1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Kuklalar utanmaz ki!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Kuklalar utanmaz ki!

A+A-

Önce size bir bilgi vereyim...
Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan; Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, “KKTC’yi tanımak bir yana, pozisyonunu yükseltecek her hangi bir faaliyette bulunmayacağız” mesajını verdi mi?
Verdi!

-*-*-

Bunu neden yazıyorum?
Bunu şundan yazıyorum; ahaliyi kandırmaktan, topluma yalan söylemekten vazgeçin diye!

-*-*-

Türk Devetleri Teşkilatı (TDT) üyesi ülkeler arasında geçtim yukarıdaki üçünü; “tek millet üç devlet” diye övündüğümüz Azerbaycan ve Türkiye de; KKTC’yi tanıyamaz!

-*-*-

Defalarca söyledik, söylemeye de devam edeceğiz!

-*-*-

Evet, Kazakistan’ın başkenti Astana’da dün TDT Devlet Başkanları 10’uncu Zirvesi ve aynı anda TDT Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı vardı...

-*-*-

10’uncu Zirve toplantısı başlamadan önce çekilen aile fotoğrafında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile gözlemci ülkeler Türkmenistan Ulusal Konseyi Halk Maslahatı Başkanı, eski Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulı Berdimuhamedov ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban yer aldı.

-*-*-

Ersin Tatar mı?
Garibim, zavallım!
Davet edilmedi!

-*-*-

“Beni aldattılar, toplumuma yalan söylemek zorunda kaldım” diyebilirdi, demedi...
“Kazakistan Devleti’ni kınıyorum” diyebilirdi, demedi...

-*-*-

Aldık boyumuzun ölçüsünü!
Gördük Türki’lerin görgüsünü!

-*-*-

Daha ne diyeyim, bilemiyorum!
Eşit ve egemen devletiniz; aşağılanmıştır, küçük düşürülmüştür, küfre maruz bırakılmıştır...

-*-*-

ABD’yi, AB’yi falan suçlamaya gerek yok!
Efendim, Kazakistan’a onlar baskı yapmış!
Eminim doğrudur!
Hatta budan hiç şüphem yoktur!
Ama bu da “mağlubiyet”tir!
Bu da “yenildiğimiz” anlamı içeren bir konudur!

-*-*-

Sonuç gayet açıktır...
Aldatıldık!
Tatar ve arkadaşlarına, “Ne olur, toplumun onuru adına, bu rezalete bundan böyle müsaade etmeyin, egemen eşit devlet diye sağda solda böbürlenmeyin” diyeceğim ama ne gerek var ki!
Kuklalar işitmez ki!
Ve kuklalar utanmaz ki!

-*-*-

Dibine kadar rezil oldun Tatar!
Kıbrıs Türk toplumundan özür dile ve istifa et!


Doğruyu söyleyeceğinize dair Kuran’a 
el basıp yemin ederek yalan söylemek!

Yanlış hatırlamıyorsam mahkeme huzurunda üç kez “sadece ve sadece doğruyu söyleyeceğime vallahi” gibi bir ifadeyle yemin ettim!
Kuran-ı Kerim’e el basarak bu yeminleri yerine getirdim...
İkisi boşanma davasıydı biri de Lefke’de bir mahkemede şahitlikti hatırladığım kadarıyla...

-*-*-

Yani mahkeme huzuruna sanık veya tanık olarak çıkarsanız, sizden doğruları söyleyeceğinize dair yemin isteniyor; kısacası “doğruyu söylemeniz” bekleniyor...

-*-*-

Doğruyu söylemezseniz ya da daha doğru bir ifadeyle “yalan söylerseniz”, “Perverting the course of justice” etmiş olursunuz!
İngiltere gördük ya!
Züppelik yapalım!
Şey demek istedim; “adaletin tecellisini engellemek” durumuna düşersiniz!

-*-*-

“Adaleti saptırma” diyor bazı kaynaklar...
“Kişinin kendisine veya başkasına adaletin tecelli etmesini engellemesi halinde işlenen bir suçtur. İngiltere ve Galler'de bu, ömür boyu hapis cezası gerektiren bir genel hukuk suçu olarak da kabul edilir...”

-*-*-

CTP, hükümet aleyhine, Emrullah Turanlı abimize 59 milyon Euro değerinde “vergi affı” ve Kıb – Tek’e “ihalesiz yakıt alımı” ile ilgili dava açtı...
Ara emri davaları görüşülmeye başlandı... 
Ve Kıbrıs Bugün gazetesinin yazdığına göre, çok ilginçtir, bu iki davada sözleşmelerin hukuka aykırı olduğu görüşünü savunan Başsavcılık mahkemede devleti temsil etmeme kararı aldı...

-*-*-

Başsavcılık, devletin avukatıdır...
Ve devletin avukatı Başsavcılık diyor ki, hem vergi affı hem de ihalesiz akaryakıt alımı “yasadışıdır”...
Ve devleti savunmaktan vazgeçiyor...

-*-*-

Hükümetin, her iki uygulamayı iptal etmesi kaçınılmazdır...
Ama hükümet, “hayır, biz özel avukat tutacağız ve savunacağız” diyor...

-*-*-

Neyi savunacaklar?
Neyi – nasıl savunacakları elbette kendilerini ilgilendirir!

-*-*-

Ama eminim hükümet üyeleri mahkemeye gelecek ve ifade verecekler!
Ben en çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz?
Mahkemede, Kuran-ı Kerim’e el basıp, “sadece ve sadece doğruyu söyleyeceğime vallahi” deyip , yemin verecekler mi?

-*-*-

Ve bir meracığım daha var; Kuran-ı Kerim’e el basıp yalan söylerlerse, Allah onları yakacak mı?


KKTC’de alelade bir gün!

Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyeliği, aslında yanlış anlaşılmış; o üyelik cinsi, gözlemci değil, gözlemeci üyelikmiş!
Çek iki kıymalı gözleme, bol tereyağlı olsun!

-*-*-

KKTC Başsavcılığı, hükümetin Kıb-Tek’e doğrudan akaryakıt alımı ve Emrullah Turanlı aldı iş insanınına vergi affının “yasadışı” olduğunu saptamış ve devletin avukatlığından vazgeçmiş!
Yap bir tavuklu sandviç!

-*-*-

Telefon Dairesi’nde toprağa saklı bazı alet edevat falan bulunmuş!
Bikla ve mayonez de isterim!

-*-*-

KKTC Polis Genel Müdürlüğü’nde bir yanda abuk sabuk FETÖ meselesi, öte yanda bir polis başmüfettişine komplo kurulduğu iddiası!
Bir kaç tane acı biber turşucuğu yok mu?

-*-*-

Bilimsel raporlara göre, çocuklarımızın ölüm mekanı olan İSİAS Otel meselesinde asıl suçlu “imar affı çıkaranlar”dır... KKTC yetkilileri, bu imar aflarını çıkaranlara “gık” diyebilecek mi?

Sütlü naskafen vardır abi?
Varsa iki tane yap bize, ikişer da şeker at içine!

-*-*-

Bol zam, bol vatandaşlık!
Hade afiyetler!

4b68afc90159786af33849ccc381f94d.jpg

Ersin Tatar Astana’ya gidemedi ve fotoğraftaki yemeği yiyemedi! Bir gün “inşallah” kandırılmaz ve giderse diye, kendisine bize de isim olarak çok yakın “Beşparmak” adlı yemeği tavsiye ederim... Ülkenin en meşhur yemeklerinden olan beşparmak, sebzelerle birlikte haşlanmış et ile hazırlanan bir yemektir. At eti ve makarna ile hazırlanır. Mantı hamurundan yapılmış ve aynı suda haşlanmış hamur parçaları üzerine konarak servis edilir. Yemek adını elle tüketilmesinden almıştır.

Bu yazı toplam 1972 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar