‘Yasa dışı kürtaj’ın ayrıntıları ortaya çıkıyor

Girne’de meydana gelen ‘yasa dışı kürtaj’ davasıyla ilgili olarak ilk (PI) duruşması başladı, tahkikat çavuşu davayla ilgili detaya girdi: “Fahri Karagözlü ‘galiba o büyük bebek nefes aldı ve öldü’ dedi”

 

• “Aziz Doğgün’ün fetüsleri ve bebeği olaydan 1 ay önce Ada Hospital’e ait bir çapa ile gömdüğünü söyledi. Hz. Ömer Türbesi’nin olduğu yerde fetüs ve fetüs kalıntıları bulunurken, Karakum’a da bir poşet içerisinde yatak örtüsüne sarılı bir ‘kız bebek’ bulundu”

• Hastanede yattığı sırada Fahri Karagözlü bana hitaben, ‘ galiba o büyük bebek nefes aldı ve öldü. Ben cezaevine giremem ölürüm’ dedi. Karagözlü’ye yasal ihtarda bulunduğum zaman “tam hatırlamıyorum” dedi”

• “Ada Hospital kamera kayıtlarında ‘ismi tespit edilen ve davaya konu olan bebeğin anne adayı olabilecek şahısın giriş-çıkışını tespit ettim. Söz konusu anne adayı ve anneye yanında eşlik ettiği öğrenilen bir kişinin KKTC’ye giriş çıkış yaptığı da tespit edildi ve derdest emri alındı”

• “Hastaneye ait 38 tane dosyada şüpheli işlem yapıldığını tespit ettik”


Didem MENTEŞ

Girne’de meydana gelen ‘yasa dışı kürtaj’ davasıyla ilgili olarak ilk (PI) duruşması başladı, meselenin tahkikat çavuşu davayla ilgili detaylara girdi: “Yapılan kazıda bir poşet içerisinde yatak örtüsüne sarılı bir ‘kız bebek’ bulundu… Fahri Karagözlü hastanede yatırken, ‘galiba o büyük bebek nefes aldı ve öldü’ dedi.” diye konuştu.

Baz, şahadetinde Ada Hospital kamera kayıtlarında ‘ismi tespit edilen ve davaya konu olan bebeğin anne adayı olabilecek şahısın giriş-çıkışının tespit edildiğini vurgulayarak, söz konusu anne adayı ve anneye yanında eşlik ettiği öğrenilen bir kişinin KKTC’ye giriş çıkış yaptığının tespit edildiğini açıkladı. Bu kişilerle ilgili derdest emri aldığını aktardı.

Baz, hastaneye ait dosyalarda 38 tane dosyada şüpheli işlem yapıldığını tespit edildiğini açıkladı.
Tahkikat Çavuşu Namık Baz, mahkemeye bazı sanıkların açık ifadesi ve gönüllü ifadelerini mahkemede okurken, 6 tane delili mahkemeye sundu.

Mahkeme, ilk tahkikat duruşmasına devam edilmek üzere davayı bugün saat 11:00’e erteledi.

İlk tahkikat duruşması başladı

Merkezi Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanıklar; Dr. Mehmet Ali Tunçbilek, Dr. Verda Tunçbilek, Ayşegül işbilen, Taner Okburan, Dr. Fahri Karagözlü ve Dr. Rasiha Serdaroğlu dün yeniden Girne Kaza Mahkemesine çıkarıldı. Kıdemli Yargıç Banu Soyer, huzurunda görüşülen davada, Başsavcılık adına İddia Makamı’nda Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanıkların avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar ve Mustafa Şener, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanık Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Ali Hidayet, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Ömer Başay temsil etti.
Geçen duruşma sanıkların 4 davdan itham edilmesi ardından ilk tahkikat duruşmasına geçildi.

Polis: “Aziz Doğgün Karagözlü ve İşbilen’in kürtaj yaptığını söyledi”

Savcı Akyener, ön tahkikat amaçlı ilk tanığı olarak meselenin tahkikat memuru Polis Çavuşu Namık Kemal Baz’ı mahkemeye dinletti. Namık Baz, mahkemeye yeminli şahadet vererek, davayla ilgili olguları aktardı. Baz, 25 Şubat 2016 tarihinde Girne’de faaliyet gösteren Ada Hospital isimli özel hastanede ‘yasal sınır olan 10 haftadan büyük fetüslerin kürtajla alındığını’ öğrendiğini söyledi. Bunun üzerine bir ekiple söz konusu hastaneye gittiğini, hastanede çalışan Aziz Doğgün’e yaptığı soruşturmada, Doğgün’ün kendisine Dr. Fahri Karagözlü ve Ayşegül İşbilen’in kürtaj yaptıklarını söylediğini aktaran Baz, Doğgün’ün kürtaj kalıntılarını da Hz.Ömer Türbesi ve Karakum’da bulunan yağ fabrikasının bulunduğu bölgeye gömdüğünü söylediğini aktardı.

34 haftalık bebeğin cinsiyeti ‘kız’

Ardından Aziz Doğgün’ü de alarak bir polis ekibiyle birlikte, önce türbenin olduğu yere gidildiğini ve orada fetüs ve fetüs kalıntıları bulunarak emare alındığını kaydeden Baz, daha sonra Karakum’a giderek orada yapılan kazıda da bir poşet içerisinde yatak örtüsüne sarılı bir ‘kız bebek’ bulunarak emare alındığını dile getirdi.

Aziz Doğgün’ün fetüsleri ve bebeği olaydan 1 ay önce Ada Hospital’e ait bir çapa ile kendisinin gömdüğünü söylediğini anlatan Namık Baz, söz konusu çapanın hastanede bulunarak alındığını belirtti.

Mehmet Ali Tunçbilek: “Hastanede kürtaj işini Fahri Bey ve eşim yapmaktadır”

Namık Baz, ardından olayla ilgili olarak sanık Mehmet Ali Tunçbilek’in karakola sevk edilmesin, Ayşegül İşbilen’in celp edilmesini sağladığını söyleyerek, sanık Verda Tunçbilek’in de arabasıyla merkeze geldiğini belirtti. Tunçbilek çiftinin hastanedeki odalarında bulunan kamera kayıtlarını emare aldığını aktaran Baz, sanık Mehmet Ali Tunçbilek’ten açık ifade alındığını söyledi.

Tunçbilek’in açık ifadesi okundu: “Hastaneye dışarıdan iki anestezi uzmanı gelir. Oktay Bey ve Rasiha Hanım çalışmaktadır. Hastanede kürtaj işini Fahri Bey ve eşim yapmaktadır. Yasal prosedür konusunda bir bilgim yoktur. Ben hastanenin idari konularıyla ilgilenirim”. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’in ifadesi emare (delil) 1 olarak mahkemeye sunuldu.

“Fahri Bey kendine gelen hastaları ayarlar ve ameliyatları yapar”

Ardından sanık Karagözlü ve sanık İşbilen’in derdest emriyle tutuklandığını aktaran Baz, aynı gün Tunçbilek çiftinin, Karagözlü’nün, İşbilen’in, Doğgün’ün ve sekreter Cemaliye Ölmez’in cep telefonlarının emare alındığını ifade etti. Daha sonra Mehmet A. Tunçbilek’in gönüllü ifade vermek istemesi üzerine, ifadenin alındığını söyleyen Baz, gönüllü ifadeyi emare 2 olarak sundu ve ifadeyi okudu. Tunçbilek’in ifadesinde kısaca şunlar yer aldı: “7 yıl devlet hastanesinde çalıştıktan sonra eşim ve ben bizim hastanede çalışmaya başladım. Bildiğim kadarıyla Fahri Bey ve eşim yasal sınırlar içerisinde kürtaj yapmaktadır. Fahri Bey kendine gelen hastaları ayarlar ve ameliyatları yapar. Kayıtları kendi tutar. Makul ücret altında ödeme yapılır, 1000 TL’yi geçmez. Başhekim ücreti alır” 

Sanık Okburan: “Ne ameliyatı olduğunu, neden kürtaj yapıldığını sormam”

Namık Baz, ardından hastaneye ait ameliyathane kayıt defteri başta olmak üzere çeşitli kayıtların tutulduğu 10 defter ve 3 ajandayı emare aldığını belirtti. Aynı gün kürtaj ameliyatlarına sanık Taner Okburan’ın da girdiğini tespit edilerek, tutuklandığını kaydeden Baz, Okburan’ın verdiği izahatta “Dr. Fahri Bey’dir ona sorun. Ben sadece ameliyatlara girerim. Ne ameliyatı olduğunu, neden kürtaj yapıldığını sormam” dediğini aktardı.

Daha sonra sanık Taner Okburan’ın gönüllü ifade verdiğini söyleyen Baz, emare 4 olarak sunduğu ifadeyi okudu. Anestezi hemşiresi olan Okburan, ameliyat başı 200 TL  aldığını, Fahri Karagözlü’nün kendisini aradığı zamanlar ameliyata girdiğini, sezaryenlerde sadece asibire işlemi yaptığını, bebekleri görmediğini aktardı. Ayrıca kendisinin girdiğin ameliyatlara Ayşegül İşbilen’in, Rasiha Serdaroğlu’nun ve diğer bazı doktorların girdiğini ifadesinde belirtti.

Sanık Karagözlü: “Galiba o büyük bebek nefes aldı ve öldü”

Baz, 34 haftalık bebeğe otopsi yapıldığını, yapılan otopside kesin ölüm nedeninin bulunamadığını bu nedenle İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğini ifade etti. Aynı gün hastanede yatmakta olan sanık Fahri Karagözlü’nün yanına gittiğini söyleyen Namık Baz, Karagözlü’nün “Galiba o büyük bebek nefes aldı ve öldü. Ben cezaevine giremem ölürüm” dediğini aktardı. Bunun üzerine sanık Karagözlü’ye yasal ihtarda bulunduğunu belirten Baz, sanığın “Tam hatırlamıyorum” dediğini beyan etti.

Namık Baz, meseleyle ilgili otopsi raporunu aldığını, raporda 7 adet fetüs mevcut olduğunu, şuana dava konusu olan fetüsün ise 7 numaralı fetüs (bebek) olduğunu belirterek, diğer fetüslerle ilgili ayrıca soruşturma yapıldığını kaydetti. Baz, otopsi raporunu emare 3 olarak mahkemeye sundu.

Tunçbilek’in arabasında Karagözlü’ye ait çek defteri, post cihazı çıktı

Daha sonra sanık Mehmet A. Tunçbilek’in arabasında arama yapıldığını, araçta Fahri Karagözlü’ne ait post cihazı, banka defteri ve çek defteri bulunduğunu söyleyen Baz, ayrıca hastanenin hissedarlarıyla ilgili kayıt belgelerinin temin edildiğini anlattı.

Ardından sanıklara ait ikametgahlarında aramalar yapıldığını, sadece sanık Fahri Karagözlü’nün evinde üzerine kayıtlı 1 adet tabanca, 2 adet şarjör, 41 adet canlı mermi, 1 adet boş kovan ve tabancaya ait evrakların bulunarak alındığını dile getirdi.
Baz, Ada Hospital’e ve bazı sanıklara ait bilgisayar, laptop, IPad ve tabletlerin incelemek üzere alındığını aktardı.

Anne adayı tespit edildi

Namık Baz, Ada Hospital kamera kayıtlarında yapılan kontrolde ismi tespit edilen ve davaya konu olan 34 haftalık bebeğin anne adayı olabilecek şahısın giriş-çıkışının tespit edildiğini vurgulayarak, söz konusu anne adayı ve anneye yanında eşlik ettiği öğrenilen bir kişinin KKTC’ye giriş çıkışlarıyla ilgili muhaceret kayıtlarının tespit edildiğini söyledi. Bu kişilerle ilgili derdest emri aldığını aktaran Baz, bu kişilerin giriş çıkışlarıyla ilgili dökümleri aldığını ve bu kişilerin isimlerini Ada Hospital kayıt defterinde de tespit ettiğini açıkladı.

Sanık Serdaroğlu: “Ölü doğum olmadı”

11 Mart 2016 tarihine hücrede bulunan sanık Rasiha Serdaroğlu’nun ifade vermek istediğini söyleyen Baz, Serdaroğlu’nun verdiği gönüllü ifadeyi emare 6 olarak mahkemeye sundu. Serdaroğlu’nun ifadesinde, çağrıldığı zaman hastaneye gittiğini, sezaryenlerde Fahri Karagözlü’nün bulunduğunu, kendisinin girdiği ameliyatlarda ölü doğum olmadığını ve bebek ölümü olmadığını belirtti. Ayrıca, ilaç alınması için imza attığını, hastaların isimlerinin dosyada yazdığını ancak diğer anestezi uzmanı Oktay Bey geldikten sonra hastane kayıtlarından isminin silinmesi istediğini söylediği belirtildi.

37 kişiden ifade alındı

Namık Baz, 14 Mart 2016 tarihinde Ada Hospital’de 2013 ila 25 Şubat 2016 tarihleri arasında yaptırılmış olunan doğu bildirimiyle ilgili incelemelerde bulunduğunu, yapılan incelemede bir ölü doğum veya doğumdan sonra ölüm ile ilgili olarak bir bildirime rastlamadığını açıkladı.

Baz, meseleyle ilgili hastanede tedavi gören veya müdahale geçiren bazı kişilerden ifade temin ettiğini belirterek, soruşturma maksatlı ifadesini temin ettiği 37 kişinin ismi verdi.

37 şüpheli dosya, Tunçbilek: “Ben kürtaj yapmadım”

22 Mart 2013 tarihinde sanık Verda Tunçbilek eşliğinde Ada Hospital’e giderek hastaneye ait dosyaları başka bir doğum uzmanı eşliğinde incelediğini söyleyen Baz, 38 tane dosyada şüpheli işlem yapıldığını tespit edildiğini dile getirdi. Bunun üzerine sanık Verda Tunçbilek’den izahat istediğini, sanığın da “ben kürtaj yapmadım” dediğini ertesi gün de “benim müdahalelerim ortada ben kürtaj yapmam” dediğini yineledi.

Ardından, hastanedeki ilaçlarla ilgili ameliyat defteriyle ilgili ise sanık Rasiha Serdaroğlu’ndan izahat istediğini, Serdaroğlu’nun ise “Burada benim adım yazar ama bu ilaçların hepsini ben kullanmadım. Başka anestezi doktorları kullandı. Ben kayıtlıyım diye benim adımı yazdılar. Ben bir yıldır gitmedim” dediğini ifade etti.

Özel Haber Haberleri