“İki devlet” önerisi, ‘devlet’ kurallarını çiğneyerek komiteye getirildi

İki devletli çözüm önerisinin görüşüldüğü Meclis’teki komite toplantısı sonrası ‘Haber Toplantısı’ programına konuşan CTP Genel Sekreteri Şahali, söz konusu öneriyle ilgili Meclis İç Tüzüğü’nün çiğnendiğini, ayrıca savcılık görüşü alınmadığını belirtti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erkut Şahali, Meclis’te görüşülen “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi”nin hukuka aykırı biçimde ele alındığını belirterek, “Halkın bilgisine getirilmemiş bir önerinin komitede görüşülmesi Meclis İç Tüzüğü’nün açık ihlalidir.” dedi.

Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi, kamuoyunda “ayrılıkçı karar önerisi” olarak bilinen Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi’ni bugün görüştü. Komiteyi takip eden Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erkut Şahali, toplantıda yaşananları Kanal Sim’de yayınlanan Haber Toplantısı isimli programda anlattı.

 

“Halkın bilgisine getirilmeden görüşülmesi usule aykırıdır”

Şahali, komitede görüşmeye başlamadan önce ilk olarak Meclis İç Tüzüğü’ne dikkat çektiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Biz bugün muhataplarımızla görüşmemizi iki kısma ayırdık. Öncelikle Meclis İç Tüzüğü’ne uygun davranılması yönünde bir uyarımız oldu. Çünkü ortada Başsavcılık onayı alınmamış ve toplumun bilgisine sunulmamış bir karar önerisi var.”

Yasa ve kararların tasarı veya önerilerinin, Meclis İç Tüzüğü’nün 8. maddesi gereğince halkın bilgisine getirilmesi gerektiğini hatırlatan Şahali, “Normalde bunlar Resmi Gazete’de yayımlanarak halkın bilgisine getirilir. Dolayısıyla biz öncelikle bu görüşülecek olan karar tasarısının Resmi Gazete’de yayımlanmadığını ve halkın bilgisine sunulmadığını ifade ettik. Bu konuda Meclis hukukçularının ve gerekirse Başsavcılık’ın görüşüne başvurulması gerektiğini söyledik.” dedi.

 

“Başsavcılık’a ulaşılmamış, bu kabul edilemez”

Şahali, Komite Başkanı ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Yasemi Öztürk’ün komiteye aktardığı bilgilerin “çok çarpıcı” olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Yasemi Öztürk, Başsavcılık makamına toplantıya katılması veya görüş belirtmesi için ulaşılmadığını bize aktardı. Ülkenin genelini ilgilendiren bir konuda Başsavcılık makamına ulaşılmaması kabul edilebilir değil.”

Şahali, Meclis hukukçularının da İç Tüzük’ün ihlal edildiği yönünde görüş bildirdiğini söyleyerek, “Halkın bilgisine getirilmeyen bir tasarının Meclis komitesinde görüşülmesine ilişkin süreç başlatılamazdı. Ancak gördüğümüz manzara çok netti; hukuka ve Meclis İç Tüzüğü’ne bağlı saymayanlar bu konuda yapması gerekeni yapacaktı.” açıklamasında bulundu.

 

“İçerik bizim açımızdan zaten yok hükmündedir”

Bu nedenle öncelikle hukuki prensipler üzerinden hareket ettiklerini vurgulayan Şahali, “Usul yanlışken içeriğe dair çok fazla bir şey konuşmayı da anlamlı bulmadık. İçerik bizim açımızdan zaten yok hükmündedir.” ifadelerini kullandı.

 

“Komiteden geçti diyemeyiz; süreç henüz tamamlanmadı”

Şahali, komitede karar önerisinin madde madde oylamasının yapıldığını ancak önerinin “ivediliğiyle” ilgili herhangi bir karar alınmadığını kaydederek, “Komiteden geçti diyebileceğimiz süreç henüz tamamlanmadı. Çarşamba günü komiteyi yeniden toplamayı planlıyorlar. Bir sonraki toplantıda sadece önerinin başlığı okunarak önerinin bütünü oylanacak ve Genel Kurul’a sevk edilecek.” dedi.

Önümüzdeki Pazartesi günü önerinin Genel Kurul’da madde madde görüşüleceğini belirten Şahali, “Ardından da ivediliği olmadığı için Danışma Kurulu kararıyla, konunun ivedilikle görüşülmesine olanak tanıyacak bir geçiş formülü üreterek önerinin Genel Kurul’dan geçmesini sağlayacaklar.” ifadelerini kullandı.

 

“Bu, Tatar’ın imajını parlatma girişimidir”

Şahali, yaşanan süreci “seçimle ilişkilendirilmiş bir gösteri” olarak nitelendirdi; “Bu yaşananlar seçimle ilişkilendirilmiş bir gösteri olduğu için oy birliği hususunu herhangi bir şekilde umursamıyorlar. Bu yapıla, Tatar’ın imajını parlatma girişimidir.” diye konuştu.

Toplantıda UBP milletvekillerine çeşitli sorular yönelttiğini anlatarak, önerinin yasallaşması durumunda doğacak sonuçlara dikkat çeken Şahali, “Önerinin yasallaşması durumunda Kıbrıs Cumhuriyeti ile Kıbrıs Türk toplumunun irtibatını koparan yeni bir durum ortaya çıkacak. Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kaynaklanan haklarımızın tamamı ortadan kalkacak. Yeni bir müzakere süreci ancak Kıbrıslı Rumların rızasıyla başlayabilir.” açıklamasında bulundu.

UBP milletvekillerinin bu uyarılara karşı “herhangi bir argüman geliştiremediğini” ifade eden Şahali, “Kıbrıslı Türkleri haklarıyla birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kopardığınız noktada, Avrupa Birliği (AB) yurttaşlığına sahip olan yurttaşlarımızın bu haklarının ortadan kalkması çok mümkün. Bu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kalan haklarımızın birer birer budanması anlamına geliyor” dedi.

 

Türkiye’nin garantörlüğü konusu…

Şahali, önerinin kabul edilmesi halinde Türkiye’nin garantörlüğü konusunun da tartışmalı hale geleceğini vurguladı ve şöyle devam etti:

“Türkiye’nin garantörlüğü Kıbrıs adasının tamamına dairdir. Bu adanın kalıcı olarak bölünmesini talep eden bir Meclis kararı ortada dururken, Türkiye’nin garantörlük haklarının aynen devam edemeyeceği ortaya çıkar. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni garanti eden Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yapısı değiştikten sonra aynı statüde olamayacağı konusunda da uyarımızı yaptık.”

Şahali, “UBP milletvekilleri maalesef uyarılarımızı anlamalarına rağmen buna uygun bir manevra geliştirebilecek iradeden yoksun durumdadırç” ifadelerini kullandı.

 

“AB yurttaşlık hakları risk altında”

Uzun süredir karma evliliklerden doğan yurttaşların AB yurttaşlık hakları için mücadele edildiğini hatırlatan Şahali, “Şu an yapılanlar AB yurttaşlığına sahip Kıbrıslıların da yurttaşlığının risk altına girmesine sebep oluyor. Hukuki temelleri olan sorularımızın hiçbirine ikna edici bir yanıt veremediler. Hatta sorularımızdan bunalan UBP Milletvekili, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, toplantıdan erken ayrıldı.” diye konutu.

 

“Tatar’ın politikaları Kıbrıslı Türklere zarar veriyor”

Şahali, Cumhurbaşkanı makamındaki Ersin Tatar’ın politikalarının Kıbrıslı Türklere zarar verdiğine vurgu yaparak, “Ersin Tatar ile birlikte gündeme gelen yeni siyaset, her geçen gün Kıbrıslı Türklere daha büyük kayıplar yaşatmaktadır.” açıklamasında bulundu.

Bu önerinin komite gündemine getirilmesini “Ersin Tatar’ın seçimi kaybettiğinin kabul edilmesi” olarak değerlendiren Şahali, “Hükümete mensup milletvekilleri, yeni seçilecek cumhurbaşkanının ayağına pranga takmaya çalışıyorlar. Maalesef nafile bir çaba.” ifadelerini kullandı.

Açıklamasının sonunda Şahali, bu girişimin Kıbrıslı Türklere yaratabileceği tehditlere dikkat çekerek, “Bu tehditlerin tamamının halkımız tarafından bilinmesi gerekiyor.” dedi.

Haberler Haberleri