“Bize verilen sözler hiç tutulmadı”

Kıbrıs’ın kuzeyindeki evlerine dönmek isteyen Maronitler için ‘siyasi karar’ alınsa da, bu karar uygulamaya büyük ölçüde yansımadı.

Dila ŞİMŞEK

Verilen sözlerin tutulmadığından dert yanan Kormacit’teki Maronitler, bölgeye sahip çıkılması çağrısında bulundu.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki evlerine dönmek isteyen Maronitler için ‘siyasi karar’ alınsa da, bu karar uygulamaya büyük ölçüde yansımadı. Kormacit’te yaşamını sürdüren Maronitler, bazı çiftlerin bölgeye gelerek eski evleri tamire başladığını söylerken, bir diğer taraftan da ‘nüfus kaybının’ ciddi oranda sürdüğüne de işaret etti.

Maronitlerin Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi’ndeki temsilcisi Yannakis Mousas YENİDÜZEN’e konuştu, genç çiftlerin Kormacit'e (Koruçam) dönerek bölgeye sahip çıkması için yapılan maddi katkıları anlattı. Mousas, “Özersay’ın Maronit köyleri ile ilgili söylemleri vardı, ancak şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı” dedi.

YENİDÜZEN, Kormacit'e giderek köyde doğup büyüyen Maronitlerle konuştu.

Maronit asıllı Anitta Mavrohanna ve Ninos Sarro, köydeki yaşamlarını anlattı, bölgeye sahip çıkılması için çağrıda bulundu. Mavrohanna, bazı çiftlerin bölgeye gelmeye başladığını ve eski evleri onardığını ifade ederken, Sarro ise köydeki ciddi nüfus kaybına dikkat çekti.

Mavrohanna, Maronit halkına verilen sözlerin tutulmadığını belirtti. Sarro ise, “Burada doğduk, bir gün burada ölmek istiyoruz” diye konuştu.

 “Hem bölgemizi çok sevdiğimiz için, hem de paramız olmadığı için taşınamadık. Bir ailenin göç etmesi kolay değil, yaşlılık, fakirlik, nereye gidip ne yapacağını bilmeme… Kazandığımız parayla ancak temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilirdik”
Anitta Mavrohanna

Anitta Mavrohanna: “Verilen sözler hiçbir zaman tutulmadı”

Maronit asıllı Anitta Mavrohanna, Kormacit'te doğup büyüdü. Köyünde eskiye kıyasla hiç kimsenin kalmadığını söyleyen Mavrohanna, yaşadığı tüm zorluklara rağmen doğduğu yere sahip çıktığını belirtti.

“73 yaşındayım, burada doğdum ve burada büyüdüm. Sadece ilkokula gittim. 1974’ten önce burada bir sürü aileler, çocuklar vardı. Okulumuz vardı, ailelerimiz genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşırdı. Kız ve oğlan çocuklarının okulları ayrıydı, ancak sonraları birleştirdiler. Okul sonrası ben de çiftçilik yaptım, aileme yardım ettim, başka iş olanağımız yoktu. Sonra Girne’de bir otelde işe girdim, iki sene orada çalıştım, işimi çok sevmiştim… 1974’ten sonra, bizim için çok büyük bir değişiklik yaşanmıştı. Köyden çok büyük bir oranda zorunlu göç yaşandı. Kimse kalmadı. Tüm aileler ve çocukları güneye gitti. Hiç evlenmedim, çocuk sahibi olmadım, çünkü herkes gitmişti ve şartlar öyle gelişti. Sadece çalıştım…” diye anlattı.

“Hem bölgemizi çok sevdiğimiz için, hem de paramız olmadığı için taşınamadık”

Her gün şehirlere otobüsle temizlik işlerine gittiklerini ifade eden Mavrohanna, çok çalışmış. “Hem bölgemizi çok sevdiğimiz için, hem de paramız olmadığı için taşınamadık. Bir ailenin göç etmesi kolay değil, yaşlılık, fakirlik, nereye gidip ne yapacağını bilmeme… Kazandığımız parayla ancak temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilirdik” dedi.

Yeni ailelerin köye gelmeye başladığını belirten Mavrohanna, bazı evlerin yeniden yapılandırıldığını söyledi. Çocuklar için okul olmamasının büyük bir zorluk olduğunu kaydeden Mavrohanna, bu sebeple birçok ailenin sadece hafta sonları ve tatilde bölgeyi ziyaret ettiğini dile getirdi.

“Gürpınar köyü askerlere kaldı… Güneyde yaşayan birçok Maronit geri dönüp köylerindeki evlerini onarmayı, ziyaret etmeyi istiyor. Ama verilen sözler hiçbir zaman tutulmadı…” diye konuştu.

 

“Köyümde yaşamaktan çok mutluyum, buradaki dostlarımı, hatıralarımı asla bırakamazdım. Ne yazık ki daha önceden gelemedim ama şimdi buradayım ve bir gün burada ölmek istiyorum. Bir gün, biri çıkar da bir çözüm bulur diye umut ediyorum.”
Ninos Sarro

 

Ninos Sarro: “Tek isteğimiz, doğduğumuz köyde yaşamımızın sonuna kadar kalmak”

Maronit ve Türk asıllı Ninos Sarro, Kormacit’te doğup büyüdü. 64 yaşındaki Sarro, 1974’ten önceki yaşamını anlattı. Sarro, “Köyümüzde 1500-2000 kişi yaşardı, okulumuz vardı, her yerde aileler ve çocukları ile canlı, yaşam dolu bir köydü Kormacit. Ailemle birlikte, 74 sonrası da burada yaşamaya devam ettik. 1976’da İstanbul’a giderek iki sene orada kaldım. İstanbul’dan sonra da çalışmak için İngiltere’ye gittim. O zamanlarda, güneye geçmemize izin verilmiyordu. Kuzeyde ise hiçbir iş olanağı yoktu. 1985’te Londra’dan güneye gittim. Çocuklarımın okula gitmesi ve para kazanabilmek için oraya taşınmamız gerekmişti. Güneyde inşaat işçisi olarak çalıştım. İngiltere’de ise, bir fabrikada çalışmıştım” dedi.

“Bir gün burada ölmek istiyorum”

Emekliliğini Kormacit’te geçirmeye karar verdiğini ifade eden Sarro, köyünde yaşamayı çok sevdiğini vurguladı. “Güneyde uzun yıllar çalıştıktan sonra, emekliliğim için köyüme geri döndüm. Köyümde yaşamaktan çok mutluyum, buradaki dostlarımı, hatıralarımı asla bırakamazdım. Ne yazık ki daha önceden gelemedim ama şimdi buradayım ve bir gün burada ölmek istiyorum. Bir gün, biri çıkar da bir çözüm bulur diye umut ediyorum. Maronit topluluğunun köylerinde yaşama hakkını, olanaklarını koruyan biri… Tek istediğimiz, eskisi gibi hayatımızı burada geçirmek”.

 


 

Maronitlerin Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi’ndeki temsilcisi Yannakis Mousas gençlere destek çalışmalarının sürdüğünü söyledi ancak o da verilen sözün tutulmadığına işaret etti…

“Özersay, verdiği sözü tutmadı”

Maronitlerin Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi’ndeki temsilcisi Yannakis Mousas YENİDÜZEN’e konuştu, genç çiftlerin Kormacit'e (Koruçam) dönerek bölgeye sahip çıkması için yapılan maddi katkıları anlattı. Mousas, “Özersay’ın Maronit köyleri ile ilgili söylemleri vardı, ancak şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı” dedi.

Mousas, “45 yaşından küçük Maronit çiftlere, 18 yaşından küçük çocukları varsa 15 Bin Euro veriliyor, çocukları yoksa ise 10 Bin Euro. Bölgede 6 ay yaşadıklarını ikamet belgeleri ile ispatları durumunda da çiftlere yine maddi yardım sağlanıyor. Kormacit’te iş kurmak isteyen çiftler için, sağlanan yardımın miktarı arttırılıyor. Çocuklu ailelerin, her gün güney okullarına gidiş geliş masrafları da yıllık olarak karşılanıyor” dedi. Başvuruların bu yıl sonuna kadar olduğunu belirten Mousas, çocuklu ailelerin, çocuklarını her gün güneydeki okullarına gidip gelebilmesi için ulaşım masraflarının da karşılandığını, bunun yıllık 850 Euro olduğunu söyledi.

Mousas, hükümetin başvuruları kabul etmesini umduğunu ekledi. Çiftlerin ve çocukların her gün okul ve iş için gidip geldiğini ifade etti.

Mousas, Kıbrıslı Rum yetkililere de, köyün gelişimi adına katkıda bulunmaları için baskı yaptıklarını ifade etti.

“Kıbrıs’ın kuzeyindeki yetkililer, köylülerle ilişkilerinin iyi olmasına rağmen bu konuda pek bir katkı sağlamıyor”

Yaklaşık 250 kişinin Kormacit’te ikamet ettiğini kaydeden Mousas, hepsinin Maronit olduğunu belirtti. 2003’te geçiş noktalarının açılmasıyla yaklaşık 400 evin yeniden yapılandırıldığını ve birçok kişinin bölgeyi hafta sonları ve tatillerde ziyaret ettiğini söyledi. “Yaşanılan en büyük sıkıntı köyün yapısının çok eski olması. Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bazı yeniliklerin yapılması için baskıda bulunuyoruz. Ne yazık ki Kıbrıs’ın kuzeyindeki yetkililer, köylülerle ilişkilerinin iyi olmasına rağmen bu konuda pek bir katkı sağlamıyor.

“Özersay, verdiği sözü tutmadı”

Moussa, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay hakkında, “Gürpınar’daki Maronit köyü ile ilgili bazı söylemleri vardı. Özersay, 18 evin Türk askerleri tarafından kullanıldığını ve Maronitlere geri verileceğini, böylelikle köyün halka açılacağını söylemişti. Ancak şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı” dedi.

 

 Ninos Sarro: “Güneyde uzun yıllar çalıştıktan sonra, emekliliğim için köyüme geri döndüm. Köyümde yaşamaktan çok mutluyum, buradaki dostlarımı, hatıralarımı asla bırakamazdım. Ne yazık ki daha önceden gelemedim ama şimdi buradayım ve bir gün burada ölmek istiyorum. Bir gün, biri çıkar da bir çözüm bulur diye umut ediyorum.

 Anitta Mavrohanna: “Gürpınar köyü askerlere kaldı… Güneyde yaşayan birçok Maronit geri dönüp köylerindeki evlerini onarmayı, ziyaret etmeyi istiyor. Ama verilen sözler hiçbir zaman tutulmadı…”

 

 Mavrohanna ve Sarro, köyün simgesi olan kilisenin özellikle Noel zamanı Maronit halkıyla dolup taştığını söyledi.

Giannakis Mousas: Maronitlerin Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi’ndeki temsilcisi Yannakis Mousas: “Gürpınar’daki Maronit köyü ile ilgili bazı söylemleri vardı. Özersay, 18 evin Türk askerleri tarafından kullanıldığını ve Maronitlere geri verileceğini, böylelikle köyün halka açılacağını söylemişti. Ancak şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı”

 Verilen sözlere rağmen bugüne dek Komacit (Koruçam) köyü ile ilgili KKTC yetkilileri adım atmadı. Bu konuda herhangi bir irade de ortaya konmadı.

Her şeye rağmen köyde gündelik hayat mütevazi bir şekilde devam etmekte.

 


Neler olmuştu?

Maronit açılımı “lafta” kaldı

  • 2017 yılında, Kıbrıs’ın güneyinde yaşayan Maronitlerin, adanın kuzeyindeki mülklerine geri dönmeleri tartışılarak yeni toplantılar yapılmıştı.
  • Mesele, 27 Kasım 2017’de Cumhurbaşkanlığı tarafından tüm ilgili bakanlıklar ve kurumların bilgisine getirildi.
  • Cumhurbaşkanlığı’nın öncülüğünde, Maronitlerin köylerine geri dönmesi için gereken çalışmaların yapılacağı, bunun için Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla bir bütçe ayarlandığı ve yardım sağlanacağı kaydedilmişti.
  • İlerleyen süreçte ise, Maronitlerin mülklerine geri dönmesi meselesi Dışişleri Bakanlığı sorumluluğuna verilmişti.
  • Keşif raporları hazırlanmış, altyapı işlerine ilişkin projelere başlanmış, ancak tamamlanamamıştı.
  • Tüm bu çalışmalar ilerletilemedi.

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri