BELEDİYELERDE ‘SU’ TANSİYONU

Türkiye’den gelecek suyun yönetimine talip olan BESKİ’de, 7 Belediye Başkanı şirketin amaçlarının uygun zemine getirilmediği gerekçesiyle faaliyetlerin bir süreliğine dondurulması talebiyle imza toplayarak yönetime sundu.

Didem MENTEŞ

Türkiye’den gelecek suyun yönetimine talip olan KKTC Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İşletmeleri (BESKİ)’de kriz gündeme geldi. BESKİ yönetimiyle görüş ayrılığı yaşadığını savunan 7 Belediye Başkanı, BESKİ'nin ana sözleşmesinde yer alan amaçlarını gerçekleştirecek zeminin bulunmaması nedeniyle ve uygun koşullar oluşuna kadar BESKİ’nin faaliyetlerini durdurulması için imza topladı. Başkanlar İsmail Arter, Hasan Sadıkoğlu, İlker Edip, Ahmet Sennaroğlu, Mehmet Adahan, Hayri Orçan ve Habil Tülücü'nün imzası bulunduğu talepler BESKİ yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Benli'ye sunuldu.

Belediye başkanları BESKİ’nin 8 Eylül 2015’ten bugüne kadar geçen sürede ana sözleşmesinde yer alan amaçlarını gerçekleştirecek uygun zeminin bulunmadığını ileri sürerek, gelinen noktanın siyasallaştığını, hem belediyelere hem de halka zarar verir noktalara taşındığını savundular.

7 başkan hem belediyeler hem de ülke için BESKİ’nin faaliyetlerinin uygun koşullar ve zemin oluşuncaya kadar dondurulmasını talep etti.

Benli: “Yasal sorumluluk çerçevesinde hareket edilecek”

BESKİ Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Y. Benli ise su yönetimi ve işletmesinde, belediyelerin yasal sorumlulukları çerçevesinde hareket edeceği bir zeminin mümkün olduğunu ve sorunun çözümünün de bu temelde sağlanabileceğini belirtti.

Benli, toplumun, değerlerine, öz yönetimine ve projelerine sahip çıkarak, tüm dünyaya kendi ülkesindeki yönetebilme kabiliyet ve iradesini göstermek durumunda olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği, Gönyeli Belediyesi ve BESKİ Başkanı Benli, 7 belediye başkanının BESKİ’nin “dondurulması” talebiyle imzalı yazı sunmasının ardından yazılı açıklama yaptı.

Ahmet Benli, BESKİ’nin “tüm belediyelerin iş ve güç birliği hedefiyle toplumsal fayda odağında, yurdun geleceğine yön vermek anlamında ciddi bir sorumluluk üstlenmek için kurulduğunu” kaydetti.

İmza veren başkanlar: “Siyasallaşmaya gidiyor”

BESKİ’nin Yönetim Kurulu üyelerinden Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada, BESKİ’nin siyasi partilerin ön gördüğü doğrultuda yürüyemeyeceğini, tartışmaların ortasında kalmaması gerektiğini belirterek, BESKİ koruma amaçlı talebi imzaladığını söyledi.

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ise Hükümetin su konusunda biran evvel karar vermesi için BESKİ’nin ne olacağı konusunda faaliyetlerinin durdurulması için talepte bulunduklarını dile getirdi.

Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan, BESKİ’nin Türkiye’den gelecek suyun işletilmesi noktasında yola çıktığını ve tüzel bir şirket olduğunu belirterek, siyasi bir partinin Merkez Yönetim Kurulu’nda alınan kararların BESKİ’de uygulamaya konulamayacağını savundu.

Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü, BESKİ’nin kuruluş amacı dışına çıktığını ve siyasallaşmaya yöneldiği gerekçesiyle, faaliyetlerini durdurma konusunda imza verdiğini söyledi

Diğer başkanlar: “Biran evvel karar verilmeli”

Bu arada BESK’te yaşanan kriz nedeniyle bazı belediye başkanları da ortak açıklama yaptı.

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü ve Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, su yönetimi konusunda Türkiye hükümetiyle anlaşmanın sonuçlandırılması çalışmalarında hassasiyetlerini açıklayarak, hükümetten çalışmaların bir an önce başlatılmasını istedi.

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı da sosyal paylaşım sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, “Yasaların bize verdiği yetki suyun dağıtımının belediyelerce depolarından sonra yapılmasıdır. Bu yasalar orada durduğu sürece belediyeler bunu yapmaya devam edecek” dedi.
.
 

Benli: “İrade ve yetki halen geçerli”

Ahmet Benli, BESKİ’nin “tüm belediyelerin iş ve güç birliği hedefiyle toplumsal fayda odağında, yurdun geleceğine yön vermek anlamında ciddi bir sorumluluk üstlenmek için kurulduğunu” kaydetti
Benli, Kıbrıs Türk belediyecilik hareketinde tarihi birliktelik olarak gördükleri BESKİ’nin kuruluşunda yer alan 26 belediyenin tümünün, belediye meclislerinden de aldığı yetki ve güçlü irade ile bu oluşumda yer aldığını ve bu irade ve yetkinin halen geçerliliğini koruduğunu belirtti.

“BESKİ’nin görüşü çok net”

Türkiye’nin ‘Asrın Projesi’ne imza atarak ülkeye taşıdığı suyun, yerel yönetimlerin yasal sorumlulukları ile sürdürülebilir geleceğini de yeniden gündeme getirdiğine işaret eden Ahmet Benli, su yönetimi ve işletmesine yönelik yaşanan teknik ve siyasi müzakere sürecinde BESKİ’nin görüşünün çok net olduğunu vurguladı. Benli, bu görüşleri şöyle sıraladı:

“1- Belediyelerimizin ‘sürdürülebilir’ geleceğinin ‘su yönetim ya da işletmesi’ eliyle sekteye uğratılmaması.
2- Halkımızın, su ihtiyacını en uygun fiyata tüketme hakkının, iradesini doğrudan yansıttığı belediyeler eliyle koruması.
3- Yerel yönetimlerin depolarına ulaştığı andan itibaren yasal sorumluluğumuz gereği ‘su yönetimi ve işletmesi’ belediyelerimizin kontrolünde olması.
4- Her yıl 200 milyon TL mali kaynağın yurt dışına kaçışının önlenmesi, ülkemizdeki fakirleşmenin ve işsizliğin önüne geçilmesi.
5- Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetebilme yeteneğinin korunarak geliştirilmesi.”

BESKİ’nin bu görüşlerinin, hiçbir dönemde değişmediğini, farklılaşmadığını, tüm yerel yöneticilerin ortak sesi olduğunu ifade eden Ahmet Benli, “Bu süreçte, belediye başkanlarımızın farklı telkin, teşvik ya da baskılar içerisinde kimi kararlar alması anlaşılabilirdir” ifadesini kullandı.

“7 belediye başkanının başvurusu değerlendirilecek”

7 belediyenin, BESKİ’deki varlıklarını sürdürmekle birlikte “uygun zemin ve koşullar oluşuncaya” kadar BESKİ’nin faaliyetlerinin geçici olarak dondurulması yönünde dün yaptıkları başvurunun kendisine ulaştığını bildiren Benli, bu başvurunun değerlendirileceğini; başkanların tereddüt ya da farklılıklarının giderilmesi için gerekli girişimlerin yoğunlaştırılacağını açıkladı.

Ahmet Benli, BESKİ’nin “partiler üstü” çizgisini yerel yönetimlerin ve halkın menfaatleri temelinde koruyarak tarihi birliğini, bu uygun zemin ve koşulları sağlamak için dayanışmasını yükselterek oluşturmak durumunda olduğunu vurguladı.

“Yönetebilme kabiliyeti ve iradesi...”

“Bu toplum, değerlerine, öz yönetimine ve projelerine sahip çıkarak, tüm dünyaya ‘kendi ülkesindeki yönetebilme kabiliyet ve iradesini’ göstermek durumundadır” diyen Benli, su yönetimi ve işletmesinde, belediyelerin yasal sorumlulukları çevresinde hareket edeceği bir zeminin mümkün olduğunu ve sorunun çözümünün bu temelde sağlanabileceğini vurguladı.

Ahmet Benli, BESKİ’nin, sonuca ulaşmak anlamında, ilgili tüm taraflarla yapıcı işbirliğine hazır olduğunu da ekledi.

--------------------------------------

Arter: “Siyasal partilerin ön gördüğü doğrultuda yürümemesi lazım”

BESKİ’nin Yönetim Kurulu üyelerinden olan Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, BESKİ’nin siyasi partilerin ön gördüğü doğrultuda yürüyemeyeceğini, tartışmaların ortasında kalmaması gerektiğini belirterek, BESKİ koruma amaçlı bu yöndeki bir karara imza koyduğunu ifade etti. BESKİ’nin kuruluş amacına yönelik zeminin oluşmadığını birkaç toplantıda dile getirdiğini söyleyen Arter, bunun yazılı olarak istenmesi üzerine 7 belediye başkanının belgeyi imzaladığını aktardı. BESKIİ’nin faaliyetlerini fiilen hayat geçirilemediğini ve ihaleye çıkılmadığını söyleyen Arter, BESKİ’nin tartışma odağı olduğu için kuruluş amacından saptığını söyledi. Bazı partilere mensup belediye başkanları ve bağımsız belediye başkanlarından oluşan BESKİ’nin, siyasal patilerin doğrultusunda yürümemesi gerektiğini aktaran İsmail Arter, BESKİ’nin bu tartışmaların ortasına kaydığını ifade etti. “BESKİ’yi korumak da lazımdır” diyen Arter, uygun koşullar oluşuncaya kadar durdurulmasının mahsuru olmadığını dile getirdi.
 

------------------------------------------------------

Orçan: “BESKİ rotasından çıktı”

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, Hükümetin su konusunda biran evvel karar vermesi için BESKİ’nin ne olacağı konusunda faaliyetlerinin durdurulması için talepte bulunduklarını dile getirdi. BESKİ’nin kuruluş amacı itibariyle hedeflerinden saptığını savunan Orçan, bazı örnekler vardı. Orçan, “Depodan sonraki işletemeye talip olacağımız söylendi, zaten belediyelerimiz bunu yapar kapasitededir.  Tatlısu Belediyesi sınırları içerisinde suyun işletiminde elde edilecek tahsilatın yani belediyeye kalacak olan paranın, alt yapı sorunu olan başka bir belediyeye verilmesi ve tüm belediyelerin alt yapı sorunları giderildikten sonra peyderpey paranın ödenmesi önerildi. Ben Ahmet Benli’ye bu konuda olumsuz cevap verdim ve bunun olması halinde BESKİ ile ilişkimiz kalmayacağını belirttim. Neden benim yöre halkımın ödeyeceği vergiler başka bir belediyenin alt yapısında kullanılsın” şeklinde konuştu. BESKİ’nin partiler üstü bir konumda olması gerektiğini vurgulayan Hayri Orçan, bu konunun tüm belediyelerin konusu olduğunu CTP’nin ya da UBP’nin konusu olmadığını ifade etti. Bir partide BESKİ’nin tartışılmasının doğru olamayacağını söyleyen Orçan, Hükümetin bir önce özelleştirilip özelleştirilmeme konusunda karar üretmesi gerektiğini söyledi. BESKİ’nin yola çıkarken suyun özelleştirmesiyle ilgili iki devlet arasında bir protokol olduğunu ve her iki Meclis’ten de hürriyet kazandığını söyleyen Orçan, belediyelerin şirket olarak kalması ve ihaleye çıkmasını söyledi. BESKİ’nin bu amaçlar çerçevesinde çok farklı yönlere gittiğini ve rotasından çıktığını aktardı.

--------------------------------------------


Adahan: “Büyük yanlışlıklar oldu”

Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan, BESKİ’nin Türkiye’den gelecek suyun işletilmesi noktasında yola çıktığını ve tüzel bir şirket olduğunu belirterek, siyasi bir partinin Merkez Yönetim Kurulu’nda alınan kararların BESKİ’de uygulamaya konulamayacağını savundu. BESKi yönetimine faaliyetlerini tekrardan gözden geçirmesi için uyarı ve bazı taleplerde bulunduklarını söyleyen Adahan, BESKİ yönetiminin şirketin kuruluş amacından saparak su konusunu siyasallaşmaya götürüldüğünü savundu. “Kimse partisel çıkarlar uğruna BESKİ silah olarak kullanamaz. BESKİ suyun işletilmesi konusunda yola çıktı. BESKİ ne bir kurum ne de bir KİT’dir, bir şirkettir. Suyun yönetimi konusunda yasal bir zemin yok” diyerek, belediyelerin çatısı altında bu konunun görüşülmesi gerektiğini vurguladı. En başından itibaren BESKİ yönetiminde büyük yanlışlıklar olduğunu ve spekülasyonlarla yanıltmalar yapıldığını savunan Adahan, “Eğer gerekenler gözden geçirilmezde BESKİ’den de ayrılmayı düşünüyoruz” dedi. BESKİ’nin kendi amaçlarına hizmet etmediğini, CTP MYK’sındaki kararların empoze edilmeye çalışıldığını ileri süren Adahan, devletin önce bir kurum belirlemesi ardından suyun işletilmesi konusunda ihaleye çıkarak suyun işletecek şirkete vermesi gerektiğini ifade etti. 
 

--------------------------------------------------------

Tülücü: “BESKİ siyasallaşmaya doğru gidiyor”

Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü, BESKİ’nin kuruluş amacı dışına çıktığını ve siyasallaşmaya yöneldiği gerekçesiyle, faaliyetlerini durdurma konusunda imza verdiğini söyledi. Tülücü, Ahmet Benli’nin BESKİ’nin suyun depoya geldikten sonraki işletmesine talip olduklarını söylediğini, elde edilecek tahsilatın da büyük belediyelerin alt yapısında kullanılacağını söylemesi üzerine itirazda bulunduğunu belirtti. “Benim vatandaşımın vergilerini neden başka belediyede kullanılsın. Neden benim belediye sınırlarım içerisinde kullanılmasın” diye sorarak, buna karşı olduğunu gerekirse BESKİ’den ayrılabileceğini söyledi. BESKİ’nin CTP MYK’sında tartışılmadığını, görüşüldüğünü öne süren Tülücü, BESKİ’nin siyasallaşmaya doğru gittiğini, doğru faaliyet göstermediğini savundu.

-----------------------------------


3 BAŞKANDAN AYRI AÇIKLAMA…

Özçınar, Güngördü ve Hulusioğlu: “Hükümet çalışmaları bir an önce başlatmalı”

BESKİ’te yaşanan kriz nedeniyle bazı belediye başkanları da ortak açıklama yaptı. Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü ve Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, su yönetimi konusunda Türkiye hükümetiyle anlaşmanın sonuçlandırılması çalışmalarında hassasiyetlerini açıklayarak, hükümetten çalışmaların bir an önce başlatılmasını istedi.

Üç belediye başkanı ortak yazılı açıklamalarında, Türkiye ile KKTC heyetlerinin, iki bakanın da katılımıyla yapılan toplantıda mutabık kalınan anlaşma metnine, daha önceki protokolleri de göz önünde tutarak destek belirttiklerini duyurdu.

Özçınar, Güngördü ve Hulusioğlu, KKTC yasalarına göre su yönetiminin devlet kontrol ve sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, söz konusu anlaşmada, belediyelerin gerek ek protokol ve gerekse ihale sürecinin hazırlanması ve neticelendirilmesinde aktif rol almasını talep ettiklerini kaydetti. Ortak açıklamada “çıkılacak yap-işlet-devret hazırlık çalışmalarında belediyelerin işletmeye devredecekleri hakları ve varlıklarının tespit edilmesi, işletme tarafından yapılacak tesislerin sözleşme süresi sonunda belediyelere devredilmesi ve belediyelerin alacağı ciro üzerindeki payın dağılımı konusunda çalışmalarda bulunmak, proje çalışmalarının takvimlenmesi, önceliklerin doğru belirlenmesi” taleplerine yer verilerek bir an önce çalışmaların başlatılması istendi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bilindiği gibi suyun işletme ve dağıtım hakkı yasal olarak halen belediyelerimizindir. Su konusunda günlerdir yaşanan tartışmaların sonuçlanmamış olması neticesinde yaşanan gecikmeler, ayrıca konunun politize olması halkımıza suyun erken ve makul koşullarda ulaşmasını olumsuz etkilemektedir.

Hükümetimize, en erken zamanda konunun hükümetler arasındaki anlaşmanın sonuçlandırılması çalışmalarında yukarıdaki hassasiyetlerimizde ısrarlı olacağımızı belirtir, kamuoyu bilgisine saygı ile sunarız.”

-------------------------------------------------------------

Harmancı: “LTB’nin tutumunda hiçbir değişiklik yoktur”

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı da sosyal paylaşım sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, “Yasaların bize verdiği yetki suyun dağıtımının belediyelerce depolarından sonra yapılmasıdır. Bu yasalar orada durduğu sürece belediyeler bunu yapmaya devam edecek” dedi. Harmancı, şunları yazdı: BESKİ zor da olmaz zor da olan birliktelik ruhu olur, yoksa ilk günkü şartlarla bugünkü şartlar arasında bir değişiklik yoktur. BESKİ'nin ana hissedarı olan Lefkoşa Türk Belediyesi tutumunda hiçbir değişiklik yoktur.

Yasaların bize verdiği yetki suyun dağıtımının belediyelerce depolarından sonra yapılmasıdır. Bu yasalar orada durduğu sürece belediyeler bunu yapmaya devam edecek.

BESKİ belki ilerde bir karar alacak ve tüm hisselerini yurttaşla paylasacak belki bir yatırım ortağı alacak vs. Tüm bunların lokomotifi BESKİ yani belediyelerin birlikteliği ile mümkündür. Belediyelerin 40 yılda yaptıkları şebekelerin değeri ölçüldü mü acaba? Kim karar verdi belediyelerin özelleştirme sonrası yüzde 10 pay almasına?  Çok muteber bazı kör kamu düşmanları ne kadar bilgi sahibidirler gereken yatırım miktarına? Yap işlet devret modelinde 20-30 sene sonra devredilecek bir yatırımın o günkü değeri ilk yatırım bedelinin kaçta kaçı edecek? Özel şirket zarar ettiği sürece zam yapabilecek mi? Vs.
Dip not: Lefkoşa Türk Belediyesi'nin dışında olduğu bir modelin gerçekleşme şansı oldukça düşük olur”

Özel Haber Haberleri