Didem MENTEŞ
Girne’de yıllarca hayvancılık işiyle uğraşan Ferhat Çakır’ın 20 yıl önce ‘turistik yol üzerinde olması ve ağıl yapmaya müsait değil” denilerek Arapköy anayolu üzerinde elinden alınan arazi, yıllar sonra ‘hayvancılık’ yapması için Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu’nun kayınpederi Ahmet Özinal’a verildi.
Büyükbaş hayvancılık yapmak için varını yoğunu ortaya koyarak ağıl inşa eden Ferhat Çakır, yıllar sonra kendi ağıllarının üzerine yeni inşaat yapıldığını görünce isyan etti.
YENİDÜZEN’e konuşan Ferhat Çakır, 1996 yılında İlkay Kamil’in İçişleri Bakanı olduğu dönemde Bakanlar Kurulu kararıyla elinden alınan arazinin, İlkay Kamil’in kardeşi olan Ahmet Özinal’ın damadı Mehmet Hulusioğlu’na verildiğini ileri sürerek, partizanlık nedeniyle yıllarca süründürüldüğünü dile getirdi.
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e açıklama yapan Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu ise söz konusu 2 dönümlük arazinin 1 yıl önce kayınpederi Ahmet Özinal’a ambar olarak kiralandığını söyleyerek, Kaymakamlık’tan aldığı izin ile kendisine ait küçükbaş hayvanlarını bu alana taşıdığını belirtti.
--------------------
Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu:
“Devlet izin vermezse boşaltırım”
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e açıklama yapan Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, söz konusu 2 dönümlük arazinin 1 yıl önce kayınpederi Ahmet Özinal’a ambar olarak kiralandığını söyleyerek, Kaymakamlık’tan aldığı izin ile kendisine ait küçükbaş hayvanlarını bu alana taşıdığını belirtti.
Hulisoğlu, “Kayınpederime, ambar-depo olarak kullanması için kiralanan yeri amacından farklı olarak kullanan benim. Devlet, izin vermezse hayvanlarımı bu alandan boşaltırım” dedi.
Kiralanma işleminin geçmişine ilişkin bilgi veren Hulisioğlu, özetle şunları aktardı: “ 20-21 yıl önce bu arazi, iddia edilen kişilere kiralanmıştı. Kiralanma işlemi daha sonra devlet tarafından iptal edildi. Ancak ne gerekçe ile iptal edildiğini bilmiyorum. Depo olarak kiralanan yere, kaymakamlıktan aldığım izin ile 25-30 senedir zevkine yaptığım küçükbaş hayvanlarımı taşıdım. Bu insanlar, oraya gelip benimle görüştüler. ‘Sana karşı bir şeyimiz yok, devlet bizi mağdur etti’ dediler. Bende bölgede sarı taşlar örülmüş üzeri açık duvarları vardı. Bunları karşılamak istedim. İlk kabul ettiler. Ancak şimdi yerin o günkü bedeli istiyorlar. Devlete dava açacaklarını söylediler”
Çakır: “Beni üç yerden de çıkardılar”
Girne’de 1965 yılında babasına Vakıflar İdaresi’ne ait bir yerin verildiğini, babası öldükten sonra ‘cami yapılacak’ denilerek oradan çıkartıldığını anlatan Çakır, daha sonra Girne’de Kolordu komutanlığı üzerinde kendisine başka bir yer verildiğini ancak 3-4 ay sonra da orayı iptal ettiklerini söyledi. Daha sonra 1994 yılında Beşparmak Dağ Yolu üzerinde başka bir yer gösterdiklerini ve alanı düzenlediğini anlatan Çakır, o yerin de başka birine ait çıktığı için kendisine bu kez biraz da yukarıda bir yer verildiğini anlattı.
“Ağılın suyu kestirildi, hayvanları telef oldu”
Bakanlar Kurulu kararıyla verilen bu söz konusu yere 25 bin sterlinlik yatırım yaptığını aktaran Çakır, bu süre içerisinde Arapköy’den ağıla bağladığı suyun kestirildiğini savundu. Çakır, “su kesilince Arapköy muhtarına sordum, İçişleri Bakanlığı’nın emriyle kesildiğini söyledi. Susuzluk nedeniyle 50’ye yakın büyükbaş, 100’e yakın da küçükbaş hayvanım telef oldu gitti” dedi. O dönem İçişleri Bakanı İlkay Kamil’in olduğunu, Kamil tarafından kendisine hiçbir açıklama yapılmadığını savunan Ferhat Çakır, daha sonra Bakanlar Kurulu’nun arazi kararını iptal ederek, elinden alındığını dile getirdi.
“Ağıl yapmaya müsait değil”
1996 yılındaki Bakanlar Kurulu kararını elinde bulunduran Çakır, “söz konusu yerin turistik yol üzerinde olması ve ağıl yapmaya müsait olmaması nedeniyle” iptal edildiğini göstererek, bu kararın ardından hukuk yoluna başvurduğunu anlattı. Yıllarca mahkemenin uzayıp gittiğini ancak sonuç alamadan bu mücadeleyi bırakmak zorunda kaldığını anlatan Çakır, “Bizi mahvettiler, perişan ettiler. Ben önce kolon kanseri oldum daha sonra böbrek nakli yapıldı. Bu dert yüzünden sağlımdan oldum. Tüm varım yoğum bu sürede gitti, elde avuçta hiçbir şey kalmadı” dedi.
“Hulusioğlu’na verildiğini öğrendim”
Yıllarca elinden alınan arazinin yaklaşık 1 yıl önce İlkay Kamil’in kardeşi olan Ahmet Kamil’in damadı Mehmet Hulusioğlu’na verildiğini savunan Çakır, “Bu yıl bir yapım için taşa ihtiyacım oldu. Ben de yıllarca önce Tremeşe’den özel getirdiğim ağıldaki taşları sökmek için araziye gittiğimde, arazinin başkasına hayvancılık yapılması için verildiğini gördüm. Büyük paralar döktüğüm ağılların tavanları çalınmış, 3 ton uzunluğunda demirler, şadırvanlar aldılar. Ağıl yapıldığını fark ettiğim zaman araştırdım ve Mehmet Hulusioğlu’nun burada hayvancılık yapacağını öğrendim” dedi.
“Benim suçum neydi?”
Yıllar önce ‘hayvancılık’ yapacağı gerekçesiyle elinden alınan arazinin, Hulusioğlu’na aynı işi yapmasına rağmen arazinin verilmesini eleştiren Ferhat Çakır, “Benim suçum neydi de dönüp başkasına aynı amaç için veriyorsunuz?” dedi. Çakır, “Ben taşları istediğim zaman bana 2 bin TL teklif edildi. Benimle alay ettiler. Ben yıllarca hayvancılık yaptım, kasaplık yaptık, deri işi yapardım. İşlerim çok iyiydi ama bunlar beni mahvetti. Benim bir evladım var ve şimdi başkasının yanında çalışır. Bu yapılan haksızlık kabul edilir gibi değil.” şeklinde konuştu.