiz ki operatörler de kendi baz istasyonlarını, merkezlerini fiberle bağlayabilsin. Bunu yapmazsa 4G hizmeti veremez. Şuan 3G’yi bile veremiyorlar. Bunun şartnamesi bitmek üzeredir. 15-20 gün içerisinde Merkezi İhale Komisyonu’na sevk edilecek.  Ondan sonra da operatörlere yönelik frekans ihalesine çıkabileceğiz.
     
  • YENİDÜZEN: Havayolu ulaşımındaki pahalılık herkesin ciddi bir şikayet konusu… Bu konuda bir şey yapmayı planlıyor musunuz?
  • Tolga ATAKAN: KKTC Ulaştırma Bakanlığı olarak hiçbir havayolu şirketine ‘taban fiyatın bu tavan fiyatın bu’ deme yetkisine sahip değiliz. Ama TC Ulaştırma Bakanlığı da ciddi artışlar olduğunun farkında. Tek yön bin TL’ye çıktı ve bizim tek ulaşım noktamız bu. Gerçekten fiyatlar fahiş noktaya geldi. Ama yaşadığımız birkaç şansızlık var. Özel şirketler üzerinde yapamadığımız baskı ve istekleri THY için yapmamız olası. Nitekim Anadolu Jet ile uzun soluklu güzel bir çalışma yaptık.  THY’nin iç hatlara yaptığı uçuşların birçoğu Anadolu Jet uçakları ile yapılıyor. Ama Anadolu Jet’in elindeki filonun bir kısmı THY’ye kayınca bizim planlarımız darmadağın oldu. Bu büyük şansızlık oldu. Şimdi bunun giderilmesini bekliyoruz. TC Ulaştırma Bakanı ile başka çalışmalar da yaptık. ‘Bir periyot belirleyelim, bu periyot içerisinde Türkiye’den ülkemize yapılacak uçuşlar dış hat gibi değil, iç hat gibi vergilensin’ dedik. Ama siz denetleyin ve şart koşun ki yüzde 15’lik bir avantaj sağlanacaksa, o bilet fiyatlarına yansısın. ‘Biz de kendi iç vergilendirmemizde bir şeyler yapabilir miyiz’ bunu çalışıyoruz. Bir de buna ek olarak Türk sivil havacılığına kayıtlı havayolu şirketleri, Onur Air hariç buraya uçuyor. Onur Air’i kazandırabilir miyiz buraya? Bir alternatif yaratabilir miyiz? Bununla ilgili de çalışıyoruz. Pegasus ile görüşme yapacağız.  En azından bir miktar fiyat politikasında bir şey yapılabilir mi diye konuşacağız. Yakın zamanda bir indirim olarak yansır mı çok emin değilim. Ama orta vadede en azından belli bir balansa oturtacağız.
    Güney diyoruz ama orası da ucuz değil. Güneyin avantajı birçok havayolu var. Bugün Londra’ya kuzeyden 2-3 havayolu ile ulaşma imkanı varken, güneyde 12-13 havayolu ile var.  Bazı havayolları var ilk etapta ucuz görülür ama sağa baktınız para sola baktınız para bunların hepsi toplandığında belki de günün sonunda kuzeyden uçacağınız bilete denk gelir.
     
  • YENİDÜZEN: Yolsuzluk dosyaları… Bir otobüs taşımacılığında yaşananlar bir de Ercan Havayolu ihalesi… Nedir gelinen aşama?
  • Tolga ATAKAN: Otobüs taşımacılığında ciddi suiistimaller var. İşini laiki ile yapan otobüsçüler olduğu gibi durumdan vazife çıkaranlar da var. Gelen en fazla şikayet de taşınmayan öğrencilerin parasının alındığı yönündeydi. Bizim bir teknik çalışmamız vardı bunu bir önceki Milli Eğitim Bakanı’na sunmuştuk, şimdikine de sunacağız. Herkes biliyordur İstanbul’da ‘İstanbul kart’ vardır ulaşım için. Burada da o yapılabilir. Sistemden de ne kadar öğrencinin kullandığı belirlenebilir. Yetkili bakanlıklar da ilgili kısımlarını inceler. Bunu hayata geçirebiliriz.
    Diğer dosya hakkında ise Bakanlığım döneminde polis bilgi belge talep etti. Arşivimizi açtık. Ama şuan nasıl bir aşamadadır, son güncel bilgiye sahip değilim. Ama takip ediyoruz.  

 

İlgili Haberler

Röportaj Haberleri