Didem MENTEŞ
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve gündemden düşmeyen Girne’deki ‘yasa dışı kürtaj’ davasıyla ilgili Yüksek Mahkeme önemli bir karar üreterek, 4’ü doktor 6 zanlının ‘tutuklu yargılanmasına’ emir verdi. Başsavcılık zanlılar Dr. Mehmet Ali Tunçbilek, Dr. Verda Tunçbilek, Taner Okburan, Ayşegül İşbilen, Dr. Fahri Karagözlü ve Dr. Rasiha Serdaroğlu’nun ‘tutuklu yargılanmaları’ için, Yargıtay Mahkemesi’ne başvurduğu istinaf davası dün sonuçlandı. Mahkeme, 6 zanlının davaları görüşülünceye kadar Girne Polis Müdürlüğü’nde 8 gün süreyle tutuklu kalmalarına emir verdi. Karar dünden itibaren geçerli olurken, zanlılar 23 Haziran Perşembe günü yeniden Girne Kaza Mahkemesi’ne çıkarılarak duruşmalara kaldığı yerden devam edilecek.
Zanlılar şaşırdı, basın engellendi
11 Nisan 2016 tarihinde Girne Kaza Mahkemesi’nin ile ilgili verdiği teminat kararıyla serbest kalmalarını ‘hatalı’ bulan Başsavcılık, kararı bozmak için Yüksek Mahkeme’ye başvurmuştu.
Yüksek Mahkeme, Başsavcılığın talebini ‘haklı’ bularak, alt mahkemenin teminat kararını bozdu ve kararı iptal etti. Mahkeme, zanlıların tutuklu olarak yargılanmalarına emir verdi.
Bu arada Mahkeme sırasında keyifli olduğu görülen zanlıların, karar sonrası moral bozukluğu yaşadığı hatta bazı zanlıların gözlerinin dolduğu dikkat çekti.
Karar sonrasında yeniden tutuklanan zanlılar, polis nezarethanesine götürülürken, aile yakınları da basının görüntü almasını engelledi, tepki gösterdi.
Üç ayrı gerekçe okundu
Başkanlığı’nda Ahmet Kalkan ve üye yargıçlar Gülden Çiftçioğlu ile Bertan Özerdağ’dan oluşan Yargıtay Heyeti’nin baktığı davada, Basşavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, zanlılar ve zanlıların avukatları mahkemede hazır bulundu.
Zanlı Mehmet Ali Tunçbilek ve Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, zanlı Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Emre Kadri, Dr. Fahri Karagözlü’yi Avukat Güneş Menteş ve Dr. Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ile Avukat Ömer Başay temsil etti.
İstinaf kararında yargıçlar, iki farklı görüş ve üç ayrı gerekçe açıkladı. Heyet Başkanı Ahmet Kalkan ve üye Yargıç Gülden Çiftçioğlu, zanlıların yargılanıncaya kadar 8 gün süreyle poliste tutuklu kalmaları noktasında birleşirken, üye Yargıç Bertan Özerdağ, zanlıların davalarında hazır bulununcaya kadar 20 gün süreyle cezaevinde tutuklu kalmaları gerektiği yönünde karar üretti. Mahkeme Heyeti, zanlıların ‘tutuklu yargılanmaları’ (istinaf başvurusu) noktasında oy birliği sağlarken, tutuklu kalacakları sürenin de 8 gün olması noktasında oy çokluğuyla karar üretildi.
Soruşturmanın bitmediğine vurgu yapıldı
İlk kararı Heyet Başkanı Ahmet Kalkan okudu. Kalkan, İddia Makamı’nın 3 ayı geçmeyen bir süre zanlıların cezaevinde tutuklu yargılanmaları yönünde müracaat yaptığını, bu müracaatla ilgili mahkemeye sunduğu sebeplere değindi. Kalkan, tahkikat memuru Namık Kemal Baz’ın ‘Çocuk Düşürmeye Teşebbüs’ ve ‘Hamileliğe Yasa Dışı Son Verme’ soruşturmasıyla ilgili şahadetindeki bazı olgulara dikkat çeken Kalkan, zanlıların 46 gün süreyle tutuklu kaldıklarını hatırlattı. Ceza Usul Yasası’ndaki prensiplere değinen Yargıç, ‘tutukluluk’ süresiyle ilgili usule ve prensiplere vurgu yaptı. Alt Mahkeme’nin soruşturma devam ederken, zanlılarla ilgili tutukluluk kararı vermemesiyle hata yaptığının altını çizen Kalkan, Fasıl 155 yasasının 23 A maddesinin, 24’üncü maddesine göre farklılıklar içerdiğini ve İddia Makamı’nın tutukluluğun uzatılması için 24 A tahtında başvuru yapması gerektiğine dikkat çekti.
“Hatalı karar” denildi
Soruşturmayla ilgili Türkiye’den fetüs ve 34 haftalık bebekle ilgili gerekçeli raporun henüz gelmediğine değinen Kalkan, bu nedenle tahkikatın bitmediğine dolayısıyla tutukluğun devam etmesi gerektiğine dikkat çekildi. Raporun gelmemesiyle birlikte zanlıların rapora ve soruşturmaya etki edebileceklerine vurgu yapan Kalkan, bu suçlamaların ciddi olup soruşturma devam ederken teminatla serbest bırakılmasının hatalı bir karar olduğunu açıkladı.
Oy birliğiyle istinaf başvurusu kabul edildi
Ahmet Kalkan ardından Yargıç Bertan Özerdağ ve Yargıç Gülden Çiftçioğlu’da ayrı görüşlerdeki gerekçelerini açıkladı. Çiftçioğlu, tutukluluk süresiyle ilgili prensiplere değinerek 8 gün süreyle zanlıların tutuklu kalmalarına direktif verirken, Özerdağ, gelecek olan raporda bebeğin nefes almasıyla ilgili bir olgu yer alabileceğine ve zanlıların tahkikata etki edebilecekleri gerekçesiyle tutuklu yargılanmaları gerektiğini aktardı. Özerdağ, alt mahkemenin verdiği teminat kararının hatalı olduğunu belirterek, zanlıların 20 gün süreyle cezaevine gönderilmesi gerektiğini açıkladı.
Sonuç itibariyle başkan Ahmet Kalkan, İddia Makamı’nın istinaf başvurusu oy birliğiyle kabul edildiğini vurgulayarak, zanlıların 8 gün süreyle tutuklu kalmalarına oy çokluğuyla karar verildiğini açıkladı.
Aile yakınları basına tepki gösterdi, görüntü almasını engellemeye çalıştı