• “Teknik arkadaşlar bu süreç içerisinde yaptıkları çalışmada, belirgin bir ‘BEKLEME LİSTESİ’nin oluştuğunu ve bunun da eritilebilmesi amacıyla bir sürecin geçmesi gerektiğini ifade ettiler”
• “Bu yıl öğrenci alınması, bekleme listesini daha da yoğun hale getirecek. O nedenle bu yıl öğrenci alınmayacak. Şu an 50 kişi bekleme listesinde.”
• “Nerden vurmaya ve prim toplamaya çalışıyorlar işte; ‘iktidar AÖA’yı kapatmak istiyor. Biz burada bir tabu yaratalım ve bu konu üzerinde hiç konuşulmasın, hiç de fikir üretilmesin’. Ama bizim Atatürk Öğretmen Akademisi’ni kapatma düşüncemiz yoktur”
• “Burada ciddi bir algı operasyonu var. Yanlış bir algı yaratılarak, bu algı üzerinden de, algı yaratanların, kendi güçlerini koruma amacıyla ortaya çıkardıkları söylemlerdir bunlar.”
Fayka ARSEVEN KİŞİ
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, “50 kişilik belirgin bir bekleme listesi oluştu bunun eritilebilmesi için bu yıl Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA)’ne öğrenci almıyoruz” dedi.
Berova, bu kararın ardından ‘Atatürk Öğretmen Akademisi kapatılıyor’ söylemlerinin olduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, “Atatürk Öğretmen Akademisi’ni kapatma düşüncemiz yoktur” vurgusunda bulundu.
Bakan Özdemir Berova, Atatürk Öğretmen Akademisi’ne neden öğrenci alınmayacağını YENiDÜZEN’e anlattı.
• YENİDÜZEN: Atatürk Öğretmen Akademisi’ne öğrenci alınmayacağı açıklandı. Bakanlık olarak bu konudaki gerekçeniz nedir? Bu karar nasıl alındı?
• Özdemir BEROVA: Atatürk Öğretmen Akademisi, bizim kamu okullarımıza öğretmen yetiştiren bir akademidir. Bu akademiye giren öğrenciler, akademi bittikten sonra devletin ihtiyaçlarına göre kamuya yerleştirilir.
Bu da şunu getirir; belli bir planlama içerisinde bu öğrencilerin, okula kabulünü. Teknik arkadaşlar bu süreç içerisinde yaptıkları çalışmada, 50 kişilik bir bekleme listesinin oluştuğunu ve bunun da eritilebilmesi amacıyla bir sürecin geçmesini ifade ettiler. Bu durum ortaya çıkınca ki; bu seneki uygulama değil, geçmiş senelerde de bazı yıllar öğrenci alımı olmamıştır. Bu yıl öğrenci alınması, bekleme listesini daha da yoğun hale getirecekti, onun için bu yıl öğrenci alınmaması daha doğru bir yaklaşım olacak.
Esasında bu kuruma yılda belli bir sayıda öğrenci alımı konusuna sıcak bakan bir kişiyim ama burada kişisel düşüncelerden çok kamusal düşünce ön plana çıkması gerekmektedir.
Bu durumu Bakanlar Kurulu’nda konuştuk, tartıştık ve oluşan kanı bu dönem için öğrenci alınmamasının daha uygun bir yaklaşım olduğu sonucuna ulaştık. Tabi doğal ve haklı olarak bu okula girme beklentisi olanlar buna tepki gösterdi.
Çünkü ülkemizin en önemli sıkıntılardan biri de istihdam sorunudur. Bu akademiye giren öğrenciler de sonuçta iş garantisiyle akademiye giriyorlar. Tabi kamunun hiçbir alanında böyle bir olanak yokken bu, buraya olan talebi doğal olarak artırmaktadır. Fakat bunun da getirdiği olumsuzluk şu şekilde olmakta; bir sınıf açabilmek için belli sayıda öğrencinin o sınıflarda ders görebilmesi verimlilik ve eğitimin sürdürülebilmesi açısından önemli.
Bunun için belli sayı almak icap etmekte ve bu alınan sayılar da bir bekleme listesi oluşturuyor günün sonunda. Bu sebepten dolayı bu yıl böyle bir kanaat söz konusu oldu.
• YENİDÜZEN: Listeyi eritmek için hedeflediğiniz bir takvimleme var mı?
• Özdemir BEROVA: Arkadaşlar bir planlama ve hesaplama yapıyorlar. Çünkü bu listeyi birden sıfırlama şansımız yok. Alınacaksa okula, o sınıfı açabilecek sayıda öğrenci almak gerekiyor. 10 kişilik sınıf yapılacaksa ve o zincir sürecinde ihtiyaç 4 ise 6 kişi doğal olarak beklemeye kalıyor.
• YENİDÜZEN: Atatürk Öğretmen Akademisi’ne öğrenci alınmayacağı noktasında karar geç mi alındı?
• Özdemir BEROVA: Akademiyle ilgili açıklamaların yapıldığı bir süreç var. O süreç de Ağustos ayı içerisindedir.
• YENİDÜZEN: YDÜ okul öncesi eğitim verirken, AÖA öğrenci alınmaması da eleştiriliyor...
• Özdemir BEROVA: Burada ciddi bir algı operasyonu var. Yanlış bir algı yaratılarak, bu algı üzerinden de, algı yaratanların, kendi güçlerini koruma amacıyla ortaya çıkardıkları söylemlerdir bunlar. Kamu okullarında öğretmen ihtiyacının karşılanması yasayla belirlenmiştir. Buna göre de hiçbir kamu okuluna Atatürk Öğretmen Akademisi mezunu olmayan bir öğrenci alınamaz.
Fakat ülkemizde sadece kamu okulları, ilköğretimde eğitim ve öğretim veren kurumlar değildir. Birçok özel okulumuz vardır ki bu yönde eğitim veriyorlar. Bu okullardaki öğretmen dağılımına baktığımız zaman, bu kadar çok istihdam sıkıntısı yaşanan bir ülkede emekli öğretmenlerin bu okulların birçoğunda öğretim kadrolarının çoğunu doldurduğunu görmekteyiz. Şimdi siz AÖA kamu ihtiyacı çerçevesinde zaten öğrenci alıyorsunuz. Diğer okullarımıza yeni nesil öğretmen yetiştirmesini kim sağlayacak?
Şimdi AÖA kuruluş süreci içerisinde ki oldukça eskiye dayanan bir geçmişi vardır. Bu okul neden kuruldu? Çünkü ülkede yüksek öğrenim veren bir kurum yoktu o zaman. Ülkenin ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla Güney’de de aynı uygulama yapıldı ve bir akademi oluştu. Ama güney daha sonra bu akademiyi bir üniversitenin eğitim fakültesinin altına alma yoluna geçti ama bizde ise bu uygulama bu şekilde devam etmektedir.
Nereden vurmaya ve prim toplamaya çalışıyorlar, işte; ‘iktidar AÖA’yı kapatmak istiyor. Biz burada bir tabu yaratalım ve bu konu üzerinde hiç konuşulmasın, hiç de fikir üretilmesin’.
Çünkü sonuçta bu okulun mezunları okulu bitirdikten sonra iş yaşamına da girdiği süreç içerisinde mezun oldukları okula karşı bir hassasiyeti olur, bu doğaldır.
Ben mesela Lefkoşa Türk Maarif Koleji mezunuyum. 95 yılında o zaman CTP hükümetinin TMK’yı kapatarak, başka bir uygulamaya geçtiği zaman uygulamanın bile içeriğine hiç bakmadan kendi ruh halim içerisinde büyük bir isyan yaşadım. ‘Nasıl olurda benim okulumu kapatıyorlar.’ Çünkü bu insanın doğasında olan bir şeydir. Böyle bir hissiyat içerisinde olmaları da normaldir ve doğaldır. Ama bizim AÖA’yı kapatma gibi bir düşüncemiz yoktur. Ama formasyonu bir takım günün koşullarına uyarlanabilir mi bunun üzerinde oturup çalışmamız gerekir. Çünkü sonuçta bu okulda kamunun ihtiyacı için öğrenci yetiştiriliyor. Kamunun da yıllık istihdam edeceği bir sayı limiti var. Yani burayı çağdaş fakülte şekline dönüştürüp, 100 öğrenci alıp da 100’üne de iş garantili bu sistemde bir gelecek vaat edersek, sonuçta 5 yıl sonra inanılmaz bir bekleme listesi oluşacak.
O yüzden şunu bir kez daha ifade edeyim; bizim AÖA kapatma gibi bir düşüncemiz yoktur ama formasyonu konusunda mutlaka oturup ortak akılla bir yol bulmamız gerekecektir. En azından önümüzdeki süreçte, orta vadeli programı yaparken…