“Barış için mücadelemizi yükseltmeliyiz…”

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Kadın Bürosu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Kadın Bürosu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada “Barış için mücadelemizi yükseltmeliyiz…” denildi.

DEV -İŞ Kadın Bürosu adına Sevgül Uludağ'ın açıklamasının tam metni şu şekilde;

"Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde DEV-İŞ Kadın Bürosu olarak yıllardır emekçi kadınlarımızın Kıbrıs adasında yürütmekte olduğu barış, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve insan hakları mücadelesini selamlıyoruz…

Her türlü baskı ve sömürüye, militarizme, gerginliğe, çatışmaya, her türlü ayırımcılığa karşı kadın emekçilerimizin yürüttüğü barış, eşitlik ve özgürlük mücadelesi için Dünya Emekçi Kadınlar Günü, gücümüze güç katacağımız, dayanışmamızı yükselteceğimiz bir gün olmalıdır…

İster Kıbrıslıtürk, ister Kıbrıslırum, isterse başka herhangi bir etnik kökenden olsun Kıbrıs’taki tüm emekçi kadınların en acil sorunu barıştan uzak, belirsiz bir gelecektir. Kadın emekçilerimiz, tüm dünyada emekçi kadınların karşı karşıya bulunduğu ataerkil sistemin getirdiği sorunlarla boğuşmanın yanı sıra, bir de “Kıbrıs sorunu” nedeniyle belirsiz bir gelecekle karşı karşıyadır. Böylesi bir ortamda şovenizm ve milliyetçilik yükseltilmeye, adamızın kültürüne uygun olmayan uygulama ve pratikler dayatılmaya, toplumlarımız içerisinde ve toplumlarımız arasında gerginlik yaratılmaya çalışılmaktadır… Tüm bunlar emekçi kadınlar ve toplumlarımız için kabul edilemez, bizleri ileriye değil geriye, karanlığa taşıyacak hareketlerdir… Tüm bunlara karşı hep birlikte direnmeli, dayanışmalı ve evlatlarımızın ve torunlarımızın bu topraklarda insanca yaşayabilmesi için barış mücadelemizi yükseltmeliyiz…

Adamızın en acil ihtiyacı barıştır: Gerek 1963, gerekse 1974’teki çatışmalar ve savaşın travmalarını atlatamamış ve o korkunç savaş enkazını henüz kaldıramamışken, yaratılmak istenen yeni gerginliklere “HAYIR!” diyoruz. Yalnızca ateş-kes koşullarının bulunduğu bölünmüş adamızda yeni gerginlikler şovenizmi ve milliyetçiliği güçlendirmekte, bu topraklardaki geleceğimizi büyük tehlikeye sokmaktadır. Geçmişte Kıbrıs’ta yaşanan iki toplumlu çatışmalarda ve savaşlarda en büyük zararı emekçi insanlar görmüş, evlerini, yerlerini, işlerini, en önemlisi sevdiklerini kaybetmişler, savaşın çirkin yüzünü tanımak zorunda bırakılmışlardır… Emekçi insanlar göçmen edilmişler, evlatlarını gömmüşler, savaş enkazının en ağır yükünü onlar taşımak zorunda bırakılmıştır… Bu yüzden yeni gerginliklere, yeni çatışmalara karşı barış mücadelemizi yükseltmeliyiz…

İki toplum liderini de “şımarıklık” yapmaktan vazgeçerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guetteres’in çağrısına yanıt vermeye ve müzakere masasına koşulsuz dönmeye ve yeni gerginlikler için değil, barış için çaba harcamaya çağırıyoruz. İki lider “barış” vaadiyle oy toplamış ancak toplumlarımızı düş kırıklığına uğratmıştır. Emekçi kadınlar olarak biz bu topraklarda yeni çatışmalar, yeni savaşlar, yeni gerginlikler istemiyoruz! Adamızın “garantörleri” olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’yi da bu gerginlikleri körüklemeyip diyalog yoluyla sorunları çözmeye davet ediyoruz.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü işte bu duygu ve düşüncelerle karşılıyoruz…"

 

Haberler Haberleri