Ülkenin ‘Sarı Altın’ı narenciyenin bu yıl dalında kalmadığını ancak maliyetin yeterli olmadığını söyleyen üreticiler, gelir desteğinin gününde ve zamanın da ödenmediğinden şikayet etti.
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, 2014- 2015 narenciye sezonunun kısmen de olsa üreticiye daha iyi geldiğini, dalında ürün kalmadığını belirterek, Valanciya türü portakalın ton başına ortalama 380 TL’den gittiğini yine de üreticinin kâr değil zarar da olduğunu söyledi.
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Akçın da Hükümetin 2015 yılı için narenciyeye % 33 destek verdiğini belirterek, gününde verilmeyen desteğin anlamı olmadığını söyledi.
Özellikle King Mandalina ürünün büyük bir bölümünün Rusya’ya ihraç edildiğini söyleyen Akçın, Rusya tarafından narenciye konusunda Türkiye’ye ambargo uygulandığını dolayısıyla bu durumun Kuzey Kıbrıs’ı da etkileyeceğini dile getirdi.
Didem MENTEŞ
Narenciye üreticileri bu yıl ki rekolteden memnun olsa da, gelir desteğinin zamanın da verilmemesinden yakındı. Ülkenin ‘Sarı Altın’ı narenciyenin bu yıl dalında kalmadığını ancak maliyetin yeterli olmadığını söyleyen üreticiler, Hükümetin yeteri kadar üreticiye sahip çıkmadığını savundu. Gelir Desteğinin gününde ve zamanın da ödenmediğinden şikayet eden narenciye üreticileri, fiyat konusunda da tüccarlarla sıkıntı yaşadıklarını ifade etti.
2014- 2015 narenciye sezonunun kısmen de olsa üreticiye daha iyi geldiğini, Valanciya türü portakalın ton başına ortalama 380 TL’den satışa sunulduğunu söyleyen Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, ancak üreticinin kâr da değil zararda olduğunu dile getirdi. Yurt dışı pazarı konusunda sıkıntılar yaşandığını Hükümetin yeni pazarlar arayışına girmesi gerektiğini vurgulayan Alioğlu, “2016 yılından yine de umutluyuz. Beklentimiz çoktur. Ürünün iyi bir şekilde değerlendirileceğini umuyoruz. Hükümetin alacağı tedbirlerle bu yılın iyi geçeceğine inanıyoruz” dedi.
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Akçın ise bu yıl greyfurt ve limon ürünlerinin nerdeyse tükendiğini, diğer ürünler konusunda sıkıntılar yaşandığını belirterek, Hükümetin yurt dışı pazarı konusunda çalışmalar yapması gerektiğine dikkat çekti.
2015-2016 narenciye sezonunun iyi geçmesin beklemediklerini çünkü Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı ambargodan narenciye sektörünün de etkilendiğini dolayısıyla bu durumun Kuzey Kıbrıs’ı da yansıyacağını dile getirdi.
Alioğlu: “2016 sezonundan yine de umutluyuz”
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, 2014- 2015 narenciye sezonunun kısmen de olsa üreticiye daha iyi geldiğini, dalında ürün kalmadığını belirterek, Valanciya türü portakalın ton başına ortalama 380 TL’den gittiğini yine de üreticinin kâr değil zarar da olduğunu söyledi. Birliğin hesaplamalarına göre yıllık narenciye giderlerine bakıldığında bir dönüme 2 bin 500 TL harcandığını söyleyen Alioğlu, Güzelyurt bölgesindeki toplam rekoltenin 35 dönüm olup, 3- 3.5 ton olarak dönüm başına denk geldiğini söyledi. Geçen yıl 100- 120 bin ton ürün elde edildiğini, dönüm başına gelen miktarın dünya standartlarına göre bu rakamın kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Avrupa Birliği standartları göz önüne alındığı zaman, dönüm başına 3,5 rant elde edilmesinin Hükümetin gerekli desteği tam anlamıyla üreticiye vermediğini gösterdiğini aktaran Alioğlu, bu durumda üreticinin ürününü 400- 450 TL satması halinde maliyetini çıkarabileceğini kaydetti.
Bu fiyata ürün satan üreticinin 2014- 2015 sezonunda para kazanmadığını gösterdiğini aktaran Alioğlu, “bugün 2800 üreticiden % 5’i para kazanmıştır. Onlar da ya borcu olmayan ya da risk alarak sonucu bekleyen kişilerdir” dedi. “Üretici batma noktasındadır” diyen Alioğlu, yüksek maliyetler altında olan, gününde ve zamanında gereken desteği almayan üreticinin zorda olduğunu aktardı. Narenciye sektörünün gübresinden, suyuna kadar çok masraflı olup zamanında yapılması gereken bir sektör olduğunu hatırlatan Ali Alioğlu, “toprağa ne verirseniz ya da ne kadar verirseniz onu alırsınız” dedi. Üretimin durma noktasına gelmesi ülke için çok kötü bir durum olacağını, çünkü ülkeye döviz girişinin de duracağına değinen Alioğlu, sorunları ötelemenin faydası olmayacağını ifade etti. King mandalina konusunda Rusya pazarı ile daha önce anlaşmalar sağlandığını ancak Türkiye ile yaşanan krizden dolayı sıkıntıya girdiğini aktaran Alioğlu, bu konuda Hükümeti daha önce uyardıklarını, oradaki yetkililerle görüşerek kısa vadeli çözümler yaratmalarını söylemelerine rağmen hiçbir adım atılmadığını savundu. Yine de 2016 yılından umutlu olduklarını söyleyen Alioğlu, “Beklentimiz çoktur. Ürünün iyi bir şekilde değerlendirileceğini umuyoruz. Hükümetin alacağı tedbirlerle bu yılın iyi geçeceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Akçın: “Yeni Pazar arayışları çok önemli”
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, Hükümetin 2015 yılı için narenciyeye % 33 destek verdiğini belirterek, gününde verilmeyen desteğin anlamı olmadığını söyledi. Akçın, üreticiye Nisan ve Temmuz ayında desteklerin verilmesi gerektiğini ancak geriye kalan desteğin 2016 yılına kaldığını belirterek, eleştiride bulundu. Bu yıl ki hasılattan çok memnun olmadıklarını söyleyen Akçın, tüccarlarla her zaman fiyat konusunda sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Ürünü alanın fiyatı belirlediğini, Hükümetin üreticiye sahip çıkmadığını savunan Akçın, yine de üreticinin bu sezon fiyat konusunda çok sorun yaşamadığını kaydetti. Cypfruvex’in çok önemli olduğunu ve üreticiyi destekleyen bir tesis olduğunu hatırlatan Akçın, hükümetin parasal yardımda bulunarak kurumun ürün alımına destek vermesi gerektiğini aktardı.
2015-2016 narenciye sezonunun iyi geçeceğini düşünmediklerini belirten Akçın, bunun Türkiye ve Rusya arasındaki krizden dolayı yaşanacağını belirtti. Özellikle King Mandalina ürünün büyük bir bölümünün Rusya’ya ihraç edildiğini söyleyen Akçın, Rusya tarafından narenciye konusunda Türkiye’ye ambargo uygulandığını dolayısıyla bu durumun Kuzey Kıbrıs’ı da etkileyeceğini dile getirdi. Tüccar tarafından alımların durduğunu söyleyen Akçın, ihraç konusunda sorun yaşanacağını söyledi. King manalina ürünün dalında bekletilemediğini bu nedenle Şubat- Mart’a kadar hasattın yapılması gerektiğini söyleyen Turgut Akçın, bu ürünün ihraç edilmesinin önemli olduğunu vurgu yaptı. Valanciya portakal türünün ise Haziran’a kadar dalında kalabileceğini ve daha çok Irak pazarına bu ürünün ihraç edildiği için daha az sorun yaşanacağına değinen Akçın, Washington Portakal ürünün ide buzluklarda saklandığını, ancak da piyasaya sürüleceğini belirtti. Washington ürününün bir miktar Türkiye’ye, 20- 25 bin tonun da Avrupa ülkelerine gittiğini anlatan Akçın, bu üründe de daha az sorun yaşanacağını söyledi. Greyfurt ürünün ise piyasada hemen hemen tükendiğini, limon pazarının da iyi durumda olduğunu kaydeden Turgut Akçın, yeniden greyfurt ve limon aşılmaya geçileceğini, fiyatların iyi olduğunu aktardı.
Geçmişte yapılan günü birlik hataların hala daha çekilmekte olduğunu, bu nedenle narenciyede devlet politikasının olması gerektiğini vurgulayan Akçın, uzun vadede program ve planlar yapılması gerektiğini söyledi. Narenciyede bir program yapılmadığı için üreticinin kendi bildiğini uyguladığını söyleyen Akçın, yurt dışı pazarında gerekli planı ve dikkatin sağlanmadığını söyledi. Hükümetin üreticiye destek verdiğini ancak piyasada az olan ürüne daha çok destek vermesi gerektiğini aktaran Akçın, çeşitlilik konusunda da sıkıntı yaşandığını aktardı. Greyfurt ve limon pazarının tüketildiğini ve buna rağmen sadece bu iki ürün için pazar arandığını söyleyen Akçın, daha çok ürün için pazar arayışına girilmesi gerektiğini belirtti. Üreticinin kendilerinin ürünlerini çeşitlendirdiğini, Hükümetin herhangi bir yönlendirmede bulunmadığını söyleyen Akçın, “bunu yaparken kıstasları ve sınırlar koymalıdır. İhracat yapacak oranda ürün çıkaracaksınız. Fazlası olursa belki doğacak yeni pazarlara verilebilir. Ancak böyle bir çalışma yok” dedi.
W Murkot ve Tango türü mandalina ürünün getirilerek aşılandığını söyleyen Akçın, bu ürünlerin yeni verime girdiğini ve pazarı konusunda ne olacağının bilinmediğini aktardı. Türkiye’de bu ürünlerin korkunç bir pazarı olduğunu ve rekabet edebilir bir durumumuz olmadığını söyleyen Akçın, Hükümetin gemilere, ithalata destekle bunun aşılabileceğini söyledi.
2015-2016 sezonun nasıl geçeceğini bilinmediğini, 2016 yılında dalında kalan ürünün değerlendirilmeye çalışılması gerektiğini aktaran Akçın, Hükümetin Türki Cumhuriyetleri ile irtibat kurarak yeni Pazar arayışına girmesi gerektiğini belirtti.