Ankara'da okuyan Kıbrıslıların öğrenci örgütü Aktivist Düşünce Topluluğu burslarla ilgili basın bildirisi yayımladı.
Bildirinin tam metni şöyle:
"Biz öğrenciler "Burs sadaka değil haktır" cümlesini defalarca kez bildirilerimizde yazdık, videolarımızda söyledik, eylemlerimizde haykırdık ve gelmiş geçmiş bakanlık/hükümet yetkililerine karşı bunu dile getirdik. Bu kısacık ve "evet doğru da ne var bunda ?" diye geçiştirilebilecek bu cümle, öğrenciler için hala "gerçekleşememiş bir temenni"den ibaret. Geçmiş UBP hükümeti döneminde bursların düzenli yatmaması sorunu, CTP-DP hükümeti döneminde de devam etmekte.
Burs tüzüğünün dördüncü bölümünün "bursların ödenmesi" başlıklı kısmında, "Burslar her ayın son haftası içinde ödenir." cümlesi yazmaktadır. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarından oluşan yaz bursları, Kasım ayının son haftasına girdiğimiz bu günlerde yatmıştır en nihayet ! İşin acıklı yanı, halihazırda geç yatan bu üç ayın bursu sadece bazı arkadaşlarımıza 3 ay birlikte yatırken, bazı arkadaşlarımıza sadece 1 ayın bursu yatmış, bazı arkadaşlarımıza ise hiç yatmamıştır. Ortada hem bir gecikme, hem de düzensizlik vardır. Bakanlık/hükümet yetkilileri bu gecikmeye burs tüzüğündeki şu cümleye dayanarak kılıf uydurmaktadırlar : "Dönem ve yıl sonlarında, öğrencilerin başarı durumlarını değerlendirmek üzere burs ödemeleri geçici olarak durdurulur. Başarılı olanların bursları geriye dönük ödenir." Sermayenin, patronların ve zenginlerin işlerini bir çırpıda, bir telefon ile halleden; İlahiyat Fakültesi açılışına koşa koşa gidenler, söz konusu bizim burslarımızın zamanında yatması olduğunda, bir anda değerlendirmelerin halen sürdüğünden, listelerin oluşturulduğundan söz etmeye başlamaktadırlar.
Bu mazareti kabul etsek bile, burslar yatmaya başladığına göre, listeler de doğal olarak oluşmuş demektir. Buna göre, yaz burslarının yanında burs tüzüğüne göre Ekim ayı bursu da yatırılmalıydı. Ayrıca bu hafta içinde de Kasım ayı bursu yatırılmalı. Ancak hükümet, bırakın Ekim'i Kasım'ı, yaz ayları burslarını bile dalga geçercesine kimi öğrenciye tam, kimi öğrenciye eksik yatırmış, kimi öğrenciye ise hiç yatırmamıştır.
Mazaret hep hazırdır : "Bütçede para yok". Gelmiş geçmiş hükümetler bize kendi tercihlerini hep "zorunluluk" olarak sunmuşlardır. Peki ama nasıl olur da AKSA ile garantili alım sözleşmesi yapılmasına para varken, Suat Günsel elektrik borçlarından muaf tutulsun diye para varken, müşavir atamaları için para varken, takım elbiselilerin yurtdışı gezileri için para varken söz konusu öğrencilerin hakları olduğunda, emekçilerin hakları olduğunda "bütçede para yok" denebiliyor. Gelmiş geçmiş hükümetler bize hatalarını hep "zorunluluk" olarak sunmuşlardır; ancak biz bunu "tercih" ettiklerini biliyoruz. Bizim de tercihimiz mücadele etmek.
Ankara'da okuyan Kıbrıslıların öğrenci örgütü Aktivist Düşünce Topluluğu"