Haksız rekabet karşısında çaresizliği oynayan Kıbrıs Türk basını ‘SOS’ vermeye devam ediyor. Medya organları kapanır veya küçülürken, basın mensupları da işlerini kaybediyor.
Bir yandan Türkiye medyasının yarattığı reklam dengesizliği, bir yandan da teknolojideki gelişmeler, öncelikli olarak basılı gazeteleri olmak üzere tüm yayın organlarını tehdit ediyor.
Ülkemizde çıkan günlük gazetelerden Kıbrıs Postası, bu hafta sonu itibarıyla ‘basılı’ versiyonunu sonlandırma kararı aldı. Kıbrıs Postası Genel Yayın Yönetmeni Rasıh Reşat, gazetenin ‘kağıda basılı’ versiyonunun 28 Şubat’ta son kez çıkacağını kendi içinde duyurdu.
Kıbrıs Postası’nın kapanmasıyla birlikte gazetede çalışan bir kısım personelin işine de son verildi.
Kanal SİM’in elde ettiği bilgilere göre, gazetede çalışan 5-6 kişiye “ay sonu işten durdurulacakları” yönünde ihbar verildi. Bir başka deyişle, medya sektöründeki daralma sonucunda basın emekçileri işsiz, ekmeksiz kalıyor.
Basın örgütleri ve medya yöneticileri yıllardır ‘haksız rekabet’ nedeniyle basının kötüye gittiğini, özellikle ‘haksız rekabet’in dayanılmaz bir hal aldığını söyleyerek hükümetlerin önlem almasını istese de, bu yönde ciddi bir adım atılmıyor.
Geçen yıl kurulan CTP-UBP koalisyon hükümeti programında basının korunmasına dönük maddeler yer aldıysa da, bugüne kadar bu maddelerin uygulanması yönünde sınırlı gelişmeler yaşandı.
Kıbrıs Türk medyası, aynı dilde yayın yapan Türkiye medyasının haksız rekabeti nedeniyle, ülkemizde 1,5 milyar doları aşan Türkiye menşeli ithalat ürünlerinin reklamlarını alamadığı için kendi ayakları üzerinde durmakta güçlük çekiyor.
Önlem alınmaması halinde basın sektöründeki kötü gidişatın devam edeceğine, yayın organlarının kapanmaya veya küçülmeye devam edeceğine, çalışanların işsizliğe mahkum olacağına, medyanın tekeller ve büyük sermaye gruplarının kontrolüne gireceğine kesin gözle bakılıyor.