Kıbrıs Rum basını, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında bugün gerçekleşecek görüşmede, bütün olasılıkların açık olduğunu yazdı.
Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı Eroğlu’na net bir ortak açıklamanın önemini izah etmeyi istediğini yazan haftalık Kathimerini gazetesi, tek egemenlik ve artık yetki ifadelerindeki rahatsızlıkların devam etmekte olduğunu, öte yandan resmi ortak açıklamanın 1 Aralık tarihinden önce yayımlanmasının beklenmemesine rağmen, BM olmadan gerçekleşecek yarınki görüşmenin, katalizör olması ve görüşmede ilerleme yaşanmasının olanaksız olmadığını kaydetti.
Öte yandan, Brüksel’de de bazı gelişmeler yaşanmasının beklendiğini kaydeden gazete, Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in beraberindeki 5 bakanla birlikte AB “Komiserler Kolejiyle” görüşmelerde bulunmak için Salı günü Brüksel’e gideceğini bildirdi.
Haberde, Anastasiadis ile Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso’nun ortak bir basın toplantısı düzenleyecekleri de belirtildi.
Gözler bugünkü görüşmede…
Anastasiadis’in Eroğlu’na görüşme davetinde bulunmasının, politik ve diplomatik çevrelerde olumlu yorumlara neden olduğunu yazan gazete, artık herkesin gözünün bugün yapılacak görüşmede olduğunu yineledi.
bugünkü görüşmede hiçbir şeyin imkânsız olarak addedilmediğini ve liderlerin ortak açıklamada anlaşmaya varabileceklerini ifade eden gazete, Anastasiadis’in yakın bir çalışma arkadaşının gazeteye, Kıbrıs Rum liderin yarınki görüşmeye fikirler, alternatif öneriler ve bir sonuca varılmasına dair iradeyle gideceğini söylediğini aktardı.
Ortak açıklama 1 Aralık’tan sonra…
Liderler Pazartesi günü bir prensip anlaşması üzerinde anlaşmaya varsa bile, ortak açıklamanın 1 Aralık tarihinden önce yayımlanmasının beklenmediğini yineleyen gazete, Anastasiadis’in önce Brüksel’e, ardından da Litvanya’ya gideceğini kaydetti.
Olumsuz olan ortamın değişmesine rağmen, var olan zorlukların da unutulmaması gerektiğini kaydeden gazete, ortada iki ana engel bulunmakta olduğunu dile getirdi.
Bunlardan ilkinin, üç şeye ilişkin ifadeyle alakalı olduğunu kaydeden gazete, bunların tek uluslar arası temsiliyet, tek vatandaşlık ve tek egemenlik olduklarını anımsattı.
Kıbrıs Türk tarafının, gerek BM, gerek de diplomatik çevrelerin çabalarına rağmen, bunlara yönelik yoğun çekinceleri olduğunu izah eden gazete, ikinci meselenin de “artık yetkiyle” alakalı olduğunu belirtti.
Bu konuyu Kıbrıs Türk tarafının gündeme getirmekte olduğunu yazan gazete, Kıbrıs Türk tarafının bunun ortak açıklamaya girmesinde ısrarcı olduğunu öne sürdü.
Anastasiadis ve bakanlar Brüksel’e gidiyor
Gazete, “Komisyonla Mini Bakanlar Toplantısı” başlıklı haberinde ise, Anastasiadis’in ülke yönetiminin ilk aylarındaki zorluklardan kurtulmakta olduğunun günden güne belirginleştiğini ve Anastasiadis’in artık bütün meselelerde bir adım önde olmayı istediği yorumunda bulundu.
Anastasiadis’in beraberindeki 5 bakanla birlikte önümüzdeki Salı günü AB’nin “Komiserler Kolejiyle” görüşmelerde bulunmak için Brüksel’e gideceğini yineleyen gazete, elindeki bilgilere dayanarak, bu bakanların tesadüfen seçilmediklerini ve bakanların portföyleriyle ilgili özlü bir diyalog gerçekleştirileceğini ifade etti.
Ülkeyi ilgilendiren somut meseleler üzerinde fikir teatisinde bulunulmasının beklendiğini de kaydeden gazete, Anastasiadis’e Brüksel temaslarında Dışişleri, Maliye, Çalışma, Tarım ve Ticaret bakanlarının aynı zamanda Hükümet Sözcüsü ve Diplomatik Büro şefinin de eşlik edeceğini ekledi.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso’nun önümüzdeki Çarşamba günü, ortak bir basın toplantısı düzenlemesi ve önemli kararlar açıklamalarının beklendiğini de kaydeden gazete, AB tarafından, Kıbrıs sorununa daha aktif katılımda bulunacaklarına dair önemli bir açıklama yapılmasının da olanaksız olmadığına dikkati çekti.
Gazete, bakanların Anastasiadis’in huzurunda Komiserler Kolejiyle yapacakları görüşmenin haricinde, yetkili AB Komiserleriyle ayrı ayrı ve baş başa görüşmeler gerçekleştireceklerini de ekledi.
“Gayri resmi görüşmeyle ilgili 3+1 senaryo”
Fileleftheros gazetesi ise yukarıdaki başlıkla yayımladığı haberinde, Anastasiadis ile Eroğlu’nun bugünkü görüşmeye farklı bir gündemle gideceklerini yazdı.
Pazartesi günkü görüşmenin düşük beklentili bir görüşme olduğunu, bu durumun da Anastasiadis ile Eroğlu’nu görüşmeye farklı gündemlerle gitmeye sevk ettiği yorumunda bulunan gazete, her iki taraftan da bir taktik oyunu oynanmasının beklendiğini; özellikle de dikkatlerin bir sonraki günün kotarılmasına çevrilmiş olacağını yazdı.
Anastasiadis ile Eroğlu’nun bugünki görüşmeye farklı gündem ve önceliklerle gideceklerini, bu durumun ise bugüne kadar yapılan görüşmelerde ortaya çıktığını kaydeden gazete, yarınki görüşmeyle ilgili olası dört senaryo bulunduğuna dikkati çekti.
İlk senaryonun, liderlerin görüşmesi, sonuca varamamaları ve devam etmeleri için sorumluluğu müzakerecilere bırakmaları olduğunu kaydeden gazete, bunun süreci hayatta tutabilecek bir olasılık olduğuna dikkati çekti.
İkinci senaryonun ise, ortak açıklama üzerinde prensip olarak anlaşılması ve detaylar üzerinde çalışılması olduğunu yazan gazete, bunun şu an Türk tarafının ileri sürülen görüşlerinden ötürü, uzak bir ihtimal olarak göründüğünü ifade etti.
Üçüncü senaryonun, hiçbir konuda anlaşılamaması ve görüşmeden sonra farklı açıklamalar yapılması olduğunu kaydeden gazete, dördüncü senaryonun da küçük dahi olsa bir ilerleme yaşanması ve bunun Türk tarafı ve muhtemel arabulucular tarafından yüceltilmesi olduğunu anlattı.
Türkiye unsuru…
Türkiye unsurunun, sonucu büyük ölçüde belirlemekte olduğunu, öte yandan Ankara’nın kamuoyunda yer alan açıklamalarının manzarayı daha fazla bulandırdığını ileri süren gazete, Ankara’nın ilgilendiği şeyin doğal gaz olduğunun apaçık ortada olduğunu ekledi.
Gazete “Downer, Lisa ve Genel Sekreterlik” ara başlığıyla yayımladığı haberinde de, Anastasiadis’in BM’nin arabuluculuğu olmadan, Cumhurbaşkanı Eroğlu’yla doğrudan görüşme ayarlama inisiyatifinin, New York’a yönelik bir mesaj teşkil ettiğine dikkati çekti.
Haberde, bunun Aleksander Downer’in faaliyetleri, aynı zamanda Downer’i destekleyen Genel Sekreterliğe yönelik bir hoşnutsuzluk mesajı olduğu belirtildi.
(tak)