Karpaz bölgesinde alternatif bir mekân: Yol Üstü

Hasan Bereket’in açmış olduğu Yol Üstü Coffe & Brunch, kahve ve kahvaltı severlere bölgede alternatif seçenekler sunuyor. Hasan Bereket, ileriki günlerde permakültür felsefesine uygun bir yaşam alanı oluşturmayı hayal ediyor.

Hasan Bereket ve Ziba Sertbay’ın açmış olduğu Yol Üstü Coffe & Brunch, kahve ve kahvaltı severlere bölgede alternatif seçenekler sunuyor. Hasan Bereket, ileriki günlerde permakültür felsefesine uygun bir yaşam alanı oluşturmayı hayal ediyor.

Hasan Bereket, “Kız arkadaşım Ziba ile Karpaz’a tatile geldiğimiz bir dönem, fark ettik ki kırsalda yaşayıp hizmet sektörüne dokunmak ortak hayalimizdi” dedi.

Yol Üstü’nün açılış hikâyesini “Şehir hayatından bunalmışlık vardı. Araştırmaya başladık. Kiralayabileceğimiz yerlere baktık. Derken, eskiden Çamaltı işletmesinin bulunduğu yeri bulduk. Sahibi Hüseyin Bey ile görüştük. Şans eseri o da mekânı kiralayacak, işletecek birini arıyormuş. Böylece kendisi ile anlaştık” şeklinde aktardı.

Bereket, “Hikâyemiz böyle başladı. O dönem ben askerdeydim. Şubat’ta tadilatlar yapılmaya başlandı. Temmuz ayında askerlik bitti ve Ağustos ayında Yol Üstü’nü açtık” ifadelerini kullandı.

“Vegan ve Vejeteryan seçenekler sunabileceğimiz bir yer olsun istedik”

Bereket, farklı seçenekler sunmak istediklerini belirterek, “Bu konsepti seçerken bölgede özellikle kahve ve kahvaltı ile ilgili mekân sıkıntısı olduğunu fark ettik. Ayrıca Vegan ve Vejeteryan seçenekler sunabileceğimiz bir yer olsun istedik” şeklinde konuştu.

“Bizim menümüzde et ve tavuk ürünleri yer almıyor. Şu anda bütün ürünlerimiz vejeteryandır. Vegan seçeneklerimiz de mevcuttur. Bölgede alternatif ve daha inovatif bir dokunuş olsun istedik” dedi.

Restoran kelimesinin akıllarda farklı çağrışımlara sebep olduğunu dile getiren Bereket, “Restoran denilince akla ilk gelen, özellikle de bu bölgeyi ziyaret edenlerde, küp kebabı, şiş ya da çeşitli et ürünleri satan yerler oluyor. Bu nedenle adımızı Yol Üstü Coffee & Bruch koyduk. Bu konsept biraz yadırganıyor” ifadelerini kullandı.

“Tarladan sofraya. Permakültür felsefesine uygun bir yaşam alanı hayalimiz var”

Organik tarımı amaçladıklarını ifade eden Ziba Sertbay ise; “İleride burada kendi çiftlik ürünlerimizi yetiştirmeyi, burayı birçok sayıda insanın gelip gittiği, organik bir çiftliğe dönüştürmeyi umuyoruz” dedi. “Permakültür felsefesine uygun bir yaşam alanı hayalimiz var. Aynı zamanda burada atölye çalışmalarının yapıldığı, seminerlerin, strateji kamplarının yapıldığı bir alan haline getirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Kendi mahsullerini masaya koyduklarını ifade eden Sertbay, “Tarla işlerine yavaş yavaş adapte oluyoruz. Burada ekim dikim yapıyoruz. Kahvaltılarda verdiğimiz ürünlerin bir kısmı kendi mahsullerimiz. Kendi bahçemizden. Seneye daha çok ürünümüz olsun istiyoruz. Böylece tarladan sofraya konsepti yaratabiliriz” açıklamasında bulundu. “İnsanlar yediklerinin nereden geldiğini bildiği, daha sağlıklı ürünler tüketebilsin istiyoruz.  Şu anda kendi ekmeklerimizi, kendi reçellerimizi sunuyoruz. Hafta sonları serpme kahvaltı veriyoruz” dedi.

Bölge halkının bu yeni konsepte pek de ilgi göstermediğini ifade eden Hasan Bereket, “Bölge halkı dışından gelen yerli turistlerden çok güzel yorumlar aldık. Bölgeye güzel bir alternatif getirdik” şeklinde konuştu.

“Burada gönüllü olmak isteyen insanlar varsa bize ulaşabilirler”

Bölgenin doğaseverler için pek çok seçenek sunduğunu ifade eden Bereket, “Doğaseverler için hiking rotaları da mevcut burada. Telefona rotaları kaydediyoruz. Böylece tur rehberine ihtiyaç duyulmadan ve kaybolmadan hiking turu da yapılabiliyor” dedi. “Doğada yürüyüş yapmayı sevenler için çok güzel bir alternatif. Burada gönüllü olmak isteyen insanlar varsa bize ulaşabilirler. Kalacak yerimiz var. Yemekleri karşılanır, diğer temel ihtiyaçları karşılanır” ifadelerini kullandı.

Röportaj Haberleri