YENiDÜZEN Haber Merkezi
Bir yıl önce kansere yakalanan ve yoğun bir tedavi sürecine giren, ülkemizin değerli sporcularından, tenis antrenörü Yusuf Yönlüer hayatını kaybetti.
Hastalığının ilk gününden itibaren kansere karşı direncini, savaşını, mücadelesini an ve an sosyal paylaşım sitesinde paylaşan, hem kendine hem de kanser hastalarına moral veren, sürekli fotoğraflar paylaşan Yönlüer’in ölümü ülkemizde büyük bir yasa neden oldu.
Ailesinin yanı sıra, sevenleri ve özellikle öğrencileri, Yusuf hocalarının ölüm haberi ile yıkıldı.
Uzun süredir yakalandığı hastalık nedeniyle hem yurt dışında hem de ülkemizde tedavi gören Yusuf Yönlüer, önceki geceki Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Yusuf Yönlüer’in cenazesi bugün Gönyeli Camisi’nde kılınacak cenaze namazı sonrası Gönyeli Mezarlığı’na defnedilecek.
Yusuf Hoca hep mücadele etti…
Yusuf Yönlüer, yakalandığı hastalık karşısında hayata küsmedi, hayata her an tutunmaya çalıştı. En güzel günlerini de en kötü günlerini de sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında paylaştı.
Bu süreçte ailesi, sevenleri ve öğrencileri kendisini hiç yalnız bırakmadı.
Tedaviler hakkında bilgi verdi, hastalığının sürecini anlattı, hatta ameliyatlar öncesini ve sonrasını takipçileri ile paylaştı.
Kanser olmak böyle bir şey!
Yusuf Hoca, kanser oluşunun birinci yılında sosyal paylaşım sitesinde şu yazıyı paylaşmıştı:
“Tam 1 yıl geçti kanser olalı! Hem de GBM Grade 4 beyin tümörü, en hızlı ilerleyen. Gerçekten de öyleymiş. Her an göğüs göğüse savaşıyorsunuz. Sonuçta beyninizin içinde ve ne düşündüğünüzü ne yapacağınızı çok iyi biliyor. Sizin ise yanınızda sevenleriniz kardeşleriniz ve eşiniz var. Gün gelir aldığınız tedavilerden ve ilaçların etkisinden onları bile üzmek zorunda kalırsınız. Bu güne kadar of bile demediğiniz eşinize, ablanıza olmadık laflar söylersiniz. Oldum olası uykuyu hiç sevmedim. Gece yarısı gözünüz uykudan, eşiniz yanınızda uyurken karanlığa "şırak", bir açılır ki acaba o, beyninizdeki bugün neremi benden aldı dersiniz. Uykudan uyanmak o anda sizin için işkence olur, o anda herşey uyur, karanlık katlana katlana üzerinize gelir. Hem de olmadık, akıl almaz sorularla gelir. Yeni tedaviler, ee bunun finansmanı bir kez karşılandı bitmiyor, arkasından 2. gelecek. O karanlık, o sevmediğim karanlık bana istemediğim duyguları da ardı ardına getirmeye başlıyor. Tam 23 yıllık eşiniz yanınızda yatıyor ve onu gün içinde sizin için hizmet ederken bir gecikmeden dolayı azarladığınız aklınıza gelir, özürler özürsüz kalır artık. Sağından soluna dönmek istersin, sol taraf felç olmuş dönemezsin, kalkıp wc'ye gidemezsin, yine eşini uyandırmak zorundasın. Kanser olmak böyle bir şey!
Gecenin üçü, oda zifiri karanlık. Sadece sen varsın ve akıl almaz sorular ister istemez aklına geliyor. O anda o güçlü savaşçı Yusuf Hoca yok artık. Yanında yatan cefakar eşi, İngiltere’de okuyan 2 kızı var Yusuf Hocanın. Onları düşünmek zayıflatıyor beni. Tüm bunların yanında bir de karın sancısı sarmaya başlıyor çünkü yeni haplar, yeni tedaviler mideyi dağıtmıştır. Sabah artık benim için bir hayal. Karanlığın içine gömüldük bir kere, duygulandık da! O zaman face'e bir şeyler yazalım diyorsun başlıyorsun çift görerek yazmaya. Tam yazıp bitirdim derken yanlış bir tuş ve tüm yazdıkların çöpe.İşte kanser bu.
Evet kanser bu olabilir, bana bu istemediğim duyguları da yaşatabilir. İnsansın ve kansersin. Ama ben inancıyla, Allaha olan inancıyla yaşayan birisiyim. Pes mi edeceğim, beni bu karanlık mı korkutacak? Yalnız başıma mıyım?Söyleyin sevgili eşim,yavrularım,Raziye ablam,Çilem hanım, kardeşlerim, sevenlerim, sporcularım. Ayıp değil mi Yusuf Hocaya? O karanlığın içinden gelen sorulara cevap verecek birisi var artık. Yalnız değilim. Açmışım ellerimi Allaha ve onunla sohbete başlamışım! Gecenin bu vaktinde ne istersen iste, ne dilersen dile sınırı yok.Yusuf Hocam bu saatte seni dinleyen yüceler yücesi birisi var. Öyle birisi ki benden ne dilersen dile diyen birisi. Kendini neden bu kadar değersiz hissediyorsun ve üzüyorsun diyor, ben Allahım, ben değersiz hiçbir şey yaratmam diyor yüce Allahım. Evet Yusuf Hoca sen değersiz olamazsın. Bu kadar sevenin varken sen değersiz olamazsın. Eşin yanında, seni seven bunca insan yanında, bu kadar insanı üzmezsin. Allahım, Allahım benim güzel Allahım! Bana bu günleri gösterdiğin için ve yanıma bu zor günlerimde böyle güzel insanları verdiğin için sana teşekkür ederim. Yılmak, bıkmak yok!”
------------------------------------
Öğrencileri yıkıldı…
Tenis antrenörü olan Yusuf Yönlüer’in öğrencileri, ölüm haberi ile yıkıldı. Öğrenciler, Yönlüer’in sosyal paylaşım sitesindeki sayfasına duygularını yazdı.
“Canımız babamız her şeyimiz bir tanecik Yusuf hocamız.. Siz bizim her şeyimizsiniz biz her şeyimizi ve canımızdan bir parçamızı kaybettik bugün.. Yazacak anlatacak söylenecek çok anı çok söz var ama sizi anlatacak bir söz bulamıyoruz hocam.. Bugüne kadar bize her bakımdan her açıdan her yönden yardımcı oldunuz yanımızda bulundunuz,, biz bugünlere geldiysek sizin sayenizde geldik.. Söyleyecek söz bulamıyoruz ama bundan çok eminiz ki cennetin en güzel yerinde bizi seyretmektesiniz. Dungulum dudim pırasa kafalılarınız be goca garılar üzülmeyin diye bize kızıyorsunuz.. Bundan sonraki hayatımızda sizin gösterdiğiniz yolda yürüyeceğiz her şey sizin için hocam.. Yattığınız yer nur mekanınız cennet olsun Yusuf hocamız, ışıklar içinde yürüyün.. Sızı ömrümüzün sonuna dek asla unutmayacağız... Sizi çok ama çok seviyoruz...”