İNSAN HAKLARI AÇISINDAN ÇOK RİSKLİ

Polisin talep ettiği yasa tasarılarını kamuoyu YENİDÜZEN’den öğrendi

YENİDÜZEN (Özel)

CTP Genel Sekreteri, Hukukçu Milletvekili Tufan Erhürman’dan Güvenlikle ilgili 7 Yasa Tasarısı için, ilk değerlendirmesinde tasarıların, ‘İlk nazarda, insan hakları açısından çok riskli unsurlar barındırdıklarını ifade etti.

Güvenlikle ilgili 7 Yasa Tasarısı’nın tamamen polisten gelen talepler olduğunu ifade eden CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman, ne CTP’nin, ne de başka bir siyasi unsurun tasarıların tek kelimesini bile okuduğunu belirtti.

GENÇ TV’de Baykan Gürses Özdağ’ın sorularını yanıtlayan Tufan Erhürman, tasarıların her yönüyle Meclis Komitesi’nde ‘didik didik ele alınacağını’ kaydetti.

GÜVENLİKLE İLGİLİ 7 YASA TASARISI…

‘Polisten gelen talepler

Güvenlikle ilgili 7 Yasa Tasarısı’nın tamamen polisten gelen talep olduğunu ifade eden CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman, bir süre önce yaşanan ve basına yansıyan kundaklama olaylarına işaret etti, failleri yakalansa dahi toplumda işin başındakilere ulaşılamadığı gibi bir algı olduğunu kaydetti.

Diğer suçlara da işaret eden Erhürman, örgütlü suçların çoğunun, Ceza Yasası’nın çıktığı tarihlerde yaygın olmadığını ve bunlarla ilgili düzenlemeleri de içermediğini kaydetti.

Başbakanlık’ta gerçekleştirilen güvenlikle ilgili toplantılarda ‘bu suçlarla daha etkili mücadele’nin gündeme geldiğini belirten Erhürman, Polis Genel Müdürlüğü’nün, bu örgütlü suçlarla mücadele edebilecek etkili hukuki enstrüman olmadığına işaret ettiğini aktardı.

“Başbakan, ‘Peki nedir bu hukuki enstrümanlar’ deyince, Polis Genel Müdürlüğü, ‘Bizim bu konuda çalışmamız var’ dedi ve bu 7 yasa tasarısı ortaya çıktı.

Bu yasa tasarıları Bakanlar Kurulu’na gitti. Sayın Başbakanla da görüştük, ‘Napalım bunları’ falan dedi… Dedik bu bunlar çok önemli ikilemin üzerinde duran yasa taslakları… Özgürlük ve güvenlik ikileminin üzerine oturuyor. Zaten şu anda da kamuoyunda en çok endişe edilen bu…

“Bu yasalar, bizim tarafımızdan ayrıntılı çalışılmış şeyler değil”

‘Bu yasalar çıkarsa insanların özgürlük alanlarında ciddi daralmalar olabilir’ endişesi… Doğrudur, böyle bir sorundur zaten… Polisin yetkilerini artırdıkça, doğal olarak özgürlükler alanlarını riske sokarsınız. Polisin yetkilerini azatlıkça insanların özgürlüğü artar ama suçluların da özgürlüğü artar. Burada bir denge bulmak zorundasınız.

Bu Yasa Tasarıları, ayrıntılı olarak bizim tarafımızdan çalışılmış şeyler değil, bunlar Meclis’te çok didik didik ele alınacak şeylerdir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygunluğu incelenecek şeylerdir.

Avrupa Birliği’ndeki diğer ülkelerin Polis ve Ceza Yasaları ile karşılaştırılarak çalıştırılacak şeylerdi. Basına yansıyan şu andaki halinde, yani polisten gelen halinde içinde ne olduğu meselesidir. Bunlar hiçbir şekilde ‘Geldiği gibi Meclis’ten geçecek yasa tasarıları olamazlar’ zaten. Bunlar polisin ihtiyaçları doğrultusunda hazırladığı şeylerdir. Polisin ihtiyaçlarına cevap vermesi başka bir şeydir. İnsanların özgürlük alanıyla ilgili gözden geçirilmesi başka bir şeydir.

Henüz CTP ve Meclis’teki milletvekilleri tarafından ele alınmış, tek bir kelimesi bile okunmuş değildir, tamamen polisten hükümete gitti, hükümet de ben bunu meclise aktarayım dedi… Hatta muhtemeldir, bir Ad-hoc komite oluşturulabilir, komitede Barolar Birliği’nin muhakkak aktif çalışması gerekecek, savcılığın, polisin orada olması gerekecek. Belki uluslar arası uzmanlardan yararlanılacak. Bundan daha ham halindedir.”

“İlk nazarda, insan hakları açısından çok riskli unsurlar barındırıyor…”

Ülkede en çok kullanılan cümlelerden birinin ‘Memleket teksasa döndü’  olduğunu ifade eden Erhürman, “Yani kamu gücü, örgütlü suçlarla mücadele edemiyor demek. Mafyöz tipte örgütlenmeler ülkede özgürlüğünü ilan etti, nerede, ne isterse yapıyor” şeklinde konuştu.

Kamu oyunda bu suçlara ilişkin şikayetler olduğuna işaret eden Tufan Erhürman, polisin de mücadele için enstrümanlar ortaya koyduğunu, enstrümanların ne kadar haklı, ne kadar haksız olduğuna bakılacağını kaydetti.

İnsan haklarına ve özgürlüklerine ne kadar uygun olduğunun da ele alınacağına vurgu yapan Erhürman, “Ama diğer taraftan da böyle yasalar gelir gelmez pat düğmeye basıyoruz, şimdi de özgürlükler elden gidiyor… Tamam da bir şey yapmak zorundasınız, bakmak zorundasınız” dedi.

Erhürman’ın ifadeleri devamla şöyle:
“Yenidüzen Gazetesi epeyi de ayrıntılı bir şekilde yayınladı. Güzel bir şey, oturup hepimiz bunun üzerine tartışalım. İlk değerlendirmem, insan hakları açısından çok riskli unsurlar barındırdığıdır. Biz buna hukukta ilk nazarda deriz, insan hakları açısından çok riskli unsurlar barındırıyor. Ama kelime kelime ayrıntılı okumam lazım, acaba o riskleri minimize edecek düzenlemeler içeriyor mu?.. İçermiyorsa, o riskler olduğu gibi orada duruyorsa, o zaman bize aslında şu sorulmuş olacak: “Memlekette güvenliğin sağlanması için özgürlüklerinizden vazgeçmeye hazır mısınız?”. Soru buysa benim hem bir hukukçu olarak, hem de bir yurttaş olarak cevabım ‘Hayır’dır.

Elbette suçlunun özgürlüğü sınırlansın, elbette bunun için birazcık özgürlük alanında sınırlama olabilir ama bunu kötüye kullanacak mekanizmalar orada olmamalı. Çünkü bunu yakınımızdaki birçok ülkede gördük. Suçlulukla mücadele için polise verilen yetkiler bir süre sonra suçluluk için değil de, genel olarak toplumun özgürlüklerini sınırlamak için kullanılmaya döndü. Gördük ki, polisin içinde de suçlulukla mücadele için verilen yetkileri kötüye kullanan yapılar olabiliyor. Bütün bu yasaları, bu tecrübelerle ele alacağız.”

--------------------------------------------------------------


SAĞLIK- MAHKEME KARARLARI…

Erhürman: “Kaos çıkar gibi gerekçeler, bir yargı kararını uygulamamasını haklı gösteremez”

CTP Genel Sekteri Tufan Erhürman’a Sağlık Bakanı Salih İzbul’un ikinci işle ilgili ‘Anayasa Mahkemesi kararını uygularsam kaos çıkar’ sözleri, ‘Girne Üniversitesi’ne ilişkin alınan ama uygulanmayan ara emri kararı hatırlatıldı, hukuk sistemine kadar saygı gösterdiğimiz soruldu.

Hukukçu Genel Sekreter Erhürman, bir hukukçu olarak, bir Hukuk Devleti’nde yargı kararlarının uygulanmaması diye bir şeyin, akla dahi getirilmemesi gerektiğini rahatlıkla söyleyebileceğini ifade etti.

Erhürman’ın ifadeleri devamla şöyle:
“Bu yargı kararını uygularsam kaos çıkacak, karışıklık çıkacak gibi gerekçeler veya başka herhangi bir gerekçe bir yargı kararını uygulamamasını haklı gösteremez. Dolayısıyla Sayın Bakan’la da ben bu açıklamadan sonra görüştüm, kendisi bana yanlış yansıdığını, söylemeye çalıştığının bu olmadığını söyledi.

‘Yargı kararını uygulayamam kaos çıkar’ CTP olarak asla bizim söylemeyeceğimiz bir şeydir, aynı zamanda Hukuk Devleti olgusuna inanan hiç kimsenin söyleyemeyeceği bir şeydir.

İyi İdare Yasası’nda mahkeme kararlarını uygulanmaması hem bir suçtur, cezayı gerektirir, hem de ağır tazminat da gerektiren bir sorumluluktur. Mahkeme kararlarının uygulanmaması diye bir şey söz konusu olamaz.

Şu anda yaşadığımız bu… Dönüyor iş nereye geliyor, mahkeme bir karar veriyor, kendi kararını uygulatacak merci değil, hiçbir zaman mahkemeler bir karar verdikten sonra sokağa çıkıp o kararı bire birde uygulama noktasına gelmezler. O kadarı kim uygulayacaksa, yasal olarak uygulama yetkisine sahip olan kimse, onun uygulaması gerekir.”

“Yasal düzenleme yapmadığınız sürece yargı kararının gereklerine uymak zorundasınız”

“Mesela bazı durumlarda belediyeler olabilir, bakan olabilir, başbakan olabilir… Polis marifetiyle bir yerlere gidilip orada fiilen o kararın gerekleri yerine getirilebilir. Mahkeme kararını yerine getirmek konusunda hukuken yetkili bir makamsanız, buna rağmen gereğini yerine getirmek için gerekeni yapmıyorsanız, bunu yapmamak görevi ihmal etmektir ve suçtur. Hapis cezasını gerektiren bir suçtur. Tazminat da ödemek zorunda kalabilirsiniz.

Sayın Sağlık Bakanı’nın söylemeye çalıştığı aslında bence, sistemin genelini hızla düzeltmeye çalışmamızın sebebi bu, çünkü sistemin geneli şu anda bir kaos yaratıyor. Birden fazla yasa konuşulmasının nedeni tam da budur, biliyorsunuz tartışmalar çıktı.

Yenidüzen Gazetesi’nde Avusturyalı Tabipler Birliği yetkililerinin açıklamaları da çıkmıştı… Bütün bunlar yasal düzenleme istiyor. Yasal düzenleme yapmadığınız sürece yargı kararı oradadır ve yargı kararı orada ise gereklerine uymak zorundasınız”.

“Sağlık Yasaları ile ilgili Ad-Hoc Komite kurulması en makul ve mantıklısı”

Sağlık alanındaki yasaların çok hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğine işaret eden Erhürman, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda hazırlıklarını yaptığını, Meclis’te Ad-hoc Komite’nin kurulamamasının da iletişim kopukluğundan kaynaklandığını belirtti.

Komitenin kurulup paket yasalara odaklanıp görüşülmesinin daha makul olduğunu kaydeden Erhürman, Maliye Bakanlığı görüşünün ardından Ad-hoc Komite’nin kurulacağı görüşünü belirtti.

-----------------------------------------------------------------------------

HÜKÜMET İCRAATLARI…

“Hükümet Programı’ndaki aksamalar beni üzüyor”

Hükümet Programı’ndaki gecikmelerin sorulması üzerine, yaşanan aksamaların kendisini üzdüğünü belirten Genel Sekreter Erhürman, hızlandırma noktasında da ciddi çalışmaları olduğunu ifade etti.

DAÜ Yasası’nın kendisinin de bir fiil içinde olduğu konu olmasına karşın, komite aşamasında ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Erhürman, Hükümet Programı’nda yazmasına karşın, Hükümet’i aşan problemler çıktığını kaydetti.

“İsim vermek, kimseyi suçlamak istemiyorum ama mesela üye gönderen partilerde dört defa üye değişti. Komite kurulduktan sonra aynı partinin dört farklı üyesi geldi. Başa dönüyorsunuz” diyen Erhürman, zaman zaman teknik aksaklıkların da yaşandığını kaydetti.

----------------------------------------------------------------------------

‘EKONOMİK PROTOKOL’…

‘Türkiye’nin yargı sistemimizi değiştirmemiz yönünde talebi yok’

Yargıda çok ciddi ekonomik ihtiyaçlarımız olduğuna işaret eden CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman, yeni mahkemelere, yeni kadrolara olan ihtiyaca ve yargının donanımına olan ihtiyaca değindi.

Yargıdaki bu ekonomik ihtiyaçların karşılanması için, Ekonomik Protokole de bir şey konması gerektiğini ifade eden Erhüman, bir de mali konularda çok uzun süredir dillendirilen yasa ihtiyaçları olduğunun da altını çizdi.

İşlemeyen icra sistemini hatırlatan Erhürman, bunun piyasadaki paranı akışını çok etkilediğine de işaret etti. Protokole girmesi istenen şeylerden birinin ‘icra’ olduğunu açıklayan Erhürman, bir diğerinin de ‘alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri’, ‘tahkim’ olduğunu kaydetti.

‘Türkiye şimdi de bizim hukuk sistemimizi değiştirmek istiyor’ gibi iddianın ortaya atıldığını savunan Erhürman şöyle devam etti.

“Türkiye’de bizim Kara Avrupası dediğimiz bir hukuk sitemi uygulanıyor. Bizim hukuk sitemimizde, hukuk disiplinlerimizin önemli bir kısmı Anglo-Sakson Hukuk Sitemi’ndendir. Bizim melez bir sistemimiz var. Türkiye’nin öyle değil. İddia ‘Türkiye Kara Avrupası sistemine geçmemizi istiyor’, böyle bir şey yok, gündemde böyle bir şey yok. Kaldı ki gündeme getirmeye çalışsa biri böyle bir şeyi, bu ne kolay bir şeydir, ne mümkün bir şeydir. Bir dakikada düğmeye basıp sistem değişemezsiniz, kaldı ki gündem değil bu… Türkiye’nin de böyle bir talebi yok”.

Erhürman, ‘Güvenlikle ilgili 7 yasa’nın da Türkiye’nin yargı ile ilgili talepleri ile hiçbir ilgisi olmadığını kaydetti.

“Elektrikte özelleştirme baştan beri kabul etmediğimiz bir şey”

Başbakan’ın Ekonomik Protokol konusunda elektrik ve yargı olmak üzere iki konuda fikir ayrılığı olduğunu açıkladığına işaret eden Erhürman, yargı konusunda sıkıntı gibi görülen şeylerin aşılacağı görüşünü belirtti.

Yargı konusunda çok ciddi bir sorun olduğunu düşünmediğini yineleyen Erhürman, ancak elektrikte sıkıntını olduğunu ve elektrikte özelleştirmenin CTP’nin baştan beri kabul etmediği bir şey olduğunu kaydetti.

“Ekonomik Program çok büyük ölçüde Hükümet Programı’nın yansımasıdır”

Şu anda tartışılan Ekonomik Program’ın büyük ölçüde Başbakanlık tarafından hazırlanmış bir program olduğunu ifade eden Tufan Erhürman, tamamının Başbakanlıkça hazırlandığını ancak Türkiye’ye gönderildikten sonra Türkiye’nin de bazı katkıları olduğunu belirtti.

“Türkiye’nin o katkıları üzerinde anlaşabiliyorsunuz, ya da anlaşamıyorsunuz. Ekonomik Program aslında Hükümet Programı ile karşılaştırılırsa, çok büyük ölçüde Hükümet Programı’nın yansımasıdır. Türkiye Cumhuriyeti limanlar gibi, elektrik gibi, yargı gibi alanlarda, ‘madem ki buralara para verilecek, bu alanlarda ekonominin düzenlenmesi için biz şunların da yapılması gerektiğini düşünüyoruz’ şeklinde bir takım katkılarda bulunur. Bu katkılar üzerinde şu anda tartışma sürüyor… Limanlardır, elektriktir, telefondur falan… Önemli olan şu, bu tablo zaten bizim Başbakanlığımız tarafından, Hükümet Programı çerçevesinde hazırlanmış bir tablodur”.

“Biz sekiz aylık geçici işçiyi bile kura çekimi sonrasında istihdam ettik”

“CTP partizanlığı kaldırdı mı ?” şeklindeki bir izleyici sorusunu da yanıtlayan Genel Sekreter Erhürman, bu soruya çok iddialı bir ‘evet’ diyemeyeceğini, girişimler yapıldığını, CTP’nin uzun süredir bunun için uğraştığını kaydetti.

Şu anda birçok kurumda kurayla insanların işe alındığını belirten Erhürman, bunların basına yansımadığına işaret etti, basının yeterince bu konuya yer vermediğini kaydetti.

“Biz sekiz aylık geçici işçiyi bile kura çekimi sonrasında istihdam ettik” diyen Erhürman, çok sayıda istihdamın sınavla yapıldığını, sınavla yapılmadığı tespit edilenlerin de iptal edildiğini ifade etti.

Erhürman, toplumdan halen istihdama yönelik talepler geldiğine de değindi, 50 yılda oluşan bir sorunun 50 günde kökten çözülemeyeceğini kaydetti.

----------------------------------------------------------------------------------------

CTP’DEN İSTİFALAR…

“İstifa tercihleri, geçmişte yaptıkları katkıların değerini azaltmaz”

“Ben partimizden istifa eden arkadaşlarımızla ilgili tek bir kötü söz söylemem” diyen CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman, çok uzun süre birlikte çalışıldığını, gerek partiye, gerekse de ülkeye ciddi katkıları olduğunu belirttiği arkadaşlarının bir uyuşmazlık görerek ayrılmayı tercih ettiklerini ifade etti.

CTP’den istifa eden Önder Sennaroğlu ile Ahmet Sennaroğlu’na bugüne kadar yaptıkları katkılar için teşekkür eden Erhürman, bundan sonraki hayatlarında da başarılar diledi.

“Biz bir kötülük görmedik, bir takım fikir ayrılıklarımız var demek ki ve bu şekilde bir tercih kullandılar” diyen Erhürman, istifalarının, bu ismin geçmişte yaptıkları katkıların değerini azaltmayacağının da altını çizdi.

 

Özel Haber Haberleri