Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, davet ve misafirperverliği için Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek sözlerine başladı, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki ilişkilerin, başka iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özel olduğunu ifade etti.
Seçildikten sonraki ilk ziyaretini, Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye Cumhuriyeti’ne yapmaktan son derece mutlu olduğunu dile getiren Erhürman, “Belirtmek isterim ki görev sürem içerisinde KKTC ile TC arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağlarını, iki ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşımak, en önem verdiğim çalışmalarımdan biri olacak” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs’taki 3 garantör devletten biri olduğunu anımsatan Erhürman, “Kıbrıs’ın güneyinde ve bölgede silahlanmanın günden güne arttığı koşullarda Kıbrıslı Türklerin kendilerini güvende hissetmeleri kapsamında Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs sorunun çözümüne ilişkin çalışmalarda dün olduğu gibi bugün de en önemli aktörlerin başında gelmektedir” şeklinde konuştu.
Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs’ta iki eşit kurucu ortaktan biridir. Halkımın bu statüsü tartışmaya, müzakereye veya pazarlığa açık değildir. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs adasının tamamında egemenlik haklarına sahiptir. Adanın tamamını ilgilendiren güvenlik, enerji, hidrokarbon, deniz yetki alanları ve ticaret yolları gibi konularda Kıbrıs Türk halkının iradesinin Kıbrıs Rum liderliği ya da uluslararası toplum tarafından yok sayılması, halkımın görmezden gelinmesi mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Erhürman, “Kıbrıs’ta özellikle 2004 ve 2017’de tüm dünyanın açık şekilde gördüğü gibi, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu tartışmasız çözüm iradesine karşın on yıllardır çözülemeyen bir sorun vardır. Bu sorunun varlığı sadece iki eşit kurucu ortak olan Kıbrıs Türk halkı ve Kıbrıs Rum halkının değil, bölgede kalıcı istikrar ve barış arayışını da olumsuz etkilemektedir” dedi.
Erhürman şöyle devam etti:
“Bizim çabamız adada ve bölgedeki sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesine, tüm tarafların kazanacağı, kimsenin kaybetmeyeceği, adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasına yöneliktir.”
Cumhurbaşkanı Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu gibi Doğu Akdeniz’de çözümün yolu diyalog ve müzakeredir. Ve unutulmamalıdır ki Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni dışlayan hiçbir formül, bu bölgede uygulanabilir değildir, kalıcı bir çözüme hizmet etmeyecektir.” İfadelerini kullandı.
“Kıbrıs Türk halkının kimsenin hakkında gözü yoktur” diyen Erhürman, “Ama kimsenin hakkını yemesine de izni yoktur” diyerek şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının ihlal edilmesine, bu halkın yok sayılmasına, görmezden gelinmesine tahammülümüzün olmadığını tüm dünyaya ilan etmek istiyorum.”
Erhürman, “Her zaman çözüm iradesini ortaya koymuş, hiçbir zaman masadan kaçmamış Kıbrıs Türk halkının müzakere olsun diye müzakere değil, çözüm olsun diye müzakere yapmak niyetinde olduğunu tüm dünya bilmelidir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini hiç kimse; siyasi eşitliğin al ver veya pazarlık konusu yapıldığı, zaman kısıtlamasından yoksun, sonuç odaklı olmayan ve Kıbrıs Rum liderliğinin bir kez daha son dakikada masayı devirmesi halinde statükoya geri dönülmeyeceğinin baştan güvence altına alınmadığı bir yöntemle masaya oturma yönünde bir irade olarak algılamamalıdır.”
Erhürman, “Defalarca yürünmüş olmasına karşın hiçbir yere varılmadığı görülen bir yolu, bir kez daha, belki bir yere varır naifliğiyle yürümemizi kimse beklememeli” dedi.
Erhürman, “Yukarıda saydıklarım, benim ya da halkımın masa kurulmasın diye ileri sürdüğümüz ön şartlar değil, çözüm iradesine sahip bir halkın, bunca yıllık deneyimden sonra ortaya koyduğu çözüm metodolojisinin unsurlarıdır” şeklinde konuştu.
Erhürman, “Bu metodoloji çerçevesinde bir müzakere sürecinin başlamasını sağlayacak koşulların olgunlaşmadığı durumda da kimse Kıbrıs Türk halkının masada olmayacağını zannetmesin. Kapsamlı çözüme yönelik, çözüm odaklı bir müzakere masası varsa, orada olacağız” ifadelerini kullandı.
Erhürman, “Daha önce olduğu gibi bu dönemde de Türkiye Cumhuriyeti’nin açacağı diplomatik yollardan yararlanarak; Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı yanı sıra, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nde, Birleşmiş Milletler’de ve erişebileceğimiz her yerde, halkımızın haklarını ve çıkarlarını koruyacağız” dedi.
“Kıbrıs Türk halkı soğukkanlıdır sabırlıdır ama aynı zamanda kararlıdır, bu halk en zor koşullarda var oldu yarın da var olacaktır. Dünyayla buluşmamızı kimse engelleyemeyecektir” diyen Erhürman, sözlerini şöyle noktaladı:
“TC’nin her koşulda yanımızda olduğunu, kardeşlik bağlarımız kapsamında yanımızda olacağını bilmek en büyük güvencemizdir.”