Biyologlar Derneği: "Zamanında önlem alınmadığında şap hastalığı kısa sürede birden fazla mandırayı etkileyebilmektedir"

Biyologlar Derneği Eğitim ve Araştırma Sorumlusu Uzman Biyolog Sedef Gürsoy Kutlu, tedbir alınmadığı takdirde kısa sürede pek çok mandıraya yayılabileceği uyarısında bulundu.

Biyologlar Derneği Eğitim ve Araştırma Sorumlusu Uzman Biyolog Sedef Gürsoy Kutlu, tedbir alınmadığı takdirde kısa sürede pek çok mandıraya yayılabileceği uyarısında bulundu.

Kutlu, büyükbaş, küçükbaş ve domuz gibi çift tırnaklı hayvanları etkileyen şap hastalığının (Foot-and-Mouth Disease – FMD), son derece bulaşıcı virüs kaynaklı bir hastalık olduğunu kaydetti.

Hastalığın, hayvansal üretim, ekonomi ve gıda güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturduğunu belirten Kutlu hastalığı şöyle tarif etti:

"Şap hastalığı belirtileri ağız içi, dil, dudaklar, ayaklar ve meme başlarında içi sıvı dolu kabarcıklar, yüksek ateş, aşırı salya, topallık, yem tüketiminde azalma ve süt veriminde ani düşüş şeklinde görülür. Özellikle genç hayvanlarda kalp kası tutulumuna bağlı ani ölümler görülebilir. Erişkin hayvanlarda ölüm oranı düşük olsa da verim kayıpları uzun sürelidir. Hastalık son derece hızlı yayılır.

Hasta veya taşıyıcı hayvanlarla doğrudan temasın yanı sıra, enfekte et, çiğ süt, pastörize edilmemiş süt ürünleri, yem, su, altlık, araçlar, ekipmanlar, giysiler ve ayakkabılar yoluyla dolaylı olarak da taşınabilmektedir. Uygun meteorolojik koşullarda virüsün hava yoluyla kilometrelerce yayılabildiği, kontrolsüz hayvan nakilleri ve hayvan satışlarının salgınlarda belirleyici rol oynadığı bilinmektedir."

 

İnsana da bulaşabilir

Virüsün insana da bulaşabileceğini belirten Kutlu, "İnsanlar virüsü çoğunlukla mekanik taşıyıcı olarak yaymaktadırlar. Nadir olarak, hasta hayvanlarla yakın temas veya çiğ hayvansal ürünlerin tüketimi sonucu virüs insana bulaşabilmektedir. İnsanlarda görülen belirtiler genellikle hafif ateş, boğaz ağrısı, halsizlik , ağız içi yara  gibi kendiliğinden geçen belirtilerdir." dedi

Şap virüsünün çevre koşullarına dayanıklı olduğunu, serin ve nemli ortamlarda uzun süre canlılığını koruyabildiğini kaydeden Kutlu, "Hastalık tespit edildiğinde derhal yetkili kurumlara bildirim yapılmalı, işletmeler karantinaya alınmalı ve hayvan hareketleri durdurulmalıdır. Hasta hayvanlar izole edilmeli; süt, et ve yan ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır. İşletmelerde biyogüvenlik önlemleri artırılmalı, araç ve ekipmanlar düzenli olarak dezenfekte edilmelidir. Şap hastalığından ölen hayvanlar kesinlikle kesime gönderilmemelidir.  Yetkili kurumların gözetiminde derin çukurda gömme ve kireçleme, yakma veya uygun tesislerde kontrollü imha yöntemleriyle ortadan kaldırılmalıdır. Kontrolsüz imha uygulamaları virüsün çevrede kalmasına ve salgının büyümesine neden olur." dedi.

Şap hastalığının özellikle Afrika, Asya ve Orta Doğu’da yaygın olarak görüldüğünü ifade eden Kutlu, Türkiye'nin coğrafi konumu ve yoğun hayvan hareketliliği nedeniyle hastalığın yayılması açısından riskli bir bölge olduğunu belirtti.

 

Ani yayılma riski var

Ülkede görülen vakaların çoğunlukla sınırlı ve bölgesel olduğunu kaydeden Kutlu, "Zamanında önlem alınmadığında kısa sürede birden fazla mandırayı etkileyebilmektedir. Mandıraların birbirine yakınlığı ile kayıtsız hayvan hareketi ve geç bildirim bazı bölgelerde  hastalığın yayılımını kolaylaştıran önemli faktörler arasındadır." dedi.

 

Önlemler

Şap hastalığıyla mücadelede düzenli aşılama, erken bildirim, hızlı izolasyon, hayvan hareketlerinin kontrolü ve üretici farkındalığının artırılmasının temel noktalar olduğunu belirten Kutlu, salgının tekrar etmesinin, "önleyici biyogüvenlik uygulamalarının yeterince yerleşmediğini" gösterdiğini söyledi.

Kutlu, bilimsel veriye dayalı, koordineli ve şeffaf bir mücadelenin hem hayvancılık sektörü hem de gıda güvenliği açısından hayati önem taşıdığını kaydetti ve hayvan yetiştiricilerini ilgili kurumun uyarılarına hassasiyetle uymaya çağırdı.

Haberler Haberleri