“Çalışmalar, dünyada kullanılan metotlarla gerçekleşiyor”

Sağlık Bakanlığı’ndan Devlet Laboratuvarı ile ilgli iddialara yanıt

Sağlık Bakanlığı, Devlet Laboratuvarı’nın şu anda çalışmalarını dünyada tüm laboratuvarlarda kullanılan resmi metotlarla gerçekleştirdiğini bildirdi.

Bakanlık kullanılan cihazların tüm dünyadaki laboratuvarlarda kullanılan cihazların aynıları olduğunu da kaydetti.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Bakanlığa bağlı Devlet Laboratuvarı Dairesi’nin çalışmaları hakkında basında çıkan iddiaların gerçeği yansıtmadığı ifade edildi ve Devlet Laboratuvarı Dairesi Müdür Yardımcısı ve Pestisit Bölüm Müdüründen alınan bilgiler doğrultusunda çalışmaların dünyada tüm laboratuvarlarda kullanılan resmi metotlarla gerçekleştirildiği belirtildi.

İddialar arasında yer alan ve pestisit taramaları sorgulanan Devlet Laboratuvarı’nda yaşanan yangından önce 312 adet pestisit taraması yapıldığı belirtilen açıklamada, yangından sonra ise bu rakamın 258 adet olarak devam ettiği, aradaki 54 adet pestisitin uzun yıllardır pozitif olarak bulunmayan pestisitler olduğu kaydedildi.

Yangından sonra devam eden çalışmalarda pek çok pestisit limit üstü olarak tespit edildiği ve bunların gazetelerde haftalık olarak açıklandığı vurgulanan açıklamada, “Bu da göstermektedir ki şu anda Devlet Laboratuvarı Pestisit Kalıntı Analizleri Bölümü çalışmalarını son derece düzgün bir şekilde devam ettirmektedir. Şu anda devam eden çalışmalarla da taranan pestisit sayısı Eylül sonu 312’ye yılsonu da 400’e çıkartılacaktır” denildi.

Halkın bu konuda hiçbir kuşku ve endişeye kapılmaması istenen açıklamada “Sağlık Bakanlığı olarak halk sağlığı adına gösterdiğimiz hassasiyet her konunun üstündedir. Devlet Laboratuvarı Dairesi de bu hassasiyeti gözetmeye devam edecektir” ifadeleri yer aldı.
 


Çevrecilerin iddiası: Gerekli denetim ve düzenleme yok

Anımsanacağı üzere Çevre Platformu önceki gün bir açıklama yayınlayarak gıda güvenliği konusunda Hükümete eleştirilerde bulunmuş,  halk sağlığının büyük risk altına sokulduğu kaydedilmişti.

Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu üyesi Teksen Köroğlu, Hükümeti, gıda güvenliği hususunda gerekli yasal düzenlemeleri ve denetimleri yapmamakla suçlamıştı.

Teksen Köroğlu yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın, gıda ürünlerinde kullanılan kimyasal maddeler konusunda görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek halk sağlığını büyük risk altına soktuğunu” ileri sürmüştü.

Köroğlu, “Eksik ve güncelleşmemiş yasalar nedeniyle (her tür gıda ve yem) ürününde yeterli kontrol ve denetimin yapılmaması halk ve çevre sağlığını artık kabul edilemez bir duruma getirmiştir” demişti.

Tüketilmesinde sakınca olan gıdaların, solunum yolu, kalp, damar hastalıkları; kanser, astım, alerji, üremeyle ilgili sorun ve nörogelişimsel bozukluklara neden olduğunu kaydeden Köroğlu, geçen hafta analizleri yapılmadan ülkeye sokulan meyve ve sebzelerin halk sağlığına verilen önemi gösterdiğini savunmuştu.

Ülkede konuyla ilgili cezaları ve tedbiri “komik” olarak değerlendiren Köroğlu, “Yurttaşlarımızın en doğal hakkı olan sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimlerini engelleyerek halk sağlığını kötüye götüren kim olursa olsun suç işlemektedir. Bunca senedir gıda güvenliği ile ilgili yasaları tüzükleri çıkarmayan hükümetler, sağlık ve tarım bakanlıkları suç işlemektedir” demişti

Yurt dışından ithal edilen sebze ve meyveler için akredite laboratuvarlardan onaylı pestisit analiz belgesi şartının neden konmadığını soran Köroğlu, Devlet Tahlil Laboratuvarı’nda bakılan aktif madde sayısının 350’den 200’lere düşürüldüğünü iddia etti ve açıklama talep etmişti.

Halen çıkarılmayan Hal Yasası’nın önemini de vurgulayan Köroğlu, emirname hazır olduğu halde gıdaların kaynağının belli olması için etiketlendirme uygulamasının denetlenmediğini ileri sürmüştü.
 

Haberler Haberleri