ZİHİN DÜĞÜMLERİNİ ÇÖZ, POTANSİYELİNİ YAŞA

Kimse bu dünyaya kendisinden sonra yaşamına kattıkları (eşi, arkadaşları vb.) için de gelmemiştir.

Kimse bu dünyaya kendisinden sonra yaşamına kattıkları (eşi, arkadaşları vb.) için de gelmemiştir. Hatırla… Doğduğun an yalnızdın. Ölürken de yalnız olacaksın… Peki o halde neden dış etkenlerin seni bu denli etkilemesine izin veriyorsun?

Korku yanılsamasından kurtularak kendi sorumluluğunun tamamını almayı ve cesaretle yolunda yürümeyi seçenler her daim hedeflerine ulaşmış ve hatta bu yaşamdaki misyonlarını öyle ya da böyle gerçekleştirmişlerdir.

 

Dilara Topcan

Dış dünya iç dünyamızdan daha önemliyse ne yazık ki kendimizi yaşayamıyoruz. Kendimizi yaşayamama yani bir diğer deyişle kendimizi gerçekleştirememeye de fedakârlık, fazlasıyla iyi bir insan olma gibi sıfatlar takıyor, kendimizi bu şekilde kandırıyor ve avutuyoruz. Sonrasında kurban psikolojisi ve sürekli tekrar eden olumsuz kısır döngülerle yaşamımızı grilere ve en sonunda da siyahlara boyuyor ve kendi ellerimizle kendimizi yok ediyoruz…

Halbuki insan bu dünyaya kendini gerçekleştirmek ve bunu gerçekleştirebilmek için de kendini farkedebilmek için gelmiştir. Aynı şey sizin için de geçerlidir. Kimse bu dünyaya kendisinden sonra yaşamına kattıkları (eşi, arkadaşları vb.) için de gelmemiştir. Hatırla… Doğduğun an yalnızdın. Ölürken de yalnız olacaksın… Peki o halde neden dış etkenlerin seni bu denli etkilemesine izin veriyorsun? Buna vereceğin cevapların büyük ölçüde %90’ı yine dış etkenlere bağlı cevaplar olacaktır… Bu yüzdeyi mümkün olduğunca düşürebilmek adına tek ihtiyacın olan şey ise ‘zihnini eğiterek zihin düğümlerini çözebilme yetisini kazanabilmektir’… Sonrasında zihnen olduğu kadar bedenen ve ruhen de olumlu yönde büyük bir dönüşüm seni bekliyor olacaktır…

 

Korkular ve blokajlar…

Bazen de insan kendini tanımaktan ve kendiyle yüzleşmekten de korkabiliyor… Örneğin şu an garanti bir işiniz, evliliğiniz ve çocuklarınız varsa ve kendinizi azacık ucundan tanıma fırsatı yakalamış ve yaşıyor olduğunuz halihazırdaki hayatınızla ruhunuzun gerçekte yaşıyor olmak istediği hayat arasında dağlar kadar fark olduğunu fark etmişseniz pek tabii korkmanız da çok doğal olacaktır… Fakat size korkmanıza hiç de gerek yok desem… Ve desem ki zihin farkındalığınızı artırdıkça varolduğunuz ya da yaşıyor olduğunuz hayat dahilinde kendi isteklerinizi ya da potansiyelinizi her şeye rağmen gerçekleştirebileceğinizin mümkün olduğunu söylesem… Hem de halihazırda yaşıyor olduğunuz ve blokaj olarak gördüğünüz yaşamınızın aslında hiç de öyle olmadığının da farkına varabilme şansınızın da hayli yüksek olduğundan bahsetsem… Şu anda bunlar size çok saçma gelse de zihninizin düğümlerini çözmeye başladığınız yani zihninizi kullanmayı öğrendiğiniz anda olasılıkların sonsuz okyanusuna da kapıyı aralamış olacaksınız… Ve ancak bu sayede söylemiş olduklarımın farkındalığına varabileceksiniz… Yeter ki buna niyet edin ve gerekli adımları atmaya başlayın…

 

Peki ya cesareti seçersen?

Korku yanılsamasından kurtularak kendi sorumluluğunun tamamını almayı ve cesaretle yolunda yürümeyi seçenler her daim hedeflerine ulaşmış ve hatta bu yaşamdaki misyonlarını öyle ya da böyle gerçekleştirmişlerdir. Bunu başaramayanlar ise her daim tribünde seyirci olmaya devam ederek yalnızca dışarıdaki dünya hakkında konuşarak, dışarıdaki dünyanın etkisi altında kalarak (bir nevi ona kölelik ederek), bazen dedikodu yaparak, bazen kıskanarak, kendini aşağıda görerek, özgüvenini zedeleyerek yaşamlarını sürdürmeye ‘kendi kendilerini’ mahkum etmeye mahkum olacaklardır… Şimdi şöyle bir düşünün; Şu an itibariyle cesur olup tüm korkularınızdan arınmayı seçerseniz an itibariyle yaşamınızda neler mümkün olmaya başlar? Mutlaka tüm aklınıza gelenleri ‘korkularınız olmaksızın’ bir yere not edin… Bırakın zihniniz en rahat şekilde cesaret enerjinizle çalışsın! Peki ya sonrası mı? Sonrası size kalmış

Dergiler Haberleri