YENİDEN HAYATA TUTUNDULAR

Kadavradan ilk böbrek nakli olan ve geçtiğimiz hafta içerisinde saatler süren ameliyatla hayata yeniden tutan Menekşe Akdöl ve Gülsün Bilgimer Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Dahiliye Servisi’nde özel bir odada taburcu olmak için gün sayıy

Ayşe GÜLER

Yıllardır böbrek nakli bekleyen, zorlu tedavi süreciyle hem maddi hem de manevi kayıplar yaşayan Menekşe Akdöl ve Gülsün Bilgimer, yeniden hayata tutunmanın mutluluğunu yaşıyor…

Geçirdiği iş kazası sonrasında beyin ölümü gerçekleşmesi nedeniyle ailesi tarafından organlarının bağışlandığı Soner Çolak’ın ‘hayat verdiği’ 4 hastadan ikisi Akdöl ve Bilgimer…

Kadavradan ilk böbrek nakli olan ve geçtiğimiz hafta içerisinde saatler süren ameliyatla hayata yeniden tutan her iki hasta da, Lefkoşa Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Dahiliye Servisi’nde özel bir odada taburcu olmak için gün sayıyor.

Şu anda ailelerini sadece ‘camlı oda’ sayesinde görebilen, bizimde ‘özel izinle’ ve gerekli önlemler alarak yanlarına girdiğimiz Akdöl ve Bilgimer’in gözlerinin içi geçirdikleri ameliyat sonrasında parlıyor.

Akdöl ve Bilgimer mutluluk gözyaşları içerisinde topluma “Organ bağışı için duyarlı olun” mesajı verirken, siyasilere de ‘Sağlıktaki sorunları çözmeleri’ konusunda çağrıda bulundu…

Hasta yakınları ise zorlu tedavi sürecinin sona ermesi nedeniyle mutlu olduklarını ifade ederek, böbrek nakli bekleyen birçok diyaliz hastası olduğuna vurgu yaptı, organ bağışında bulunan Soner Çolak’ın ailesi ile Dr Düriye Deren Oygar ve ekibine çok teşekkür etti.

YENİDÜZEN, hem böbrek nakli olan hastalar hem de aileleri ile görüştü, yaşananları dinledi.

Böbrek nakli olan hasta Menekşe Akdöl: “Çok zorlu bir diyaliz süreci yaşadım ama şimdi mutluyum…”

“Diyaliz, hayatını etkiliyor… Düzenli bir hayatın olmuyor” diyen Menekşe Akdöl, çok zorlu bir diyaliz süreci yaşadığını, ancak ameliyat sonrasında mutlu olduğunu anlattı.

Kızını görmesi nedeniyle duygu dolu anlar yaşayan Akdöl, “Çok mutluyum. Süreç şimdilik iyi gidiyor” dedi.
Akdöl, nakil beklediği süreçte çocuğunun küçük olması nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, rahatsızlığından kızı ve okulunun etkilendiğini dile getirdi.

Topluma organ bağışı konusunda duyarlı olması için çağrıda bulunan Akdöl, kendisine hayat vererek, organ bağışında bulunan Soner Çolak’ın ailesine de teşekkür etti.

Böbrek nakli olan hasta Gülsün Bilgimer: “Bizi yeniden hayata döndürdüler…”

Ailesinde böbrek nakli olan 5. kişi olduğunu söyleyen Gülsün Bilgimer ise, ailesinden dolayı süreçle ilgili ‘daha tecrübeli’ olsa da zor günler yaşadığını belirtti.

“Bu süreç çok kolay bir süreç değildir. Aile düzenin bozulur, doğal ortamda rahat edemezsin” diye konuşan Bilgimer, 2.5 yıldır diyaliz hastası olduğunu kaydetti.

Bilgimer, devletin organ bağışı konusunda daha çok duyuru yapması gerektiğini vurguladı.

Öte yandan organ bağışı yapan Çolak’ın ailesine de teşekkürlerini ileten Bilgimer, “Aileye çok teşekkür ederiz, bizi yeniden hayata döndürdüler” dedi.

-------------------------------------------------

HASTA YAKINLARI NE DEDİ?


Böbrek nakli olan Gülsün Bilgimer’in kız kardeşi  Şerife Yükler: “Organlarınızı hayattayken bağışlayın”

Böbrek nakli olan Gülsün Bilgimer’in kız kardeşi Şerife Yükler, kız kardeşinin yaklaşık 1.5 yıl ‘periton diyalizi’ yaptığını, sonrasında da geçirdiği fıtık ameliyatı nedeniyle 1 yıldır da hemodiyalize geçtiğini söyledi.
Hemodiyaliz sürecinde kız kardeşinin belli sorunlarla karşılaştığını anlatan Yükler, “Damarları ince olduğu için her diyalizde kız kardeşim sürekli hasta oluyordu. Hemşireler hasta olacak diye başında bekliyordu. Problemli bir diyaliz süreci yaşadı” dedi.

“Her seferinde hüsrana uğradık…

Yükler, kız kardeşinin 2-3 kez nakil olmak için Türkiye’ye gittiğini ancak sağlık problemi çıkması nedeniyle geri döndüğünü ifade ederek, yakın akrabası ve arkadaşlarının böbreklerini vermek istediğini ancak bazı sıkıntıların meydana geldiğini, her seferinde ‘hüsrana uğradıklarını’ belirtti.

Genetik…

Kendisi de böbrek nakli geçiren ve ailede polikistik böbrek rahatsızlıklarının bulunduğunu dile getiren Yükler, “Anne tarafından, teyzem ve teyzemin çocukları polikistik böbrek taşıyoruz. Ailede genel rahatsızlık olduğu için yakın akrabalarımız böbreklerini veremiyor” şeklinde konuştu.

Yükler, bu nedenle yakın akrabalarının kız kardeşine böbrek veremediğini ifade ederek özetle şöyle dedi: “Ben 1.5 yıl tedavi görmüştüm. Kardeşim, beni ve yakın akrabalarını izlemişti. Zaten benim rahatsızlığımdan dolayı kardeşimde de ‘ben de hasta olacağım’ şeklinde psikolojik baskı oluşmuştu. Düzenli kontrole gittiği için hastalığını öğrenmişti. Şu anda ben de 17 yaşındaki kızımı düzenli kontrollere götürüyorum”

Gece yarısı gelen telefon…

Nakil ile ilgili yaşadıkları süreci de anlatan Yükler, beyin ölümü gerçekleşen bir kişi olması nedeniyle kardeşinin doktorlar tarafından geçtiğimiz hafta içerisinde gece yarısı telefonla arandığını söyledi.

Yükler, gelen telefon sonrasında hem hüzün, hem de sevinç yaşadıklarını ifade etti.

Hastaneye, nakil olabilme durumu olan 6 hastanın çağrıldığını belirten Yükler, söz konusu hastalara tetkiklerin yapıldığını ve kanlarının Türkiye’ye gönderildiğini ifade etti.

Yükler, “Çok küçük bir nüfus olmamıza rağmen, çok fazla diyaliz hastası vardır. Bu konuda ne yazık ki hiçbir şeyimiz yeterli değildir. Her şeyin uygun hale getirilmesini istiyoruz” dedi.

“Benim kız kardeşim nakil oldu, belki diyalize girmeyecek… Ancak diyalize girecek birçok hasta var, alt yapı yeterli değil” diyen Yükler şöyle devam etti: “Daha fazla eleman, hastalara yetecek şekilde daha fazla diyaliz makinesi veya diyaliz odası olması gerekiyor. Şartlar, iyileştirilmeli”

“Dr Deren ve ekibine çok teşekkür ediyoruz”

Gerekli kontrollerden geçen 6 hastanın yapılan tetkikler sonucunda 2’ye düşürüldüğünü ifade eden Yükler, ameliyat sırasında da çok stresli saatler yaşadıklarını dile getirdi.
Yükler, ameliyatın başarılı geçtiğini, bu nedenle mutlu olduklarını söyleyerek, organları bağışlanan Soner Çolak’ın ailesi ile birlikte tedavi sürecindeki katkılarından dolayı Nefroloji Uzmanı Dr Düriye Deren Oygar ve ekibine teşekkür etti.
Yükler, “Bir babanın çocuğunun organları bağışlaması çok güzel bir şey… Tabii bunu sağlayan da Dr Deren hanımdır… Dr Deren ve ekibinin burada olması bizim için çok büyük bir şanstır. Yetersiz imkanlara rağmen, kardeşime çok iyi bakılıyor. İnsanların daha duyarlı olmasını istiyorum. İnsanlar hayattayken organlarını bağışlasın” şeklinde konuştu.

--------------------------------


Gülsün Bilgimer’in kızı Esra Bilgimer: “Unutmayalım ki, herkes her an organ bağışına ihtiyaç duyabilir”

Gülsün Bilgimer’in kızı Esra Bilgimer ise annesi ile birlikte kendilerinin de hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşadıklarını anlattı.

Bilgimer, kolay bir süreç yaşamadıklarını, annesinin sağlık sorunları nedeniyle sürecin daha da zorlaştığını ifade etti.

“Hastaneye geldiğinde nakil olacağını bilmiyordu”

Bilgimer, nakil ile ilgili doktorlardan gelen telefon sonrasında annesinin hastaneye geldiğini söyleyerek, şöyle devam etti: “Annem hastaneye geldiğinde nakil olacağını bilmiyordu. Buraya çağrılan hastalara çeşitli tahliller yapıldı. Dosyalarına bakıldı. Nakil için uygun mu değil mi kontrol edildi”

“Daha çok bilinçlendirme şart”

Öte yandan organ bağışı konusunda insanların daha da bilinçlenmesi gerektiğine vurgu yapan  Bilgimer, “İnsanların nerede, ne zaman ve hangi koşullarda organlarını bağışlayabileceklerini bilmeleri gerekmektedir” dedi.
Bilgimer, herkesin her an organ bağışına ihtiyaç duyabileceğine de dikkat çekerek, diyaliz hastalarının en erken sürede sağlıklarına kavuşmasını diledi.

--------------------------------------------------


Menekşe Akdöl’ün eşi Abdullah Akdöl: İnşallah her şey düzelir, eşim çocuğuna kavuşur…”

“Yaşadıklarımız çok zor… İnşallah her şey düzelir, eşim çocuğuna kavuşur” diyen Menekşe Akdöl’ün eşi Abdullah Akdöl, 6 yaşındaki kızı Nurseva’nın annesinin ameliyat olduğunu öğrendiğinde kendisine ‘Annem beni kucağına alabilecek mi?” diye sorduğunu gözyaşları içerisinde anlattı. 

Akdöl, “İnsanların acıları çok büyük, biliyorum. Kimse evladını kaybetmek istemez. Bugün benim de evladım kaybolabilir. Olmaz diye bir şey yok…” diyerek, “Bu olay başıma gelene kadar ben bu kadar diyaliz hastası olduğunu bilmiyordum. Hastaneye girdiğimde öğrendim” şeklinde konuştu.

“Kan düşüklüğü nedeniyle acile geldik, hastalığı öğrendik…”

Akdöl , kan düşüklüğü nedeniyle hastanenin acil servisine başvurdukları zaman eşi Menekşe Akdöl’ün diyaliz hastası olduğunu öğrendiklerini söyledi.

6 ay boyunca eşini diyalize girmesi için gelip götürdüğünü, sonrasında da belediye ekiplerinin kendilerine yardımcı olduklarını belirten Akdöl, kendisinin de böbrek taşı düşürmesi nedeniyle eşine böbreğini veremediğini kaydetti.
Akdöl, eşinin kardeşlerinin de böbrek nakli için Türkiye’de sıra beklediğini ifade etti.

“Tedavi süreci 2.5 yıl sürdü”

Akdöl, eşinin tedavi sürecinin 2.5 yıl sürdüğünü sonrasında da nakilin gerçekleştiğini ifade ederek şöyle devam etti: “6 yaşında kızım olduğu için eşimin periton diyalize girmesini istemedim. Düşünün ki, evde kimse yok… Annesi içerde periton diyaliz yapacak, çocuğunuz evde… Yapabilir misin? Yapamazsın…”

“Organ bağışı ile ilgili ekip kurulmalı”

Organ bağışı ile ilgili hasta ve ailelerine yardımcı olması için bir ekibin oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Akdöl, bu konudaki eksiklerinin bir an önce giderilmesi gerektiğini ifade etti.

Akdöl, başka ülkelerde her diyaliz hastasına 2 doktorun hizmet verdiğini dile getirdi.

Ayrıca Akdöl, süreçle ilgili büyük emek veren Dr Düriye Deren Oygar ve ekibine teşekkür etti.

Özel Haber Haberleri