Basın bildirisinin tam metni şöyle:
Başbakan’a yeni sorularımız var!
Başbakanlığın, Avrupa Birliği ilişkileri konusunda danışmanlık hizmeti almak üzere Artopus Ajans isimli bir şirkete AB konusunda danışmanlık hizmeti karşılığında 39 bin 731 TL ödeneceğini kamuoyu paylaşmamızın üzerine Başbakandan açıklama talep ettiğimiz konularda henüz bir açıklama gelmemiştir.
Kamu kaynakları kısıtlı olan bir ülkede, bu gibi önemli konularda böyle bir duyarsızlık kabul edilebilir değildir.
Dayanışma olarak kamu kaynaklarının adil paylaşımı ve şeffaflık gibi konularda taleplerimizi artırarak sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, konuyla ilgili elimize ulaşan yeni bilgileri kamuoyuyla paylaşıyoruz ve Başbakandan açıklama talep ediyoruz.
1 Bir süre önce AB Koordinasyon Ofisi başkanlığına atanan Kudret Akay’ın yüksek lisansı (masteri) olmadığı doğru mudur? Eğer bu doğruysa, Kamu Görevlileri yasasına göre AB Koordinasyon ofisine atanmasının yasal olmadığını bilmiyor muydunuz? Neden yasal olmayan bir atama yaptınız?
2 Bu şartlar altında Kudret Akay'in AB Koordinasyon Ofisi başkanı olarak açıklama yapması ve uygun yetkisi olmadığı halde bu konuda konuşma ve açıklama yetkisinin hangi kosullarda oluştuğunu kamuoyuna açıklar mısınız?
3 Kudret Akay’ın Artopus Ajansı adlı şirkette çalışan olarak görünmesi ve Başbakanlığın ihaleye çıkmadan bu şirketten hizmet satın alması adaletsiz ve usülsüz bir durum orataya çıkartmamış mıdır?
4 Hizmet alımı sözleşmesiyle çalışmakta olan bu şirketin asgari ücretten çalışanı gösterilen Kudret Akay'ın Şubat 2016'dan beri yatırımları yapılmadığı doğru mudur?
5 Sigorta yatırımları eksik yapılan ve sigortalara borcu olan bir şirketin (Artopus Ajans'ın) devletin herhangi bir ihalesine katılması yasal mıdır?
6 Devletin sigorta yatırımı yapmayan bir şirketle sözleşme yapması yasalara uygun mudur?
7 İlgili şahıs Kudret Akay'ın daha önce kurduğu şirketlerden işveren zorunlu yatırımını sigortalara ödememiş olduğu ve şu an itibarıyla 86000TL borcu olduğu doğru mudur?
Kendi siyasi irademize bağlı olan AB koordinasyon ofisi gibi bir kurumun geleceği ve orada hakkıyla çalışan emekçiler adına bu soruların yanıtlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Geleneksel yöntemlerle yönetmenin artık bir yana bırakılması kamu kaynaklarının adil ve şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini bir kez daha hatırlatırız.
DAYANIŞMA