“Evin bir bölümünü ısıtıyor, tüm aile orada oturuyoruz”

YENİDÜZEN ekibi sokağa indi, art arda yapılan zamlar ve dövizdeki yükseliş ile ilgili yurttaşların nabzı tuttu

Döviz kurlarındaki yükselme, elektrik ile birlikte tüp gaz ve akaryakıta ardı ardına yapılan zamlar, halkı olumsuz etkiledi. Kazandıkları maaşlar ile ay sonunu bulamadıklarından dert yanan yurttaşlar, “Karın tokluğuna çalışıyoruz. Kemerleri sıktık” dedi

Ayşe GÜLER-Fehime ALASYA

Döviz kurlarındaki yükselme, Türk Lirası’nın her geçen gün değer kaybetmesi, elektrik ile birlikte tüp gaz ve akaryakıta yapılan zamlar, halkı olumsuz etkiledi.

Geçim sıkıntısı derdiyle boğuşan yurttaşlar, alım gücünün hızla düştüğünden dert yandı.

YENİDÜZEN ekibi, halkın arasına indi, emekli, memur, özel sektör çalışanı birçok yurttaşla görüştü.

Yurttaşlar, her geçen gün yükselen döviz ve zamlarla elindeki paranın eridiğine dikkat çekti.

Birçok yurttaş ise neredeyse açlık sınırına geldiğinden yakınarak,  mutfak ve özel hayat başta olmak üzere birçok alanda kısıtlamaya gittiğini anlattı.

“Ayın sonunu göremiyoruz”

Elektrik, tüp gaz ve akaryakıta yapılan zamları da eleştiren yurttaşlar, “Artık işe bisiklet ile gidip geleceğiz. Aracımızı garaja kilitleyeceğiz” şeklinde konuştu. 

Geçinebilmek için ‘kemerleri sıkmaya’ başladıklarını da ifade eden yurttaşlar, kazandıkları maaşlarla ay sonunu getiremediklerini söyledi.

“Bireysel önlemler alıyoruz”

Bireysel olarak aldıkları önlemleri de anlatan yurttaşlar, hayat kalitesinin genel olarak düşüşte olduğunu ifade etti. 

“Eskiden haftada bir gece dışarı çıkıyorduk şimdi 15 günde bir ya da ayda bir çıkar olduk” diye konuşan yurttaşlar, “Hiçbir sosyal aktivite yapamaz olduk. Sadece yaşamak için işliyoruz” dedi.


YURTTAŞLAR NE DÜŞÜNÜYOR?

 

Kadir ALBAYRAK (Mobilyacı): Yakında arabamı garaja kilitleyeceğim

 “Zam yapılmadan önce elektriğe 180 TL fatura öderken, şimdi 280 TL öder olduk. Her şeyi kısıtlı kullanmaya başladık. Klimaları rutin kullansak elektrik faturası 300-400 TL’yi bulacak. Akaryakıt fiyatları da arttı. Türkiye’deki fiyatları bulmak üzere… Yakında arabamı da garaja kilitleyip, şirket arabasıyla gidip geleceğim. Geçinemiyoruz. Herkesin yaşadığı sıkıntıları biz de yaşıyoruz. Her gittiğimizde market alışverişimiz 200-300 TL’yi buluyor. Kendimiz için ekstra bir şey yapamıyoruz.”

Soner KICIR (Mobilyacı): İşe bisikletle gidip geleceğim. Hayvan yemleri ucuz olsa, eşek alacağım

“Yapılan zamlar ve dövizdeki artış bütçemizi etkiledi. İşe bisikletle gidip geleceğim. Hayvan yemleri ucuz olsa, eşek almayı düşünüyorum. Ama hayvan yemleri de pahalı. Her şeye zam geldi ama maaşlarımız aynı kaldı. Yaşamak için çalışıyoruz, yarın için umudumuz yok. 2 çocuğum var. Eğitimleriyle ilgili harcamaları var. Şartlar daha da kötüye gidiyor. İşlerimiz çok düşük. 4 kişi çalışıyoruz, 2 parça işimiz var…”

Murat YAŞAR (İşletme sahibi): Yaşamak için evin bir bölümünü ısıtıyor, tüm aile orada oturuyoruz

“Akaryakıt, elektrik, tüp gaz zamlandı. İdareli kullanmama rağmen bu ay evime 650 TL elektrik faturası geldi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Aldığımız malzemeler de zamlandı ancak biz bu fiyat artışını müşteriye yansıtamıyoruz. Döviz düşse de malzeme fiyatı değişmiyor. Ufak tefek işlerle günü kurtarıyoruz. Parakente işlerimiz durgun. Solar enerji sistemine geçmeyi düşünüyorum. Ancak bu sistem için de ciddi paraya ihtiyaç duyuluyor. Yaşamak için evin bir bölümünü ısıtıyor, tüm aile o yerde oturuyoruz. Her odadaki klimayı işletsek herhalde bin TL elektrik faturası gelecek.”

Hüseyin EMİRSEL (Balatacı): Kemerlerimizi sıkıp, ayarlama yapmak zorundayız

“Döviz yükseldi, sıkıntılar arttı. Alım gücümüz buna bağlı olarak da azaldı. Zamlar halkın hatasıdır. Kimse sesini çıkartmıyor. Tepki yoksa memnuniyet var demektir… Maaş için grev yapanlar zamlar için de sesini çıkartmalıdır. Kemerlerimizi sıkıp, ona göre ayarlama yapmak zorundayız. Sosyal faaliyetimiz kalmadı. Aldığımız maaşla ancak geçinebiliyoruz.  Yalnız ben çalışsam geçinemeyeceğiz. Eşim de çalıştığı için zar zor geçiniyoruz.”

Mesut Suat Uğurelli (Makinist) : Pahalılık nedeniyle eve hapsolduk

“Pahalılık nedeniyle eve hapsolduk. Artık eskisi gibi gezemiyoruz. Döviz her geçen gün yükseliyor. Artık evimizde her gece et pişmez oldu. Elektriğe de zam geldi. Çocuklar için elektrikli soba yakıyoruz. Onlar uyuduğunda da sobayı kapatıyoruz.

Ali ŞEN (Kafeterya İşletmecisi): Bizi zorlayan bu dengesizliktir

“Kafeterya işletiyorum, 16 yıldır buradayım. Bir kahveye 16 yılda %400 zam geldi diyebiliriz belki... Elektrik ve suya her yıl yüklü zam gelir. Elektrik, su, akaryakıta zam derken her şey dünya pahası oldu. Akaryakıta her hafta zam var. Önemli olan dün aldığım parayı nasıl harcıyordum, bugün nasıl harcıyorum. Dün on lira alıyordum, geçiniyordum, bugün de 10 lira alıyorum ama 20 lira geçinmeme yetmiyor. Bugün 4 liraya aldığımız domatesin fiyatı, yarın 3’e düşebiliyor, bir hafta sonra 7’ye çıkabiliyor... 35 TL’ye aldığımız gaz tüpünü şimdi 45 liraya alıyoruz. Bizi zorlayan bu dengesizliktir.”

Erdinç Can ÖZTEKNİK (İş insanı): Döviz bozarken kur sormaya korkuyoruz

“Zamlar ve dövizdeki yükseliş nedeniyle herkes sıkıntı yaşıyor. İşyerleri hayat pahalılığından dolayı artış yapmak zorunda kalıyor. İnsanlar borca giremez oldu. Döviz bozarken kur sormaya korkuyoruz. Türkiye’deki istikrarsızlık, terör olayları bizi de etkiliyor. Bizde de çözüm arayışları sürüyor. Umarım bulunur. Ne yazık ki geleceği düşünüp adım atılmıyor.”

Hüseyin ERSÜRER (Makinist):  Karın tokluğuna çalışıyor, hiçbir şey alamıyoruz

“Asgari ücret ile geçiniyorum. Ayın sonunu zor buluyorum. Her şeyi kısıtlı yaşıyoruz. Önceden her hafta dışarıya çıkarken şimdi 15 günde bir çıkar olduk. Sosyal hayatımız zamlar ve dövizdeki artıştan çok etkilendi. Borçlanmaya korkar olduk. Mal almak, para biriktirmek hayal oldu. Karın tokluğuna çalışıyor, hiçbir şey alamıyoruz.”

Ali USKU (Esnaf): Ay sonuna cebimizde para yok

“Hayat şartları gittikçe zorlaşıyor, akaryakıt, elektrik derken bir de görülmeyen zamlar var, ete, tavuğa, yumurtaya da zam geliyor, görülmeyen zamlar bizi daha da çok zora sokuyor. Bunlar için bizim bir tedbir almamız fayda etmez, halkı devlet korumalı, tüm zamları devlet koyuyor. Maaşlara çok az artış yapılır ama zamlarla iki katı alınır. Maaşlar eridi… Öncesinde aldığımız para cebimizde ay sonuna kadar duruyordu, şimdi ay sonuna cebimizde para yok.”

Kaya KASTANBOLLU (Memur): Her şey pahalı olur ama asgari ücret yerinde sayar

“İnsanların alım gücü düştü, aldığımız paralar değer kaybetti, bazı şeyleri kısıtladık. Mutfakta ayda üç kez değil iki kez et pişireceğiz. Artık gezmeye ayda iki değil bir defa çıkacağız. Baddaniyenin altına girip klimaları kapatacağız. Devletin asgari ücrete dikkat etmesi gerekir. Toplumun büyük çoğunluğu asgari ücret ile işliyor, bu ne zaman artacak, özel sektörde sendikalı işyeri çok az... Her şey pahalı olur ama asgari ücret yerinde sayar. Ev kirası, elektrik, telefon mazot derken özel çalışan geçinemiyor, yazıktır...

Ali ÖCAL (Esnaf):  İnsanlar gelen zamlarla darboğaza düşüyor

“Ayın 18’inde insanların cebinde para kalmıyor. Bugün beş kuruşa aldığımızı yarın 15 kuruşa alıyoruz. İş sahipleri eleman eksiltip gider azaltıyor, insanlar gelen zamlarla darboğaza düşüyor.”

Bülent ZAYIF (Emekli): Bu halka ne yaparlarsa müstahakkıdır

“Bu halka ne yaparlarsa müstahakkıdır. Başka bir ülkeye bağımlı olduğumuz sürece bunlara boyun eğmek zorundayız, bu böyle devam edecek. Düzelmesi için illaki barış olmalı. Bu barış olmazsa Kıbrıs türkü eriyip yok olacak. Emekli olmadan önce beş yıl önce maaş alırdım, on günlük birikimim kalırdı, şimdi maaşı alırız on günde biter, nereye kadar. Borçlanıp geçinmeye çalışırız.”

Celal ERDAŞ (Emekli):  Emekliyiz ama başka iş yapmaya mecbur bırakılıyoruz

“Dünyada da burada da hayat pahalı… Önemli olan idarecilerin hayatı kolaylaştırmalarıdır. Maaşımızla yaşam eşit seviyede ilerlemiyor. Emekliyiz ama başka iş yapmaya mecbur bırakılıyoruz. Buradaki marketlerde fiyatlar yıllık değil aylık değişiyor. Kiralar Sterlin ama maaşlar Türk Lirası…Bu nasıl iş?”

Mustafa ÖZÇAĞRI (İşsiz): Aldığımız maaşlar eridi, bitti

“Borcumuz döviz, maaşlarımız Türk Lirası, bitik durumdayız, aldığımız maaşlar eridi, bitti. Maaşlarımız her ay borca gidiyor. İki çocuğumuz var okutmaya çalışıyoruz, gidişat çok kötü. Her şeyden kısıtlandık, yine de çarkımızı döndüremiyoruz, artık yaşayamıyoruz…

Fatma DURAN (Ev Hanımı):  Mutfak dönmez, aybaşı gelmez oldu

“Her şeye zam geldi, her şey pahalı… Bir yemek yapsak kabak on lira, tüp gaz pahalı, elektrik dünya pahası… Mutfak dönmez, aybaşı gelmez oldu. 18 yıldır buradayım, ilk geldiğimde keşke ev alsaydık diyoruz ama bugün bırakın ev almayı, bir bisiklet bile alamıyoruz. Hayat çok kötü… Kiralar da çok pahalı… Türk Lirası alıp, Euro ödüyoruz.”

Kelebek REFİK (Emekli):  Ay sonunu zor çıkarıyoruz

“Devlet Dairesi’nden emekliyim. Eskiden aldığımız maaşla yatırım bile yapıyor, para biriktirip, mal alıyorduk. Şimdi ay sonuna kadar zar zor gidiyoruz… Dört paket sigara içerdim şimdi kestim…”

Fatma Başak (Ev hanımı):  Eldeki birikimi de bitirdik, borç almaya başladık

“Kızım Londra’da okuyor, ona destek oluyoruz. Okula başladığında sterlin üç TL idi… Şimdi beş TL’yi buldu.. Her şeyi kıstık. Boğazımızdan, gezmemizden kestik, nasıl daha tasarruflu oluruz diye yollar aradık. Bahçemize sebze ekmeye, tavuk beslemeye, yumurta satmaya başladık. Az çok bir birikmişimiz vardı, eldeki birikimi de bitirdik, borç almaya başladık. Bu durum nere kadar gidecek hiç bilmiyorum…”

Mehmet Ağdaç (Memur):  Her şeye zam maaşlar ayni yerde sayıyor

“Her şeye zam maaşlar ayni yerde sayıyor, dövizin ne olacağı belli değil. Her hafta gezmede yemede içmedeydik, şimdi ayda bir çıksak seviniyoruz. Herkesin boğazı düğümlendi...”

Abdurrazzak Yücel (Emekli): Geleceğimiz karanlık

“Her şey zamlandı, gelirler aynı. Hayat pahalı, çok ümitsiziz, geleceğimiz karanlık, para arttırmak yerine ay sonunu çıkarmak için çabalıyoruz.”

Ayfer YALÇIN (Ev hanımı): Soba yakmaya korkar olduk, bunlar mı hak ederiz

“Elimizdeki mutfak poşetlerinden hayat pahalılığı belli oluyor. Eşim sigorta emeklisi. Her şeyimiz çok kısıtlı. Gezmeye gitmeye korkar olduk. Ay sonu gelmeyecek diye endişeliyiz.  Her şey para... Soba yakmaya korkar olduk, gece başımıza bir şeyler sarıp yatıyoruz. Ülkeye hizmet verdik, çoluk çocuk yetiştirdik, bunları mı hak ediyoruz?”

Semra Bayhanlı (Sanatçı): Yıllardır bir şeyler düzelsin diye mücadele ederiz ama düzeldiği yok...

“Kendi paramızı yönetmiyoruz, basmıyoruz, kendi ekonomimizi kendi şartlarımıza göre dengeleyemiyoruz… Her şey dövize endeksli. Maaşlar aynı yede sayıyor ama hayat her geçen gün pahalı oluyor... Türkiye’de sorun oluyor biz etkileniyoruz. Kendi kaderimizi biz belirleyemiyoruz. Maaşlar yerinde ama artış artış üstüne yaşanıyor. Yurtdışında çocuk okutuyoruz, her şey dövize bağlı. Endişeliyiz... Yıllardır bir şeyler düzelsin diye mücadele ediyoruz ama düzeldiği yok... Vergisini veren halkı bırakıp mafyalardan para toplasınlar.”

Türkan Taç:  Aldıklarım çantada görülmez bile ama bir dünya para...

“Her şey pahalı, torunuma yemiş eve de deterjan aldım. 20 TL verdim. Aldıklarım çantada görülmez bile ama bir dünya para... Markete girip, çıkmaya korkar olduk.”

Röportaj Haberleri