• “10 haftanın üstünde hamile olan kadınları, anomali, sakat, ölü ya da annenin hayatı tehlikede olan ameliyatları sonlandırma yapıp aldığım durumlar oldu. Ancak bu ameliyatları Sağlık Bakanlığı’na bildirme yükümlülüğüm olduğunu bilmiyordum. Ameliyat sonrası fetüsler tıbbi atık olarak hemşireler tarafından ameliyathaneden çıkarılır. Tıbbi atık sepetine kediler girer, fetüslerin ortada olması iyi olmaz diye Aziz Doğgün gider gömerdi”
• Fahri Karagözlü’nün gönüllü ifadesinden önce kendisine yapılan yasal ihtara cevaben ise “Ben bunun suç olduğunu bilmezdim. 1975’den beri yaparım” dediği açıklandı
• Karagözlü’nün cep telefonuna gönderilen mesaj: “Merhaba ben Türkiye’den aramıştım az önce. 23 haftalık tekrar hatırlatmak istiyorum…”
• Sanık Mehmet A. Tunçbilek’in ifadesi de dikkat çekiciydi: “Bir gün O.A odama gelip, Fahri Bey’in kadın doğum olarak yanlış işler yapıyor, kasaplık yapıyor dedi. Ben bu durumu Fahri Bey’e sordum, bana bir açıklama yapmadı. Daha sonra durumu takip etmedim”
• Mahkemede 34 haftalık bebekle ilgili otopsi raporu açıklandı. Kız olan bebekte bir anomali olmadığı, 2.90 gram ağırlığında, 43 cm boyunda iskelet sistemi sağlam olduğu belirtildi. Canlı doğum yapılmadığı, narkoz ilacı propofol ve 341.5 mg değerinde (yüksek oranda) potasyum tespit edildi. Çocuk düşürmeye yönelik bir ilaç yapılmadığı da belirtildi.
Didem MENTEŞ
Girne Kaza Mahkemesi’nde süren ‘yasa dışı kürtaj’ davasının ön duruşmasında, sanık Fahri Karagözlü’nün gönüllü ifadesi ve cep telefonuna gelen mesajları damga vurdu.
Karagözlü ifadesinde “10 haftanın üstünde hamile olan kadınları, anomali, sakat, ölü ya da annenin hayatı tehlikede olan ameliyatları sonlandırma yapıp aldığım durumlar oldu. Ancak bu ameliyatları Sağlık Bakanlığı’na bildirme yükümlülüğüm olduğunu bilmiyordum. Ameliyat sonrası fetüsler tıbbi atık olarak hemşireler tarafından ameliyathaneden çıkarılır. Tıbbi atık sepetine kediler girer, fetüslerin ortada olması iyi olmaz diye Aziz Doğgün gider gömerdi” dedi.
Fahri Karagözlü’nün gönüllü ifadesinden önce kendisine yapılan yasal ihtara cevaben ise “Ben bunun suç olduğunu bilmezdim. 1975’den beri yaparım” dediği açıklandı.
Yasa dışı kürtaj ameliyatlarıyla ilgili de Türkiye’den bazı hastaların Fahri Karagözlü’nün cep telefonuna gönderdiği mesajlar dikkat çekti: “Merhaba ben Türkiye’den aramıştım az önce. 23 haftalık tekrar hatırlatmak istiyorum…”
Bu arada Mahkemede 34 haftalık bebekle ilgili otopsi raporu açıklandı. Raporda, kız olan bebekte bir anomali olmadığı, 2.90 gram ağırlığında, 43 cm boyunda iskelet sistemi sağlam olduğu belirtildi. Canlı doğum yapılmadığı, narkoz ilacı propofol ve 341.5 mg değerinde (yüksek oranda) potasyum tespit edildi. Çocuk düşürmeye yönelik bir ilaç yapılmadığı da belirtildi.
Bu arada mahkeme duruşmaya devam etmek üzere davayı bugün saat 11:30’a erteledi.
Emareler mahkemeye getirildi
Girne’de meydana gelen ‘yasa dışı kürtaj’ davasıyla ilgili olarak ilk (PI) duruşması dün kaldığı yerden devam etti. Mahkeme öncesinde soruşturmayla ilgili 65 adet parçadan oluşan emareler mahkeme salonuna getirildi. Merkezi Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanıklar; Dr. Mehmet Ali Tunçbilek, Dr. Verda Tunçbilek, Ayşegül işbilen, Taner Okburan, Dr. Fahri Karagözlü ve Dr. Rasiha Serdaroğlu dün yeniden Girne Kaza Mahkemesine çıkarıldı.
Kıdemli Yargıç Banu Soyer, huzurunda görüşülen davada, Başsavcılık adına İddia Makamı’nda Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanıkların avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar ve Mustafa Şener, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanık Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Ali Hidayet, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Ömer Başay temsil etti.
Tahkikat Çavuşu Namık Kemal Baz, şahadetine kaldığı yerden devam etti. Baz, fetüs kalıntıları, gömmede kullanılan çapa, fetüslerin gömü yerleri ve otopsi sırasında çekilen fotoğraf albümü, Ada Hospital’e ait bilgisayar kasaları, sanıklara ait laptop, tablet, cep telefonları, hastane dosyaları, ajandalar ve birçok malzemeyi emare olarak sundu. Sanıkların yazılı dava tebliğleri, gönüllü ifadeleri gibi birçok belgeyi de sunan Baz, 65 emareyi de tek bir listede toplayarak toplamda 21 tane emareyi mahkemeye ibraz etti.
Yasal ihtarları ret ettiler
Namık Baz, 26 Mart 2016’da sanık Ayşegül İşbilen’i hücreden çıkararak, yasal ihtar altında Ada Hospital’e ait dosyalar, ajandalar, hemşire nöbet listesi, ameliyat defteri göstererek izahat istediğini söyledi. Sanık İşbilen’in ise “Ben size hiçbir şey söylemem ama Fahri Bey’in söylediklerini yazarım. Başka bir şey söylemeyeceğim” dediğini aktardı. Ardından sanık Fahri Karagözlü’ye aynı dosyaları göstererek izahat istediğini belirten Baz, Karagözlü’nün de “Ben hiç bir şey söylemeyeceğim” dediğini dile getirdi. Baz, sanık Mehmet Ali Tunçbilek’e de aynı şekilde yapılan yasal ihtar altında izahat istendiğini, Tunçbilek’in ise “Ben kadın doğum uzmanı değilim. Kulak, burun boğaz doktoruyum. Ben ne işler yaptığını bilmem” dediğini kaydetti.
--------------------------------------------
Serdaroğlu’nun ifadesi: “Fahri Bey kas gevşetici ilaç istedi”
Namık Baz, 4 Nisan 2016’da sanık Rasiha Serdaroğlu’nun daha önce verdiği ifadesine eklemek istedikleri olduğunu söylediğini belirterek, söz konusu ifadeyi mahkemede okudu.
Serdaroğlu’nun ifadesinde kısaca şunlar yer aldı; “2015 Aralık ayı içerisinde beni Girne Akçiçek Hastanesi Başhekimi aradı ve Fahri Karagözlü’nün kendisine, anestezi doktorlarının kullandığı ‘kas gevşetici’ ilacın olup olmadığını sorduğunu söyledi.
Başka bir doktorda olmadığını söyledi. Ben de başka bir özel hastanede olduğumu, 10 dakika sonra Ada Hastanesi’ne gidebileceğimi söyledim. Ben gittim ama arabadan inmedim, beni bir hemşire kapıda beklerdi. Hemşireye ilacı verdim ve ayrıldım. Bu kas gevşetici ilaç hızlı etki gösterir, tok karınlı hastalara verilir çok hızlı felç ettiği için tüp daha hızlı takılır. Ben ilacı verirken acil sezeryan olduğunu düşündüm. Bu ilaç oksijen verilmeden ve aspiratör takılmazsa felç eder. Ayşegül beni aradı Fahri Bey’i ameliyatı yapmadığını, hastanın vazgeçtiğini söyledi”
------------------------------------------------------
M.A. Tunçbilek: “O.A, Fahri Bey’in ‘kasaplık’ yaptığını söyledi”
Namık Baz, 5 Nisan 2016 tarihinde ise sanık Mehmet Ali Tunçbilek’in ifade vermek istediğini belirterek, ifadeyi mahkemeye okudu. Tunçbilek ifadesinde kısaca şunları anlattı: “Almanya’da emekli olup ülkeye gelen anestezi bir uzmanına bizim hastanede çalışabileceğini söyledim. Bir gün ben, eşim ve Başhekim olarak Fahri Bey toplantı yaptık. Fahri Bey’in O.A’ya sıcak bakmadığını fark ettim. Bana O.A gelirse kendisinin hastaneden ayrılacağını söyledi. Bunun üzerine O.A sadece tüp bebek ve diğer ameliyatlara girmesini, Fahri Bey’in ameliyatlarına Rasiha Hanım girerdi.
Bir gün O.A odama gelip, Fahri Bey’in kadın doğum olarak yanlış işler yapıyor, kasaplık yapıyor dedi. Ben bu durumu Fahri Bey’e sordum, bana bir açıklama yapmadı. Daha sonra durumu takip etmedim. Keşke o zaman takip edip öğrenseydim Fahri Bey’i işten atardım, polise bildirirdim”
--------------------------------------------------------
Otopsi raporu: “Yüksek oranda potasyum tespit edildi”
İfadenin ardından Namık Baz, 7 numaralı bebek fetüsüyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen otopsi raporunu mahkemede açıkladı. Raporda; 34 haftalık kız bebekte bir anomali olmadığını, 2.90 gram ağırlığında, 43 cm boyunda iskelet sistemi sağlam olduğu belirtildi. Canlı doğum yapılmadığı, narkoz ilacı propofol ve 341.5 mg değerinde (yüksek oranda) potasyum tespit edildi. Çocuk düşürmeye yönelik bir ilaç yapılmadığı da tespit edildi.
Cep telefonu mesajları: “23 Haftalık…”
14 Mayıs 2016’da tüm sanıklara yazı dava tebliği ettiğini söyleyen Namık Baz, sanıkların hiçbirinin suçlamaları kabul etmediğine dair dava tebliğini imzaladığını açıkladı.
Daha sonra toplanan delilleri mahkemeye sunan Baz, sanık Fahri Karagözlü’nün cep telefonu kayıtlarına gelen bazı mesajları mahkemede okudu. Mesajları gönderen kişilerin ismi soruşturma gereği açıklanmadı. Mesajlar şöyle: “Merhaba ben Türkiye’den aramıştım az önce. 23 haftalık tekrar hatırlatmak istiyorum. Biletleri şuanda alıyoruz”; “Fahri Bey Salı günü 13:45’de THY ile geliyoruz. TK 0968, iniş saatimiz 15:20. Benim adım…”; “Merhaba Fahri Bey, biz uçağa bindik. Saat 15:20’de iniyoruz Ercan’a tekrar hatırlatayım dedim”
Yine benzeri mesajlar olduğunu söyleyen Polis Çavuşu Baz, sanık Verda Tunçnilek’e de şuanda aranan bir şahısın kürtajlarla ilgili soru sorduğu mesajlar olduğunu ifade etti. Verda Tunçbilek’in ise “Hastanemiz bünyesinde ileri evrede kürtaja pedagogumuz tarafından önceden yapılıyor ama şuanda yapılmıyor. Sadece pedagogumuz başka yerde bu işlemleri yapıyor” cevabını verdiğini aktardı.
-----------------------------------------------------
Sanık Karagözlü: “1975’den beri bu ameliyatları yaparım”
Yine 25 Şubat 2016’da sanık Fahri Karagözlü’ye yasal ihtar altında suçlarla ilgili izahat istediğini söyleyen Namık Baz, Karagözlü’nün “Ben bunun suç olduğunu bilmezdim. Ben bunu 1975’den beri yaparım” dediğini aktardı. Sanığa tutuklu olduğunu bildirmesi üzerine ifade vermek istediğini söylemesi üzerine ifadesini aldığını belirten Baz, söz konusu ifadeyi mahkemede okudu.
Karagölü’nün ifadesinde şunlar yer aldı: “Ben Ada Hospital’da Kadın Doğum Uzmanı ve Başhekim olarak çalışıyorum. Rahim alımı, kürtaj ve benzeri hastalıklar gibi tedaviler uyguluyoruz. Bu söylediğim tedaviler ışığında acil müdaleler yaptım. 10 haftanın üstünde hamile olan kadınları, anomali, sakat, ölü ya da annenin hayatı tehlikede olan ameliyatları sonlandırma yapıp aldığım durumlar oldu. Bu ameliyatlara Rasiha Hanım, O.A ve ismini hatırlamadığım bir doktor ameliyata girdi.
Hamileliği sonlandırma ameliyatına iki doktor girerdi. Doktorluğumun ilk yıllarından beri bu ameliyatları Sağlık Bakanlığı’na bildirme yükümlülüğüm olduğunu bilmiyordum, bugüne kadar bu işlemi yapmadım. Ayşegül’de bu ameliyatlara girdi, başka hemşirelerde girerdi. Ameliyat sonrası fetüsler tıbbi atık olarak hemşireler tarafından ameliyathaneden çıkarılır. Tıbbi atık sepetine kediler girer, fetüslerin ortada olması iyi olmaz diye Aziz Doğgün gider gömerdi. Aziz bir iki defa gömdü ve cep telefonu çekerdi ve bana gönderip işgüzarlık yapardı. Benim hastalarım Türkiye’den gelirdi, isimlerini hatırlamıyorum. Mehmet Ali Bey ve Verda Hanım’ın bu hastalardan haberi yoktur. Bazı hastalarım kürtaj olduğunu bilinmesin diye bildirim yapılmasını istemezdi. Gayri yasal işlem yaptığımı zannetmiyorum”
Verda Tunçbilek: “Fahri Bey’in ameliyatlarının içeriğiyle ilgili bilgi sahibi değilim”
Namık Baz, 26 Şubat’ta ise sanık Verda Tunçbilek’in gönüllü ifade verdiğini belirterek, ifadeyi mahkemede okudu. Tunçbilek ifadesinde, hastanede çalışan doktorların isimlerini belirterek, bazı doktorların dışarıdan gelerek ameliyathaneleri kullandığını yazdı. Başhekim olan Fahri Karagözlü’nün 3 bin 500 TL aylık maaş aldığını, Karagözlü’nün kendi hastaları için ameliyathaneyi kullanması nedeniyle 1000 TL ücret verdiğini anlatan Tunçbilek, Fahri Karagözlü’nün yaptığı ameliyatlardan bilgi sahibi olmadığını aktardı. Karagözlü’nün dosyalarını hemşirelerin hazırladığını ve bu dosyalarda ne olduğunu bilmediğini ifadesinde belirtti.