Müdür, soruyu duyunca telefonu kapattı!
● Raporun akıbetine ilişkin YENİDÜZEN’in ulaştığı KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, “Rapor yazım aşamasında” derken, KIB-TEK Genel Müdürü Dalman Aydın ise, soruyu duyduktan sonra telefonu kapattı, ısrarlı aramaları yanıtsız bıraktı.
EL-SEN: “Yönetimsel zafiyetlerden yaşanan sıkıntıları sabotajmış gibi aktarıyorlar”
● EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, “Yönetimsel zafiyetlerden yaşanan sıkıntıları sabotajmış gibi aktarıyorlar” dedi, “Yaşananların sorumlusu hükümet ve onların atadığı yöneticilerdir” vurgusu yaptı.
Recep DAL
Ada yarısının günlerce karanlığa gömülmesine yol açan Güneşköy Trafo Merkezi’ndeki patlamanın nedenlerini açıklığa kavuşturacağı ve 15 gün içerisinde kamuoyunun bilgisine sunulacağı iddia edilen rapor, 50'nci günde de sunulamadı, Başbakan Ünal Üstel ve KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun'un 'sabotaj' iddiaları havada kaldı.
Raporun akıbetine ilişkin YENİDÜZEN’in ulaştığı KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, “rapor yazım aşamasında” derken, KIB-TEK Genel Müdürü Dalman Aydın ise, soruyu duyduktan sonra telefonu kapattı, ısrarlı aramaları yanıtsız bıraktı.
EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, Yönetimsel zafiyetlerden yaşanan sıkıntıları sabotajmış gibi aktarıyorlar” dedi, “Yaşananların sorumlusu hükümet ve onların atadığı yöneticilerdir” vurgusu yaptı.
Benzer şekilde, geçen yıl Teknecik Elektrik Santrali’ndeki arızalarla ilgili başlatıldığı söylenen soruşturma ile ilgili de bugüne dek hiçbir sonuç paylaşılmadı. Son olarak Teknecik’te klor gazı imhası sırasında yaşanan sızıntı konusunda da kamuoyuna doyurucu bilgi verilmezken, UBP-DP-YDP Hükümeti “sabotaj” söylemlerinin tümü asılsız olarak kayıtlara geçti.
Güneşköy Trafo Merkezi’nde geçtiğimiz ay meydana gelen patlamanın ardından, Başbakan Ünal Üstel yine “sabotaj” iddialarını gündeme taşımıştı. 10 Ağustos 2025’te yapılan olağanüstü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, Türkiye’den uzman bir heyetin geleceği ve patlamanın nedenine ilişkin inceleme yapılacağı açıklanmış, sonuçların da 15 gün içinde kamuoyu ile paylaşılacağı duyurulmuştu. Ancak aradan 49 gün geçmesine rağmen, söz konusu rapor hâlâ açıklanmadı.
Aynı tablo geçen yıl Teknecik Elektrik Santrali’nde yaşanan büyük arızalar sonrasında da görülmüştü. O dönemde de Başbakan Üstel sabotaj iddialarını ortaya atmış, soruşturma başlatılacağı söylenmişti. Ancak aradan bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bu soruşturmanın akıbetine ilişkin de tek bir rapor yayınlanmadı.
Öte yandan geçtiğimiz haftalarda Teknecik Elektrik Santrali’nde klor gazı imhası sırasında yaşanan ve üç çalışanın hastaneye kaldırılmasına yol açan sızıntının detaylarıyla ilgili de herhangi bir açıklama yapılmadı. Toplum sağlığını yakından ilgilendiren bu konu da yüzeysel ifadelerle geçiştirildi, yapılan analizlere ilişkin kamuoyuna güvenilir bir bilgi verilmedi.
UBP-DP-YDP Hükümeti’nin yatırım eksikliği ve yönetimsel zafiyetlerden kaynaklanan kesintilerin sorumluluğunu üstlenmek yerine, “sabotaj” söylemiyle gündemi değiştirmeye çalıştığı eleştirileri giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor. Açıklanmayan raporlar ise bu eleştirilerin en somut göstergesi olarak öne çıkıyor.
YENİDÜZEN’e konuşan Kıbrıs Türk Elektrik Sendikası (KIB-TEK) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, Türkiye’den teknik ekibin gelip Güneşköy Trafo Merkezi’nde araştırma yaptığını söyledi.
Uzun, raporun tamamlandığını öne sürerek, sonuçların yazılım tamamlanınca kamuoyuna duyurulacağını kaydetti.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Genel Sekreteri Hüseyin Peksever de YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada, yaşananların sorumlusunun hükümet ve onların atadığı yöneticiler olduğuna vurgu yaptı.
“Ortada sabotaj falan yok.” Diyen Peksever, yönetimsel zafiyetlerden yaşanan sıkıntıların sabotajmış gibi aktarıldığına dikkat çekti.
Dalman Aydın soruyu duydu, telefonu kapattı
YENİDÜZEN’in ulaştığı KIB-TEK Genel Müdürü Dalman Aydın ise, soruyu duyduktan sonra telefonu kapattı ve yeniden yapılan çağrılara cevap vermedi.
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun:
“Raporun yazılımının tamamlanmasını bekliyoruz”
Kıbrıs Türk Elektrik Sendikası (KIB-TEK) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, “Türkiye’den teknik ekip geldi, araştırma yaptı. Bize raporun hazır olduğu ve son şekillendirmelerin yapıldığı söylendi. Ortaya çıkan raporun yazılımının tamamlanmasını bekliyoruz. Bize ulaştığı zaman kamuoyu ile de paylaşacağız” diyerek, raporun geciktiğini kabul etti.
Teknecik’te geçen yıl yaşanan sıkıntılara dair yürütülen soruşturma hakkında ise bilgisinin olmadığını belirten Uzun, “Ben görevde değildim” ifadesini kullandı.
El-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Peksever:
“Yaşananların sorumlusu hükümet ve onların atadığı yöneticilerdir”
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Genel Sekreteri Hüseyin Peksever ise, tüm bu süreçte gerçeklerin gizlendiğine vurgu yaptı. “İdari ve yönetimsel zafiyetlerden kaynaklı bu arızalar yaşanıyor. Ortada sabotaj falan yok. Yönetimsel zafiyetlerden yaşanan sıkıntıları sabotajmış gibi aktarıyorlar. Bu raporların açıklanmama sebebi ortadadır” diyen Peksever, hükümeti ve onların atadığı yöneticileri doğrudan sorumlu tuttu.
Peksever ayrıca, Teknecik Elektrik Santrali’nde geçen yıl yaşanan sorunların kötü yakıttan ve makinelerdeki kırılmalardan kaynaklandığını, bu duruma da üst düzey yönetimsel zafiyetlerin sebep olduğunu kaydetti. Peksever, “Yüzeysel ve siyasi bir soruşturma yapıldı, bu soruşturma da sonuçlandırılmadı” sözleriyle süreci özetledi.
Klor gazı sızıntısı hakkında da çarpıcı iddialar dile getiren Peksever, “Sözde bir soruşturma yürütülüyor fakat bu da tamamlanamayacak. Çünkü emareler alınmadı. Memlekette klor gazını ölçebilecek cihaz ve teçhizat yok. Bu nedenle imha işlemini gerçekleştirecek firmadan dedektör kurulması talep edilmişti. Ancak bu dedektörlerin ölçüm yapabilme kabiliyeti bile sorgulanacak noktadadır” dedi. Peksever, gaz kaçağının yaşandığı gün yapılan ölçümlerin doğruluğunu kanıtlayacak hiçbir veri olmadığını belirterek, yetkililerin bu konuda da “sabotaj” ihtimalini gündeme getirdiğini hatırlattı.
Peksever, son olarak, KIB-TEK’in bundan sonraki süreçte bireysel düşüncelerle değil, yasaların emrettiği şekilde yönetilmesi gerektiğini belirtti; “Çalışanların ve toplumun sağlığını koruyabilecek bir anlayışla hareket edilmelidir” çağrısında bulundu.