Genç girişimcilerin çığlığı: “Batıyoruz, sesimizi duyan yok”

YENİDÜZEN, salgın öncesi büyük umutla yeni bir işletme sahibi olan genç girişimcilerin nabzını tuttu…

YENİDÜZEN, salgın öncesi büyük umutla yeni bir işletme sahibi olan genç girişimcilerin nabzını tuttu… Gerek elinde kalan son birikimini ortaya koyan, gerekse kredi alarak yeni bir yatırımla yola çıkan genç girişimciler, ya kepenkleri indiriyor ya da üretimin ve para kazanmanın yeni yollarını arıyor.

Fehime ALASYA

Salgının patlak verdiği Mart ayından kısa bir süre önce yeni bir yatırımla yola çıkan genç girişimciler ekonomik anlamda zor günler geçiriyor. Ayla Sercan Parlan, büyük hayallerle kendi üretimini pazarladığı butiği kapatıp internet üzerinden satışa yönelmek zorunda olduğunu anlatırken, İç mimar Asya Kazafanalı tüm birikimini Mart ayında yatırdığı işletmesinde sıfırladığını belirtti.

Mart ayında kendi dükkânını kredi alarak açan ve “ayakta kalmak için direniyoruz” diyen bir diğer genç işletmeci ise Dünya Varavir oldu.

Genç yaşta büyük umutlarla girişim yapan gençlerin hevesi kursağında kaldı…


Kirasını ve giderlerini ödeyemeyip, atölyesini eve taşıyan ve işinin şeklini değiştirmek zorunda kalan Ayla Sercan Parlan (Paçoz Kontes El Ürünleri):

“Destekler sürseydi dayanma gücümüz olurdu, dükkânımı da kapamazdım”

Belediyeye ayda 580 TL kira ödediğini anlatan Parlan, elektrik ve diğer giderleriyle birlikte ortalama aylık harcamasının 750 TL’ye denk geldiğini belirtiyor. Aylardır satış yapmadığın dile getiren Parlan, bu giderleri dahi karşılayamadığını belirtiyor.

Parlan; “Pandemiden sonra dükkânda 100 TL’lik satış yapmadım. Mart ayından beridir dükkana gelip de bir şey satın alan kişi sayısı 2’yi geçmez.” diye konuştu.

Özellikle turist olmayışı nedeniyle “işlerin durma noktasına geldiğini” anlatan Parlan, “Devlet desteği olsa, giderlerimizin bir kısmını karşılasa çok güzel olurdu. O zaman kapatmak zorunda kalmazdım.” ifadelerini kullandı.

Kapalı oldukları süreçte belediyenin kira ücretlerini talep etmediğini ve ödemelerde çeşitli kolaylıklar sağladığını anımsatan Parlan, bu yardımın çok iyi geldiğini, bu gibi desteklerin artması gerektiğini belirtti.

Çarşıda birçok yerin kapandığını anlatan Parlan, birçok küçük işletme ve özellikle genç girişimcilerin aynı sorunları yaşadığına değindi.

Atölyesini eve taşıma kararı aldı

Salgın ile alışverişin de seyrinin değiştiğine vurgu Parlan, Mart ayındaki kapanma sürecinde edindiği tecrübelere dayanarak yeni bir girişime yöneldi. Atölye ve vitrin olarak kullandığı dükkânını boşaltarak atölyesini eve taşıma kararı aldığını anlatan Parlan, bu durumu şöyle anlatıyor:

“Kapanma süreci bittikten sonra benim işlerim açıldı ama internetten. İnsanlar evde kaldığı sürece internetten alış verişe yöneldi. Şimdi bu alışveriş dursa da buna yönelip aylık 750 TL civarında olan giderlerimden kurtulmanın daha mantıklı olacağını düşündüm. Bu yönde karar aldım. Yeni bir eve taşındık, biraz daha büyük olsun dedik ve bir odasını atölye yapmaya karar verdik. Bu yolla yine üretime evde devam edip, internet üzerinden sayış yapacağım.” dedi.

“…Evde bundan uzak kalacağım için üzülüyorum”

Parlan, “Burada (dükkanımda) çok fazla insan tanıdım, en çok da işimin bu yönünü sevmiştim. Evde bundan uzak kalacağım için üzülüyorum ama yine de olumlu düşünüyorum, her şeyin güzel olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Bazı internet siteleri üzerinden yurt dışına satış yapabileceğini de ifade eden Parlan, “Günümüzde bu tarz alışverişler için gerekli şartlar yaratıldı, bazı bürokrasiler ortadan kaldırıldı.” diyor.

Parlan, internet üzerinden alışveriş talebinin ise yüksek olduğunu anlattı.


 

Dünya Varavir (Varavir Organik Shop):

“Borçlanarak burayı açtık, ayakta kalmak için direniyoruz”

“Benzer durumu yaşayan herkes gibi biz de büyük hayallerle burayı açtık ama salgının içine denk geldi” diyen Varavir Organik Shop işletmecisi Dünya Varavir, her şeye rağmen ayakta kalmaya çalıştıklarını anlattı. 

Kredi alarak bu girişime başvurduğunu anlatan Varavir; “Mart ayının başında açmamızla kapamamız bir oldu. O dönem kimseden kira alınmamıştı. Bu nedenle o günler bizim için de ‘hiç yokmuş gibi ölü bir zaman’ oldu. Ama açılım sürecinden bu yana destek görmüyor olduk, bu durum bizi çok etkiledi. Neticede borçlanarak burayı açtık…” şeklinde konuştu.

Tek avantajının doğal yaşama yönelik, sağlıklı ürünler satışı yapmak olduğunu anlatan Varavir, bu sayede biraz da olsa ayakta kalabildiklerini ifade etti.

  


 

Asya Kazafanalı (Hayal Tasarım Fabrikası):

“Küçük birikimim vardı, buraya attım, sıfırlandı”

İç mimar olarak geçimini sağlayan ve salgın öncesi geri dönüşüm ve Hayal Tasarım Fabrikası açan bir diğer genç girişimci Asya Kazafanalı ise bu güne dek elde ettiği küçük birikiminin bir umutla yatırdığı küçük girişimiyle sıfırladı.

Mağazasında geri dönüşüm ve tasarım ürünleri bulunan, kukla üreterek küçük büyük herkesin sempatisini kazanan Kazafanalı, Mart ayının başında dükkanını açmış, ay ortasında ise kapatmak zorunda kalmış…

Açılım sürecinin ardından ise ülke genelinde yayılan ama en çok da küçük esnafı etkileyen ekonomik kriz, Kazafanalı’yı da vurmuş.

“Ana geçim kaynağım iç mimarlık olmasa buradan geçinmem mümkün olmayacaktı. Kirası dahi çıkmıyor. Gelir yok ki giderlerimizi karşılayalım.” diyor.

Bandabuliya’da olan dükkânında hiç satış yapmadan pek çok gün geçirdiğini anlatan Kazafanalı, bunu Lokmacı geçiş noktasının kapanmasıyla turist akışının durması ve yerli halkın Bandabuliya’ya gitmemesine bağladı.

“Burayı daha fazla yerlinin ziyaret etmesine çeşitli yollarla olanak sağlanmalı, gece de burası çalışır vaziyette olmalı, hareketlilik saat 15.00’de bitiyor, bu çok kötü.” diyen Kazafanalı, devletin kira ve elektrik gibi giderlere de katkı sağlaması gerektiğinin altını çizdi.

Fotoğraflar: Burçin AYBARS

Haberler Haberleri