GİDİP TÜRKİYEDEN İSTEYECEĞİM, DAHA FAZLA VERİN DİYECEĞİM

UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, sağlık sistemi ve doktorların sorunları üzerine iddialı konuştu, “Kara deliğe atılan 100 milyonlar varken, aylık 800-900 bin TL’lik külfet bu bütçeye gerçekten sıkıntı yaratacaksa vallahi gidip Türk

Fayka ARSEVEN KİŞİ

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu,  sağlıkta mesai sistemine uyulması gerektiğini belirterek, “Aklın yolu birdir. Saat 8’de gelecek doktor arkadaşlarımız 15.30’a kadar çalışacak. Ama bunu yaparken benim kendilerine ‘8-15.30 mesai yapacaksınız’ dediğimde yüzümün kızarmaması gerekir” dedi.

Sucuoğlu, “ ‘CTP’li bakan bunu yaptı tu kaka ben baştan yapacağım’ şimdiye kadar mentalite böyle olduğu için sistem derken sistemsizlik yarattık” vurgusunda bulunarak, “Herkes kendi sistemini kurmaya çalıştı. Bir önceki sistemi de yok saydı. İşte 1978’den beri geldiğimiz nokta bu. Nedir? Nerdeyse sıfır, hiçbir şey yok” ifadesinde bulundu.

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, YENiDÜZEN’e çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

‘Çok çok üzdü’

• Turizm Bakanlığı’ndan ayrılmak sizi üzdü. Neydi düşünülen neden Turizm Bakanlığı’ndan alındınız?
• Faiz SUCUOĞLU:
Çok çok üzdü. Biz 8 ay gerçekten çok çalıştık. Vicdanen çok rahatım. Corendon Havayolları ile çok iyi ilişkiler geliştirildi. Kumarcılar Hanı bitti, kurdeleyi kesme aşamasına gelmişti. Almanya ile çok iyi temaslar oldu, Berlin Fuarı’nda önemli temaslar yapıldı, sabah akşam. Öğlen peksemetle idare ettik, sürekli röportajlar verdik, görüşmeler yaptık.  Bizimle gelen operatörler, acenteler her biri bir şirketle en az anlaşma yaptı. THY ile bazı çalışmalar yaptık. Bu konuda da belli bir noktaya gelmiştik. Üzüldüğüm şu; o kadar çok şey olgunlaştırdık ki meyve dalında olgunlaşmış, kesme kalmıştı ama yarı buçuk kaldı. Fikri Ataoğlu’na her türlü yardıma hazırım ama ister istemez biz geldiğimizde belli süreye ihtiyacımız oldu, doğal olarak Ataoğlu’nun da olacak.
Şimdi geldiğim yerde çok daha mutluyum, benim mesleğim ve eminim çok daha güzel şeyler yapacağım.

• Hükümet kurma çalışmalarında itirazınız olmadı mı?
• Faiz SUCUOĞLU:
Ben toplantılara katılmadım. İlk toplantıda turizm bizdeydi, ikinci toplantıda değişti. Üzüldüğüm tam mevsim açılışında bu değişikliğin olması.

• Ülkedeki siyasi istikrarsızlık turizmi vuruyor, sağlığı etkiliyor…
• Faiz SUCUOĞLU:
Evet, 8 ay 1 yıl, 7 ay hükümetler… Biz yaptığımız işlerin sonucunu almaya fırsat bulmadan hükümet bozuluyor. Bu da istikrarsızlık getiriyor. Çok üzüldüğüm çok önemli bir yatırımcı Antalya’da büyük yatırımcılardan biri Berlin’de benimle 2 saat görüştü. Sonunda karar verdi ‘Kıbrıs’a gelip yatırım yapacağım’ dedi. Bizim bakanlıktan ayrılmamızla birlikte ‘ biz size güvendik bu istikrarsız ortamda yatırımdan vazgeçtik’ dedi. Bu en az 300 milyonluk yatırımdı. Üzüldüğüm başladığım bir kısmını sonlandırdığım ama daha çok yapacağım şeyler vardı. Çok motive olduydum. Bir ülkede istikrar çok önemli. İstikrarsızlığın olduğu, sürekli hükümetlerin değiştiği, erken seçimin olduğu yerde maalesef başarıdan bahsetmek kendi kendimizi kandırmak demektir. Ben bugün baktım kaç tane Sağlık Bakanı olmuş, Turizm Bakanlığı’nda kaç tane dizilmiş… Kimse kusura bakmasın olmaz. İkide bir hükümetin bozulması, erken seçimin olması sürekliliği ortadan kaldırdığı için hem motivasyonu bozar hem de sektörlerin motivasyonunu çok aşağılara indirir. İnşallah artık daha istikrarlı hükümet modelleri ortaya çıkar.

• UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin ömrü erken seçim olmazsa 2 yıl olarak görülüyor. Sizin mesleğiniz de doktorluk, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi de ortada. Siz 2 yılda sağlıkta ne yapmayı hedefliyorsunuz?
• Faiz SUCUOĞLU:
Pratik olanları hemen hayata geçirmek istiyorum. Orta yaşın üzerinde olan kronik hastaların ilaç kuyruğunda beklememesini sağlamamız lazımdı, onu sağladık. Doktora gerek kalmadan ilacınızı alıyorsunuz. Bu benim tahminimin de ötesinde memnuniyet yarattı. Diyabetli hastalarımızın sadece hastane doktorlarından reçete yazdırıp ilaç alıyorlardı, şimdi dışarıdaki ilgili doktor da yazdığı zaman hastanedeki doktorlara yazdırmadan, yani kuyruğa girmeden sinirden şekerleri yükselmeden ilaçlarını alabilecekler. Bunlar çok pratik 3-5 gün içinde yaptığımız işler.
Devlet Hastanesi’ni gezdim, sıkıntılı olan yerler var ama gurur duyacağımız hizmetler veriliyor. Ama ne halse halka sağlığı ifade etmekte, yapılan güzel şeyleri anlatmakta yetersiz kalıyoruz.
Tüm imkansızlıklara rağmen gerçekten canla başla çalışan doktor ve hemşireler var ama halkta ciddi bir önyargı gelişti ‘sağlık kötü’… 
Ama hiç de öyle değil herkes çalışıyor. Gezerken şunu da düşündüm; kazara bir şey oldu ve bu devlet Hastanesi kapandı ne olacak? Bunu hiç düşünen yok ama eleştiriye geldiği zaman gider dereyi çeker gider sabaha yakın bekleyen hastaları çeker, gider en yoğun olduğu saatte Acil Servisi çeker ve ‘sağlık bitti’ der. Lütfen bdoktorların bu arada yapmış olduğu çalışmaları girip, başarılı geçen ameliyatları ve bir de o yükü görsünler. Şimdi 300 kadrolu doktor var ve tüm yük 300 Ispartalı doktorların sırtındadır.  3 bin 500 TL’lik maaşla çalışılıyorlar. Bu insanlar 10-12 yıl eğitim alıyor.

• Bunu nasıl düzeltmeyi düşünüyorsunuz? Sağlık yasaları mecliste ama çok yavaş işleyen bir süreç var.
• Faiz SUCUOĞLU:
1 haftadır TIP-İŞ ve yetkili arkadaşlarla görüşüyoruz. İnşallah kısa bir süre sonra bu konuda ciddi bir adım atacağız.

• Tarihlenmiş bir süreç var mı?
• Faiz SUCUOĞLU: 
Benim kendi hükümet programımda 31 Aralık 2017’dir hedefim. Genel Sağlık Sigortası, Döner Sermaye ve Hasta Hakları hepsi birbirini tamamlıyor birinin eksik olması diğerinin olmaması sıkıntı yaratır. Örneğin Hasta Hakları Yasası geçsin, bin kişi kuyrukta bekleyecek dava açmak için. Neden? Çünkü alt yapın hazır değil. O nedenle sırasıyla çok yoğun şekilde çalışacağız ve yapacağız.
Ben hep söylüyorum; sağlık partiler üstüdür. Sağlığın UBP’si, CTP’si DP’si, TDP’si yoktur. Sağlık tüm partilerin üstünde olan bir değerdir. Dolayısıyla biz şuan da kimin ne olduğunu hangi partiden olduğunu da sormadan çalışıyoruz. Şuan için müdürler daha değişmedi benim kendi müdürlerim geldi o kadar uyumlu çalışıyoruz ki geçen gün kendilerine teşekkür ettim. Bu kadar içten ve gerçekten bir şey vermek için çalışan bir ekip, yeni gelen ekiple birlikte uyum içerisinde demek ki bu olması gerekir. Partiler üstü olması gerekir dediğimiz de bu. Yani en iyi şekilde performans yaratacağın en iyi koşulları yaratacağın sistem olması gerekir. Salih İzbul ve Ahmet Gulle’ye de çok teşekkür ederim. Çok çalışmışlar, bazı yasa tasarıları hemen hemen hazıra yakın. Belli ki boş geçmemiş, çalışılmış. ‘CTP’li bakan bunu yaptı tu kaka ben baştan yapacağım’ şimdiye kadar mentalite böyle olduğu için sistem derken sistemsizlik yarattık. Herkes kendi sistemini kurmaya çalıştı. Bir önceki sistemi de yok saydı. İşte 1978’den beri geldiğimiz nokta bu. Nedir? Nerdeyse sıfır, hiçbir şey yok. Biz de dedik ki; hayır ben bu temeller üzerinden kuracağım. Ben Salih İzbul’un,  Ahmet Gulle’nin, Ahmet Kaşif’in ve diğer arkadaşların yaptıklarını yok saymayacağım. Kurdukları temel üzerinden binayı yaratacağım. Tabi ki süreç içerisinde Tıp-İş, Tabipler Birliği, Hemşire ve Ebeler Birliği ile ve diğer paydaşlarla görüşeceğiz.
Otomasyon için çok ciddi adımlar atıyoruz. Ben açık söyleyeyim biraz sabır diyorum olacak, çok şey olacak.
Hastalardan hastanede sıcak su yok, asansörler çalışmıyor şikayeti aldık. Şuan da hastanenin 4’e 3’ne sıcak su veriliyor. Asansörler tamir edildi ama yine bozulabilir, kapılarını değişiyoruz. Dere olayı var. Farklı bir yöntemle gelen suyu büz içerisinden geçirerek akıtacağız. Birkaç ay içerisinde tamamen kuru olacak. Yapacağım tüm işleri de ihaleye çıkıp, yapacağız.
Hastanenin 1978’den beri hizmet vermesi ve 40 yıldır üzerinden geçmesi hastaneyi iyice eskitti.

• Yeni hastane için arsa yeri belirlenmiş, proje aşamasına ne zaman geçiliyor?
• Faiz SUCUOĞLU
: Yeni hastanenin arsa işini bitirdik. İçişleri Bakanlığı’na verildi arazi, önümüzdeki hafta herhalde Bakanlar Kurulu’ndan bize geçecek. Tapu da sınırlarını belli edecek. 2-3 tane kamulaştırma var, onların parası hazır. Aldıktan sonra Türkiye’yi ziyaret edeceğiz. Şehir hastaneleri dediğimiz kent hastaneleri 800- bin yataklı hastanelere gideceğiz. Oradaki beğendiğimiz bize uygun projeyi buraya monte edeceğiz.
TC Sağlık Bakanlığı’nın Lefkoşa Devlet Hastanesi için verdiği raporda, bu hastanenin miadının dolduğunu belirtiyor. Gidip bu konuda böyle bir hastanenin yapılması için gerekli girişimleri yapıyoruz. Net söylüyorum eğer bu konuda bir arıza çıkarsa, yap-işlet-devret şeklindeki firmaları çağıracağız. 2 firma da bu konu için Türkiye’den geldi. Diyorlar ki;  anahtar teslim yap-işlet devretti size yaparız. Biz ya öyle böyle bu hastaneye başlayacağız. Hastanenin yapım süresi 2 yıl filan olur. Biz bu arada mevcut hastaneye de gerekli yatırımı yapmamız lazım. Çok süratle 4 poliklinik odasının yapılması gerekir örneğin.

• Hastanede kadro yetersizliği ne durumda?
• Faiz SUCUOĞLU:
Bazı bölümlerde var. Örneğin Nefroloji’de sadece 1 doktor var. Nöroloji’de 3 doktor var. Küçük ve özellikli branşlarda sıkıntı var.

• Onkoloji Hastanesi bitti, köprü yapımı vardı. Ne zaman hizmete giriyor?
• Faiz SUCUOĞLU:
Köprü en kısa sürede bitiyor. Bu arada radyoterapi cihazı şuanda kurulmuş vaziyette, denemeleri yapılacak. Mayıs’ın 15’inden sonra hedefimiz radyoterapiye başlayacağız.

• Kanser Hastaları Yardım Derneği’nin sürekli dile getirdiği Kanser Dairesi kurulması konusunda ne düşünüyorsunuz?
• Faiz SUCUOĞLU:
5 kişilik bir ekibe yetki verdik, çok süratle çalışmaların tamamlanmasını istedik. 

Serbest Hekimler Birliği’nin açtığı davada şimdi yeni bakan olarak siz de davalı durumunda olacaksınız.
• Faiz SUCUOĞLU:
Bende serbest hekimim. Remzi Gardiyanoğlu ile konuştuk belli bir süre isteyeceğiz. Devlette çalışan hekimlerin tam güne geçme konusunda tereddütleri yok. Tabi ki alt yapının hazır olması gerekir ama.

‘Doktorların istediği külfet yaratacak rakam değil’

• Hep eleştirilen aslında kamudaki bazı doktorların 8-15.30 mesaisine uymaması. Daha önce de Tabipleri Birliği Başkanı Filiz Besim’in bu konuda Sağlık Bakanlığı’na “Lütfen saat 8-15 mesaisini uygulayın ve bunu lütfen denetleyin’ çağrısı vardı.  
• Faiz SUCUOĞLU:
Onu sağlayacağız. Aklın yolu birdir. 8’de gelecek doktor arkadaşlarımız 15.30’a kadar çalışacak. Ama bunu yaparken benim kendilerine 8-15.30 mesai yapacaksınız dediğimde yüzümün kızarmaması gerekir. Ama doğal olarak 3 bin 500 TL alan bir doktor bir kısmı kalıyor ama kısmı kalmıyor. Bir kısmına söylediğimiz zaman ‘o zaman ayrılalım bu koşullarda’ diyor.
Doktorların istediği de aman öyle büyük bir külfet yaratacak rakam değil. Tolere edilebilen Maliye’yi zora sokmayacak rakamlardır. Ciddi bir çalışma yapıyoruz paydaşlarla. Bana göre çözüm bulacağız. Çözüm bulduğumuzda talepkar olacağız. 

‘Vallahi gidip Türkiye’den isteyeceğim’

• Çözüm yolu bütçede var mı?
Faiz SUCUOĞLU:
Kara deliğe atılan 100 milyonlar varken, aylık 800-900 bin TL’lik külfet bu bütçeye gerçekten sıkıntı yaratacaksa vallahi gidip Türkiye’den isteyeceğim ekstra 900 daha verin. Yani ayıptır. ki 700 bin TL çıktı galiba öyle milyonlar da değil.  Şunu şöyleyim; 700 veya 800 bin TL verdiğiniz zaman alacağınız hizmet bunu kat ve kat karşılar, üstüne çıkar. Sevinerek görüyorum kiminle konuşuyorsam bir kişi çıkıp ‘hayır hakları değil verilmeyecek’ demedi. Tam tersi hepsi geç bile kalındı diyor. 10-12 yıl okuyan bu insanların 3 bin 500 TL ile çalışması yazıktır. Dolayısıyla biz bunu 4 bin 5 bin civarına çıkarmak suretiyle çözeceğiz.
Dolayısıyla da bu kangren büyük oranda ortadan kalkacak. Bunu başardığımız günün hemen ertesinde Genel Sağlık Sigortası’nın çalışmalarına başlayacağız. O daha ciddi bir şeydir.

• Doktor maaşlarının artırılması konusunda hedefiniz nedir? Ne zaman maaşlara artış yapılabilir?     
• Faiz SUCUOĞLU:
Muhataplarımızla konuşacağız ve en erken zamanda bunu yapmak istiyorum. Ama bu en erken zaman nedir? Meclis’teki Ad-Hoc komitenin de hızlı çalışması gerekir ki bir an evvel halledelim. Bunu yaptıktan sonra belki hemşirelerin de çalışma saatlerini düzenleyeceğiz. Sağlığı gerçekten olması gereken yükseklikteki çıtanın üzerine çıkarmamız lazım. Çünkü şuan sıkıntılar büyük. Sağlıklı olduğumuz sürece farkında değiliz ama sağlığımızı kaybettiğimiz anda işin ne kadar sıkıntılı olduğunu fark etmeye başlarız. Onun için ben duyarlılığı halkımızdan da doktorlarımız konusunda görmek istiyorum. Çünkü atacağımız bu adım çok ciddi bir rahatlama sağlatacak.
TC Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’nin sağlık konusundaki sorumlu arkadaşlarla görüştük, bize çok ciddi katkı ile yardım etmeye hazırlar. Dolayısıyla hep birlikte bu işi belli noktaya taşıyacağız diye düşünüyorum.

• Kürtaj olayıyla ilgili ortaya çıktı ‘sağlıktaki denetimsizlik’…  Uzun yıllar sizde sağlık alanında kliniğinizde hizmet verdiniz. Kliniklere, özel hastanelere, denetim yapılıyor mu? Bu konudaki eksiklik nedir?
• Faiz SUCUOĞLU:
Kürtaj konusu bizi salladı ve kendimize getirdi. Ama tıpta denetim çok zordur. Yapacağınız her ameliyatın başına bir denetim memuru koyamazsınız. Bu biraz da vicdan işidir. Doktorluk denetlenerek yapılacak bir iş değil, vicdanla yapılacak bir iştir. Ben buna iniyorum. Tabi ki hastanelerin kalitesi, hizmet verebilirliği denetlenebilir.
• Gidişat büyük oranda klinikler kapatılıyor. Poliklinik ötesi bir şey yapılmıyor. Eskidendi ameliyat yapma kliniklerde. Ama o dönemler geride kaldı. Şimdi çok güzel hizmet veren hastaneler var.

• Tüp bebek merkezleriyle ilgili olarak özellikle Türkiye medyasının sürekli gündeme getirdiği olumsuz yayınlar var. Ülkemiz açısından bunlar olumsuz imaj oluşturmuyor mu?
• Faiz SUCUOĞLU:
Yüzde yüz haklısınız. Yasa geçti ama tüzük eksikliği var. Tüzükleri savcılığa gönderdik. Bu tüzüklerin hayat bulmasıyla birlikte özellikle tüp bebek merkezlerini denetleyerek halkı rahatlatmalıyız. Varsa da bir suç unsuru onun gereğini yapmak lazım.

• Karaoğlanoğlu’ndaki arazi konusunda Turizm Bakanlığı döneminizde çeşitli iddialar ortaya atıldı. Para konusu olduğu da iddia edildi.
• Faiz SUCUOĞLU:
Bizimle öyle bir olay ilişkilendirilmedi. Hatta Asım Akansoy’a öyle bir şey attılar. Bu çok çirkin bir şey. Ben Asım’dan kendim kadar eminim.

• Asım Akansoy ile ilgili iddiaların düzmece olduğu ortaya çıktı. Aynı iddialar bizimle de paylaşıldı.
• Faiz SUCUOĞLU:
Yani şunu söyleyeceğim para olayını konuşmak bile bana göre şey ama olay şu turizm şirketi özel birinden arsayı aldı. İnşaatı yapmaya başladı bu arada alanın bitişiğinde Girne Belediyesi’nin çok geniş alanı onu yanında çok ince 4.5 dönümlük Turizm Bakanlığı’na ait arazi onun yanında yine belediyenin arazisi daha sonra barınak ve bunun arkasında da futbol sahası.
Bize şirketin yetkilileri geldi ve dediler ki; “Sayın Bakan biz Girne Belediyesi ile konuştuk burası yeşil alan ve halka açık olmak koşuluyla, kendi paramızla burayı yapmak istiyoruz.
Yalnız belediye ile aramızda bulunan 4.5 dönümlük araziyi bize kiralarsanız hepsini birlikte yaparız.’
Müdürlere konun araştırılmasını söyledim. Müdürler bana ‘burası bize Bakanlar Kurulu kararı ile Ekonomi Bakanlığı tarafından turizm amaçlı kullanım için verilen bir alandır’ dedi.
Ne yapalım dedik madem böyle de bir iyi niyet var ve yeşil alan yapılacak koşulu ile bir önerge hazırladık ve Bakanlar Kurulu’na götürdük.
Bakanlar Kurulu’na götürmeden ben kendim yapabilir miydim? Evet yapabilirdim. O yetkim vardı 9 yıllığına kiralayabilirdim. Ama prensip olarak her şeyi Bakanlar Kurulu’na götürdüm. İçişleri Bakanı Asım Akansoy dedi ki; ‘ben bunu inceleyim’ dedi. Telefonla bilgi aldı. Tapu Dairesi’nden dendi ki İTEM Yasası’na göre buranın özel kişi veya şirkete verilmesi mümkün değil. Ben de Akansoy’a dedim ‘tamam biz önergeyi geri çekiyoruz. ’ Akansoy, ‘bu telefonla olmaz araştıralım’ dedi.  1 hafta sonra yeniden araştırdı ve dedi ki; İTEM Yasası’na göre olmaz. Ben de tamam dedim konuyu kapattım. Olay bu.
Yani kiralanacak olan alan iki belediye arazisinin ortasında ne barınakla ne futbol sahası ile alakası vardı. Ama birileri bunu ‘işte bakın UBP buraları peşkeş çekiyordu biz engel olduk hükümet bozuldu’ oraya götürmeye çalıştı. Biz saklamadık bana sorsalardı zaten ben önergeyi yaptığımı söylerdim.

Fotoğraf: Didem MENTEŞ

Röportaj Haberleri