39 örgütten Ünsal’a protesto

Aralarında siyasi partilerin de bulunduğu 39 örgüt, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ı kamuoyunda tepkiye neden olan açıklamalarını protesto etmek için yeniden eylem yapıyor.

Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın kadın insan haklarına yönelik sarf ettiği sözler, bu kez Din İşleri Başkanlığı Dairesi önünde protesto edildi, Ünsal’ın görevden alınması yönündeki talep yüksek sesle tekrarlandı.

Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı eylemde, “Ankara, Ahmet’i da al, defol”, “Sebep işgal, sonuç Ahmet Ünsal “, “Kadınız, öfkeliyiz, peşindeyiz” ve “Kadın cinayetleri politiktir” yazılı pankartlar açıldı; Ahmet Ünsal sloganlarla istifaya davet edildi.

Aralarında siyasi partilerin de bulunduğu 39 örgütten eylemciler, eylem alanına pankartlar ve kedi maskeleriyle girdi. 

Eylemciler arasındaki bir kadın, İskele'de öldürülen 16 yaşındaki Helin cinayetini ve basında yer alan bazı haberleri işaret ederek, "Özgür toplumda çocuk büyütmek istiyoruz, dik durarak yaşamak istiyoruz. Gidişat iyi değil" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Konuşma "erkek şiddetini durduracağız" , "Kıbrıs'ta yobaz istemiyoruz", "Ünsal evine, Kıbrıs senin neyine" sloganlarıyla kesildi.

Eylem, "kadın, yaşam, özgürlük", "Bu memleket bizim, biz yönetelim" sloganlarıyla sürdü.

Eylemde çok sayıda polisin de yer alması dikkat çekti.

Ortak açıklamanın yapıldığı eylemde, Ünsal’ın sözlerinin basına yansımasının üzerinden iki hafta geçtiğine dikkat çekilerek, yükselen “görevden alma” taleplerine karşılık, Bakanlar Kurulu’nun Ünsal hakkında soruşturma başlatıldığı yönünde açıklamaların yapıldığı ancak bunun, Bakanlar Kurulu’nun bir üyesi tarafından söz konusu olmadığının açıklandığı belirtildi.

Açıklamada, “Devlet yetkililerinin toplumla dalga geçercesine tutarsız söylemleri, bu konuda bir adım atmaya yeterli ol(a)madıklarının da göstergesidir” denildi.

Ortak açıklamada ayrıca, 7 maddelik bir talep listesi de açıklandı.

Eylem, "Ahmet Ünsal istifa" sloganıyla sona erdi.

Söz konusu liste şöyle:

  1. Din İşleri Başkanı Ünsal derhal görevden alınmalı, anayasal düzenimizi tehdit eden faaliyetlerden ötürü, kendisine verilen istisnai vatandaşlık iptal edilmeli.
  2. Eğitim Bakanlığı, gereken denetimleri yaparak, çocukların maruz bırakıldığı istismarı engellemeli ve Milli Eğitim Yasası’na aykırı faaliyet gösteren yapılanmalara müdahale etmelidir.
  3. Okullardaki din dersleri, çocukların soyut düşünce yeteneklerinin geliştiği çağlarda, zorunda değil seçmeli şekilde müfredata dahil edilmelidir. Daha küçük yaşyaki çocuklar için uygulanmamalıdır.
  4. Din dersi kitapları, farklı din ve inançları içermeli, felsefi ve bilimsel şekilde hazırlanmalıdır. Bu dersler okullarda sosyoloji ve felsefe öğretmenleri tarafından verilmelidir.
  5. İnsan haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair dersler müfredata dahil edilmeli, ilkokuldan başlayarak cinsiyet ve ayrımcı ifadeler ders kitaplarımızdan çıkarılmalıdır.
  6. Hem Vakıflar İdaresi’nin hem de Din İşleri Başkanlığı Dairesi’nin yapısı ve yasal dayanağı yeniden gözden geçirilerek, devlet eliyle topluma tek bir din ve inanç dayatılmamalıdır.
  7. Sağlıkta, eğitimde ve sosyal hizmetlerde yaşanan sorunlar ortada iken, Din İşleri’ne ayrılan bütçenin büyük bir kısmı söz konusu alanlardaki sorunları çözmek için kullanılmalıdır.

Eylemciler Kıbrıs Gazetesi’ne yürüdü

Din İşleri Başkanlığı önünden ayrılan eylemciler, bu kez İskele’de cinayete kurban giden 16 yaşındaki Helin'in öldürülmesiyle ilgili haber, fotoğraf ve kullanılan dili protesto etmek için Kıbrıs Gazetesi önüne yürüdü.

Eylemde 'kadın cinayetlerine karşı, çocuk hakları için, Helin için' sesler yükseldi, "Helin burada, Özer nerde" , "Cinsiyetçi, homofobik medya istemiyoruz", "Özer pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım" sloganları atıldı...

Kadın cinayetlerinin politik olduğu ifade edilen protestoda, Kıbrıs Gazetesi'nden Özer Kanlı istifaya davet edildi.

Gazetenin tüm toplumdan ve özellikle de Helin'in ailesinden özür dilemesi talep edilen eylemde, "karanlık lekeyi kendi üzerlerinden atmamlılar" denildi, "Aşk ve sevginin cinayet ile bir arada anılamayacağına" işaret edildi.

"Çok karanlık günlere çekiliyoruz. Bugün 20 yıl öncesine gittik" diyen TDP Başkanı Mine Atlı, ev içi şiddet yasasının gündeme getirilmediğini belirterek, "Bizi çektikleri karanlıkta kalmayacağız" dedi.

Haberler Haberleri