• “Kriz beklemiyorum. Türkiye ‘şu şirkete verilecek’ diyebilir ama bunu da beklemiyorum. Çünkü olurunun ne olduğunun Türkiye’nin de bildiğini biliyoruz”
• “Bizim bu suya ihtiyacımız var. Birçok bölgede su kalmadı. 1-2 yıl daha ek su kaynağı bulamazsak ciddi susuzluk yaşayacağız, zarıncayacağız”
• “Kapasite açısından olaya baktığımızda son derece zayıfız. Bugüne kadar istihdam politikaları yanlış oldu. Kalifiye eleman enderdir. Ama eğer doğru dürüst sistem ile istihdam yaparsak, kapasiteyi yükseltebiliriz.”
• “Biz bu defa yapabiliriz. Çünkü hükümeti iki büyük parti kurdu. Partizanlıkla işler yapmayacağız. Su Kurumu'nun hiçbir üyesini de hükümet atamayacak. Bağımsız olacak.”
• “Elektrikte zam da indirim de yok. Elektriğin maliyeti hesaplanacak, internette yayınlanacak ve her ay fiyatlar değişebilecek”
• “Erken seçim istemiyoruz. Buna ne partiler ne de toplum hazır”
• “Seçime kadar hükümetin devam etmesi halinde öngörüleri yerine getirebiliriz. Ama hükümet biterse bütün bir proje çöker”
Fayka Arseven KİŞİ
CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, bugüne kadar hükümetlerin birçok işi başaramadığını söyledi, ama su konusunda ‘bu defa yapabiliriz” dedi.
Talat, dün bir grup gazeteci ile CTP Genel Merkezi’nde bir araya geldi, tartışmalı ‘su yönetimi’ konusundan, hükümetin işleyişine ve Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Belediyelere kadar ‘ÖZERK’…
Türkiye’den Geçitköy Göleti’ne gelecek olan suyun Çamlıbel Arıtma Tesisi’ne ve belediyelerin deposuna kadar olan kısmın ‘özerk’ Su Kurumu’nda olacağını belirten Talat, “Ondan sonraki yani dağıtımı, faturalandırma kısmı BESKİ’ye ait olacak” dedi.
Talat, suyun ‘özerk yönetim’ tarafından yönetileceğinin Hükümet Programı’nda da olduğunu anımsattı “Hükümet ortağımızla bir anlaşmazlık yok” ifadesinde bulundu.
Talat, Su Kurumu’nun yasa tasarısının tamamlandığına da işaret etti.
‘Antlaşma taslağı hazır, sunacağız…’
Türkiye ile hükümetler arası anlaşma için taslak çalışmasını da tamamladıklarını ifade eden Talat, “Onu da arkadaşlar ile paylaşacağız ve hükümet Türkiye ile müzakere sürecini yapacak” dedi.
‘2 yıl MAALESEF oturuldu’…
Türkiye ile olan Çerçeve Antlaşması’nın 2 yıl önce yapıldığını, bu zamana kadar ‘oturuldu’ mu neden hazırlıkta bu kadar geç kalındığının sorulması üzerine Talat, “Maalesef… benim de şikayetim bu değil mi? Ne deyim öyle oldu işte…” yanıtını verdi.
Çerçeve Anlaşması’na uyacaklarını da kaydeden Talat, “Ama bunu nasıl çalıştıracağız noktası yok o günkü şartlarda da olmaması normal ama şimdi olması gerekir” ifadesinde bulundu.
Tarım için ayrı hat…
Türkiye’den gelecek su neticesinde yeni tarım alanlarının bir kısmının belirlendiğini ve çalışmaların sürdüğünü aktaran Talat, “Güzelyurt ve Meserya tarım alanı. Tarım alanları için de ayrı hat olacak. Arıtmaya gitmeden su bu alanlara dağıtılacak” dedi.
‘15 Ekim’de de olabilir…’
28 Ekim’de suyun Lefkoşa’ya pompalanacağının hatırlatılması üzerine Talat, “15 Ekim’de olabilir” bilgisini de paylaştı.
Su fiyatlarındaki maliyetin sorulması üzerine de Talat, “Türkiye’nin bize kaça vereceğine bağlıdır. O konu netleşince formül ortadadır, hesaplanacak” diye belirtti.
‘Kriz beklemiyorum…’
Türkiye ile su konusunda bir kriz olur mu sorusuna Talat, “Kriz beklemiyorum. Türkiye ‘şu şirkete verilecek’ diyebilir ama bunu da beklemiyorum. Çünkü olurunun ne olduğunun Türkiye’nin de bildiğini biliyoruz” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’nin bizden istediği özel bir şirkete ihale ile verilmesidir” diyen Talat, “Bizim de söylediğimiz bunu özerk su yönetiminin yapmasıdır” dedi.
Türkiye’nin buradaki kurumlara güvenmediğini bunda da çok haksız olmadığını dile getiren Talat, “Bugüne kadar ki tecrübeler bunu gösterdi. Bu maalesef var ondan güvensizliği var.
Türkiye projenin başarıya ulaşmasını istiyor. Bunu krizsiz aşacağız” açıklamasında bulundu.
‘Susuzluk yaşayacağız, zarıncayacağız…’
Türkiye’nin yapılan 1 milyar 600 milyon TL’lik yatırımı ödenmesini istemesi halinde ne olacağının sorusu üzerine Talat, “Ödeyebilirsek ödeyeceğiz. Bizim bu suya ihtiyacımız var. Birçok bölgede su kalmadı. 1-2 yıl daha ek su kaynağı bulamazsak ciddi susuzluk yaşayacağız, zarıncayacağız” şeklinde konuştu.
Su ve Kıbrıs sorunu
Güney Kıbrıs’ta da su sıkıntısı yaşandığına değinen Talat, “Gelecek olan su Rumlarında avantajınadır. Rumlar, konuya Türkiye’yi rakip, düşman gördüğü için çok sıcak bakmıyor. Ama Kıbrıs sorunu ortadan kalkarsa Türkiye ve Kıbrıslı Rumlar çok büyük dost olacak” ifadesinde bulundu.
Su konusunun stratejik bir konu olduğunu da belirten Talat, “Onun için kurulacak ortak devlete federal yapıya devredilsin dedik. Çünkü karar alma mekanizması etkin katılım şarttır federal yapıda… Kurucu devlette olursa çatışma haline dönüşmez. Bizim öngörümüz bir anlamda devlete ait ama özerk olan su yönetiminin kurulmasıdır” açıklamasını yaptı.
‘Kapasite açısından ZAYIFIZ…’
“Kapasite açısından olaya baktığımızda son derece zayıfız” diyen Talat şunları söyledi: “Bugüne kadar istihdam politikaları yanlış oldu. UBP’nin kurultayı vardı diye 300 kişi işe alındı. Kaçı kalifiye elemandı? Neredeyse hiç. Çünkü kalifiye insanları örgütlerden toplaman sınava tabi tutan. O yüzden kalifiye eleman ender durumlarda yapıldı. CTP’de istihdam yapmadı demiyorum, yaptı ama diğer partiler kadar değil. Ama eğer doğru dürüst sistem ile istihdam yaparsak, kapasiteyi yükseltebiliriz.
Hellim konusu gündemde… AB’ye hellim satmamız için kriterler var örneğin… Şimdi hayvanlar kayıt altına alınacak, hastalıklı hayvanlar eradike edilecek, sürekli analiz, laboratuar şart. Bunun için kapasite söz konusu… Laboratuar var ama çok sayıda veterinere de ihtiyaç var. Ama kamuda yeterli veteriner yok. Çünkü alacağımız yerlere kalifiye olmayan insanlar alındığı için şimdi alamıyoruz da… Ya da 800 polis almamız gerekir sadece 45’ni alabildik.”
‘Hükümet biterse bütün bir PROJE ÇÖKER’
“CTP-UBP Hükümeti bunun için kuruldu” şeklinde sözlerini sürdüren Talat, “Hükümet programında öngörüldüğü gibi istihdam yapılacak. Falanca alınacak diye değil. Kamu Reform Yasası da birçok soruna engel olacak” dedi.
Seçime kadar hükümetin devam etmesi halinde Talat, “öngörüleri yerine getirebiliriz” şeklinde konuştu.
Hükümetin performansının sorulması üzerine ise Talat, “Dövizden kaynaklanan sıkıntılar oldu, Maliye’yi de sıkıntıya soktu. Tarımda da sıkıntılar var. Ama hükümet biterse bütün bir proje çöker” vurgusunda bulundu
‘Biz bu defa YAPABİLİRİZ’
“Türkiye böylesi büyük bir projeyi yerine getirirken, bizim de bu işi yapabileceğimizi güvenceye almak istiyor” diyen Talat şunları dile getirdi:
“Biz bu defa yapabiliriz. Çünkü hükümette iki büyük parti birlikteyiz. Partizanlıkla işler yapmayacağız. Su Kurumu’nun hiçbir üyesini de hükümet atamayacak. Bağımsız olacak. Çeşitli çevreler yönetim için isim önerecek Meclis karar verecek. Kurumun başkanını da Meclis seçecek. Yani çoğulcu yönetim olacak, herkes taşın altına elini koyacak. Ve atanacak kişiler partilerden bağımsız, talimat almayan kişiler olacak.”
Kavga sebebidir…
‘Su konusunda görüşlerimden geri adım atabilirim’ açıklamalarının basına yansımasının sorulması üzerine Talat, “Öyle demedim… Bana soran; Bu pozisyondan geri adım atmam mı diyorsunuz? Bende hayır öyle bir şey söylemem. Bizim planımız suyun Su Kurumu tarafından yönetilmesidir. Bu kurumun özerk olmasıdır, bunu gerçekleştireceğiz dedim. Benden suyun özel bir şirket tarafından yönetilmesini isteyen Türkiye’ye karşı meydan okumam istendi.
Bende meydan okumayı reddettim. Konu budur, geri adım atarım şudur budur söylemedim. Geri adım atmam demem dedim. Çünkü bu kavga sebebidir.”
Talat: ‘Akıncı’nın imzalayacağı antlaşmaya evet’
‘Antlaşmaya hayır dememiz kabustur’ açıklamalarının sorulması üzerine, Talat şunları belirtti:
“Biz uluslar arası hukukun dışındayız, dünya bizi tanımıyor. Rum tarafı ise uluslararası hukukun içinde ve dünya onu tanıyor. Varılacak antlaşmaya bizim hayır dememiz durumunda bu bizim için kabustur. Çünkü izolasyonlar derinleşecek, bütün çözümsüzlüğün sorumluluğu Kıbrıslı Türklerin omuzlarına yüklenecek. Ama Rum tarafının durumu aynı değil onlar hayır dediğinde uluslar arası hukukun dışına çıkmıyor. Ama biz ise dışında kalıyoruz. Benim de söylediğim şuydu; varılacak olan bir anlaşmaya hayır demek yani bizim tarafında onaylayacağı bir antlaşmaya hayır demek… Ben ABD’nin AB’nin empoze edeceği bir antlaşmaya demedim ama hemen bunu ona yordular. Önümüze ne konulursa evet mi diyeceğiz? Hayır Cumhurbaşkanı Akıncı’nın imzalayacağı bir antlaşmaya benim düşüncem evet demeliyiz dedim. Ben bu uyarı yapmak zorundayım. Ben düşünemiyorum başımıza neler gelebileceğini antlaşma metni ortaya çıkacak, liderler imzalayacak ve biz hayır diyeceğiz… ”
Kritik aşama MÜLKİYET
Kıbrıs müzakerelerinde kritik aşamanın mülkiyet konusu olduğunu da söyleyen Talat, “Rum tarafı da mülkiyetin kriterlerle çözüleceğini kabul etmiştir. Bu büyük aşamadır ve beni de ümitlendiren yan budur. Benim bıraktığım noktadan bir adım daha ileri gidildi” dedi.
Çözümün maliyeti…
Çözümün maliyetinin nasıl karşılanacağına ilişkin soruya ise Talat, “Rum’un malını aldık, kullandık, bunu Amerika ödeyecek zannetmeyelim. Yeni yerleşim yeri kurulacaksa o ülkelerin desteği olacak ama tazminatları kurucu devletler karşılayacak. Çünkü bu malları biz dağıttık, insanlara tazmin edin diyemeyiz, devlet bunun kaynağını yaratmak zorundadır” cevabını verdi.
Talat, aylar içinde çözüm olabilir vurgusunda da bulundu.
Talat, çözüm olması halinde Türkiye kökenli vatandaşların ne olacağının sorusuna da, “Benim müzakere dönemimde TC’li KKTC vatandaşı 42 bin 650 kişinin kalacaklar listesinde yer aldıydı. Şuandaki rakamı bilmiyorum” dedi.
Çözümün olması halinde TC’lilerin Türkiye’ye dönmesini beklemediğini de kaydeden Talat, “Hiç geri dönüş olamayacak, geliş olacak” diye belirtti.
Eroğlu ile 5 yıl KAYIP…
Eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun müzakereci olduğu döneminin sorulması üzerine Talat, “Hiçbir yeni ilerleme kaydedilmemişti. 5 yıl kayıp… Sadece bir ortak metin yapıldı. Ancak o da bizin vardığımız noktaların metne dönüşmüşüdür” dedi.
----------------------------------
KIB-TEK, ELEKTRİK ÜCRETLERİ, HÜKÜMET…
“Artık zam yok…”
Hükümetin artık zam yapmayacağını ifade eden Talat, “Zamda indirim de yok. Elektriğin maliyeti hesaplanacak, internette yayınlanacak ve her ay fiyatlar değişebilecek” açıklamasında bulundu.
Bunun hükümet kararı olmadığını da vurgulayan Talat, “Bu otomatik olacak” dedi.
KIB-TEK ve özerklik…
Talat, KIB-TEK’in özerkleşmesi için yasa tasarısı çalışması yapıldığını belirterek, “KIB-TEK 260 milyon borcunu 140 milyona düşürdü ve yatırımda yapıyor. Artık Türkiye’de ‘özelleştirin’ demiyor” bilgisini de paylaştı.
Erken seçim istemiyoruz…
Erken seçim istemediklerini de dile getiren Talat, “Bunu ne partiler ne de toplum hazır” dedi.
Talat, hükümet programında sapma olmadığını da belirtti.
Kaymak tabakasını temizledik…
“Kapasitemiz yok” açıklamasının tekrardan sorulması üzerine Talat şunu söyledi:
“Örneğin 3’lü kararnameler ile kaymak tabakasını temizledik. Altları kalifiye olmayan elemanlarla doldurduk. O yüzden de kapasitemiz yok.”
-------------------------------------------------------
CTP…
‘Siyaseti tartışıyoruz… Rapor gündeme gelecek…’
CTP’deki tartışmaların son bulduğunu şimdi siyasi tartışmaların yapıldığını belirten Talat, “Şimdi parti siyaset tartışıyor. Parti Meclisimiz elektrik, su konusunu tartıştı örneğin…” dedi.
CTP’de seçim döneminde yaşananlarla ilgili ortaya çıkan raporun ne zaman gündeme geleceğinin sorulması üzerine Talat, “Gündeme gelecek ve Parti Merkezi karar verecek” açıklamasını yaptı.
Kavgaları körüklemeden mümkün olduğunca kucaklayıcı ve ayırım yapmadan bir ortam yaratmaya çalıştıklarını ifade eden Talat, “Çatışma çıkmayacak yapıyı ortaya çıkardık.
Herkesin kabul gördüğü bir başkan ve genel sekreter var. Kurulları oluştururken de azami dikkat gösterdik ” şeklinde konuştu.