CTP'den, kamu kaynaklarını 'seçim yatırımı' olarak kullanan hükümete: "Ters tepecek"

CTP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine günler kala hükümetin seçim yasakları öncesinde, kamu kaynaklarını seçim yatırımı olarak kullanmasına tepki gösterdi, “Halkın iradesine gölge düşürecek uygulamalar ters tepecektir!” dedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Cumhurbaşkanlığı seçimlerine günler kala hükümetin seçim yasakları öncesinde aldığı kararları sert sözlerle eleştirdi.

CTP, kamu kaynaklarının pervasızca yağmalandığını belirterek, “Halkın iradesine gölge düşürecek uygulamalar ters tepecektir. Bu zihniyeti değiştirecek olan halkımızdır” açıklamasında bulundu.

CTP’nin yazılı açıklamasında, yıllardır verilmediği için boş hak sahipliği kağıtlarına dönüşen kırsal kesim arsalarının seçim sürecinde gündeme getirilmesi, emekçilerin işten atılma tehdidi altında bırakılması ve onlarca adaletsiz istihdam yapılması eleştirildi.

Seçim yasaklarının başlamasına bir gün kala yayımlanan 228 sayfalık Resmî Gazete kararları ise “yağma belgesi” olarak nitelendirildi.

Kararlarda, mevcutlara ek olarak 148 tasdik memurluğu, 2 bin 500 taşımacı izni, 124 istisnai vatandaşlık, henüz yayımlanmayan 600 tabanca ruhsatı, taşınmaz kiralamaları ve birçok düzenlemenin yer aldığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu adımlar, ülkesini değil yalnızca kendi makamını düşünen bir anlayışın yansımasıdır” denildi.

CTP, bakanlıklar eliyle yaratılan adaletsizliklerin bunun çok daha ötesinde olduğunu belirterek, seçim kazanma çabasının yalnızca etik dışı olmakla kalmadığını, toplumsal adalete ve güvenliğe de açık bir saldırı anlamına geldiğini vurguladı.

Açıklamada Cumhurbaşkanlığı makamına da eleştiriler yöneltildi. “Cumhurbaşkanlığı makamının bu tip uygulamalara engel olması beklenirken, aksine seçim sürecinde yıllardır katılmadığı törenlere iştirak etmesi ve bunları siyasi gösteriye çevirmesi, temsil ettiği makamla bağdaşmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

CTP, devletin imkânlarının halkın ortak malı olduğunu hatırlatarak, hiçbir siyasi partinin veya adayın seçim kampanyasının aracı haline getirilemeyeceğini vurguladı. “Halkımızın vergileriyle yaratılan kaynakların adil, şeffaf ve planlı biçimde yönetilmesi anayasal bir yükümlülük, etik bir sorumluluktur” denildi.

Parti açıklamasında son olarak şu mesaj verildi:

“Kıbrıs’ı kendi yurdu, evi, ailesi gören herkes bu yozlaşmaya, kirlenmeye ve sorumsuzluğa gerekli yanıtı mutlaka verecektir. Çünkü asıl mesele birilerinin koltuklarını koruması değil; çocuklarımızın güvenle büyüyebileceği bir yurt inşa etmektir. Karanlığa teslim olmayacağız.

 

 

Haberler Haberleri