"Partizan istihdamlar arttı, bu, kamunun en büyük yarasıdır"

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, son dönemde gündeme gelen kamuya yönelik partizanca istihdamlara ilişkin güncel gözlemlerini aktardı, bu durumun “Kamunun en büyük yarası olduğunu” vurguladı.

Lema GÖZAY

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, son dönemde gündeme gelen kamuya yönelik partizanca istihdamlara ilişkin güncel gözlemlerini aktardı, bu durumun “Kamunun en büyük yarası olduğunu” vurguladı.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, partizanca istihdamların en büyük sorumlusunun ‘siyasiler’ olduğunun altını çizerek, kamuda doğru hizmetin halka verilmesi için ‘liyakatın’ önemini bir kez daha vurguladı. Bengihan, ilgili partizanca istihdamların hükümete mensup partilerin parti meclisi üyelerinden ve delegelerinden oluştuğuna işaret ederek, “Fırsat eşitliğine aykırı yapılan istihdamlar, kamu vicdanında derin yaralar açmaktadır. Ama bu siyasilerin en önemli silahıdır” ifadelerini kullandı.

Bengihan, KTAMS olarak savunduklarının ‘fırsat eşitliğine dayalı, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun asıl ve sürekli görevlerle ilgili münhal açıp, nitelik ve kriterlere uygun liyakat sahibi kişilerin istihdam edilmesi’ olduğunu kaydederken, “Bu devleti ve devletin kurumlarının itibarını güveni ve verilecek olan hizmetlerin kalitesi açısından çok önemlidir. Biz bunu savunuyoruz, bu konuda da mücadele ediyoruz.” Dedi.

Fırsat eşitliğine aykırı yapılan kamuya istihdamlarla ilgili olarak Yüksek İdare Mahkemesi’nde (YİM) ilgili istihdamların iptali ile ilgili dava açtıklarını aktaran Bengihan, ‘siyasilerin bu partizanca istihdam oyuncağının ellerinden alınmasını istemediğini, bu uygulama ile kendi yandaşlarına ve partililerine menfaat sağladıklarını ve siyasi olarak kendilerine ve partililerine de kadrolaşma yarattıklarını’ belirtti.

“Kişiye göre iş değil, işe göre kişiyi alacaksınız”

Partizanca istihdam edilen kişilerin kamu görevlileri içinde partilerin delegesi veya partinin yakınları oldukları hissiyatıyla ‘kendilerinin dokunulmaz oldukları’ iddiasıyla hem ilgili kurumlardaki iş barışının bozulduğuna hem de ilgili daire müdürleri, müsteşarları ve bazı bakanları da tehdit edebildiklerine dikkat çeken Bengihan, şunları söyledi: “Onlara “sizi bu makamlara biz partililer getirdik” diyecek kadar kendilerinde bu cesareti görüyorlar. Bunun yarattığı disiplinsizlikle birlikte diğer kamu görevlilerinin de huzursuzluk yaşamasına, görevini laiki ile yapan, zamanında gidip zamanında ayrılanları da demoralize ediyorlar. O yüzden bir an önce yasalarda fırsat eşitliğine aykırı yapılan istihdam şekillerinin gerekli değişiklikler yapılarak, tüm istihdamların fırsat eşitliğine dayalı başvuru, istihdam edilecek kadronun aranan koşullarına uygun kişiler arasında seçilmesi gerekir. Yani bir geçici işçi olacaksanız da, bir sözleşmeli memur alacaksanız bile hangi ad altında isterse olsun, alınacak olan mevkiine uygun, o niteliklere sahip münhal çıkılacak ve münhalde aranan niteliklere sahip insanlar arasında hak edenler istihdam edilecek. Yani kişiye göre iş değil, işe göre kişiyi alacaksınız. Ve bu da liyakat açısından, devletin en önemli varlığı halkına, ihtiyacı noktasında en iyi şekilde kamusal hizmeti verebilmektir”

 “Maalesef devletçiyim diyenlerin devlete bu yanlışı yaptıklarını görmemiz bizi şaşırtmıyor”

Kamusal hizmetlerin en iyi şekilde verilebilmesi koşulunun ‘ilgili hizmeti en iyi verebilecek kişinin istihdam edilmesinden’ geçtiğinin altını çizen Bengihan, bunun devleti sahiplenmek, devleti güçlendirmekle birlikte devlete ve kurumlarına olan güveni de arttıracağını belirtti. Bengihan, ‘devleti dilinden düşürmeyen ve bu devleti yerlere, göklere sığdıramayanların aldığı yanlış kararlar ve partizanca istihdamlarla devletin kurumlarının itibarsızlaştırılmasına ve güven zedelenmesine sebebiyet verdiklerini’ kaydederken, “Aslında en çok onların devlete istihdam edilirken buna uygun davranması gerekirken, maalesef devletçiyim diyenlerin devlete bu yanlışı yaptıklarını görmemiz bizi şaşırtmıyor” ifadelerini kullandı.  

Bengihan, 2024 yılı içerisinde yaklaşık 250 istihdam yapıldığını, mevsimlik işçi olarak çalışanların geçici işçi olarak devlet istihdam şekli olan geçici işçi statüsüne getirildiğini aktaran Bengihan, “250 kişinin büyük bir kısmı pandemi dönemi mevsimlik işçi olarak hastanelere, sağlık ocaklarına istihdam edilen mevsimliklerdi. 20’ye yakın sözleşmeli istihdam edildi, bunların içerisinde ise büyük bir kısmı sözleşmeli doktor olmakla birlikte maalesef 3-5 tane de partizanca sözleşmeli istihdam edilmiştir” dedi.

2025 yılı içerisinde henüz devlet dairelerine geçici işçi veya farklı bir statüde herhangi bir istihdam yapılmadığını aktaran Bengihan, son iki ay içerisinde sözleşmeli personel statüsü altında ise 4-5 kişinin istihdam edildiğini belirterek, “Ancak kamu kurum ve kuruluşlarına, yönetim kurullarıyla yönetilen yerlere istihdamlar yapılmıştır” ifadelerini kullandı.

Bengihan, Kamu Görevlileri Yasası’nın istihdam modellerinin geçici işçi, sözleşmeli personel ve asıl ve sürekli kadro olduğunu aktarırken, geçici memur modelinin 2014 yılında oy birliği ile kaldırıldığını hatırlatarak, “Geçici memur istihdamı şekli yasadan 2014 yılında kaldırıldı. Gerekçesi ise ‘siyasilerin geçici memur adı altında fırsat eşitliğine aykırı partizanca istihdam yapılmasını engellemek’ içindi. Ancak bu geçici memur uygulamasının kaldırılmasının ardından ‘geçici işçi’ olarak alıyorlar. Biz geçici işçi alınmasına karşı değiliz. Ama işçi alınacaksa, işe uygun olarak, işin niteliğine uygun münhal çıkılarak doğru kişinin alınması gerektiğini savunuyoruz” dedi.

“Ercan’daki itfaiye araçları artık miadını doldurmuştur; arızalar, Ulaştırma Bakanı ve Başbakanı’nın bilgisine yapılan tatbikatla verilmiştir”

Sivil Havacılık Dairesi’ne bağlı Ercan Havalimanı’ndaki itfaiye biriminin olası bir uçağın kaza, kırılma veya yangınında müdahale etme noktasında araçlarının eski ve teknik eksiklikleri nedeniyle şu anki durumlarının yetersiz olduğunu ve belli durumlarda arıza yarattığını kaydeden Bengihan, “Bu geçtiğimiz yıl yapılan bir tatbikatta da ilgili araçların çalıştırılmasında ateşleme yapmadığı için çalışmamıştır ve gecikmiştir.” İfadelerini kullandı.

Bengihan, sivil havacılıkta bulunan, Uluslararası Sivil Havacılık Kuralları (ICAO) olduğuna işaret ederek, yapılan tatbikatta da sorunların hem Ulaştırma Bakanı hem de Başbakan tarafından gözlemlendiğini belirterek şunları söyledi: “Bir uçağa müdahale edilebilmesi için, zamanla ve saniyelerle yarışılır. Çünkü uzak kaza ve kırılmalarında, en hızlı şekilde aracın ateşlenerek havasının dolması oradaki suyun, köpüğün ve kimyevi püskürtecek aracın elektronik aksanları havayla çalışır. Ercan’daki araçların havalarında kaçak ve ateşlemede de sorun yaşatmaktadır. Artık miadını doldurmuştur. Ve tatbikatta da bu hem Ulaştırma Bakanı hem de Başbakan tarafından bunun bilgisi verilmiştir”

“Bilinmesine rağmen bu eksiklikler ve aksaklıklar devam ediyor; Ercan Havalimanı’nda bir kazanın olmasını mı bekliyoruz?”

İlgili itfaiye araçlarındaki sorunların itfaiye amirlerinin uyarılarına rağmen bir yıldır devam ettiğini belirten Bengihan, 2023 yılında yaşanılan Kahramanmaraş merkezli deprem sonucu ihmaller nedeniyle yaşanılan can kayıplarına ve son olarak geçtiğimiz Ocak ayında Bursa Kartalkaya’da meydana gelen otel yangını faciası ve ihmaller nedeniyle yaşanılan can kayıplarına işaret ederek, “İlgili itfaiye amirlerinin uyarılarına rağmen bir yıldır aynı sorun devam ediyor. Uluslararası kurallara uygun yetişmesiyle alakalı gecikmelere sebebiyet verileceğinden daha büyük üzücü olaylar yaşanmasını istemiyoruz. Son yıllarda ihmallerden kaynaklı büyük can kayıpları yaşandı. En son Kartalkaya’da yaşanılan yangında ve 2023 yılında yaşanılan Kahramanmaraş merkezli depremde ihmallerden dolayı canlarımı kaybettik. Yani bu ihmallerden ders çıkarmıyor muyuz? Ercan Havalimanı’nda bir kazanın mı olmasını bekliyoruz? O an araçlarda sorun yaşanırsa, ateşlenme yaşanmazsa ve araca hava dolmazsa zamanında müdahale etme noktasında kötü bir sonuç ortaya çıkar, bunun vebalini vicdanen kim telafi edebilir? Kimse… İnsanlarımızı korumak, devletin en önemli görevidir. İhmali minimalize etmesi gerekir. Ve bilinmesine rağmen bu eksiklikler ve aksaklıklar devam ediyor” dedi.

“Yangın çıkış kapılarının büyük bir kısmının kilitli olması yapılan tatbikat ve devriyelerde tespit edildi”

Bengihan, Ercan Havalimanı’nda yaşanılan bir diğer eksikliğin ise hava trafik radarlarıyla ilgili servis ve bakımlarının zamanında yapılmamasıyla ilgili cihazların devre dışı kaldığı haberlerinin basına da yansıdığına dikkat çekerken, Ercan Havalimanı’nda bulunan yangın çıkış kapılarının da ‘güvenlik’ gerekçesiyle kilitli olduğunu belirterek, “Yangın çıkış kapılarının büyük bir kısmının kilitli olması yapılan tatbikat ve devriyelerde tespit edildi. Bu acil çıkış kapılarının açık olması gerekir. Güvenlik maksadıyla kilitli tutuyorlar ama olası bir felakette yangın çıkış kapılarından kilitli olduğu için insanlar çıkamayacak. Bununla ilgili yine itfaiye biriminin uyarıları var. Ve son yapılan kontrolde yine acil çıkıp kapılarının belirli bir kısmının kilitli olduğunu saptadılar ve ilgililere ilettiler” ifadelerini kullandı.

“Tüm bu aksaklıkları gidermeyen, yapılan sözleşmeye istinaden sorunları çözmekle yükümlü olan Taş Yapı’dır”

Ercan Havalimanı’nda yaşanılan itfaiye araçlarının eksiklikleri, yetersizliklerinin ve sorunlarının tamir edilmemesiyle birlikte yenilerinin alınmamasının sorumlusunun ilgili Taş Yapı olduğunu kaydeden Bengihan, “Radar cihazlarının bakım ve onarımının zamanında yapılmamasının sorumlusu yine ilgili şirkettir. Aynı zamanda acil çıkış kapılarının belli bir kısmının kapalı ve kilitli olmasının sorumlusu yine ilgili Taş Yapı’dır. Tüm bu aksaklıkları gidermeyen, yapılan sözleşmeye istinaden sorunları çözmekle yükümlü olan Ercan Havalimanı’ndaki şirkettir” dedi.

Bengihan, Taş Yapı’nın sözleşme kurallarına uymamasına rağmen sözleşmenin feshedilmemesiyle birlikte sorunların devam ettiğini kaydederken, Ulaştırma Bakanlığı’nın ilgili şirket üzerinde hiçbir yaptırım uygulamadığına dikkat çekerek şunları ekledi: “Olası bir ihmalin faturası Ulaştırma Bakanı’na kesilecek. Bu ihmallerle ilgili süreci temizlemediği için. Sorunları çözmediği ve ilgili şirkete yaptırım uygulamadığı için. İlgili şirket üzerinde Ulaştırma Bakanlığı’nın hiçbir yaptırım ve otoritesi maalesef olmadığını anlıyoruz. Devleti temsil edenlerin, devletin gücünü ve otoritesini ilgili Ercan Havalimanı’ndaki şirkete sözünü geçirtemiyor. Ve ihmaller zinciri de büyüyerek devam ediyor, bu kabul edilemez.”

“Vergi Dairesi’nde ikinci iş yapanlara resen vergi gönderiyor; neredeyse sorunu meşrulaştırıyorlar”

Kamu personellerinin ikinci iş yapması konusuyla ilgili de konuşan Bengihan, Kamu Görevlileri Yasası’nın açık ve net bir şekilde ‘ikinci iş ve ticari kazanç elde etme’ konusunda yasak getirdiğini, uymayan kişiler hakkında da soruşturma başlatılması yönünde bakanlara yetki verdiğini aktarırken, “Ancak ne acıdır ki, özellikle belli başlı meslek grupları açık açık, tabelalarını da asarak ikinci iş yapıyor. Kamu görevlileri içerisinde kendi adına olmayan, eşinin ya da ailesinin adına şirketleri bulunup ikinci iş yaptığı bilinen, bakanların ve daire müdürlerinin hatta kendisinden iş yaptırttığı kamu görevlileri var.” İfadelerini kullandı.

Bengihan, yasak olmasına rağmen kamu görevlilerinin ikinci işi yapıyor oluşunun ‘ülkenin en büyük kanayan yaralarından bir tanesi’ olduğunu kaydederken, bu konuyla ilgili caydırıcı bir karar alması gerekenlerin işlem başlatmadığını ve durumu meşrulaştıracak nitelikte Vergi Dairesi’nde ikinci iş yapanlara ‘resen vergi’ gönderdiklerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Ülkenin en büyük kanayan yaralarından bir tanesidir. Ama aksine bu konuda caydırıcı bir karar alması gerekenler, örnek ve emsal bir karar olması için işlem başlatması gerekenler, şimdi Vergi Dairesi’nde ikinci iş yapanlara resen vergi gönderiyor. Yani neredeyse ikinci iş yapılmasını meşrulaştırıyorlar. Ve bu da açık açık durumu sıradanlaştırıp, herkesi eğer vergisini öderse ikinci işi yapabilme özgürlüğünü getirecek. Bu çok daha büyük sıkıntılara yol açacak. Bazı daireler özel sektöre ve halkımıza hizmet verir. Ve bazı kamu görevlileri devletin sorumluluğunda yapması gereken görevlerin, mesai saatleri dışında ek ücret alarak yapma cesaretini buluyorlar. Bunu da bakanların birçoğu biliyor, hatta bu konuda da ikinci iş yapanlara destek oluyorlar.

“KİEF’in İhtiyat Sandığı’ndaki temsiliyet hakkı Çalışma Bakanlığı tarafından ‘kasıtlı’ olarak engellenmektedir”

24 Ekim 2024 tarihinde, KTAMS ve Kooperatif Görevlileri Sendikası (KOOP-SEN)‘nın Kıbrıs İşçi Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) ‘nu kurduğunu anımsatan Bengihan, bu federasyonun şu an Kıbrıs’ın kuzeyinde ikinci en büyük federasyonu olduğunu belirterek, bu federasyonunun İhtiyat Sandığı’nda prim yatıran üyeleri, iştirakçileri bulunduğunu aktardı. Bengihan, İhtiyat Sandığı Yasası’nda bulunan ‘en çok iştirakçi üyeye sahip federasyonun temsiliyet hakkına’ işaret ederek, temsiliyet haklarının Çalışma Bakanlığı tarafından İyi İdare Yasası’na aykırı bir şekilde ‘keyfi davranış’ sergileyerek engellendiğini belirterek şunları söyledi: “En çok iştirakçiye sahip federasyon olarak, KİEF’in temsiliyeti için Çalışma Bakanlığı tarafından gerekli yazışmalar Bakanlar Kurulu’na kasıtlı olarak götürülmemektedir. Ve bu konuda da KİEF’in İhtiyat Sandığı Yasası’ndaki kriterlere sahip olduğunu yani en çok iştirakçi ikinci federasyon olarak orada bulunmamız gerektiği ile ilgili kriterlere sahip olduğumuzu yazılı olarak bildirmemize rağmen, tarafımıza yazılı bir dönüş hala daha yapılmamıştır. Ve bu idarenin keyfi davranış şeklidir, İyi İdare Yasası’na aykırıdır. Federasyonumuzu bu şekilde Çalışma Bakanlığı’nın yasayı uygulatmaması da idari bir ihmaldir. Çünkü kriterlere sahip bir federasyonumuz vardır, orada iştirakçiler noktasında yasa gereği temsiliyetimizin olması gerekir. Ama bu yasayı uygulattırmayan Çalışma Bakanlığı vardır.”

Röportaj Haberleri