'BU KADARINI HİÇ DUYMADIM'

2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali TALAT, YENİDÜZEN'e konuştu, yeni döneme dair önemli uyarılar yaptı

Fayka Arseven KİŞİ

2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün mahkemede sunulan banka hesaplarına ilişkin “Çok ilgimi çekti. Banka yetkilisi söylüyor. Bu bir iddia değil, resmi bir şey. Bunlar olabilecek şeyler değil. Bu yolsuzluklar mutlak süratle soruşturulmalıdır” açıklamasında bulundu.

Talat, “İddialar çok ciddi iddialardır. Konu mahkemeye intikal etmiştir. O yüzden mahkeme sonucunda bu durum açıkça ortaya çıkacak” diyerek, “bu hükümet dönemi 5 yıla sığmayacak yolsuzluk, peşkeş, yasalara aykırı vatandaşlık dağıtma ve diğer benzer işleriyle tarihe geçti” dedi.

Bu hafta 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile 7 Ocak öncesini, sonrasını, Kıbrıs konusundaki durumu ve Talat’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili düşüncelerini konuştuk. 

 

  • YENiDÜZEN: 7 Ocak geliyor ama ondan önce nasıl bir hükümet dönemi yaşadık?
  • Talat: UBP hükümeti bağımsızların da desteği ile bu ülkeyi aslında yangın yerine çevirdi. Bütün alanlarda son derece olumsuz, sıkıntıya yol açan icraatlar yaptı. Bu hükümetin en önemli özelliği hükümet başkanın ikinci planda durup, Başbakan Yardımcısı’nın daha aktif şekilde ülke yönetiminde söz sahibi olması, rol oynaması idi. Yasalara takılan birçok icraata imza atıldı. Herhalde tarihte bu süre içinde bu kadar çok mahkeme tarafından mahkum edilen hükümet olmadı. Bu hükümet böyle bir hükümet oldu. Hoyratça ülkeyi,  kapasitesini düşünmeden, nasıl iktidara geldiğini düşünmeden, iktidarı nasıl gasp ettiğini düşünmeden ülkenin tek hakimi en büyük gücü olarak kendilerini gördü. Bunun yanı sıra çok sayıda arazi peşkeşi, hukuka aykırı vatandaşlıkla yapıldı. Ben özellikle ‘istisnai yurttaşlığın’ hukuka, anayasaya aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu konuda CTP dava açtı, sonuçlanmadı ama ben öyle olduğuna inanıyorum. Çünkü ‘KKTC yurttaşlığına alınması zorunlu görülmesi’ demek açık ve net olarak ‘vatandaş olması zorunlu olanlar’ demektir. Bunun da çok sağlam gerekçelerinin olması gerekir. Bunların hiçbiri yok. CTP dava açıncaya kadar da gerekçe bile belirlemiyorlardı. O davadan sonra gerekçe belirlemeye başladılar ama onların da ciddi gerekçeler olduğunu düşünmüyorum. Tabi ki yasaya göre belli süresini tamamlayan ve vatandaş olanlara söyleyecek sözüm yok. Onlar yasalara uygundur ve yasalara uygun olarak verilen vatandaşlıkları eleştirsek bile yasal olması değişmez bunun.
    Bir de bu dönemde çok miktarda yolsuzluk ayyuka çıktı. Çok ciddi iddialar var. Çok ciddi kanıtlar var. Bankaların ifade ettiği...

 

ÖZGÜRGÜN’ÜN BANKA HESAPLARI…“Banka yetkilisi söylüyor. Bu bir iddia değil, resmi bir şey. Bunlar olabilecek şeyler değil. Bu yolsuzluklar mutlak süratle soruşturulmalıdır. Bu kadar somutunu ben bugüne kadar duymadım.”

 

“Banka yetkilisi söylüyor. Bu bir iddia değil, resmi bir şey”

  • YENiDÜZEN: Basında da yer aldı Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün banka hesapları nasıl yorumladınız?
  • Talat: Çok ilgimi çekti. Banka yetkilisi söylüyor. Bu bir iddia değil, resmi bir şey. Bunlar olabilecek şeyler değil. Bu yolsuzluklar mutlak süratle soruşturulmalıdır. Bu kadar somutunu ben bugüne kadar duymadım. Yani duydum, rüşvet aldılar filan hatta bazı işadamları ‘falan bakana şu kadar para verdim’ diye bana anlattı. Ama ‘tanıklık yapar mısın’ diye sorduğumda ‘hayır’ dedi.

 

UBP HÜKÜMETİ…“Bu hükümet dönemi 5 yıla sığmayacak yolsuzluk, peşkeş, yasalara aykırı vatandaşlık dağıtma ve diğer benzer işleriyle tarihe geçti.”

 

  • YENiDÜZEN: Başbakan Özgürgün’ün de böyle bir şeyin içinde olduğunu mu düşünüyorsunuz?
  • Talat: Başka nasıl olabilir? İddialar çok ciddi iddialardır. Konu mahkemeye intikal etmiştir. O yüzden mahkeme sonucunda bu durum açıkça ortaya çıkacak. Kısacası bu hükümet dönemi 5 yıla sığmayacak yolsuzluk, peşkeş, yasalara aykırı vatandaşlık dağıtma ve diğer benzer işleriyle tarihe geçti.
     
  • YENiDÜZEN: 7 Ocak’ta beklentiniz nedir?
  • Talat: CTP Genel Başkanlığı da yaptım. Ama mümkün olduğu kadar olaylara objektif bakıyorum. Elbette CTP’liyim, CTP’nin kazanmasını, tek başına iktidar olmasını isterim. Ama değerlendirmelerimi yaparken kullanacağım üslubu son derece yumuşatarak kullanırım. Benim beklentim; artık bu ülkede ciddi değişikliklere imza atılmasıdır. Bunun olabilmesi de buna inanan siyasi partilerin iktidara gelmesiyle mümkündür. Bunun hangisi olduğunu söyleyecek değilim ama buna uymayan UBP ve DP’dir. Çok açık ve net bunu kanıtladılar. Bir kere çok fakirleşen bir kamu yönetim kadrosu var. Bunun artık durdurulması ve geriye çevrilmesi gerekir. Bunun için yapılması gereken ilk iş Kamu Görevlileri Değişiklik Yasası’nı bir an önce hayata geçirmektir. Bunu da yapabilecek olan UBP ve DP değil. İkisi de bu yasayı engellemişlerdir. Zaman zaman inkar ediyorlar. Ama hükümete geldiklerinde yasayı bir yana koydular.
    O yasa birçok bakımdan önemlidir. Hem 3’lü kararname sistemini daraltması hem liyakate bağlı olarak özellikle teknik dairelerin müdürlerinin belirlenmesi hem de aynı zamanda ortaya çıkan muhtemel yetersizlikleri kamudaki, en azından daire müdürü seviyesindeki yetersizlikleri dışarıdan tayin ile kapatma gibi bir imkan da sağlıyordu bu yasa taslağı.
    Kamu gerçekten çok zor durumdadır. Çünkü hangi parti gelirse iktidara 3’lü kararname sistemi nedeniyle doğal olarak partizanca atanmış kişinin yerine yenisini atıyor. Atadığı kişi de kendi partisinin çizgisindedir. Yeniden hükümet değişince bu defa o da onu görevden alır. Bu defa her partiye yakın olan iyi yetişmiş ve kendini bir seviyeye getirmiş insanlar sırasıyla müdür, sonra müşavir olup, emekli olur. Sistem de tecrübeli elemanlardan arınmış olur. Bugün bunu yaşıyoruz.
     
  • YENiDÜZEN: Sistem değişikliğine toplum hazır mı?
  • Talat: Her şeyin başı kamudur. Kamu çok önemlidir. Kamu sağlam olmalı ki yapılan işler denetlensin, yapılabilsin. Kamu sağlam olmazsa, kayıplar da çok olur. Örneğin bir su projesi yapıldı. Türkiye DSİ yönetiyor, bizim Su İşleri Dairesi’nin söyleyecek sözü yok. Kaç kez toplantı yapıp konuştuk ama elemanları yok, araçları yok, benzinleri yok. Oysa sağlam olmak zorundadır. Belediyelerde de aynı. Binalar yapılır bunların ne kadarı kurallara uygun yapılıp, sağlam olduğu bir deprem olursa anlaşılacak. Aksi halde bilemezsiniz çünkü belediye denetim yapmaz. Denetim yapması gereken kontrol mühendisleridir. Bu sorumluluk hatırlatılmalı, yerine getirmezse de bedelini ödemelidir. Kamuda öyle kurumlar olmalı ki bütün incelemelerini yapacak ondan sonra inşaata başlanmasına izin verilecek. Çalışma Bakanı’nın dediği gibi ‘tam kontrol yaparsak bütün inşaatlar durur’. Durursa duracak. Durdur bakayım bütün inşaatları ne olacak? O iş yapanlar tedbirlerini almayacak mı? Alacak. Ama bunu yapabilecek sağlam bir kamudur. Ama şu an kamu çürüktür, zayıftır, yapamaz.

 

SİYASİLER Mİ SUÇLU? “Halk dalkavukluğu yapmaya gerek yok. Halkımız tamamdır da siyasiler tamam değil, değil. Biri ne ise öteki de aynıdır. Yani ayna sana yüzünü gösterir.”

 

  • YENiDÜZEN: Bu sistemi siyasiler, siyasi partiler yaratmıyor mu?
  • Talat: Sadece siyasiler değil bütün toplum. Bunu seçen de bu insanlarımızdır. Halk dalkavukluğu yapmaya gerek yok. Halkımız tamamdır da siyasiler tamam değil, değil. Biri ne ise öteki de aynıdır. Yani ayna sana yüzünü gösterir.
     
  • YENiDÜZEN: Anketlerde CTP ve UBP arasında başa baş bir durum var. UBP’nin yaptıklarınızı anlattınız bu halk nasıl yine UBP’ye oy verebiliyor, halk halen UBP’yi mi istiyor?
  • Talat: İnanılır gibi değil. Mesela bazı gazetelerde ‘birbirlerinden farkları yok’ deniliyor. CTP döneminde onun iddiasına göre yapılmış yanlış bir örnek gösterir. UBP’de 500 tane… CTP’de bir tane deyip ‘farkları yok’ der. Şimdi bunu yazanlar bu toplumun mensupları olduklarına göre aslında UBP’yi desteklemiyorlar mı? Sonuçta ondan nemalanıyorlar demektir. Zaten hepsi aynıdır mantığını geliştiren ve ileriye götüren UBP’dir veya UBP’nin yandaşlarıdır.
     
  • YENiDÜZEN: Bu kadar olay yaşandı Başbakan’ın istifa etmesi gerekmez miydi? Yaşananlar siyasi etiğe uygun mu?
  • Talat: Başbakan olmak için canını yedi, nasıl istifa etsin? Onu ancak halk götürür. Yaptıkları değil zaten hükümeti kurarken ki davranışı etik dışıdır. Bu hükümeti kurarken CTP-UBP hükümeti vardı. UBP grubunda eleştiriler olduğunu öğrendiğimde ben kendisine sordum ve ertesi gün geldi konuştuk, ‘yapılacak PM rutindir, bir sorun olmaz, tepkiler var ama atlatırız’ dedi. Pazartesi bakanlarımızla birlikte buluşmak için anlaştık. Pazar günü arayacaktı beni Cumartesi hükümetten çekildi. Yani hükümetin kuruluşu siyasi anlamda etik değil. Bana ne demesi lazımdı, ‘evet ciddi sorunlar var uğraşacağım ama emin olmam’ derdi. Ne öyle bir şey oldu, ne de beni aradı. Hükümetten çekildi başbakan olma sevdasıyla yanıp tutuşan birisi istifa eder mi? Etmez. Halk götürecek. Ama çoğu kamuoyu yoklamasında buna rağmen UBP önde görülüyor. Eğer öyle bir sonuç çıkarsa müstahakız demektir.

 

HALKA MESAJI…“Mesajım net; bu anlayıştan kurtulması lazım. Yapıyı ve sistemi değiştirebilecek, değiştirebilme potansiyeli olan partilere destek olmasıdır. Bunun en başında da CTP gelir.”

 

  • YENiDÜZEN: Halka mesajınız nedir?
  • Talat: Mesajım net; bu anlayıştan kurtulması lazım. Yapıyı ve sistemi değiştirebilecek, değiştirebilme potansiyeli olan partilere destek olmasıdır. Bunun en başında da CTP gelir. CTP kadroları tecrübelidir de. Hükümette bulunmuş, yaptığı hatalardan ders almıştır. Hatta yani somut bir şey 2013’ten CTP-DP koalisyonundan sonra CTP-UBP koalisyonu örneğin bir önceki dönemlerden ders çıkararak, yeni müşavir yaratmama anlaşmasıyla hükümeti kurdu ve hiç yeni müşavir yaratmadı. CTP daha önce yarattı müşavir ama bunun doğru olmadığını anladı ve ‘bunu bundan sonra yapmayacağım’ dedi. Ne yapacaktı Kamu Görevlileri Yasası’nı çıkararak bundan kurtulacaktı. Ama UBP bunu da engelledi, erteledi. Sonuçta bu yasanın çıkmamasını sağlamış oldu. UBP-DP hükümeti de kurulur kurulmaz acısını çıkardırlar. Çok sayıda müşavir yaratıldı.
     
  • YENiDÜZEN: Kıbrıs konusunda masa ortada yok. 2018’e umut besleyelim mi?
  • Talat: 2018’de bir umut beslenir. Güney’de seçim yapılacak. Cumhurbaşkanlığı’na seçilecek kişi çözüm yanlısı olursa umudumuz çoğalacak. Ama çözüm yanlısı olmaz ise umutlar yeniden çökecek. O nedenle bekleyip göreceğiz. Güney’de 3 sözü edilen aday var.
    Biri Anastasiadis ve çok fazla çözüm için kararlılık ortaya koyduğunu söylemek mümkün değil. Özellikle son dönemlerinde seçimlerinde yaklaşması nedeniyle iyice esnekliğini kaybetti. Ama seçilirse yeniden yaşı nedeniyle son dönemi olacak. Daha esnek davranabilir. Papadopulos’un seçilmesi ise tamamen felaket olur. Çözüm 5 yıl daha ertelenir demektir. O dönem içerisinde bu sorun nereye evrilir bilemem. Çünkü dünyada bundan usandı. Seçilir ve söylediklerini gerçekleştirirse ne olur bilemem ama bildiğimiz şekilde iki bölgeli, iki kesimli bir federasyon iyice uzaklaşır.
    Malas’ın seçilmesi şartları çok değiştirebilir. Onun çözüm istediğini biliyoruz.
     
  • YENiDÜZEN: Erdoğan ve Çipras arasında yapılan görüşmeyi nasıl yorumladınız?
  • Talat: Kıbrıs sorunu kaçıncı derece gündemlerindeydi bilmiyorum. Ama birinci derece olmadığı belli... Kıbrıs konusunda iki tarafta olumlu mesajlar verdi. Ama geleneksel pozisyonlarını korudular. Biri ‘1974 işgali ile başladı Kıbrıs sorunu’ dedi, öteki Kıbrıs ile ilgili olarak Rumların çözüm istemediğini söyledi. Genel geleneksel pozisyonlarını korudular.
     
  • YENiDÜZEN: Bizim tarafın herhangi bir atılım yapma olasılığı var mı?
  • Talat: Herhangi bir atılım yapamaz. Yapmasının da bir faydası yok. Güney’deki seçimlerin geçmesi beklenecek ve bir süredir sorun güneydedir. Türkiye Crans Montana’da çok önemli bir açılım yaptı. Hiç kimsenin, benim de beklemediğim bir açılımdı. O yüzden Anastasiadis her ne kadar ‘Türkiye istese çözüm olur’ desin bunlar hep propagandadır, gerçeği o değil. Gerçeği güneyde seçim var. Anastasiadis’in milliyetçi oylara ihtiyacı var. Bu milliyetçi oyları toparlayabilmek için de milliyetçilere hoş görünen şeyler söylemelidir. O nedenle seçim geçmeden bir atılım, girişim mümkün değil. Bu gibi durumlarda durumu daha da kötüleştirmemek gerekir. Çünkü kazılar var. Yarın bir gerginlik, bir çatışma olabilir. Bunu engellemek lazım.
     
  • YENiDÜZEN: CTP’nin kadrosunu nasıl buldunuz? 3 eski başkan aday olmadı, yeni yüzler var…
  • TALAT: Kadroyu iyi buldum. Bir takım eski milletvekillerinin yeniden aday olup seçilmesi onların partiye katkı koymasının şartı değil. Dolayısıyla partiye katkı koyacaklarına inanıyorum. Parti onların tecrübesinden yoksun olmayacak. Yeni yüzler var ama bir önceki dönem vekillik yapanlar da var. Dolayısıyla onlar da belli bir tecrübe kazanmıştır. Ben iyi bir içtenlik olduğunu düşünüyorum. Buna ihtiyaç vardı. Hem genç ama gençlikten çok yeni yüzler önemli. Çok genç adaylar da var ki ilk seçim denemeleridir seçilenler olacak, seçilemeyenler olacak. Ama seçilemeseler bile bir seçim tecrübesi yaşayacaklar. Hepimiz seçilene kadar birkaç kez aday olduk. Dediğim gibi tecrübeli arkadaşlar da var. Tecrübe ve yeni yüzler birlikte daha sağlam bir yapı oluşturabilir.

 “Partinin kararı önemlidir”

  • YENiDÜZEN: Talat, bundan sonraki süreçte yeniden Cumhurbaşkanlığı’na aday olur mu?
  • Talat: Bu işlere kendim karar vermem. Her zaman için partinin kararı önemlidir. Geçen defa benim aday olacağıma inanıldığı bir dönemde bile partinin bu konuda tereddüt ettiğini gördüğümde aday olmayacağımı açıkladım ve çekildim. Dolayısıyla geleceğe dair söyleyebileceğim bir şey yok. Partinin kararıdır. Eğer o günün şartlarında sağlığımız yerinde olur ve böyle bir öneri gelirse değerlendiririz. Ama eğer o gün geldiğinde bana uygun düşmezse o zaman da yine aynı şekilde değerlendirip böyle bir adaylıktan uzak dururum.

 

CUMHURBAŞKANLIĞI’NA ADAY OLACAK MI?.. “Kapıları hiçbir zaman kapatmam. Çünkü kapıları kapattığınızda sıkı sıkı kapatıp kilitlemeniz gerekir. Aksi takdirde sözünüzden dönmüş olursunuz ve zor durumda kalırsınız. Çünkü süreç boyunca neden öyle yaptığınızı anlatırsınız. Onun için ben hiç o noktalara girmem.”

 

  • YENiDÜZEN: Kapıları tamamen kapatmadınız yani?
  • Talat: Kapıları hiçbir zaman kapatmam. Çünkü kapıları kapattığınızda sıkı sıkı kapatıp kilitlemeniz gerekir. Aksi takdirde sözünüzden dönmüş olursunuz ve zor durumda kalırsınız. Çünkü süreç boyunca neden öyle yaptığınızı anlatırsınız. Onun için ben hiç o noktalara girmem. Zaten siyasetin gereği de budur. Hiçbir zaman kapı kapatmamanız lazım hiçbir konuda. Asla olmaz dememek lazım. Ne demişler; hiçbir zaman asla olamaz demeyeceksin dersen şeytan işini gücünü bırakır o işin olması için her şeyi yapar. 

 

 

 

 

 

Röportaj Haberleri