“Organ bağışı konusunda toplum doğru bilinçlenirse artış sağlanabilir”

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin, “Dünya Böbrek Günü” nedeniyle “Böbrek Hastalıkları ve Çocuklar” konulu düzenlediği sempozyum dolayısıyla ülkemize gelen Organ Nakli Koordinatörü Dernek Başkanı ve Bursa Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Soru

Kuzey Kıbrıs’ta da organ nakli yasası çıktıktan sonra 3 tane canlı organ nakli yapılmasının iyi bir adım olarak değerlendiren Dr. Çınar, Kuzey Kıbrıs adına bu nakillerin kadavradan yapılmasını ümit ettiklerini dile getirdi.

Çınar, Organ bağışı konusunda en büyük eksikliğin ‘bilgi eksikliği’ olduğunu bunun toplumu doğru bilinçlendirilmesiyle artabileceğini söyledi

Çınar, hem Türkiye’de hem de Kuzey Kıbrıs’ta organ bağışı konusunda sadece vatandaşın değil sağlık personelinin, doktorların, hemşirelerin, öğretmenlerin, kamu kurumundakilerin hatta öğrencilerin yaş düzeylerine göre eğitim verilerek anlatılmasıyla sağlanabileceğini belirtti

Didem MENTEŞ
Organ Nakli Koordinatörü Dernek Başkanı ve Bursa Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Yavuz Selim Çınar, Kuzey Kıbrıs’ın organ nakli konusunda iyi bir adım attığını dile getirdi.  Kuzey Kıbrıs’ta da organ nakli yasası çıktıktan sonra 3 tane canlı organ nakli yapılmasını başarılı bulan Çınar, Kuzey Kıbrıs’ta canlı organ naklinin kadavra üzerinden yapılmasını ümit ettiklerini ifade etti. Çınar, Organ bağışı konusunda en büyük eksikliğin ‘bilgi eksikliği’ olduğunu vurgulayarak, kişilerin doğru bilgi sahibi olmasıyla organ bağışının hızlı bir şekilde artacağına vurgu yaptı.
Çınar, hem Türkiye’de hem de Kuzey Kıbrıs’ta organ bağışı konusunda sadece vatandaşın değil sağlık personelinin, doktorların, hemşirelerin, öğretmenlerin, kamu kurumundakilerin, ilköğretim çağındaki çocuklara da kendi yaş düzeylerine göre eğitim verilerek anlatılması gerektiğini vurguladı

“En büyük sıkıntı organ bağışı”
Dünyada ve Türkiye’de tedavisi organ nakliyle yapılan hastalıkların çok büyük sorun olduğunu söyleyerek, bunun için başka insanların ‘canlı ya da kadavra’ olarak bağış yapmasına ihtiyaç duyulduğuna işaret etti. Yavuz Selim Çınar, Dünya genelinde daha fazla ‘kadavra’ organlarının bağışlandığını ancak Türkiye’de nakillerin % 80’nin canlı olarak yapıldığını dile getirdi. Türkiye’de nakil imkanlarının cerrahi, teknik ve malzeme açısından hiçbir problem olmadığını her türlü nakili yapabildiklerini belirten Çınar, Türkiye olarak en büyük sıkıntının yeterli olarak organ bağışı olmamasına dikkat çekti. 

“Canlıdan kadavraya geçilmesi önemli”
Kuzey Kıbrıs’ta da organ nakli yasası çıktıktan sonra 3 tane canlı organ nakli yapılmasının iyi bir adım olarak değerlendiren Dr. Çınar, Kuzey Kıbrıs adına bu nakillerin kadavradan yapılmasını ümit ettiklerini dile getirdi. Kadavradan nakiller ve bağışlar oldukça sistemin oturacağına inandığını söyleyen Selim Çınar, yeni gelişmekte olan bu disiplinin her zaman canlı organ bağışı olarak başladığını da hatırlattı. Türkiye’de ilk organ naklinin 1975 yılında Mehmet Haberal ‘canlı organ’ olarak yapıldığını ve ardından kadavradan organ bağışlarının geldiğini söyleyen Çınar, Kuzey Kıbrıs’ta da ilk organ bağışının canlıdan yapılmasının doğru bir uygulama olduğuna değindi. Çınar, “Kuzey Kıbrıs’ta canlı olarak başlayan organ nakli önümüzdeki süreçte de kadavra olarak devam edeceğini ve başarılı olacağına da düşünüyorum” dedi.

“Türkiye’de 60 bin diyalize giren hasta var”
Her yıl Mart ayının ikinci Perşembe gününün Dünya Böbrek Günü olarak kutlandığını söyleyen Dr. Yavuz Selim Çınar, her yıl gün dolayısıyla çeşitli temalar oluşturulduğunu belirtti. İki yıl önce ‘tuzun azaltılmasıyla’ ilgili, geçen yıl ise ‘yüksek tansiyon’ üzerine temalar oluşturulduğunu hatırlatan Çınar, bu yıl ise ana temanın ‘Böbrek Hastalıkları ve Çocuklar” olduğunu kaydetti. Bugünlerde halkın farkındalığını yaratmak için çeşitli etkinlikler yapıldığını söyleyen Dr. Yavuz Çınar, Kıbrıs’ta da yapılan bu etkinliğe bu bağlamda katılımı sağladıkları için memnuniyetini dile getirdi.
Türkiye’de Diyalize giren 60 bin tane böbrek hastası olduğunu söyleyen Dr. Çınar, her yıl bu sayının arttığını söyledi. Organ bekleme listesinde 22 binin üzerine hasta sayısı olduğunu aktaran Çınar, 60 bin hastanın 22 binin acil organ bekleyen hastalar olduğunu vurguladı. Ancak yılda nakil olan hasta sayısının 3 bin civarında olduğunu ifade eden Yavuz Çınar, bağışlar ve kadavralar artmadan bu ihtiyaca cevap vermenin çok mümkün olmadığını vurguladı. Organ bağışının artmasının ihtiyaç olduğuna işaret eden Çınar, Türkiye’de organ bekleyen hasta sayının hızla büyüdüğünü ancak bağışın bu nispette büyümediğini vurguladı.
,
“Siz öldükten sonra organlarınız toprak olmasın”
“Bağış arttıkça hasta sayının azalmasını ümit ediyoruz” diyen Çınar, bu nedenle Dünya Böbrek Günü ve Organ Bağış Haftası gibi etkinliklerin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Organ bağışının artması için sadece bu tür etkinliklerde değil, her gün birçok etkinlikler yaptıklarını anlatan Çınar, Organ Nakli Koordinatör Derneği, Sağlık Bakanlığı ve birçok sivil toplum örgütüyle birlikte çalışmalar yaptıklarını aktaran Çınar, bunların amacının organ bağışının artması yönünde olduğunu dile getirdi. Birçok kamu spotu ve yayınlarla halkı bilinçlendirmeye çalıştıklarını söyleyen Çınar, hem organ bağışını artırmak hem de bunu artırarak organ bekleyen insanların umudu olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Çınar, “Amacımız hayatını kaybedecek insanlara çare olmak, hayatlarını kaybetmesini engellemek. Çünkü biliyoruz vefat ettikten sonra bu insanlar toprak olacak. Biz de diyoruz ki organlarınız toprak olmasın, siz öldükten sonra yaşasın. Sizin organlarınızla bir anne evladına kavuşsun, bir baba eşine çocuğuna kavuşsun” dedi.  

“Toplumun tüm katmanları bilinçlendirilmeli”
Organ Nakli Koordinatörü Dernek Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar, bira aile organ naklinin kendi arasında konuşmuşsa, bir kararı var ise organ bağışının çok daha kolay olduğunu söyledi. İnsanların bu konuda düşünmesini sağlamak için sivil toplum örgütleri ve medya ile bunu yürütmeye çalıştıklarını aktaran Çınar, “eğer kişi hayattayken, organ bağışını ailesine konuşmuşsa ve kararını beyan etmişse, organ bağışı çok daha kolay oluyor” dedi. Asıl hedefin insanların ‘organ bağışı’ konusunda bilgilendirilmesi olduğuna değinen Çınar, “insanlar bu konuda bilgi sahibi oldukça, organ bağışı artıyor” dedi. Sadece vatandaşın değil bu konuda sağlık personelinin, doktorların, hemşirelerin, öğretmenlerin, kamu kurumundakilerin, ilköğretim çağındaki çocukların kendi yaş düzeylerine göre eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Çınar, “Kuzey Kıbrıs için de bu durum geçerli olmalıdır” dedi.  
Organ bağışı konusunda en büyük eksikliğin ‘bilgi eksikliği’ olduğunu vurgulayan Organ Nakli Koordinatörü Dernek Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar, kişilerin doğru bilgi almasıyla birlikte organ bağışının hızlı bir şekilde artacağına vurgu yaptı.
////

Özel Haber Haberleri