FİLM GİBİ CİNAYET!

Başmüfettiş: “Zehri ‘süt’ ile verdi sonra yastıkla boğdu”

Lefkoşa’da 13 Nisan 2011’de işlenen korkunç cinayetin detayları ortaya çıktı.  Polis, 2003 yılından beri ailesiyle Güney Kıbrıs’ta yaşayan Çetin Sadrazam’ın, 2011’de kendisini ve üç çocuğunu terk ederek Kuzey’e yerleşen eşi Şükran Sadrazam’ı “kendisini aldattığı gerekçesiyle” önce zehirli ilaç içirerek arından da ‘ses çıkarmaması’ için yastıkla boğarak öldürdüğünü itiraf ettiğini söyledi.

 

İŞTE DAKİKA DAKİKA CİNAYET:

Başmüfettiş Aslan Coşkun: “Zanlı 12 Nisan’da küçük oğlunu alarak eşinin evine gitti. Eşiyle sohbet ettiği sırada saat 04:00 gibi eşinin cep telefonuna çağrı geldiği, maktülün telefona cevap vermemesi üzerine tartışmaya başladılar.

“Tartışma esnasında Şükran Sadrazam başına ağrı girdi ve yatak odasına uzanmaya gitti. Zanlı da mutfağa geçerek kahve fincanı içerisine iki panadol atıp ezerek, üzerinde getirdiği zehirli ilacı süt ile karıştırarak Şükran Sadrzam’a içirdi.”

“Bir süre sonra Şükran Sadrazam’ın ağzından ve burnundan köpükler gelmeye başladı. Yatağın kenarına düşen Şükran Sadrazam zehrin etkisiyle bağırmaya başlayınca sesin duyulabileceği endişeyle zanlı Çetin Sadrazam eline yastığı alarak eşinin yüzüne bastırıp nefessiz kalmasına neden oldu”

Didem MENTEŞ

Lefkoşa’da 13 Nisan 2011’de evinde eşi tarafından öldürüldüğü iddia edilen Şükran Sadrazam’ın ‘kendisini aldattığı’ gerekçesiyle cinayete kurban gittiği açıklandı. Polis, 2003 yılından beri ailesiyle Güney Kıbrıs’ta yaşayan Çetin Sadrazam’ın, 2011’de kendisini ve üç çocuğunu terk ederek Kuzey’e yerleşen eşini, kendisini aldattığı gerekçesiyle önce zehirli ilaç içirerek arından da ‘ses çıkarmaması’ için yastıkla boğarak öldürdüğünü itiraf ettiğini söyledi. “Taammüden adam öldürme” suçuyla ilgili olarak tutuklanan zanlı Çetin Sadrazam dün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Ağır bir suç olduğu gerekçesiyle soruşturmaya etki etmemesi açısından zanlı Çetin Sadrazam hakkında 7 gün ek tutukluluk alındı.

Tahkikat sürüyor
Ceza Davaları Yargıcı Hale Ahmet Raşit, huzurunda görüşülen tahkikat duruşmasında, İddia Makamı Başsavcılık adına davada Savcı Damla Güçlü ve zanlı şahsen hazır bulundu. Savcı Güçlü, Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Cürümleri Önleme Şubesi Amiri Başmüfettiş Aslan Coşkun’u mahkemeye tanık olarak dinletti. Aslan Coşkun, mahkemede yeminli şahadet vererek, olayla ilgili olguları aktardı. Coşkun, 13 Nisan 2011 tarihinde Lefkoşa’da işlenen ‘taammüden adam öldürme’ suçuyla bağlantılı olarak zanlı Çetin Sadrazam’ın 20 Şubat günü tutuklandığını ve mahkemeye çıkarılarak 1 gün tutukluk alındığını açıkladı.

“Güney’den ‘zehir’ getirdi”
Başmüfettiş Coşkun, zanlının 2003 yılından beri Güney Kıbrıs’ta birlikte yaşadığı eşinin 2011 yılında kendisini ve çocuklarını bırakarak KKTC’ye geçtiğini ve eşinin kendisini aldattığı gerekçesiyle öldürmek için plan yaptığını söyledi.  Zanlı Çetin Sadrazam’ın Güney Kıbrıs’tan zehirli ilaç temin ederek, en küçük çocuğuna da yanına alıp 12 Nisan 2011 tarihinde kanunsuz olarak KKTC’ye geçiş yaptığını belirten Aslan Coşkun, 12 Nisan’ı 13 Nisan’a bağlayan gece eşi Şükran Sadrazam’ın evine gelerek sohbet etmeye başladığını dile getirdi.

“Zehri süte karıştırıp içirdi”
Sohbet sırasında saat 04:00 gibi Şükran Sadrazam’ın cep telefonuna çağrı geldiğini ve maktülün telefona cevap vermemesi üzerine çiftin tartışmaya başladığını aktaran Coşkun, tartışma esnasında Şükran Sadrazam’ın başına ağrı girdiğini ve yatak odasına geçerek uzandığını söyledi. Bunun üzerine zanlı Çetin Sadrazam’ın mutfağa geçerek bir kahve fincanı içerisine iki panadol atıp ezerek ve üzerinde getirdiği zehirli ilacı, süt ile karıştırarak Şükran Sadrazam’a içirdiğini anlatan Coşkun, bir süre sonra Şükran Sadrazam’ın ağzından ve burnundan köpükler geldiğini ve yatağın kenarına düştüğünü belirtti.
Şükran Sadrazam’ın zehrin etkisiyle bağırmaya başladığını söyleyen Coşkun, sesin çevrede duyulabileceği endişeyle zanlı Çetin Sadrazam’ın yatakta bulunan yastığı alarak eşinin yüzüne bastırıp nefessiz kalmasına neden olduğunu ifade etti.

Oğluna “intihar” dedi
Zanlı Sadrazam’ın hemen ardından taksi çağırarak, küçük oğlunu alıp yine kanunsuz yollardan Güney Kıbrıs’a geçtiğini söyleyen Aslan Coşkun, oradaki büyük oğluna annelerinin intihar ettiğini, kendi kardeşlerine de eşini öldürdüğüne dair mesaj attığını aktardı.  Aslan Coşkun, zanlının olay tarihinde eşine ait iki adet cep telefonunu alıp götürdüğünü, bu telefonlardan birinin ele geçirildiğini aktararak, diğer telefonunun ise bulunamadığını söyledi.

Kaçak geçiş yaptıran isim aranıyor
Zanlı Çetin Sadrazam’ın verdiği gönüllü ifadesinde kendisini kanunsuz olarak Güney’e getirip götüren kişinin de ismini verdiğini aktaran Başmüfettiş Aslan Coşkun, söz konusu kişinin aranmakta olduğunu dile getirdi. Coşkun, 2011’de maktül Şükran Sadrazam’dan DNA örneği alındığını ancak zanlıdan alınamadığı için zanlıdan DNA örneği alınması gerektiğini söyleyen Aslan Coşkun, zanlının verdiği ifadeyle ilgili teyidin devam ettiğini belirtti. Sağlıklı bir soruşturma yürütülebilmesi için alınması gereken ifadeler ve emarelerin temin edilmesi gerektiğini vurgulayan Aslan Coşkun, soruşturma kapsamında zanlının 7 gün daha poliste tutuklu kalmasını talep etti.

Yargıç: “Çok ciddi bir mesele”
Yargıç Hale Ahmet Raşit, Cürümleri Önleme Şubesi Amiri Başmüfettiş Aslan Coşkun’un şahadeti ardından zanlı Çetin Sadrazam’a söz hakkı verdi. Yargıç, zanlıya tutukluluk süresiyle ilgili itirazı olup olmadığını sordu. Zanlı Çetin Sadrazam ‘hayır yok’ cevabını verdi. Bunun üzerine Ceza Davaları Yargıcı Hale Ahmet Raşit, Baş Müfettiş’in şahadetini dikkate alarak, işlenmiş olan suçun ciddi ve ağır olduğunu ve ciddi bir mesele olduğuna vurgu yaptı. Olayın eski olmasına rağmen soruşturmanın dün başladığına ve geniş çaplı sürdüğüne değinen Yargıç, zanlının ifadesi doğrultusunda alınması gereken ifadeler ve emareler olduğu gerekçesiyle zanlı Çetin Sadrazam’ın 7 gün süreyle poliste tutuklu kalmasına emir verdi.

Haberler Haberleri